League of Legends dizisi Arcane'in 2. sezonu neden bu kadar gecikti?

Christian Linke ve Alex Yee'nin hazırladığı Arcane'in ilk sezonu Kasım 2021'de yayımlanmıştı (Netflix)
Christian Linke ve Alex Yee'nin hazırladığı Arcane'in ilk sezonu Kasım 2021'de yayımlanmıştı (Netflix)
TT

League of Legends dizisi Arcane'in 2. sezonu neden bu kadar gecikti?

Christian Linke ve Alex Yee'nin hazırladığı Arcane'in ilk sezonu Kasım 2021'de yayımlanmıştı (Netflix)
Christian Linke ve Alex Yee'nin hazırladığı Arcane'in ilk sezonu Kasım 2021'de yayımlanmıştı (Netflix)

Riot Games CEO'su Nicola Laurent, League of Legends evrenini konu alan animasyon dizisiArcane'in geciken 2. sezonuyla ilgili konuştu.
Laurent, Çin'in video paylaşım sitesi Bilibili'de üç gün önce yayımlanan röportajında yeni sezonun bu sene yayımlanmayacağını doğruladı.
Çin'e gitmeden önce 2. sezon üçüncü bölümü izlediğini söyleyen yönetici sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuda ilerleme kaydediyoruz. henüz hazır değil. Bunun iki nedeni var, siz kalite istiyorsunuz. Biz acele etmek istemiyoruz. Bu da zaman alıyor…”
Laurent sözlerinin devamında yeni sezonun, Arcane'nin başarılı olmasını beklemedikleri için geciktiğini ortaya koydu:
“Dürüst olmak gerekirse 1. sezonun başarılı olup olmayacağını bilmiyorduk. Yani 2. sezona, ilki bitene kadar başlamadık... Arcane'in başarılı olacağını bilseydim 2. sezona çok daha erken başlayabilirdik ama bilmiyorduk ve bu yüzden biraz bekledik. Şimdi bunun bedelini ödüyoruz.”
Netflix'te yayımlanan Arcane'in ilk sezonunda ütopik Piltover kentiyle yeraltı ulusu Zaun arasındaki ilişki ele alınmıştı. Seyirciler Vi, Caitlyn, Jayce, Ekko ve Jinx gibi League of Legends şampiyonların başından geçenlere tanıklık etmişti. 
Arcane, Eylül 2022'de En İyi Animasyon Programı dalında Emmy ödülüne de uzanmıştı. 
 
Independent Türkçe, Win.gg, CBR



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters