İki Kutsal Cami’nin ılımlılık mesajları on dilde milyonlara ulaştırılıyor

Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’de Ramazan Ayı boyunca her cuma okunan hutbeyi yaklaşık 200 bin kişi dinliyor.

Manarat Al Haramain platformu, bilimsel dersler ve vaazlara ek olarak İki Kutsal Cami’den cuma hutbelerini canlı olarak yayınlıyor. (Şarku’l Avsat)
Manarat Al Haramain platformu, bilimsel dersler ve vaazlara ek olarak İki Kutsal Cami’den cuma hutbelerini canlı olarak yayınlıyor. (Şarku’l Avsat)
TT

İki Kutsal Cami’nin ılımlılık mesajları on dilde milyonlara ulaştırılıyor

Manarat Al Haramain platformu, bilimsel dersler ve vaazlara ek olarak İki Kutsal Cami’den cuma hutbelerini canlı olarak yayınlıyor. (Şarku’l Avsat)
Manarat Al Haramain platformu, bilimsel dersler ve vaazlara ek olarak İki Kutsal Cami’den cuma hutbelerini canlı olarak yayınlıyor. (Şarku’l Avsat)

Ramazan Ayı boyunca cuma günlerinde Mescid-i Haram’ı dolduran 10 farklı milletten Müslüman, cuma hutbelerini dinleyerek istifade ediyor. Hatip, ılımlılık esasına bağlı kalarak inanç ve farkındalık mesajlarıyla Müslümanların toplandığı mabette insanları aydınlatıyor.
Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkanlığı tarafından başlatılan girişimler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programları kapsamında yer alıyor. Suudi Arabistan, Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek ve ılımlılık mesajını dünyaya yaymak için çalışıyor. Kutsal yerleri ziyaret için dünyanın dört bir yanından gelen Müslümanlar, Arapça bilmeseler dahi bu mesajlara ulaşabililiyor. Ziyaretçiler, bu sanal pencerelerde zengin bir hayırseverlik ve sorumluluk mesajıyla etkileşim fırsatı buluyor.
Ramazan Ayı boyunca her cuma günü İki Kutsal Cami’nin hutbelerinin tercüme edilerek Manarat Al Haramain platformu aracılığıyla canlı olarak yayınlanmasından 200 bine yakın kişi istifade ediyor. Hutbelerin ruhlar ve kalpler üzerindeki etkisi, sergilediği ılımlılık mesajı ve İslam’ın inanç ve ahlak boyutuyla alakalı konuları, dinleyenlerden üzerinde derin izler bırakıyor.

Rahman’ın misafirlerine tercüme hizmeti sunanların dil becerileri ve yetkinlikleri çeşitli düzeylerde geliştiriliyor. (Şarku’l Avsat)
İki Kutsal Cami’den cuma hutbelerini yayınlamak üzere kurulmuş olan Manarat Al Haramain platformu, yenilikçi ve etkili dijital çözümler kullanan en önemli pencerelerden biri. İslam’ın mesajının insanlar arasındaki etkisini derinleştiren ilmi derslere, konferanslara ve vaazlara ek olarak, ilim adamları tarafından formüle edilen ılımlılık mesajını vurgulamakta ve doğru bilgiyi yayma çabalarına öncülük ediyor. Platformun, hutbe ve ders gibi içeriklere erişimi kolaylaştıran mobil uygulaması da bulunuyor.  Bu sayede iki kutsal caminin imamların ve şeyhlerinin mesajlarına erişim daha kolay hale geliyor.
Müslümanları kalplerinin özlediği saf seviyeye ulaştıran, hutbe ve derslerin tercüme edilmesinde modern teknolojiden ve olağanüstü yetkinliklerden yararlanılıyor. Dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca Müslümanın ilgilendiği arefe günü okunan hutbe de 10’dan fazla dile tercüme ediliyor. Tercüme edilen diller arasında İngilizce, Fransızca, Malayca, Urduca, Farsça, Rusça, Çince, Bengalce, Türkçe, Hausaca, İspanyolca, Svahilice, Tamilce ve Hintçe yer alıyor.

Müslümanları kalplerinin özlediği saf seviyeye ulaştıran hutbelerin ve derslerin tercüme edilmesinde modern teknolojiden yararlanılıyor. (Şarku’l Avsat)
Sürekli ders ve hutbe tercüme çabalarına ek olarak Rahman’ın misafirlerine hizmet veren sistemdeki çalışanların tercüme kapasitelerini ve dil becerilerini çeşitli düzeylerde geliştirmek için çalışılıyor. Bunlara mekansal rehberlik, kitapların çevirisi ve bunların yapay zeka ve dijital dönüşümde kullanımı da dahil. Tercüme faaliyetleri farklı kültür ve dillerdeki Müslümanlar arasındaki iletişim bağlarını güçlendirmeyi amaçlayan Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 projesi çerçevesinde geliyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi İşleri Genel Başkanlığı Tercüme ve Diller Müsteşarı Ahmed el-Hamidi şu açıklamada bulundu:
“Girişim, gerçek dinin mesajını ılımlılık ve ılımlılık yaklaşımına göre iletmeye, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların birden fazla dilde hutbe ve dersleri izlemelerine, ziyaretçilere verilen tüm hizmetlerden yararlanmalarına ve Rahman’ın misafirlerine yolculuklarını kolaylaştırmaya odaklanıyor. Amacımız Rahman’ın misafirlerinin ülkelerine huzur dolu olarak dönmelerini sağlamak”



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.