Fas İstiklal Partisi, yoksul ailelere desteği hızlandırma çağrısı yaptı

Parti aynı zamanda Aile Yasası’nı reforme ederken akıllıca davranılmasını da istedi.

Fas İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Baraka (Şarku’l Avsat)
Fas İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Baraka (Şarku’l Avsat)
TT

Fas İstiklal Partisi, yoksul ailelere desteği hızlandırma çağrısı yaptı

Fas İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Baraka (Şarku’l Avsat)
Fas İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Baraka (Şarku’l Avsat)

Fas İstiklal Partisi, hükümete sosyal koruma projesinde kararlaştırılan aile tazminatı çerçevesinde, sosyal diyalog kapsamındaki geliri artırmaya devam ederken ihtiyaç sahibi aileler için doğrudan nakit desteği sağlama mekanizmasının hayata geçirilmesinin hızlandırması çağrısında bulundu. Söz konusu mekanizma, Faslı ailelerin büyük bir bölümünün yaşadığı zor koşullar sebebiyle oluşturuldu.
İstiklal Partisi Yürütme Kurulu tarafından, İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Baraka başkanlığındaki toplantının ardından dün akşam yapılan açıklamada, görüşmede Fas’ın ekonomik ve sosyal durumuna ilişkin gelişmelerin ele alındığı belirtildi.
Açıklamada, partinin son dönemde hükümetin yüksek fiyatları düşürme çabalarına rağmen hayat pahalılığı ve bazı temel gıda maddelerinin yüksek fiyatları nedeniyle vatandaşların bu sıkıntılara tahammül etmesini takdirle karşıladığı vurgulandı.
Parti, hükümetin temel malzemeler için sübvansiyon vermeye devam etme, Takas Fonu’nun (temel ürün sübvansiyon fonu) bütçesini artırma ve elektrik faturalarını artırmamaya dayalı olarak yüksek fiyatlarla mücadele çabalarına atıfta bulundu. Ayrıca toplu taşıma desteği, bazı hayati maddelerin ithalatında gümrük vergileri ve katma değer vergisinin askıya alınması, fiyatları izlemek ve kontrol etmek için saha operasyonlarını yoğunlaştırılması, çeşitli yasa dışı uygulamalara müdahale edilmesi, güvenli bir piyasa arzının sağlanması ve gerekli tüm malzemelerin yeterli ve düzenli stoklarının sağlanmasının nemine dikkat çekti.
Parti bu bağlamda, enflasyonun ve fiyatlardaki artışın kontrol altına alınması için devlet müdahalelerinin ve kamu otoritelerinin önemini vurguladı. Bu olmasaydı enflasyonun daha yüksek seviyelere çıkmış olacağını belirtti. Ayrıca piyasalarda adil rekabet kurallarının etkinliğinin sağlanması, tekelcilikle mücadele amacıyla toptancı hallerinin elden geçirilmesi, pazarlama ve dağıtım yollarının kısaltılması gibi önemli yapısal reformların gerçekleştirilmesi için hükümeti teyakkuz seviyesini yükseltmeye ve ulusal piyasaları yakından takip etmeye çağırdı.
Partinin Yönetim Kurulu, Aile Kanunu (Medeni Durum Kanunu) ve Ceza Kanunu’nda reform yapılmasına ilişkin tartışmaları da ele aldı. Parti, özgürlük ve hakların kullanılmasına ilişkin toplumsal dönüşümlere eşlik eden reformlar ile anayasada öngörülen vatandaşlık unsurları hususunda, toplum içinde ulusal birlik ve bir arada yaşama amacıyla sorumlu diyalog, sakin ve yapıcı istişarinin yanı sıra seçimleri ve fikir birliğini olgunlaştırma yoluyla milleti birleştiren değişmezlere dikkat çekti. Bu doğrultuda akılcılık ve görüş üstünlüğüne sahip olma çağrısında bulundu.
Diğer yandan, Yönetim Komitesi hükümet çoğunluğunu oluşturan partilerin, ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve değişiklikleri tartışmak, bunların Fas’taki ekonomik ve sosyal koşullar üzerindeki etkilerini değerlendirmek, kamu yararına ve genel kamuoyuna hizmet etmek için gerekli önlem ve prosedürleri görüşmek amacıyla perşembe günü yeni bir toplantı yapma kararına da övgüde bulundu.
Parti’nin gündmeinde Filistin’de yaşananlar da vardı. Parti, İsrail güçlerinin son dönemde Mescid-i Aksa’yı baskın düzenlemesi ve ibadet edenlere yönelik saldırı ve gözdağıyla vermesiyle artan gerilime dikkat çekerek uygulamaları ve ihlalleri kınadı. Parti, bunları ‘uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler kararlarının ihlali ve bu mübarek ayda sadece Kudüslüler ve Filistinlilerin değil, tüm Müslümanların duygularına yönelik bir provokasyon’ olarak nitelendirdi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Fas İstiklal Partisi ayrıca Kudüs’ün ve kutsal mekanların hukuki, dini ve tarihi statüsünün güçlendirilmesi, Kudüslülerin İsrail kuvvetlerinin tekrarlanan ihlallerinden korunması, Filistin halkının başta başkenti Kudüs olan bağımsız, yaşayabilir ve egemen bir devlet kurma hakkı olmak üzere tüm meşru hakların sağlanması çağrısında bulundu.



