Uyku problemi yaşayanların felç geçirme riski daha yüksek olabilir

Bilim insanları, uyku sorunları yaşayanların felç geçirme olasılığının daha yüksek olabileceğini tespit etti.

AA
AA
TT

Uyku problemi yaşayanların felç geçirme riski daha yüksek olabilir

AA
AA

Tıp dergisi "Neurology"de yayımlanan araştırmada, çeşitli değerlendirmeler üzerinden uyku sorunlarının felç riskiyle ilişkisine odaklanıldı.
İnternet sitesi Mint'te yer alan habere göre, İrlanda'daki Galway Üniversitesinden bir grup bilim insanının yaptığı uluslararası çalışmada, felç geçirmiş 2 bin 243 kişi ile felç geçirmemiş 2 bin 253 kişi araştırmaya dahil edildi.
Yaş ortalaması 62 olan katılımcılara uyku davranışları, kaç saat uyudukları, uyku kalitesi, uyuklama, horlama, burundan soluma ve uyku sırasında nefes alma üzerine sorular soruldu.
Çok fazla veya çok az uyumak, uzun şekerlemeler yapmak, kalitesiz uyku, horlama, burnundan soluma ve uyku apnesinin uyku sorunları olarak belirlendiği araştırmada, bu semptomlardan beş veya daha fazlasına sahip olanların felç riskinin daha yüksek olduğu görüldü.

Çok fazla veya çok az uyumak riski artırıyor
Araştırmada, çok fazla veya çok az uyuyan kişilerin felç geçirme olasılığı, ortalama süre uyuyan kişilere göre daha yüksek çıktı.
Günlük 5 saatten az uyuyan kişilerin, ortalama 7 saat uyuyanlara nazaran felç geçirme ihtimalinin 3 kat daha fazla olduğu tespit edildi. 9 saatten fazla uyuyanların felç geçirme olasılığı ise 7 saat uyuyanlara göre 2 kattan fazla oldu.
Bir saatten fazla şekerleme yapanların felç geçirme olasılığının, yapmayanlara göre yüzde 88 daha fazla olduğu görüldü.
Uyku sırasında horlama, burundan soluma ve uyku apnesi gibi problemler de incelendi.
Horlayan kişilerin felç geçirme olasılığının, horlamayanlara kıyasla yüzde 91 daha fazla olduğu görülürken, burundan soluyanların felç geçirme olasılığı, solumayanlara göre yaklaşık üç kat daha fazla çıktı.
Uyku apnesi olan kişilerin ise felç geçirme olasılığının, olmayanlara nazaran yaklaşık üç kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.
Araştırmada, uyku sorunlarının felce neden olduğu değil sadece ilişkisi olduğu belirtiliyor.



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials