Sudan’da Genelkurmay Başkanlığı karargahı çevresine örülen beton duvar tartışmaya neden oldu

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da Genelkurmay Başkanlığı karargahı çevresine örülen beton duvar tartışmaya neden oldu

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da bir yandan ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasında, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin orduya entegre edilmesiyle ilgili mevcut anlaşmazlık sürerken Sudan Silahlı Kuvvetleri tarafından Hartum’un merkezindeki genel karargahının etrafına inşa edilen yüksek beton duvar tartışmalara yol açtı. Diğer taraftan ordunun hükümetten çekilmesi ve sivillere teslim edilmesini öngören çerçeve anlaşmaya göre Birleşik Komutanlık kurulması konusundaki anlaşmazlık da devam ediyor.
Hartum’un doğusunda yer alan Sudan Genelkurmay Başkanlığı karargahı, ülkedeki kanlı olaylara tanık olan oturma eylemleri sırasında dahi sağlam duvarlarla korunmamıştı. Karargahın bitişiğindeki meydanda, 2019 yılının nisan ayında eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir iktidarının düşmesine yol açan ve yaklaşık iki ay boyunca kanlı olayların yaşandığı, yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği kalabalık oturma eylemleri düzenlendi. Haziran ayında oturma eylemlerinin bastırılmasının ardından ordu, Genelkurmay Başkanlığı karargahının batı tarafına kum çuvalları yığdı. Daha sonra ordunun mühendislik departmanları oturma eylemlerinin düzenlendiği meydanı ile ordunun idari ofislerini birbirinden ayırmak için karargahın güneybatı tarafına devasa ve yüksek bir beton duvar inşa etmeye başladı.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Egemen Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo (Hamideti) arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle askerler ile siviller arasındaki siyasi sürecin sekteye uğramasının ardından, devasa duvarın inşa edilmesinin nedenleri konusundaki tartışma yeniden başlarken, duvarın inşası iki taraf arasında silahlı çatışma çıkması ihtimaline karşı gerginliğe ve korkuya neden oldu. Orgeneral Burhan, başından beri bazı güvenceler verse de sivillerle siyasi süreci sürdürmek konusunda isteksiz görünürken, Korgeneral Hamideti, siyasi sürece sıkı sıkıya bağlı kalmaya devam ediyor.
İkili arasındaki gerilim zirveye ulaşırken bu durum, her birinin komuta ettikleri güçlerin birleştirilmesi konusundaki tutumundan vazgeçmemesi, sivillerle nihai bir siyasi anlaşma imzalanmasının iki kez ertelenmesine yol açtı. Orgeneral Burhan, askeri personelin ordu komutanı tarafından yönetilmesi gerektiğinde ısrar ederken Korgeneral Hamideti, komutanın iktidar sivillere bırakıldıktan sonra seçilecek ve başkomutan sıfatı alacak sivil devlet başkanına bırakılması gerektiğini vurguluyor.
Burhan’ın tutumu, birçok kişinin, durumu olabildiğince uzun süre kontrolünde tutmak, hatta kendisine uygun koşullar sağlansa kontrolü tamamen ele almak için başkomutanlık meselesini bir bahane olarak kullandığına dair şüphelerini dile getirmelerine neden oldu. Bazıları ise Genelkurmay Başkanlığı karargahı etrafındaki beton duvarın güçlendirilmesinin Orgeneral Burhan’ın iktidarda kalmasını sağlayacak araçlarından biri olabileceğini belirttiler.
Yolsuzlukla Mücadele Komitesi Sözcüsü Salah Mana, Orgeneral Burhan’dan daha önce Genelkurmay Başkanlığı’nın kendisini güçlendireceğini, isterse on yıl boyunca bu makamda kalacağını ve hiç kimsenin bu gücü ondan alamayacağını söylediğini duyduğunu belirtti. Manna, Burhan’ın bu sözleri 2019 yılının kasım ayında dönemin Başbakanı Abdullah Hamduk hükümeti döneminde muhalefetteki Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) üyelerinin önünde söylediğini de sözlerine ekledi.
Orgeneral Burhan'ın geçtiğimiz hafta bir iftarı programı sırasında yaptığı açıklamada sarf ettiği, “Ordu sabretmeyi ve coşku karşısında sakin kalmayı öğreniyor. Birçok kişi bu sessizliğini, zayıflık ve halkı umursamama olarak yorumladı” şeklindeki sözleri, bu düşünceyi ölçülebilir bir bağlama yerleştirdi. Bazı çevreler, Orgeneral Burhan’ın bir konudan bahsediyor, olabileceği ama farklı bir şey düşündüğü yorumunda bulundular.
Orgeneral Burhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Açıkçası, ulaşmak istediğimiz noktaya ulaşmak için yolu iğne ile kazıyoruz. İnsanlar bizim sabrımızı ve susmamızı zayıflık, eyleme isteksizliği olarak görmüyor, biz hala sabrın sınırlarını genişletiyoruz.”
Sudanlılar, Hamideti’nin kardeşi Hızlı Destek Kuvvetleri'nin ikinci komutanı Korgeneral Abdurrahim Hamdan Dagalo'nun New York Times (NYT) gazetesi tarafından yayınlanan açıklamalarını sosyal medya hesaplarından paylaştılar. Orgeneral Burhan'ın kendisini korumak için Genelkurmay Başkanlığı binasının çevresine duvar ördürdüğünü söyleyen Abdurrahim Hamdan Dagalo, “Duvarın dışında ne olduğunu umursamıyor. Ülkenin geri kalanı yansa da umurunda değil” ifadelerini kullandı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Yüksek Stratejik ve Güvenlik Araştırmaları Akademisi Danışmanı Tümgeneral Mutasım Abdulkadir el-Hasan, duvarın birincisi güvenlik, ikincisi ise siyasi olmak üzere iki görevi olduğunu söyledi. Askeri kurumlarının etrafına yüksek duvarlar ören çoğu Afrika, Avrupa ve Asya ülkesinin aksine, Sudan'da emniyetin genel olarak zayıf olduğunu söyleyen Hasan, Sudan Silahlı Kuvvetlerini tehdit eden tehlikeler olduğunu belirterek, “Duvar, terör eylemleri ya da Hızlı Destek Kuvvetleri gibi güçlerle ve içeriden ya da dışarıdan silahlı herhangi bir güçle karşı karşıya gelme olasılığıyla inşa edilmiş olabilir. Kendinizi korumak zorundasınız. Çünkü orduyu hedef almak hükümeti değil, devleti hedef almaktır” ifadelerini kullandı.



ABD mahkemesi, İran silahlarını Husilere kaçıran bir Pakistanlıyı suçlu buldu

Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
TT

ABD mahkemesi, İran silahlarını Husilere kaçıran bir Pakistanlıyı suçlu buldu

Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)
Husiler silahlı bir gösteride (Reuters)

ABD Donanması tarafından yapılan operasyonda yakalanan bir Pakistanlı, Yemen'deki Husilere İran silahları kaçırmaktan suçlu bulundu.

49 yaşındaki Muhammed Behlevan, Ocak 2024'te Somali açıklarında bir tekneyi ele geçirmek için düzenlenen ve iki ABD donanma askerinin ölümüyle sonuçlanan operasyonda yakalanan dört kişiden biriydi.

Virginia'daki federal mahkeme, Behlevan'ı diğer suçlamaların yanı sıra teröristlere maddi destek sağlamak için komplo kurmak, İran'ın kitle imha silahları programına yardım etmek ve patlayıcı taşımak için komplo kurmak suçlarından suçlu buldu.

22 Eylül'de hüküm giyecek olan Behlevan, daha ciddi suçlamaların her biri için 20 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya.

Mahkeme belgelerine göre Behlevan, İran'dan Husilere silah kaçırmak için Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) ile bağlantılı iki İranlı kardeşle birlikte çalıştı.

30 Mayıs 2025 tarihinde Sana'da ABD ve İsrail karşıtı bir protesto sırasında sloganlar atan Husiler (AFP)30 Mayıs 2025 tarihinde Sana'da ABD ve İsrail karşıtı bir protesto sırasında sloganlar atan Husiler (AFP)

ABD Donanması tarafından ele geçirilen teknede, Husilerin ABD ticari gemilerine ve askeri gemilerine saldırmak için kullandığı silahlara benzer İran balistik füzelerinin ve gemi savar seyir füzelerinin parçaları bulundu.

On yıldan uzun bir süredir Yemen'in büyük bölümünü kontrol eden Husiler, İsrail ile Hamas arasındaki savaşın patlak vermesinden haftalar sonra, Kasım 2023'te Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki gemilere saldırılar düzenlemeye başladı.

Husiler, Gazze Şeridi'ni ve Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri desteklediklerini vurguladıkları saldırılarda İsrail'le bağlantılı olduğunu söyledikleri gemileri hedef aldılar.

ABD donanma güçlerinin iki üyesi 11 Ocak 2024'te operasyon sırasında kayboldu ve on gün süren arama çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından öldükleri açıklandı.