"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
TT

"Gazze'nin Geleceği" Hamas ile Arap Birliği arasında tartışma yarattı

srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)
srail'in Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonları sırasında Nuseyrat ve Bureyc mülteci kamplarında yaşayanların tahliyesi (AP)

Savaşın bitmesinin ertesi günü hakkında Arap Birliği ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nin geleceğine ilişkin bir anlaşmazlık patlak verdi. “Birlik’ten üst düzey bir yetkili ’Filistin halkının çıkarının (Hamas'ın) Şerit'teki sahneyi terk etmesini gerektirdiğini” düşünürken, hareket bunu şiddetle reddetti; iki eski diplomat ise Şarku’l Avsat'a “bunun ifadelerin ve açıklamaların yorumlanmasına ilişkin bir anlaşmazlık olduğunu ve Arap pozisyonunu ya da Gazze'nin geleceğine ilişkin devam eden müzakereleri etkileyecek şekilde genişlemeyeceğini” vurguladı.

Birkaç gün önce Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Hüsam Zeki, Mısır'da yerel bir televizyon kanalında “Filistin'in çıkarları (Hamas'ın) sahneyi terk etmesini gerektiriyor” dedi.

Ancak Hamas sözcüsü Hazım Kasım dün bir açıklama yaparak, hareketin Zeki'nin açıklamalarına “şaşırdığını” söyledi ve “(Hamas) Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin siyasi ve idari yaklaşımların formüle edilmesinde, özellikle Mısır'daki kardeşlerimizle yapılan çok sayıda diyalogda, ulusal uzlaşı hükümeti kurulmasının kabul edilmesi ve Mısır'ın (Toplumsal Destek Komitesi) önerisinin tamamen kabul edilmesi de dâhil olmak üzere azami esneklik göstermiştir” dedi.

Hamas sözcüsü, “hareketin, ulusal uzlaşı çerçevesinde ve işgal ya da ABD'nin her türlü müdahalesinden uzak bir şekilde, savaştan sonra Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili tüm kararlarının merkezine Filistin halkının üstün çıkarlarını koymaya devam edeceğini” vurguladı.

Arap Birliği'ni, “bu tutumu desteklemeye ve Arap ulusal güvenlik sistemini tehdit edecek herhangi bir projenin geçmesine izin vermemeye” çağırdı.

 Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)Filistinli bir kadının, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el Balah'ta İsrail baskını sırasında akrabalarından birinin öldürülmesine tepkisi (Reuters)

“Şarku’l Avsat” dün Arap Birliği ve Hamas'tan resmi yorum istedi, ancak yanıt alamadı.

