Yemen’de 500 bin kişi salgın hastalıklarla karşı karşıya

Sana'daki hayırseverler tarafından kurulan bir tıp merkezinde Yemenli çocuklar tedavi ediliyor. (AFP)
Sana'daki hayırseverler tarafından kurulan bir tıp merkezinde Yemenli çocuklar tedavi ediliyor. (AFP)
TT

Yemen’de 500 bin kişi salgın hastalıklarla karşı karşıya

Sana'daki hayırseverler tarafından kurulan bir tıp merkezinde Yemenli çocuklar tedavi ediliyor. (AFP)
Sana'daki hayırseverler tarafından kurulan bir tıp merkezinde Yemenli çocuklar tedavi ediliyor. (AFP)

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Libya’da sağlıkla ilgili programlara fon sağlanamaması nedeniyle, Marib’de, batı kıyılarında ve kuzeyde yerinden edilenler, göçmenler ve yerel sakinlerden 500 bin kişiyi bekleyen tehlikelere karşı uyardı. IOM, söz konusu tehlikeler arasında, sıtma ve dang humması gibi salgın hastalıkların yeniden ortaya çıkması gibi riskleri sıraladı.
IOM, özellikle ülkedeki sağlık tesislerinin yarısından azı çalışır durumda olduğundan ve bu tesislerin birçoğunda personel sıkıntısı, yetersiz malzeme ve ekipmanın yanı sıra işletme maliyetlerinin karşılanamaması gibi sorunlar yaşandığına dikkat çekti. Acilen 5 milyon dolar temin edilemezse ülkede 8 yıldır süren krizin etkilerine karşı mücadele eden insanların önümüzdeki temmuz ayına kadar tek sağlık kaynağını kaybedebilecekleri uyarısında bulundu.
IOM, sıtma ve dang humması gibi endemik, su kaynaklı ve vektörel hastalıkların yanı sıra akut ishal yayılmasını önlemek ve yetersiz beslenmeyle mücadele etmek için ek fon sağlanması gerektiğini vurguladı.
IOM Yemen Direktörü Matt Hooper, sağlık ekiplerinin ülke genelinde temel sağlık hizmetlerine erişemeyenlere sağlık hizmeti götürmek için canla başla çalıştıklarını söyledi.
IOM’nin göçmenlere, yerinden edilmiş kişilere ve yerel sakinlere sağlık hizmeti veren onlarca tesiste acil servisleri, ameliyathaneleri, doğumhaneleri ve yenidoğan yoğun bakım ünitelerini desteklediğini belirten Hooper, son verilere göre geçtiğimiz yıl içinde 2,8 milyondan fazla kişinin IOM’un sağlık programlarından yararlandığını ancak gerekli fonlar tahsis edilmezse bu hizmetlerin önümüzdeki aylarda büyük ölçüde azalacağını kaydetti.
Yüzbinlerce insanın yeterli sağlık hizmetlerine tek erişim kaynağını kaybetmemesi için bağışçıları desteklerini artırmaya çağıran Hooper, aralarında hamile kadınların, çocukların ve engellilerin de bulunduğu, Marib'teki yaklaşık 500 bin kişinin yanı sıra ülkenin batı kıyısındaki yerinden edilmiş bölgelerde ve yakınlarında yaşayan on binlerce insanın çatışmalardan ve fon eksikliğinden en çok etkilenen gruplar olduğu uyarısında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre Hooper ayrıca Yemen'in kuzeyinde, IOM tarafından desteklenen, yolculukları sırasında ağır suiistimallere ve şiddete maruz kalan göçmenlere sağlık hizmetini sunan tek kaynak olan sağlık merkezlerinin tehdit altında olduğunu söyledi.



Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
TT

Hochstein: Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce İsrail ordusu geri çekilecek

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Hochstein, geçtiğimiz hafta Beyrut'a yaptığı ziyaret sırasında gazetecilere konuşurken (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden'ın Özel Temsilcisi Amos Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında ateşkes anlaşmasına varıldığının duyurulmasının ardından dün, Lübnan ordusu güneye konuşlanmadan önce buradaki İsrail güçlerinin çekileceğini açıkladı.

Lübnan basınına konuşan Hochstein, ‘Hizbullah’ın yirmi yılı aşkın bir süredir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararını ihlal ettiğini ve eğer tekrar ihlal ederse gerekli mekanizmaları devreye sokacaklarını’ söyledi.

ABD Başkanı Joe Biden dün sabah, İsrail ile Hizbullah’ın yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek olan ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini duyurmuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ateşkes anlaşmasının, Lübnan'da ‘hareket özgürlüğünü’ koruyacağını söylediği ülkesinin ‘İran tehdidine odaklanmasına’ ve Gazze Şeridi'nde Hamas'ı izole etmesine olanak sağlayacağını vurguladı.

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lübnan'daki ateşkesin Gazze'de ‘uzun zamandır beklenen ateşkesin önünü açması’ gerektiğini söyledi.

Lübnan ordusu tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail ile saatler önce yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasının ardından BM Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) ile koordineli bir şekilde güneye takviye olarak askeri birliklerini Litani Nehri’nin güneyine kaydırmaya başladığını duyurdu.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bu karar, Lübnan hükümetinin 1701 sayılı BMGK kararının ve ilgili taahhütlerinin, özellikle Litani Nehri’nin güneyine ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin konuşlandırılmasının güçlendirilmesi bağlamında tüm yönleriyle uygulanmasına dayanıyor.”

Açıklamada söz konusu askeri birliklerin ‘çeşitli bölgelerden Litani Nehri’nin güneyine taşınma sürecinde oldukları ve belirlenen yerlerde konuşlandırılacakları ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necip Mikati daha önce yaptığı bir açıklamada ateşkes anlaşmasının uygulanması kapsamında ülkenin güneyindeki Litani Nehri'nin güneyine orduyu göndermeye hazır olduklarını söylemişti.

Mikati, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bakanlar Kurulu, Lübnan hükümetinin BMGK’nın 1701 sayılı kararının tüm yönleriyle uygulanmasına, özellikle de Litani Nehri'nin güneyinde konuşlu ordunun ve tüm güvenlik güçlerinin takviye gönderilmesine yönelik taahhüdüne ilişkin 11 Ekim 2014 tarihli ve 1 sayılı kararına bağlılığını teyit etti. Aynı zamanda, düşman İsrail'in ateşkes kararına uymasını ve 1701 sayılı kararın tam olarak uygulanması için işgal ettiği tüm bölgelerden ve mevzilerden çekilmesini talep etti.”

BMGK’nın 1701 sayılı kararı, 2006 yazında yaşanan yıkıcı savaşın ardından İsrail ve Hizbullah arasında çatışmaların durdurulmasını sağladı.

Karar ayrıca İsrail'in Lübnan'dan tamamen çekilmesini, UNIFIL'in konuşlanmasının güçlendirilmesini ve sınır bölgesindeki askeri varlığın Lübnan ordusu ve uluslararası güçle sınırlandırılmasını öngörüyor.

Mikati ateşkesin, ‘Lübnan'da yeni bir sayfa açmasını ve bir cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamasını umduğunu söyledi. Lübnan’da cumhurbaşkanlığı koltuğu, İran'ın müttefiki Hizbullah ile siyasi muhalifleri arasındaki siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle iki yıldır boş.

Lübnan Meclis Başkanı ve Emel Hareketi lideri Nebih Berri, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaş nedeniyle yerlerinden edilenlere ateşkesin yürürlüğe girmesiyle birlikte bölgelerine dönmeleri çağrısında bulundu. Berri, televizyon ekranlarından yayınlanan konuşmasında “Sizi gurur duyduğunuz memleketlerinize dönmeye çağırıyorum. Sadece sizin varlığınızla daha gururlu ve güçlü hale gelebilecek olan topraklarınıza geri dönün!” ifadelerini kullandı. Berri ayrıca iki yıldır boş olan cumhurbaşkanlığı makamı için seçimlerin bir an önce yapılması çağrısında bulundu.

ABD ve Fransa'nın yanı sıra UNIFIL'in de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemesi bekleniyor. Ülkesinin bölgede konuşlanacak olan Lübnan ordusunu destekleyeceğini söyleyen Hochstein, “Lübnan ordusunu daha geniş anlamda destekleyeceğiz, ABD en büyük destekçisi olacak ve uluslararası toplumla omuz omuza çalışacağız” diye konuştu.