Pedro Pascal sahne adını neden değiştirdiğini açıkladı

AFP
AFP
TT

Pedro Pascal sahne adını neden değiştirdiğini açıkladı

AFP
AFP

Pedro Pascal, Hollywood'da tanınan bir isim haline gelse de kariyerinin ilk yıllarında başka bir adla anılıyordu.
Șili asıllı Amerikalı oyuncu, HBO'nun son derece başarılı kıyamet dizisi The Last of Us ve Star Wars spin-off'u The Mandalorian'daki son rolleriyle dünya çapında üne kavuşmadan yıllar önce, doğum adı olan Pedro Balmaceda'yla televizyonda küçük rollerde oynuyordu.
The Independent'ın haberine göre, 48 yaşındaki oyuncu Esquire'a verdiği yeni röportajda, 2000'de (kendisi 24 yaşındayken) annesinin aniden intihar etmesinden sonra, onun anısını yaşatmak için meslek hayatında annesinin kızlık soyadı olan Pascal'ı kullanmaya karar verdiğini açıkladı.
Aktör, daha önce Variety'ye verdiği bir röportajda "Ve ayrıca Amerikalılar Balmaceda'yı telaffuz etmekte çok zorlandıkları için" demişti.

"Çok yorucuydu."

Esquire'a verdiği röportajın başka bir yerinde, Pascal'ın yakın arkadaşı olan oyuncu Sarah Paulson, annesinin ölümünün ardından New York'a döndükten sonra aktörün rol bulmakta yaşadığı zorluklardan bahsetti.
American Horror Story'nin yıldızı, "Bunu kamuoyuyla paylaşmıştı" dedi. 

"Ama çalıştığım bir işten aldığım gündeliği karnını doyurabilmesi için ona verdiğim zamanlar oldu."

Pascal, çıkış yaptığı rolünü yaklaşık 14 yıl sonra 2014'te, Game of Thrones'ta Oberyn Martell'i canlandırarak aldı ve daha sonra sürekli bir başarı yakaladı.
Aktör, son olarak Disney Plus'ın The Mandalorian dizisinin üçüncü sezonunda baş karakter olarak geri döndü.
Daha geçen hafta, dizinin yapımcısı dizinin büyük beklenti yaratan üçüncü sezonunu değerlendirirken, Pascal'ın gerçek adı Grogu olan karakteriyle yaşadığı "zor" ikilemden bahsetmişti.
The Mandalorian'ın üçüncü sezonu, çarşamba günleri Disney Plus'ta yayımlanıyor.



Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
TT

Nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milislerin korumasında

Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)
Myanmar'ın Tayland sınırındaki maadencilik faaliyetleri, uydu görüntüleriyle belgelendi (Reuters)

Myanmar'daki yeni nadir toprak elementi madenleri, Çin destekli milisler tarafından korunuyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla Reuters’a konuşan yetkililer, madenlerin Çin destekli Birleşik Wa Eyaleti Ordusu’nun (UWSA) koruması altında çalıştığını söylüyor.

Tayland sınırındaki Şan eyaletinde yer alan en büyük silahlı örgüt UWSA, aynı zamanda dünyanın en büyük kalay madenlerinden birini de kontrol ediyor.

Washington merkezli kâr amacı gütmeyen ABD Barış Enstitüsü’nün verilerine göre örgütün Pekin yönetimiyle köklü ticari ve askeri ilişkileri var. Örgüt, Burma Komünist Partisi’nin silahlı kolu dağıldıktan sonra 1989’da kurulmuştu.

Haberde, Şan eyaletindeki maden çalışmalarının Nisan 2023’te başladığı belirtiliyor. Reuters’ın incelediği uydu görüntülerine göre nadir toprak elementlerinin çıkarılmasıysa bu yıl şubatta başladı.

 Madenlerde özellikle terbiyum ve disprozyum bulunduğu belirtiliyor.

Çinli madencilik firmalarının nadir toprak elementlerini çıkararak ülkeye taşıdığı, bölgenin korumasınınsa UWSA tarafından sağlandığı aktarılıyor.

Örgütün, Myanmar’daki cuntayla uzun süredir devam eden bir ateşkes anlaşması var. Ancak USWA’nın 30 bin ila 35 bin kişiden oluşan ve çoğunlukla Çin’den temin edilen modern silahlarla donatılmış bir güce sahip olduğu düşünülüyor.

Güneydoğu Asya Barış Enstitüsü’nden (SEAPI) Ye Myo Hein şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

UWSA, Çin'in Myanmar-Çin sınırı boyunca stratejik üstünlüğünü sürdürmesi ve diğer etnik silahlı gruplar üzerinde etki kurması için kilit rol oynuyor.

UWSA birliklerinin özel kimlikler dağıttığı ve bunları taşımayan kişilerin maden alanlarına girişine izin verilmediği aktarılıyor. Kaynaklar, madenlerde en az 100 kişinin gece gündüz vardiyalı olarak çalışıp nadir toprak elementlerini çıkardığını söylüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı’nın Reuters'a gönderdiği açıklamada, yurtdışında faaliyet gösteren Çinli firmaların "yerel yasa ve yönetmeliklere uyduğu” belirtildi. USWA ve cuntaysa ajansın yorum taleplerine yanıt vermedi.

Dünyadaki nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'in elinde. Bu madenlerden elektrikli otomobilden havacılık ve uzay sektörüne kadar birçok önemli alanda faydalanılıyor.

Pekin yönetimi, bu kritik mineral üzerindeki kontrolünü Washington'ın gümrük tarifelerine karşı koz olarak kullanıyor. Çin'in madenlerin ihracatına getirdiği kısıtlamalar, Avrupa'daki otomotiv sektörünü altüst etmişti.

Independent Türkçe, Reuters, CNBC