Güneş, deniz ve dikişler: Britanyalılar estetik ameliyat için neden Türkiye'ye uçuyor?

"Estetik ameliyatı hayal bile edemeyen on binlerce Britanyalı şimdi Türkiye'de estetik yaptırıyor"

Türkiye'ye geçen sene saç ekimi için 1 milyon kişinin geldiği tahmin ediliyor (Reuters/Arşiv)
Türkiye'ye geçen sene saç ekimi için 1 milyon kişinin geldiği tahmin ediliyor (Reuters/Arşiv)
TT

Güneş, deniz ve dikişler: Britanyalılar estetik ameliyat için neden Türkiye'ye uçuyor?

Türkiye'ye geçen sene saç ekimi için 1 milyon kişinin geldiği tahmin ediliyor (Reuters/Arşiv)
Türkiye'ye geçen sene saç ekimi için 1 milyon kişinin geldiği tahmin ediliyor (Reuters/Arşiv)

The Telegraph, Britanyalıların Türkiye'ye medikal turizm akınını mercek altına aldı. Tim Moore imzasıyla dün yayımlanan habere "Güneş, deniz ve dikişler: Britanyalılar estetik ameliyat için neden Türkiye'ye uçuyor?" başlığı atıldı.
Haberde geçen sene çoğu sağlık turizmi için gelen 1,2 milyondan fazla yabancı turistin Türkiye'yi ziyaret ettiği belirtildi. Moore, medikal turizmin ülkeye her yıl 2 milyar sterlin (48 milyar TL) getirdiğini vurguladı:
"Bu, şu anda yüzde 55 olan enflasyonla boğuşan zor durumdaki ekonomiye hayati bir yabancı para akışı sağlıyor."
Görüşlerine yer verilen klinik sahibi Çağatay Tekgüzel, medikal turizm için gelenlerin diğerlerine göre üç kat daha fazla harcama yaptığını söyledi. 
Gazete saç ekimi, diş, göz lazer tedavisi, kilo verme ameliyat, yüz germe, göz kaldırma, burun ve meme estetiği gibi pek çok farklı işlemin rağbet gördüğünü kaydetti. Antalya'nın, İstanbul'un ardından en çok kliniğe ev sahipliği yapan kent olduğu da ifade edildi. 
Haberde "Bu fenomenin arkasındaki mantık epey basit: Türkiye'de estetik işleri ucuza geliyor" dendi.
Verilen bilgiler arasında burun ameliyatının 2 bin 500 sterlin (yaklaşık 60 bin TL), meme estetiğinin 3 bin sterlin (yaklaşık 70 bin TL), saç ekiminin 1700 sterlin (yaklaşık 40 bin TL) ve bütün dişlerin yapımının 3 bin 200 sterlin (yaklaşık 75 bin TL) olması var. Bu ücretlere iyi bir otelde 4-5 gün konaklama ve yüz dolgusu ya da leke giderme gibi işlemler de dahil.
Moore, Birleşik Krallık'ta (BK) burun ameliyatının 6 bin 200 sterlin (yaklaşık 150 bin TL), meme estetiğinin 7 bin sterlin (yaklaşık 170 bin TL), saç ekiminin 9 bin sterlin (yaklaşık 215 bin TL) ve bütün dişlerin yapımının 12 bin sterline (yaklaşık 290 bin TL) patladığını bildirdi:
"Estetik ameliyatı hayal bile edemeyen on binlerce Britanyalı şimdi Türkiye'de estetik yaptırıyor."
Sağlık turizmi için partneri Joanne Murray'le Antalya'ya giden Paul Adams, "Bir ya da iki yıl parasını biriktiren herkes bu tür şeyleri karşılayabilir" dedi. Şimdiye kadar dişlerini, yüz germe işlemini ve göz lazer tedavisi yaptıran çift, Türkiye'ye üç kere geldiklerini ve masraflarının 20 bin sterlini (yaklaşık 475 bin TL) aştığını söyledi.

"Türkiye'de sınırlar zorlanıyor"
The Telegraph, bazı Britanyalıların işlemlerde "sınırların biraz daha fazla zorlanması" sebebiyle de Türkiye'yi tercih ettiğini yazdı. BK'deki kliniklerin kabul etmeyeceği büyük implantların ve daha riskli prosedürlerin Türkiye'de yapıldığı iddia edildi.
Haberde örnek olarak Britanyalı model ve şarkıcı Katie Price gösterildi. Britanyalı diş implantı uzmanı Nilesh Parmar, estetik operasyon için sık sık Türkiye'ye gelen ve dişlerini de bu ülkede yaptıran Price'ın ağzında muhtemelen çok az doku kaldığını ve bu yüzden BK'deki "saygın" dişçilerin kendisini kabul etmeyeceğini söyledi.

Doktorlar, BK'ye göre daha iyi
Bununla birlikte haberde Türkiye'deki kliniklerin, BK'dekine göre daha iyi bir işçilik çıkardığı ve daha ilgili olduğu da kaydedildi.
Adının açıklanmasını istemeyen Britanyalı bir hasta, BK'de yaptırdığı burun estetiğinden sonra solunum yollarında sorun çıktığını ve Antalya'ya gelip sorunu düzelttirdiğini ifade etti.
Steven Rees ve partneri Joanna Ludbrook da BK'deki fiyatlardan ve dişlerinin iyi tedavi edilmemesinden yakındı. İkili, BK'ye göre çok daha ucuz bir fiyata işlerini halletiklerini belirtti.
Haberde, Türkiye'deki diş hekimlerinin ve plastik cerrahların çok sayıda hastaya baktıkları için becerilerinin geliştiği de vurgulandı:
"Onlar, binlerce hasta üzerinde yıllarca uzmanlaşan, tekrar yoluyla özel becerilerini geliştirip yaptıkları işte son derece iyi hale gelen ustalardır."
Moore, her ay 50 burun ameliyatı yapan bir doktorla ve şimdiye kadar 4 binden fazla saç ekimi yapan bir kişiyle tanıştığını söyledi.
The Telegraph, kliniklerde ikiden fazla dili konuşan "hasta koordinatörleri" olduğunu ve müşterilerle ilişkilerin çok iyi tutulduğunu yazdı.
Alman Borce Drapic, "Havalimanında benim adımın yazdığı bir kartı tutan şoför vardı. Gelip bana kocaman sarıldı" diye konuştu. 
Hasta koordinatörü Tunahan Özelçi, müşteriler evlerine giderken gözyaşı döktüklerini belirtti:
"Onlar da ağlıyor biz de ağlıyoruz. Çok güçlü ilişkiler kuruyoruz."
Moore bununla birlikte kliniklerin, müşterilerle ilişkilerinin iyi olması gerektiğini savundu. Müşterilerin neredeyse tamamının sosyal medyadan sağlandığı ve bu yüzden internetteki yorumların çok iyi olması gerektiği vurgulandı:
Klinikler huysuz doktorlar ve ilgisiz personel bir yana hastaların zayıf dikişleri veya enfekte olan yaralar hakkında şikayet edilmeyi bile göze alamıyor.
Haberde, çoğu kliniğin ödeme olarak nakit seçmesinin de altı çizildi. Antalya'ya gelip dişlerini yaptıran Steven Rees, şöyle konuştu:
"Yani bu günlerde kim nakitle iş yapıyor ki? Parayı teslim ettiğinizde bir yanınız bunun bir aldatmaca olduğunu, tedavi için geri geldiğinizde kliniği ortadan kaybolmuş halde bulacağınızı düşünüyor."
 
Independent Türkçe, The Telegraph



Düzenli olarak erik tükettiğinizde vücudunuzda neler olur?

Erik yemenin sağlığa birçok faydası var (Reuters)
Erik yemenin sağlığa birçok faydası var (Reuters)
TT

Düzenli olarak erik tükettiğinizde vücudunuzda neler olur?

Erik yemenin sağlığa birçok faydası var (Reuters)
Erik yemenin sağlığa birçok faydası var (Reuters)

Lezzetiyle öne çıkan erik, zengin besin içeriğinden kalp sağlığına uzanan geniş bir yelpazede önemli faydalar sunuyor. Şarku’l Avsat’ın Verywell health’ten aktardığı analize göre, düzenli erik tüketimi şu sağlık yararlarını sağlayabiliyor:

Kabızlığı gideriyor

Erikte bulunan lif, sindirimi destekleyerek kabızlık sorunlarının hafifletilmesine yardımcı oluyor. Bu amaçla tüketildiğinde, lif açısından zengin olan yenilebilir kabuğunun çıkarılmaması öneriliyor.

