Fransız Heykeltıraş Rodin’in eserleri Çekya’da sergileniyor

Brno’daki sergi, Fransız heykeltıraş Rodin’in Prag ziyaretini yeniden canlandırıyor

Çekya’nın Brno kentindeki bir sergide Auguste Rodin tarafından yontulan Georges Clemenceau’nun heykeli (AFP)
Çekya’nın Brno kentindeki bir sergide Auguste Rodin tarafından yontulan Georges Clemenceau’nun heykeli (AFP)
TT

Fransız Heykeltıraş Rodin’in eserleri Çekya’da sergileniyor

Çekya’nın Brno kentindeki bir sergide Auguste Rodin tarafından yontulan Georges Clemenceau’nun heykeli (AFP)
Çekya’nın Brno kentindeki bir sergide Auguste Rodin tarafından yontulan Georges Clemenceau’nun heykeli (AFP)

Fransız heykeltıraş Auguste Rodin, bir grup Çek sanatçının daveti üzerine 1902’de Prag ve Moravya’ya gittiğinde şöhretinin zirvesindeydi. 61 yaşında gerçekleştirdiği bu garip ziyaret, Brno’da düzenlenen bir serginin odak noktası haline geldi.
Çek Cumhuriyeti’nin en büyük ikinci şehri olan Brno’da Eylül ayına kadar devam edecek olan sergide o gün çekilen fotoğraflar ve zaman içinde yayınlanan gazete kupürleri, folklor açısından zengin doğu bölgesini yeniden keşfetmeye izin veriyor.
Bohemya, Moravya ve Slovakya, Çekoslovakya’nın bağımsız bir devlet haline geldiği 1918 yılına kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçasını oluşturdu. Daha sonra bu devlet 1993 yılında Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’ya bölündü.
1902’deki ziyaretin nedeni, o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndaki Alman çoğunluğa karşı çıkan bir grup Çek sanatçının Prag’da yaşayan büyük sanatçılardan birinin en büyük sergisini düzenleme kararıydı.
Bu dünyaca ünlü sanatçıya ev sahipliği yapmak, aynı zamanda bu genç vatanseverlerin Prag’daki yerel kültürü ve sanat ortamını Avusturya-Macaristan’ın kapsamı dışında vurgulamalarının bir yoluydu.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Brno sergisinin ortak organizatörü Hana Dvorakova, bu alanda kültürel ve sosyal açıdan en gelişmiş toplum olarak Fransa’nın her zaman önde geldiğini belirtti.
Auguste Rodin (1840-1917) 28 Mayıs 1902’de trenle Prag’a geldi.
Ertesi gün eski Prag belediye binasında coşkulu bir kalabalığın ve belediye meclis üyelerinin katılımıyla bir resepsiyon verildi. Yerel bir işadamıyla öğle yemeği yiyen Rodin, bir müzeyi ziyaret etti ve ardından Prag’ın turistik yerlerini gezdi.
Dvorakova, “Rodin’in ziyareti, o zamanın gazetecileri ve fotoğraf avcıları tarafından büyük ölçüde takip edildi. Rodin, bugünün film yıldızlarının aldığı ilgiyi aldı” dedi.
Dvorakova AFP’ye verdiği demeçte, “Rodin şaşırdı. Çünkü utangaç olduğu biliniyordu ve aniden birinci sınıf bir politikacı olarak muamele gördü” dedi.
Rodin Prag ziyaretinde, Güzel Sanatlar Akademisi’ni ve bir dizi özel sanat profesyonelini ziyaret etti. Eserlerinin sergisi düzenlendi. Opera binasına ve son olarak bir partiye giderek ertesi günkü programı iptal etmek zorunda kaldı.
Rodin Prag’da beş gün kaldıktan sonra, tren istasyonunda yine büyük bir kalabalık tarafından karşılandığı Moravya’ya gitti. Yerel bir fabrikanın orkestrası onuruna Fransız milli marşı La Marseillaise’yi çaldı.



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe