Florida'da bir okul, Anne Frank hakkındaki kitabı kütüphanelerinden kaldırdı

Muhafazakar bir Floridalı ebeveyn sansür grubu, "Anne Frank’s Diary: The Graphic Adaptation" başlıklı kitaptan şikayetçiydi

Bir ebeveynin şikayet etmesi üzerine Florida'daki okul bölgesinin kütüphanelerinden kaldırılan "Anne Frank'ın Hatıra Defteri: Resimli Uyarlama" kitabının kapağı (ekran görüntüsü/Amazon)
Bir ebeveynin şikayet etmesi üzerine Florida'daki okul bölgesinin kütüphanelerinden kaldırılan "Anne Frank'ın Hatıra Defteri: Resimli Uyarlama" kitabının kapağı (ekran görüntüsü/Amazon)
TT

Florida'da bir okul, Anne Frank hakkındaki kitabı kütüphanelerinden kaldırdı

Bir ebeveynin şikayet etmesi üzerine Florida'daki okul bölgesinin kütüphanelerinden kaldırılan "Anne Frank'ın Hatıra Defteri: Resimli Uyarlama" kitabının kapağı (ekran görüntüsü/Amazon)
Bir ebeveynin şikayet etmesi üzerine Florida'daki okul bölgesinin kütüphanelerinden kaldırılan "Anne Frank'ın Hatıra Defteri: Resimli Uyarlama" kitabının kapağı (ekran görüntüsü/Amazon)

ABD'nin Florida eyaletinde bir okul, Cumhuriyetçi Parti'yle bağlantılı bir grup velinin şikayet etmesinin ardından Anne Frank hakkındaki bir kitabı kütüphaneden kaldırdı.
WPTV'ye göre, "Anne Frank's Diary: The Graphic Adaptation" (Anne Frank'ın Hatıra Defteri: Resimli Uyarlama) adlı kitap Indian River County'deki okul kütüphanelerinden kaldırıldı.
"Özgürlük için Anneler"in Indian River şubesinin başkanı Jennifer Pippin, WPTV'ye, kendisinin ve grubunun kitaba karşı çıktığını çünkü kitabın, Anne Frank'in bir arkadaşından birbirlerine cinsel organlarını göstermelerini istediği bir sahne içerdiğini söyledi. Pippin, başka bir sahnedeyse Anne Frank'in cinsel açıdan müstehcen çıplak heykellerin yanında yürüdüğünden şikayet etti.
The Independent'ın haberine göre, Pippin "Gerçek tarihin, Holokost'un, Anne Frank'in günlüğünün kesinlikle öğretilmesi gerektiğini düşünüyoruz" dedi fakat cinselliğin resimli romanlardaki görsel tasvirine itiraz etti.
Özgürlük için Anneler, kendisini toplumun tabanından gelen bir ebeveyn örgütü olarak tasvir eden, kâr amacı gütmeyen muhafazakar bir kuruluş. Ancak örgütün gerçekte Cumhuriyetçi Parti'yle çok sayıda bağı var.
Akademik şikayet direktörü Dr. Kyra Schafte'ye göre, orijinal "Anne Frank'in Günlüğü" hâlâ okul kütüphanelerinde bulunuyor.
Özgürlük için Anneler'in şikayetinden sonra, okul müdürü kitabı kaldırmaya karar verdi ve metninin bir kısmının Holokost eğitimi temalarına katkıda bulunmadığını belirtti.
Schafte yayın kuruluşuna, "Okul bölgeleri Holokost eğitimini ele alırken, bunu Holokost eğitiminin olaylarını inkar etmeden veya en aza indirmeden yapıyor" dedi.
Pippin, grubunun okullardan yaklaşık 250 kitabı sansürlemesini istediğini söyledi.
Indian River County Okulları yakın zamanda okul yönetim kurulu üyeleri ve bölge çalışanları tarafından atanan ebeveynlerden oluşan "Bölge İtiraz Kurulu" oluşturdu. Bu kurul kitapların kaldırılmasına yönelik resmi talepleri konuşmak üzere toplanacak.
Cumhuriyetçi Parti bağlantılı ebeveyn sansür grupları, Florida Valisi Ron DeSantis'in eğitim politikaları tarafından, DeSantis'in ilçe düzeyinde sansür kurulu olarak etkin şekilde hareket etmeleri için yetkilendirildi. Uyum gösteren okullar, ebeveynlerin şikayetlerine dayanarak kitapları kaldırıp müfredatları değiştiriyor.
Tallahassee'de bir okul, şimdiye kadar üretilmiş en önemli sanat eserlerinden biri olan Michelangelo'nun Davut heykelini bile, bir ebeveyn onu "pornografik" olarak adlandırdığı için öğretmeyi bıraktı.



UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
TT

UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 18 Aralık 2012’de ilk kez Dünya Arapça Günü ilan etmesiyle Arapça, Birleşmiş Milletler’in (BM) özel bir gün adadığı İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Çince ve Rusçadan sonra beş uluslararası dil arasına girdi. İspanyolca dışındaki diğer dört dil, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ülkelere ait. Dünya Arapça Günü kutlamaları, UNESCO tarafından 2013-2022 yılları için başlatılan Uluslararası Kültürlerin Yakınlaşması İçin Uluslararası On Yılı kapsamında gerçekleştirildi. 
Uluslararası Arap Dili Günü etkinlikleri bu sabah UNESCO’nun Fransa'nın başkentindeki genel merkezinde başladı. Kutlamanın başlığı ise, ‘Arap Dilini İnsan Uygarlığına ve Kültürüne Katkısı’ oldu. Kutlama Suudi Arabistan Daimi Temsilciliği ve Prens Sultan bin Abdulaziz Hayır Vakfı işbirliğiyle gerçekleşti. Bugün için UNESCO, Suudi delegasyonu ve Prens Sultan Vakfı'nın açılış konuşmalarından ve ilki kültürel çeşitlilik, Arap dilinin deneyimi ve Arap diliyle etkileşimi konularının ele alındığı üç diyalog oturumundan oluşan zengin bir program hazırlandı. İkinci program, ortak insani değerler ve dijital teknolojilerin ve modern iletişim araçlarının yetenekleri, üçüncüsü ise çok dillilik yoluyla sosyal uyum ve entegrasyon.
UNESCO Sosyal ve Beşerî Bilimler (SHS) Genel Direktör Yardımcısı Gabriela Ramos açılış konuşması sırasında, Arap dilinin matematik, astronomi, tıp, şiir, edebiyat, Arap ve uluslararası kültürleri zenginleştirmedeki rolüne değinerek, UNESCO'nun görevleri arasında yer alan dilsel, kültürel ve uygarlık çeşitliliğini korumanın önemini vurguladı. Uluslararası örgütün sadece yazılı kültürel mirası değil, dünyanın her yerindeki sözlü kültürel mirası da korumaya çalıştığını ifade etti.
UNESCO nezdinde Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin,  Arap dilinin ‘küresel medeniyetlerin temel direklerinden biri ve insanlığın ilerlemesinde’ rolü olan dünyadaki ana dillerden biri olduğunu belirterek, bu dilin çeviri, doğrudan iletişim, yazılar ve yayıncılık konularında hiçbir zaman kendi kendine yetmediğini, bunun yerine birden çok iletişim kanalı aracılığıyla insanlığın medeniyetsel ilerlemesinde rol oynadığını vurguladı.  Suudi Arabistan’ın Arap ve uluslararası düzeylerde özellikle anadili Arapça olmayanlara eğitim ve bu alanda hazırladığı programlara dikkati çeken Mukrin, verilen burslar ve Arapça çeviriyi teşvik etmek için başlattığı birçok çalışmaya değindi.
Suudi delege, Arapçanın canlılığı göz önüne alındığında Kral Selman Uluslararası Arap Dili Kompleksi ve Prens Sultan bin Abdulaziz Vakfı'nın konferanslar, seminerler ve sergiler düzenleyerek Arap dilini destekleme ve üretimini teşvik etmede oynadığı role dikkati çekti. Mukrin, medeni bir dil olarak  Arapçanın rolünü sürdürmek, kültürler arası diyaloğa ve çok alanlı yeniliklere katkıda bulunmak için Arap dilinin kaderinin ‘herkesin sorumluluğunda’ olduğu uyarısında bulunarak sözlerini bitirdi.
Prens Sultan Vakfı Genel Müdürü Salih Halifi, Dünya Arapça Günü kutlamalarının kültürler ve milletler arasındaki iletişim ve işbirliğini somutlaştırdığını, çünkü Arap dilinin kültürel ve medeni iletişimin bileşenlerinden biri olduğunu ifade etti. Halifi, ana dili İngilizce olmayanlar için Arapça öğrenme programlarının geliştirilmesi, başlatılan yeni programlar, Mısır'dan Brezilya, Fas ve diğer ülkelere seyahat etkinliklerinin organizasyonu da dahil olmak üzere yönettiği kurumun faaliyetlerini sundu.

Bugün gerçekleştirilen etkinlik, ana dili İngilizce olmayanlara özel ‘Latin Araplar’ isimli bir oturuma da ev sahipliği yapıyor. Etkinlik kapsamında, sanatçı Ramz'ın duvar resminin canlı çizimi ve sanatçı David Miriam'ın kum boyama gösterisi de dahil olmak üzere kültürel ve sanatsal etkinlik de düzenlendi.  Katılımcılar akşam ise daha önce de UNESCO konserlerinde performans sergileyen Filistinli grup The Trio Joubran’ın performansının keyfini çıkaracak. Birlikte ud çalan üç kardeşten oluşan gruba Faya Yunan eşlik edecek.
UNESCO etkinliği geniş bir katılıma tanıklık etti. Etkinliğe katılan ve Arapçayı akıcı bir şekilde konuşan Bulgar akademisyen Maya Tsenova, Arap dilinin aşkı yansıttığını belirterek, dünyada dostluk kelimesinin dürüstlükten türediği ilk dil olduğunu ifade etti. 47 yıldır Arapça konuştuğunu söyleyen Tsenova, hayatta bildiği ve en sevdiği şeyin Arapça olduğunu söyledi.