ABD’li milletvekilleri, Avrupa’ya DMO’yu terörist ilan etmesi çağrısında bulunuyorlar

130 Cumhuriyetçi ve Demokrat milletvekili Borrell'e ‘İran'ın sivilleri öldürme planlarının arkasında olduğunu’ söyledi

ABD Kongre Binası (AFP)
ABD Kongre Binası (AFP)
TT

ABD’li milletvekilleri, Avrupa’ya DMO’yu terörist ilan etmesi çağrısında bulunuyorlar

ABD Kongre Binası (AFP)
ABD Kongre Binası (AFP)

ABD’de Demokrat ve Cumhuriyetçi milletvekilleri, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'i İran Devrim Muhafızları Ordusu’nu (DMO) terör örgütleri listesine dahil etmeye çağırdı.
Her iki partiden 130'dan fazla milletvekili Borrell'e hitaben yazdıkları mektupta sorunu acilen çözmesini isteyerek DMO’nun ‘on yıllardır AB’deki sivilleri açıkça hedef alan planları gerçekleştirdiğine’ dikkat çekti.
Demokrat Kathy Manning ve aynı partiden Bill Keating ile Cumhuriyetçi Tom Kean liderliğindeki milletvekilleri, İran'ın 'dünyada terörizmi destekleyen bir numaralı ülke' olup 'insan hakları ihlalleri ve terör faaliyetlerine arka çıktığını ve bunlarda parmağı olduğunu' ifade ettiler.
Mektup, West Point Terörle Mücadele Merkezi tarafından yakın zamanda yapılan ve İran'ın son beş yıl içinde Avrupa'daki vatandaşları gözetlemek, kaçırmak veya öldürmek için en az 33 komplo düzenlenmesine önayak olduğunu gösteren bir araştırmaya dayanıyor.
Borrell’in DMO’nun terör örgütleri listesine dahil edilmesi yönünde Avrupa Parlamentosu’nun yaptığı oylamaya rağmen bunun mahkemeler aracılığıyla yapılması gerektiğini söylemesine karşı milletvekilleri şöyle dediler:
“DMO’nun terör örgütleri listesine alınması ile ilgili yasal karmaşıklıkları anlıyoruz. Bu tür bir kararın adli bir makam ya da benzeri nüfuza sahip bir oluşum tarafından desteklenmesi gerektiğini anlıyoruz. Ancak, İran'ın AB ülkeleri ve vatandaşlarına yönelik artan tehdidini göz önünde bulundurarak, sizi bu meseleyle acilen ilgilenmeye davet ediyoruz.”
Geçtiğimiz ocak ayında Avrupa Parlamentosu’nda DMO’nun terör örgütü listesine alınması yönünde bir oylama yapılmış ve 598 lehte ve 9 aleyhte oy kullanılmıştı. Ancak Borrell’in başkanlık ettiği Dış İlişkiler Konseyi, hukuki sebeplerden dolayı parlamentonun tavsiyelerinin uygulanmaması yönünde karar vermişti. O dönem Borrell, “Bu, mahkeme kararı olmadan karar verilemeyecek bir şey. 'Senden hoşlanmıyorum, bu yüzden seni terörist sayıyorum' diyemezsiniz” açıklamasında bulunmuştu.
Kongre, AB’nin DMO’yu terör örgütleri listesine dahil etme konusunda gösterdiği ‘tereddütü’ ilk kez eleştirmiyor. Nitekim Cumhuriyetçi senatörler daha önce bu tereddütün ‘İran ve Rusya ile mücadele etme çabalarını riske atacağını’ söylemişlerdi.
Geçen ay Borrell’e yazdıkları mektupta “Bu mektubu size, AB’nin DMO’yu terör örgütleri listesine dahil etme konusunda gösterdiği tereddütten duyduğumuz hayal kırıklığını ifade etmek için yazıyoruz. DMO’nun Rusya'nın Ukrayna'daki savaş suçlarına artan desteğinin ortasında, Avrupa'nın tereddütü Rusya'ya karşı ortak çabalarımızı zayıflatıyor ve İran hükümetinin Batı'da terörizm tohumlarını saçma hedefini gözden kaçırıyor” ifadelerini kullanmışlardı.
Dış İlişkiler Komisyonu'nun kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Jim Risch başta olmak üzere senatörler, İran’ın Rusya’ya Ukrayna savaşında insansız hava araçları (İHA) sağlamasının ‘DMO’yu Rus terörizminin bir ortağı haline getirdiğinin’ ifade edilmesinin yanı sıra Rusya'yı teröre destek veren bir devlet olarak kabul eden bir Avrupa Parlamentosu karar tasarısına işaret etmişlerdi.
ABD, eski Başkan Donald Trump'ın Tahran'la imzalanan nükleer anlaşmadan çekilme ve yaptırımlar uygulayarak azami baskı politikasını benimseme kararından bir yıl sonra, 2019'da DMO’yu terör örgütleri listesine almıştı.
Tahran, geçen yıl mart ayında nükleer müzakerelerin askıya alınmasının ardından müzakerelerin devamı için DMO’nun terör listesinden çıkarılmasını şart koşmuş, ancak daha sonra bu şartını geri çekmişti. Bundan önce Joe Biden yönetimi Tahran’ın taleplerini ancak bölgesel tansiyonu düşürmesi ve General Kasım Süleymani’nin ölümünün intikamını alma tehditlerinden vazgeçmesi durumunda yerine getirebileceğini söylemişti.
AB, Ukrayna savaşında Rusya'ya İHA’lar tedarik ederek verdiği destek nedeniyle bu yılın ocak ayında İran'a yaptırım uygulama politikası benimsese de DMO’yu hala Avrupa terör örgütleri listesine dahil etmiş değil. Fransa, Almanya ve İngiltere, DMO’nun terör örgütleri listesine alınması konusunda hararetli bir iç tartışmaya tanık olmuştu.
DMO komutanları, AB ülkelerine, DMO’nun terör listesine alınması halinde ‘katlanılamaz’ vahim sonuçlarla yüzleşmeye karşı uyarıda bulunmuşlardı.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.