İran ordusu, İsrail'in saldırı başlatma tehditlerini küçümsüyor

Musavi (solda), İran Ordusu Genel Koordinatörü Habibullah Seyyari ile birlikte (Jamaran)
Musavi (solda), İran Ordusu Genel Koordinatörü Habibullah Seyyari ile birlikte (Jamaran)
TT

İran ordusu, İsrail'in saldırı başlatma tehditlerini küçümsüyor

Musavi (solda), İran Ordusu Genel Koordinatörü Habibullah Seyyari ile birlikte (Jamaran)
Musavi (solda), İran Ordusu Genel Koordinatörü Habibullah Seyyari ile birlikte (Jamaran)

İran ordusu komutanı General Rahim Musavi, İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin ‘ABD'nin yardımı olmasa bile İran'a önleyici bir saldırı düzenleme tehdidine’ verdiği ilk yanıtta, İsrail'in İran'a yönelik tehdit oluşturma yeteneğini hafife aldı.
İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fars haber ajansı, Musavi'nin, “Siyonist varlık İran'a tehdit oluşturamayacak kadar küçük” sözlerini aktardı.
Ajans, İran ordu komutanının açıklamalarının, İsrail Genelkurmay Başkanı'nın, kuvvetlerinin ABD'nin desteğine ihtiyaç duymadan İran'ın nükleer programını, nükleer silah olmadan felç etmek amacıyla İran topraklarına saldırma yeteneğinden bahsettiği son açıklamalarına yanıt olarak geldiğini belirtti.
Halevi geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun “İran'a karşı önleyici bir saldırı için yeteneklerini büyük ölçüde artıracağını ve mesafeye rağmen böyle bir saldırının ezici olacağını” söyledi. “Yahudi devleti herhangi bir güvenlik sorunuyla karşılaşabiliyorsa, ABD'nin bizim tarafımızda olması her zaman daha iyidir” diyen Halevi, “Kendi başımıza nasıl hareket edeceğimizi biliyoruz. Biz kendi kararlarını verme hakkını saklı tutan egemen bir ülkeyiz. ABD'nin bizim tarafımızda olması iyi olurdu ama bu bir zorunluluk değil” ifadelerini kullandı.
İsrailli yetkilinin tehditleri Nevada'daki ABD-İsrail ortak hava tatbikatından sonra geldi. Ancak İran ordu komutanı bu açıklamaları “askerlerin moralini yükseltmeye ve bu oluşumun iç sorunlarına çare bulmaya yönelik” olarak değerlendirdi. Musavi, “Her iki tarafın askeri meselelerine biraz aşina olan herkes, Siyonist varlığın İran-Irak savaşı sırasındaki operasyonlarımızdan biri için güncellenmiş bir boyut ve ölçek olduğunun farkında olacaktır” dedi.
Musavi, “Şu anda batmakta olan ve çöküşünün etkileri daha belirgin görünen Siyonist varlık, İslam Cumhuriyeti için tehdit oluşturmayacak kadar düşük seviyede. Bu varlığın liderlerinin akıl ve bilgelikten uzak uygulamaları, onların çöküş sürecini hızlandırmaktan başka bir işe yaramaz” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, hafta sonu Ortadoğu'da güdümlü füzelerle donatılmış USS Florida denizaltısının bölgedeki artan gerilim ve şiddetin ortasında konuşlandığını ifşa etme konusundaki ender adımının ardından pazar akşamı yaptığı açıklamalarda ABD'ye yüklendi. Bloomberg haber ajansının aktardığına göre Kenani, dün  (Pazartesi)Twitter'da yaptığı iki paylaşımda ABD'yi, “Batı Asya bölgesinde savaşı kışkırtmak, istikrarsızlık ve çatışmayı yaymakla” suçladı.
Kenani Twitter hesabında şunları yazdı: “Yeni bölgesel denklemlerin muhtemelen yeni bir düzen oluşturduğu ve bölge dışından askeri kuvvetlere olan ihtiyacı ortadan kaldırdığı bir dönemde, zaman zaman denizaltıların gönderilmesi, savaş gemilerinin hareket ettirilmesi ve Batı Asya'ya bombardıman uçaklarının gönderilmesi hakkında haberler yayınlamak, ABD yönetiminin dünyadaki gerilemesini örtbas etme çabalarının bir parçasıdır. Washington, yeni gerçekleri realist bir şekilde anlamalı ve Batı Asya ve Körfez bölgesine müdahale etmekten kaçınmalı.”
Bahreyn merkezli ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, kara saldırıları için 154 adede kadar Tomahawk seyir füzesi taşıyabilen Florida denizaltısı, geçtiğimiz Cuma günü Akdeniz'den Süveyş Kanalı'nı geçmeye başladı.



Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
TT

Bir gözü savaşta, diğer gözü kaderinde olan Gazze’nin ‘kafa karışıklığı’

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)
Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları giderek azalıyor (AFP)

İzzettin Ebu Ayşe

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in İran'a karşı başlattığı saldırıdan önce, ABD, İsrail, Hamas ve İran arasında Gazze konusunda geniş kapsamlı müzakereler yürütüldüğünü açıklamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Gazze'de tutulan rehinelerin durumuyla ilgili ciddi ilerlemeler kaydedildiğini doğruladı.

Ancak İsrail'in İran'a sert bir askeri darbe indirmesi, Gazze meselesinin çözülmesine ve ateşkes anlaşmasına varılmasına katkıda mı bulunacak, yoksa bölgedeki ateşkes müzakerelerini olumsuz yönde mi etkileyecek?

Darbe öncesi çabalar

İsrail, İran'ı 7 Ekim 2023 saldırılarını finanse etmekle suçluyor. Bu suçlamayı dayandırdığı nedenlerden biri Hamas Hareketi’nin Tahran'ın bölgedeki uzantılarından biri olarak görmesi ve Hamas ile İran arasında uzun soluklu ve güçlü ilişkiler olmasıdır.

Mevcut bilgilere göre ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Filistin asıllı Amerikalı akademisyen ve siyasi aktivist Bishara Bahbah, İsrail İran'a ağır bir darbe indirmeden önce, ABD ile İran arasında İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerle eş zamanlı olarak Gazze konusunda bir anlaşma metni üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırmışlardı. Bu çabalar, ABD ile İran arasındaki müzakerelerle eş zamanlı olarak yürütülüyordu.

İsrail'in İran'a yönelik askeri saldırısı öncesinde, arabulucular Katar ve Mısır, ABD ile Gazze ve İran meselelerine dair görüşmeler yaptılar. Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati, Washington ile Tahran arasındaki müzakerelerin gelişmeleri ve Gazze'deki savaşı sona erdirecek bir anlaşmaya varılması için Witkoff ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Tüm bu çabalar, Katar'ın Witkoff'un ateşkes önerisine ilişkin yenilikçi ve değiştirilmiş bir formül sunmasının ardından gerçekleşti. O sırada Hamas'ın geçici lideri Halil el-Hayya, "Gazze'deki savaşı durdurmaya yönelik bir dizi fikir aldık. Witkoff'un önerisine açığız. Ancak savaşı kalıcı olarak sona erdirmek ve İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesini sağlamak için daha güçlü güvenlik garantileri gerekiyor” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre bu çabalar Tahran'ın doğrudan bilgisi dahilinde gerçekleştirildi. Trump, ilk kez Gazze'de ateşkes dosyasına doğrudan müdahale ederken bunu, “Gazze şu anda bizim, Hamas ve İsrail arasında yürütülen büyük müzakerelerin ortasında ve İran da bu müzakerelere katılıyor. Gazze'de neler olacağını göreceğiz. Rehineleri geri almak istiyoruz” şeklindeki heyecan verici açıklamasıyla duyurdu.

Ardından Netanyahu, esir takası ve Gazze'deki ateşkes müzakerelerinde önemli ilerleme kaydedildiğini söyledi ve ardından üst düzey bakanlarıyla bir toplantı yaptı. İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar, rehinelerle ilgili anlaşmayı sağlamaya kararlı olduklarını ve ilerleme kaydedildiğini söyledi.

İsrail şartlarını koyuyor

Ancak İsrail'in İran'a saldırmasının ardından Gazze dosyasıyla ilgili tüm bu gelişmelere endişeyle bakılırken, Hamas bu eksene olan bağlılığını yeniden teyit etti ve tutumunda değişiklik yapmadı. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının tehlikeli olduğunu, bölgede patlamaya yol açabileceğini ve bunun Netanyahu'nun bölgeyi açıkça bir savaşa sürükleme konusundaki kararlılığını yansıttığını söyledi.

İsrail'in saldırısı, Gazze'deki savaşın gidişatını etkiliyor. Siyasi ve askeri gözlemciler, savaşın gidişatı ve ateşkesin Tahran ile Tel Aviv arasındaki askeri gelişmelere bağlı olarak değişebileceğini ve bir anlaşmaya varılabileceği gibi, tarafların tutumlarının sertleşebileceğini belirtiyorlar.