Besin değeri yüksek

Erik; lif, mineraller, omega-6 yağ asitleri, temel proteinler ve çeşitli vitaminler açısından zengin bir meyve olarak öne çıkıyor.

Antiinflamatuar etki gösteriyor

Eriğin içerdiği resveratrol ve izoflavon gibi bileşenler sayesinde iltihap karşıtı özellikler taşıdığı belirtiliyor.

Kemik sağlığını destekliyor

Araştırmalara göre bazı erik türleri, kemik erimesine karşı etkili olduğu düşünülen bitkisel bir bileşik olan katekin içeriyor.

Kalbi koruyor

Bazı araştırmalar, erik tüketiminin “kötü kolesterol” olarak bilinen LDL seviyesinde belirgin bir düşüş sağlayabileceğini gösteriyor. Yüksek LDL düzeyleri kalp hastalıkları riskini artırıyor.

Ayrıca erikte bulunan klorojenik asidin de kalp ve damar sağlığını destekleyebileceği ifade ediliyor.

Antioksidan ve antikanser etki

Araştırmalara göre erik, güçlü antioksidan özellikleri sayesinde hücrelere zarar veren serbest radikallerle mücadele ediyor ve DNA hasarını azaltıyor.

2022 yılında yapılan bir çalışmada, erik özütünün kolon kanseri hücrelerinin çoğalmasını ve yayılmasını engellediği; ayrıca rahim ağzı kanseri üzerinde de baskılayıcı etki gösterdiği bildirildi.


Hurma mı, erik mi: Kabızlıkla mücadelede hangi meyve daha etkili?

Kuru erik tüketimi için resmi bir zaman belirtilmemiş olsa da, günlük atıştırmalıklarınıza dahil ettiğinizde gözle görülür faydalar sağlayabilirsiniz (Pixbay)
Kuru erik tüketimi için resmi bir zaman belirtilmemiş olsa da, günlük atıştırmalıklarınıza dahil ettiğinizde gözle görülür faydalar sağlayabilirsiniz (Pixbay)
TT

Hurma mı, erik mi: Kabızlıkla mücadelede hangi meyve daha etkili?

Kuru erik tüketimi için resmi bir zaman belirtilmemiş olsa da, günlük atıştırmalıklarınıza dahil ettiğinizde gözle görülür faydalar sağlayabilirsiniz (Pixbay)
Kuru erik tüketimi için resmi bir zaman belirtilmemiş olsa da, günlük atıştırmalıklarınıza dahil ettiğinizde gözle görülür faydalar sağlayabilirsiniz (Pixbay)

Kabızlık, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir sindirim sorunu olarak biliniyor. Uzmanlar, lif bakımından zengin meyvelerin bu durumun hafifletilmesinde önemli rol oynadığını belirtiyor. Özellikle hurma ve erik, kabızlıkla mücadelede en çok tercih edilen meyveler arasında yer alıyor.

Diyetisyenler, hurmanın içerdiği çözünür lif sayesinde bağırsak hareketlerini düzenlediğini ve sindirim sistemini desteklediğini vurguluyor. Hurma ayrıca doğal şekerleri ve vitaminleri sayesinde enerji verici bir atıştırmalık olarak da öne çıkıyor.

cdf
Farklı hurma türleri (AFP)

Öte yandan erik, içerdiği sorbitol ve diyet lifi ile bağırsakları yumuşatmaya yardımcı oluyor. Bu özellik, özellikle kronik kabızlık sorunu yaşayan kişiler için erik tüketimini cazip kılıyor. Uzmanlar, erik ve hurmanın birlikte tüketilmesinin sindirimi daha da destekleyebileceğini belirtiyor.

Hangi meyvenin daha etkili olduğuna dair yapılan araştırmalar, kişiden kişiye değişebilen sonuçlar gösteriyor. Bazı kişiler hurmayı daha etkili bulurken, bazıları erik tüketiminden daha hızlı sonuç alabiliyor. Uzmanlar, günlük lif alımının artırılması ve yeterli su tüketiminin kabızlıkla mücadelede temel adımlar olduğunu hatırlatıyor.

