Ekonomist Albert Edwards: Kapitalizmin sonu yakın

"Şirketler önce pandemiyi, ardından da Ukrayna'daki savaşı 'vurgun yapmak' için kullandı"

Enflasyon ve diğer ekonomik sıkıntılar, Birleşik Krallık'ta da büyük protestolara ve grevlere yol açmıştı (AP)
Enflasyon ve diğer ekonomik sıkıntılar, Birleşik Krallık'ta da büyük protestolara ve grevlere yol açmıştı (AP)
TT

Ekonomist Albert Edwards: Kapitalizmin sonu yakın

Enflasyon ve diğer ekonomik sıkıntılar, Birleşik Krallık'ta da büyük protestolara ve grevlere yol açmıştı (AP)
Enflasyon ve diğer ekonomik sıkıntılar, Birleşik Krallık'ta da büyük protestolara ve grevlere yol açmıştı (AP)

Fransa'nın en köklü bankalarından Societe Generale'den ekonomist Albert Edwards, kapitalizminsonunun gelmiş olabileceğini söyledi.
Bankanın küresel stratejisti Edwards, haftalık yayımladığı piyasa analizinin 4 Nisan'daki  sayısında şu ifadeleri kullandı: 
“40 yılı aşkın süre finans sektöründe çalıştıktan sonra artık beni şaşırtabilecek pek bir şey kalmadığını düşünmüştüm. Ancak bu ekonomik döngüde daha önce görülmemiş düzeydeki kurumsal açgözlülüğü hayret verici buluyorum.”
Edwards, şirketlerin pandemiyi ve Rusya - Ukrayna savaşını kendi kârlarını artırmak için kullandığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: 
“ABD'de son açıklanan kâr verileri, kapitalist sistemin olması gerektiği gibi işlediğine dair azalan güvenime büyük bir darbe daha vurdu. Şirketler önce pandemiyi, ardından da Ukrayna'daki savaşı 'vurgun yapmak' için kullandı.”
Deneyimli ekonomist, dünya çapında yaşanan ekonomik sıkıntılara ve bununla bağlı toplumsal olaylara da işaret ederek, özellikle şirketlerin "enflasyon fırsatçılığıyla" karlarını yükseltmesinin, uzun vadede kamu düzenine de zarar vereceğini belirtti. 
Edwards, yazısında söz konusu durumun sürmesi halinde bilinen anlamda kapitalizmin çökebileceğini savunarak, şu ifadeleri kullandı: 
“Enflasyon fırsatçılığı mutlaka bitmeli. Aksi takdirde kapitalizmin sonuyla karşı karşıya kalabiliriz. Bu, milletvekilleri için artık göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir mesele.”
ABD Başkanı Joe Biden da kasımdaki açıklamasında, ülkesinin ekonomik zorluklardan geçtiği bir dönemde büyük petrol şirketlerinin yüksek kâr elde etmesini eleştirmişti. Petrol devlerini hedef alan Biden, "Ben bir kapitalistim, şirketlerin adil karlarıyla ilgili bir sorunum yok ama bu kadarı da yeter" demişti.

Independent Türkçe, Futurism, Fortune



ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
TT

ABD Hazine Bakanı Yellen'dan borç limitine yönelik önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği uyarısı

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen (Reuters)

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, borç limitine yönelik alınan önlemlerin 1 Haziran'a kadar tükenebileceği ve ülkenin bu tarihten sonra nakit sıkıntısı çekebileceği uyarısında bulundu.
Yellen, borç limitine ilişkin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy'ye yönelik yeni bir mektup kaleme aldı.
Hazine Bakanlığının federal hükümetin faaliyetlerini finanse etmeye devam etme kabiliyetine ilişkin McCarthy'yi haberdar etmek için kendisine yazdığını belirten Yellen, 13 Ocak'taki mektubunda, nakdin ve olağanüstü tedbirlerin haziran başından önce tükenmesinin olası olmadığını belirttiğini anımsattı.
Yellen, "Son federal vergi tahsilatlarını inceledikten sonra, en iyi tahminimiz, Kongre'nin borç limitini artırmaması veya askıya almaması durumunda, hükümetin tüm yükümlülüklerini haziran başına kadar ve potansiyel olarak 1 Haziran itibarıyla getiremeyeceğidir." değerlendirmesinde bulundu.