Siyasi araştırmacı Macid Ebu Herbid, değerlendirmesinde şunları söyledi:

“İsrail, bölgede zaferler kazandığına ve İran'a karşı ezici bir galibiyet elde ettiğine inanıyor. Bu durum Netanyahu'yu, kazanan tarafın şartları belirlediği kuralına göre şartlarını ve taleplerini sertleştirmeye iten bir coşkuya kapılmasını sağlarken Gazze konusunda yenilgiye uğradığına inandığı Hamas'ın bu şartlara uyması gerektiğini düşünüyor.”

Ebu Herbid, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hamas her şeyi kaybettiğini düşünüyor olabilir ve bu yüzden tek seferde kapsamlı bir anlaşma imzalamakta ısrarcı bir tutum sergileyebilir. Bu durum toprak üzerindeki kontrolünü kaybettikten sonra kaybedecek başka bir şeyi kalmadığından kaynaklanıyor."

Ebu Herbid'e göre İsrail'in İran'a yönelik saldırıları Gazze dosyası üzerinde hızla etkili olmayacak. Yani ne Hamas ateşkes için acele edecek ne de İsrail anlaşmaya varmak ve rehinelerin serbest bırakılması için acele edecek. Siyasi araştırmacı, her iki tarafın da önceliklerini değiştirmek için Tahran'daki çatışmalardaki gelişmeleri beklediğini belirtti.

“İran ateşkesi engelleyebilir”

Askeri bilimler alanında öğretim görevlisi Muaviye Vasif ise İsrail ile İran arasındaki gerginliğin Gazze'deki ateşkes sürecine hizmet etmediğini söyledi. Vasif’e göre Netanyahu, Tahran'ı vurma planlarıyla meşgulken, Hamas durumu izliyor ve müzakere edecek birini bulamıyor. Bu yüzden Gazze'deki durum olduğu gibi kalabilir.

Vasif, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

“Trump'ın açıkladığına göre İran, İsrail ile Hamas arasında Gazze konusunda yürütülen görüşmelere dahil olduğundan, herhangi bir öneriyi reddederek Hamas’ı etkileyecektir. Ayrıca ABD ile yürüttüğü görüşme ve müzakerelerde şartlarını sertleştiriyor ve bunları hiçbiri, kısa süreliğine de olsa bir ateşkese varılmasını isteyen Gazze halkının yararına olmayacak.”

Hamas'ın şu anda zayıf bir konumda olduğunu ve Tel Aviv'in İran'la savaşla meşgul olması nedeniyle İsrail'e Gazze'de ateşkes için baskı yapamayacağını söyleyen Vasif, Tahran'daki gerginliğin Gazze'deki çatışmaları hafifletebileceğini, ancak Netanyahu'nun şu anda zafer kazandığına inandığı için ateşkes görüşmelerini etkilemeyeceğini belirtti.

Güvenlik araştırmacısı Vail el-Mubeyyed ise farklı bir görüşe sahip. İsrailli bakanların İran'a yönelik saldırıyla meşgul oldukları bir ortamda Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes dosyasını gündeme getirebileceğini söyleyen Mubeyyed, “Tel Aviv hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar İsrail'in Tahran'a yönelik saldırılarıyla meşguller ve şu an Gazze ile ilgili hiçbir şeye karşı çıkmıyorlar. Bu yüzden yakında Gazze'de bir ateşkes sağlanabilir” değerlendirmesinde bulundu.

Hamas ne düşünüyor?

Hamas'a göre Gazze'de ateşkes umutları yok oluyor. Hamas liderlerinden İzzet Rişk, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının Gazze'deki sükuneti bozduğunu, Netanyahu'nun kibirli bir tavır sergilediğini ve Gazze'deki krizi kasıtlı olarak derinleştirerek bölgedeki gelişmelerle ilişkilendirdiğini söyledi.

İran’a yönelik saldırının Gazze'ye bazı yansımaları söz konusu ve Netanyahu, Hamas'ın müzakere turlarında gösterdiği esnekliğe rağmen savaşı sona erdirmek istemiyor. İsrail'e göre Gazze'deki savaşın sona ermesi bölgesel meselelerle ilişkili ve Tel Aviv bölge haritasını kendi istediği şekilde yeniden çizmeyi planlıyor. Gazze'de olanlar da bu planın sadece bir parçası.