Mısır'ın eski Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Moataz Ahmedin, “Hamas'ın tepkisinin doğal olduğunu ve savaştan sonra Gazze'de yönetime tutunmayacağını, direniş hakkından vazgeçmeyeceğini defalarca ifade eden tutumuyla tutarlı olduğunu” söyledi ve “yönetime katılmamanın Gazze'yi terk etmek anlamına gelmediğini” ifade etti.

Ahmedin, Hamas'ın “Hüsam Zeki'nin açıklamasını Arap Birliği'nin İsrail-Amerikan planına ve talebine, yani hareketi ortadan kaldırmaya ve Gazze'deki varlığına son vermeye yönelik bir yanıt olarak anlamış olabileceğini” belirtti.

Ahmedin, “Donald Trump'ın gelişinden önce ateşkese varılan Arap ve hatta Amerikan önerisinin Hamas'ın Gazze'den çıkarılmasına atıfta bulunmadığını, sadece Gazze Şeridi'nde bir rolü olmamasından bahsettiğini, şimdi ise İsrail'in bunu değiştirmek istediğini ve Hamas'ın ortadan kaldırılmasını ve Gazze'deki varlığına son verilmesini talep ettiğini” vurguladı.

İsrail, ABD ve Avrupalı taraflar Hamas'ın Gazze Şeridi'nde gelecekte bir rolü olmayacağı konusunda ısrar ederken, Arap tarafların da desteklediği ateşkes anlaşması, İsrail ve ABD'nin sürekli uymama ya da uygulamama tehditleriyle karşı karşıya, bu da arabuluculara ateşkesin kalıcılığını destekleme konusunda çifte sorumluluk yüklüyor.

Daha önce Gazze'deki ateşkes müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan Mısırlı bir kaynak, Kahire Haber Kanalı'na yaptığı açıklamada, “(Hamas'ın) üç aşamalı ateşkes anlaşmasına bağlılığını ve bir sonraki aşamada Şerit'in yönetimine katılmayacağını teyit ettiğini” belirterek, “Şerit'in rahatlatılması ve yeniden inşası sürecini denetleyecek geçici bir komite oluşturmak için Mısır’ın yoğun temasları olduğunu” bildirdi.

​​​​​​​Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)Filistinliler, İsrail'in Gazze Şeridi'nin merkezinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik bir sığınağa hava saldırısı düzenlediği alanda yaralı bir adamı taşıyor (Reuters)

Hamas sözcüsü Abdüllatif el-Kanu daha önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, hareketin Mısır ve Katar'daki arabuluculara Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmadan herhangi bir öneriyi kabul etmeyeceğini söylediğini doğruladı.

Bu arada Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi Büyükelçi Rakha Ahmed Hassan, “Hüsam Zeki'nin açıklaması talihsiz, çünkü Hamas'ın Gazze'den çıkması konusunda ortak bir Arap pozisyonu yok ve ortak pozisyon Hamas'ın yönetime katılmaması gerektiği yönünde” dedi.

Ahmed Hassan, “Herkes, bir buçuk yıldan uzun süredir mücadele eden bir harekete ‘Gazze'den derhal çıkın’ demenin ne mantıklı ne de gerçekçi olduğunu anlıyor: Bu nedenle Mısır, grupların onayı ile onların katılımı olmadan oluşturulan Toplumsal Destek Komitesi önerisini sundu” dedi. İsrail'in talep ettiği şeyin Hamas'ın Gazze'den çıkması olduğunu ve bunu ateşkes anlaşmasının uygulanmasını engellemek için bir bahane olarak kullandığını vurgulayan Hasan, “Hamas'ın sahneden çekilmesi, grupların hiçbir rolünün olmadığı birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıyla kolaylıkla sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hassan, Hamas'ın tepkisinin “ateşkes anlaşmasında yer almayan bir konuyla ilgili olduğu için doğal olduğunu” vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, ateşkesin uygulanmasına yönelik müzakereleri genişletmeyecek ya da etkilemeyecek bir Arap anlaşmazlığıdır.”