Suriyeliler Arap dünyasıyla ilişkilerin iyileşeceğine inanıyor

Suriye halkı, ekonomik toparlanma umudu taşıyor

Başkent Şam’da bir bilboarddaki “İftarımızı Kudüs'te açacağız” yazılı bir afiş (AFP)
Başkent Şam’da bir bilboarddaki “İftarımızı Kudüs'te açacağız” yazılı bir afiş (AFP)
TT

Suriyeliler Arap dünyasıyla ilişkilerin iyileşeceğine inanıyor

Başkent Şam’da bir bilboarddaki “İftarımızı Kudüs'te açacağız” yazılı bir afiş (AFP)
Başkent Şam’da bir bilboarddaki “İftarımızı Kudüs'te açacağız” yazılı bir afiş (AFP)

Tammam, Şam'daki evini satışa çıkardıktan üç yıl sonra emlak ofislerindeki ilanı geri çekmeye ve satış kararını yeniden gözden geçirmeye karar verdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Tammam, “Eğer Arap ülkeleriyle ilişkilerde bir hareketlilik olursa göç etmek zorunda kalmam” ifadelerini kullandı.
Arap ülkeleriyle ilişkilerin yeniden tesis edilmesinin Suriye'nin durumunun düzelmesi ve belki de krize çözüm bulunması için bir başlangıç ​​noktası oluşturacağını ve bu yüzden beklemenin evini satıp kaybetmekten daha iyi olduğunu vurgulayan anne, babası ve kardeşlerinin, savaşın patlak vermesinden sonra Körfez ülkelerinden birine gittiklerini, Şam'daki askeri operasyonların sona ermesinin ardından geri dönmeyi planladıklarını, ancak kötü ekonomik koşulların buna engel olduğunu söyledi. Zor bir seçimle karşı karşıya kalan Tammam, ekonominin kötüleşmesi nedeniyle evini satıp ailesinin geri kalanının yanına gitmek zorunda kaldığını, ancak evine uygun bir teklif alamamasının ülkeden ayrılma planını ertelettiğini belirtti.
Suriye’nin Arap dünyasıyla ilişkilerinin düzelmesini bekleyen tek kişi Tammam değil. Emevi Meydanı ile Ebu Rummane Mahallesini birbirine bağlayan, Suriye Hava Kuvvetleri’nin yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan büyükelçiliklerinin bulunduğu Mehdi bin Baraka Caddesi'nden geçerken derin bir iç çeken taksi şoförü, yolcusuna, “On yıldır bu caddeden geçiyorum. İlk defa bariyerin kaldırılıp iki tarafının da açıldığını görüyorum. Suriye'nin Arap dünyasıyla ilişkileri düzelecek inşallah” dedi.
Şam'daki yetkililer, Suriye'yi Arap Ülkeleri Birliği'ne (AL) geri dönüşünü ve Şam’daki Arap ülkelerinin diplomatik misyonlarının yeniden açılmasını hedefleyen diplomatik çabalar çerçevesinde ayın başlarında Mehdi Bin Baraka Caddesi üzerindeki başkentteki en büyük kontrol noktalarından birini kaldırmıştı. Söz konusu diplomatik faaliyetler, 6 Şubat’taki deprem felaketinden sonra son iki ayda daha da kötüleşen hayat şartlarının iyileşmesine dair karamsarlığın ardından Suriyelilerin umutlarını yeniden canlandırdı.
Suriyeliler, Arap ülkelerine açılımın, Batılı ülkeler ve ABD tarafından uygulanan ve Ekonomik yeteneklerinin zayıflaması, savaş ağalarının gaddarlığı ve yaygın yolsuzluk vakalarının gölgesinde ağır bedellerini sıradan vatandaşın ödediği Şam'a yönelik ambargonun kırılmasının bir başlangıcı ​​olmasını umuyorlar.
AL, halkın Şam rejimine karşı protesto gösterilerinin patlak vermesi, ardından çoğu Arap ülkesinin Şam'daki büyükelçiliklerini kapatması ve savaş yılları boyunca Suriye ile diplomatik ilişkilerin kesilmesi sonucu 2012 yılında Suriye'nin üyeliğini askıya almıştı.
6 Şubat'ta bölgeyi sarsan deprem felaketinin ve ekonomide devam eden bozulmanın ardından ülkeyi terk etmeye çalışan Suriyelilerin sayısında artış kaydedildi. Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı kaynaklar, depremden sonra Lübnan'a yasadışı yollarla giren Suriyeli ailelerin sayısında artış olduğunu ve her gün 30 ila 40 ailenin Suriye'den Lübnan'a geçmeye çalıştığını söylediler.
Buna karşın Şam'daki Mithat Paşa Çarşısı'nda tüccarlık yapan bir Suriyeli gibi Ramazan'ın ikinci yarısında ‘biraz miktar iyileşme’ olacağını umut edenler de var. Suriyeli tüccar, “Depremin ardından ülkeye yapılan yardımların yerel para biriminin değer kaybetmesini, mübarek Ramazan ayının gelişini ve gurbetçilerden ailelerine yapılan para akışını sınırlayacak olumsuz bir etkisi olacağını düşündük. Ama tam tersi oldu. Fiyatlar hala yükseliyor ve Suriye lirası halen değer kazanamadı.  Mübarek ramazan ayının ortalarına gelmemize rağmen piyasalar hareketlenmedi. Ramazanın bitmesiyle işlerin daha iyiye gitmesini umuyorum” dedi.
Hristiyanların Paskalya tatili sırasında, pazar günü başkent Şam’da sokağa çıkma yasağı uygulanması ve Şam sokaklarının neredeyse tamamen boşalması dikkati çekti. Genellikle teravih namazlarının ardından kalabalıklaşan Salihiye çarşılarında da son üç gündür akşamları zayıf bir hareketlilik gözlemlendi. Ancak tüm bunlar, Mithat Paşa Çarşısı’ndaki tüccarın ramazanın son haftasında çarşıda bir hareketlilik yaşanacağına olan umudunu gölgeleyemedi.
Şarku’l Avsat’a konuşan tüccar, “Ailesini boykot edip hayır gören kimse yoktur. Savaştan önce Suriye çarşıları her türden ve çeşitte ve en iyi kalitede Arap mallarıyla dolu olurdu. Rekabet, hareket ve bereket çerçevesinde ithalat ve ihracat yapardık. Arap ülkelerinden gelen arabalar Şam sokaklarını doldururdu. Sonra yabancılaşma başladı. Sadece müttefik ülkelerden en ucuz ve en kalitesiz mallar bize ulaşmaya başladı. Turistler sokaklarımızda gezmez oldu. Turist olarak gelenlerden geriye sadece çok az harcama yapan hacı kafileleri kaldı” ifadelerini kullandı.



Şam: Suveyda'daki ateşkes anlaşması, herhangi bir ihlal olmaksızın çoğu bölgede uygulanıyor

Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
TT

Şam: Suveyda'daki ateşkes anlaşması, herhangi bir ihlal olmaksızın çoğu bölgede uygulanıyor

Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)
Suriye güvenlik güçleri, Suriye hükümeti ile Dürzi güçler arasında varılan anlaşmanın ardından aşiret güçlerinin Suveyda vilayetindeki Dürzi köylerine doğru ilerlemesini engellemek için Dera kırsalında kurdukları toprak setlerin yanında duruyor. (DPA)

Suriye devlet televizyonunun bugün ismini açıklamadığı bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberine göre, Suveyda'daki ateşkes anlaşması çoğu bölgede ihlal olmaksızın uygulanıyor.

Kaynak, Suveyda'da bir sonraki adımın tüm vilayette istikrarı yeniden sağlamak için kapsamlı bir ateşkes uygulamak ve her iki taraftan esirlerin değişimi için çalışmak olacağını açıkladı.

Kaynak, ateşkesin hükümetin vilayette yaşam ve hizmetlerin yeniden tesis edilmesi ve vilayeti terk eden ailelerin geri dönmesi için çalışmasına olanak sağlayacağını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın yerel kaynaklardan edindiği bilgiye göre, kuşatma altındaki Bedevi aşiretlerinin tahliyesinin ardından Suveyda vilayetinde gerginlikle karışık temkinli bir sakinlik hüküm sürüyor.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından AFP'ye yapılan açıklamada, Suveyda'da bir haftadır süren çatışmalarda 128 binden fazla kişinin yerinden edildiği ve son bir günde 43 binden fazla kişinin yerinden edildiği kaydedildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) 13-21 Temmuz tarihleri arasında en az 558 kişinin öldürüldüğünü ve 783'ten fazla kişinin de çeşitli derecelerde yaralandığını belgeledi.

SNHR'nin raporuna göre ölü sayısına 17 kadın ve 11 çocuk da dahil. Ayrıca, 3’ü kadın olmak üzere 6 sağlık personeli ve 2 medya çalışanı da hayatını kaybedenler arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra, ölenler arasında bedevi aşiret gruplarından savaşçılar, devletin kontrolü dışında kalan yerel grupların üyeleri, Suriye hükümetine bağlı İç Güvenlik Güçleri ve Savunma Bakanlığı’ndan unsurlar da bulunuyor.

Suriye Sağlık Bakanlığı, Suveyda'daki olaylar sonucunda 425'i kritik olmak üzere bin 698 hafif ve orta dereceli yaralanma vakası aldı.