"Kongre'nin en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu"
Bu tahminin mevcut verilere dayandığına dikkati çeken Yellen, federal gelirler ve harcamalar doğası gereği değişken olduğu için Hazine'nin olağanüstü önlemlerinin tükeneceği fiili tarihin bu tahminlerden birkaç hafta sonra olabileceğini kaydetti.
Yellen, Hazine'nin devlet borçlarını ne zaman ödeyemeyeceğini kesin olarak kestirmenin mümkün olmadığını vurgulayarak, daha fazla bilgi geldikçe Kongre'yi bilgilendirmeye devam edeceğini aktardı.
Janet Yellen, "Mevcut tahminler göz önüne alındığında, Kongre'nin borç limitini hükümetin ödemelerini yapmaya devam edeceğine dair daha uzun vadeli kesinlik sağlayacak şekilde artırmak veya askıya almak için mümkün olan en kısa sürede harekete geçmesi zorunlu." ifadelerini kullandı.

Eyalet ve yerel yönetim tahvillerinin ihracını askıya alma kararı
Ayrıca Hazine Bakanlığının Eyalet ve Yerel Yönetim Serisi (SLGS) hazine tahvillerinin ihracını da askıya aldığına dikkati çeken Yellen, bunların eyaletlere ve belediyelere verilen özel amaçlı hazine tahvilleri olduğunu, ihraçlarının borç limitine dahil edildiğini, borç limiti ile ilgili riskleri yönetmek için bu adımın atılacağını, ancak eyalet ve yerel yönetimler mali durumlarını yönetmek için önemli bir araçtan mahrum bırakılacağı için maliyetinin de olabileceğini ifade etti.
Yellen, "Borç limitinin askıya alınması veya artırılması için son dakikaya kadar beklemenin işletmelere ve tüketici güvenine ciddi zararlar verebileceğini, vergi mükellefleri için kısa vadeli borçlanma maliyetlerini artırabileceğini ve ABD'nin kredi notunu olumsuz etkileyebileceğini geçmiş borç limiti çıkmazlarından öğrendik." değerlendirmesinde bulundu.
Kongre'nin borç limitini yükseltmemesi halinde bu durumun Amerikan aileleri için ciddi zorluklara neden olacağına dikkati çeken Yellen, ABD'nin küresel liderliğine zarar vereceğini ve ulusal güvenlik çıkarlarını savunma kabiliyeti hakkında soru işaretleri doğuracağını vurguladı.
Yellen, Kongre'ye, mümkün olan en kısa sürede harekete geçerek ABD'nin itibarını koruma çağrısında bulundu.

Borç limiti açmazı
ABD'de federal hükümet, temerrüde yol açabilecek 31,4 trilyon dolarlık borç limitine ulaşmış bulunuyor.
Borç limiti ya da borç tavanı, "ABD hükümetinin borçlarını ödemek için ödünç alabileceği para miktarının üst sınırı" anlamına geliyor.
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu elinde bulunduran Cumhuriyetçiler, borç limiti müzakerelerinde önemli harcama kesintilerinden yana bir tavır sergiliyor. Demokratlar ise borç limitinin artırılmasında ısrarcı oluyor ve Cumhuriyetçilerin belirli harcamaları kısma önerilerini geri çeviriyor.
Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında bir açmaz haline gelen borç limiti konusunun piyasaları sarsmasından endişe duyuluyor. ABD'de resesyon beklentileri artarken, iki partinin borç limiti üzerindeki hesaplaşması her zamankinden daha fazla risk taşıyor.