Yemen'deki esir takası anlaşması üç gün süreyle ertelendi

Uleymi: Başkanlık Konseyi zorlu imtihanlardan geçti ancak şimdi daha kararlı

Yemen Başkanlık Konseyi, kuruluşundan bir yıl sonra Riyad'da toplanıyor (Saba)
Yemen Başkanlık Konseyi, kuruluşundan bir yıl sonra Riyad'da toplanıyor (Saba)
TT

Yemen'deki esir takası anlaşması üç gün süreyle ertelendi

Yemen Başkanlık Konseyi, kuruluşundan bir yıl sonra Riyad'da toplanıyor (Saba)
Yemen Başkanlık Konseyi, kuruluşundan bir yıl sonra Riyad'da toplanıyor (Saba)

Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, başkanlığını yaptığı konseyin zorlu sınavlardan geçmekle birlikte göreve başladıktan bir yıl sonra daha kararlılık içinde olduğunu söyledi.
Uleymi’nin Twitter üzerinden yaptığı bu açıklamalar, Yemen’deki meşru hükümet ve Husi grubunun temsilcilerinin İsviçre'de üzerinde uzlaşılan ve 11 Nisan’da uygulanması planlanan esir takası anlaşmasının üç gün ertelendiğini açıklamasıyla aynı zamana denk geldi.
Bu gelişmeler yaşanırken, Husilerin meşru hükümete ve ulusal mutabakata karşı yaptığı darbeden bu yana dokuzuncu yılına giren çatışmayı sona erdirmek için bir yol haritası çizmekle birlikte Yemen ateşkesini uzatmak ve kapsamını genişletmek için bir anlaşmaya varmak üzere Birleşmiş Milletler (BM), uluslararası ve bölgesel düzeyde çabalar vermeye devam ediliyor.
Bu çabaların en sonuncusu olarak, Husi grubunun sözcüsü Muhammed Abdusselam, Umman Sultanlığı’nın Yemen siyasi çevrelerinin bir an önce resmi olarak açıklanmasını beklediği diğer adımların yanı sıra ateşkesin uzatılması ve insani açıdan genişletilmesi planının detaylarına Husi liderlerini ikna etme çabaları bağlamında bir Umman heyeti ile Sana'ya geldiğini bildirdi.
Yemen Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Yahya Kazman tarafından dün ifade edildiği üzere, hükümet Husilerle yakın zamanda BM arabuluculuğunda varılan esir takası anlaşmasını uygulamaya hazır.
Arap Dünyası Haberleri Ajansı’nın aktardığına göre Kazman yaptığı açıklamada “Hükümet, esir takası anlaşmasını önceden belirlenen zamanda yapmaya hazır. Hükümet tarafından herhangi bir engel yok” ifadelerini kullandı.
Öte yandan hükümetin müzakere ekibinin bir üyesi olan Macid Fadail, esir takası anlaşmasının ertelenmesinin nedeninin Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin (ICRC) serbest bırakılacak tüm esirleri ziyaret etmeyi tamamlamamış olması olduğunu kaydetti.
Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Fadail, ICRC’nin görüşmeleri ve prosedürleri tamamlaması gerektiğini ve henüz tamamlanmayan bazı düzenlemelerin olduğunu belirtti. ICRC ek üç gün talep ederek, prosedürlerini ve uygulamalarını tamamlayana kadar herkesi itidalli olmaya çağırdı.
Husilerin Esir İşleri Ulusal Komitesi Başkanı Abdulkadir el-Murtada, gecikmenin hükümet tarafındaki engellerden kaynaklandığını iddia ederken, grubunun ICRC’den esir takası anlaşmasının uygulanmasının üç gün ertelenmesi için bir çağrı aldığını belirtti.
Yemen hükümetini anlaşmayı engellemekle suçlayan Murtada, hükümetin anlaşmayı uygulamaya hazır olmadığını söyleyerek BM’yi hükümete baskı yapmaya çağırdı.
Yemen hükümetinin ve Husi milislerinin müzakerecileri, ICRC’nin katılımıyla BM gözetiminde 10 günlük müzakerelerin ardından geçen ay, İsviçre'de 887 sivil ve askeri esir ve tutukluyu takas etmek için bir anlaşma imzalamışlardı.
O dönemde Yemen hükümeti anlaşmayı memnuniyetle karşılamıştı. Temsilcileri, takas sürecinin uygulanmasının üç hafta içinde gerçekleşeceğini ve ardından ‘herkese karşı herkes’ prensibi çerçevesinde diğer esirlerin ve tutukluların serbest bırakılmasına yönelik tartışmaları tamamlamak üzere başka müzakere turlarının da yapılacağını belirtmişlerdi.
Anlaşma, hükümet ve hükümeti destekleyen koalisyon lehine 181 kişiyi ve daha çok savaş cephelerinde esir alınan 706 Husi milis üyesini içeriyor.
Anlaşmaya göre BM'nin 2216 sayılı kararı kapsamında yer alan Eski Yemen Savunma Bakanı Mahmud es-Subeyhi ve Eski Yemen Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin kardeşi Tümgeneral Nasır, Başkanlık Konseyi üyesi Tarık Salih’in kardeşi Muhammed ve oğlu Afaş, Husilerin idam cezasına çarptırdığı dört gazeteci ve meşru hükümeti destekleyen koalisyon güçlerinin 19 üyesi serbest bırakılacak.
Her iki taraftan binden fazla esirin serbest bırakıldığı bir önceki anlaşmadan sonra serbest bırakılanların sayısı açısından ikinci olan anlaşmanın uygulanmasını ICRC’nin koordine etmesi ve denetlemesi kararlaştırılmıştı.
Bu sırada Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Uleymi, liderliğini yaptığı konseyin ve hükümetin, acılara son verme ve barışla ya da savaş yoluyla devlet kurumlarını eski haline getirme yönündeki halkın beklentilerine ve hedeflerine bağlılığını vurguladı.
Konseyin kurulmasının üzerinden bir yıl geçmesi münasebetiyle Twitter hesabından yaptığı açıklamada Uleymi, konseyin güvenliğinin ‘zorlu imtihanlardan geçtiğini’ ancak bugün ‘daha kararlılık içinde olduğunu ve adalet, eşitlik, insan hakları ve kamu özgürlüklerine saygıyı esas alıp kadınların katılımını ve iyi komşuluğu garanti eden kapsayıcı sivil bir devlet inşa etmeye yönelik halkın haklı beklentileri ve hedeflerine bağlılığını’ vurguladı.
Uleymi, liderliğindeki konseyin ‘Hudeyde Limanı’nın açılması, Sana Havaalanı’ndan seyahat noktalarının genişletilmesi ve ülke çapında maaş ödeme taahhüdü dahil olmak üzere, insanların çıkarlarını desteklemenin ve acılarını hafifletmenin benzersiz bir örneğini’ vermek için 12 aylık bir süre içinde tavizler verdiğini ve girişimlerde bulunduğunu kaydetti.
Uleymi, Husileri ‘gerilimi tırmandırmayı seçmek ve umut kapısını kapatmakla’ suçladı. Bununla birlikte barış için müzakerelere zemin hazırlamak üzere ateşkesin yenilenmesi ve genişletilmesine yönelik mevcut çabalara işaret ederek, konseyin ‘kardeşlerin ve dostların desteğiyle’ bu umudu canlandırmaya çalıştığını söyledi.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.