Sonuç olarak, hem hurma hem de erik sindirim sistemine fayda sağlıyor ve kabızlık şikayeti olanlar için doğal çözümler sunuyor. Tüketim miktarı ve kişisel toleransa göre seçim yapmak en doğru yaklaşım olarak öneriliyor.


Hamilelikte stres yaşayan annelerin bebekleri daha erken diş çıkarıyor

Stres hormonu kortizol, diş ve kemik gelişimindeki süreçleri etkiliyor (Pixabay)
Stres hormonu kortizol, diş ve kemik gelişimindeki süreçleri etkiliyor (Pixabay)
TT

Hamilelikte stres yaşayan annelerin bebekleri daha erken diş çıkarıyor

Stres hormonu kortizol, diş ve kemik gelişimindeki süreçleri etkiliyor (Pixabay)
Stres hormonu kortizol, diş ve kemik gelişimindeki süreçleri etkiliyor (Pixabay)

Hamilelik dönemini daha stresli geçiren annelerin bebeklerinin, diğer bebeklerden daha erken diş çıkardığı tespit edildi.

Bebekler normalde 6 aylıkken diş çıkarmaya başlar ve üç yaşına geldiklerinde 20 süt dişinin tamamı oluşur. 

Bu süreçte genetik ve beslenme gibi faktörler etki etkili olsa da bilim insanları stresin de önemli bir rol oynayabileceğini belirtiyor.

Rochester Üniversitesi'nden Dr. Ying Meng liderliğindeki bir ekip, ABD'deki dezavantajlı bölgelerden gelen 142 anne adayını takip ettikleri bir çalışma yürüttü.

Araştırmacılar, gebeliğin ikinci ve üçüncü trimesterinde kadınlardan tükürük örnekleri toplayarak kortizol, progesteron ve testosteron gibi hormonların seviyelerini ölçtü.

Doğumdan sonra bebekler 24 ay boyunca belirli aralıklarla diş kontrolüne götürüldü.

Bulguları hakemli dergi Frontiers in Oral Health'te dün (18 Kasım) yayımlanan çalışmaya göre, 6 aylıkken bebeklerin yaklaşık yüzde 15'inin en az bir dişi vardı. 24 aylık sürenin sonundaysa çocukların yüzde 25'i 20 süt dişini tamamlamıştı.

Araştırmacılar 6. ayda, stres hormonu kortizol seviyesi en yüksek olan annelerin bebeklerinin, en düşük olanların çocuklarına kıyasla ortalama 4 dişi daha fazla çıkardığını saptadı.

Bilim insanları kortizolün, doğum öncesi büyümeyi ve mineral metabolizmasını etkileyebileceğini düşünüyor. Stres hormonu, kemik ve diş mineralizasyonunda kritik rol oynayan kalsiyum ve D vitamini seviyelerini değiştirebiliyor.

Çalışmada erken diş gelişimiyle, progesteron ve testosteron gibi hormonlar arasında da bağlantılar bulundu ancak bu ilişki kortizol kadar kuvvetli değildi.

Meng "Annenin hamileliğinin sonlarında stresle ilişkili hormonların, özellikle de kortizolün daha yüksek olmasının, bebeğin süt dişlerinin daha erken çıkmasıyla ilişkili olduğunu gösterdik" diye açıklıyor.

Bulgular ayrıca gebelikteki stresin, bebeğin biyolojik yaşlanma sürecini hızlandırdığı anlamına da gelebilir. 

Ancak erken diş gelişiminin, büyümenin hızlandığının bir işareti olup olmadığını anlamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Meng, "Hâlâ cevap bekleyen temel sorular var" diyerek ekliyor:

Örneğin, anneden gelen hangi hormonlar veya gelişim yolakları diş çıkma zamanındaki değişikliği tetikliyor, dişlerin erken çıkmasıyla biyolojik yaşlanma ve gelişim arasındaki ilişki tam olarak ne ve bu hızlanma çocuğun genel sağlığı hakkında ne söylüyor?

Independent Türkçe, Newsweek, New York Post, Frontiers in Oral Health