Sana’da toplantılar sürüyor; mahkûm takası Cuma günü başlıyor

Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir ve Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat  (AP)
Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir ve Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat  (AP)
TT

Sana’da toplantılar sürüyor; mahkûm takası Cuma günü başlıyor

Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir ve Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat  (AP)
Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir ve Husilerin Yüksek Siyasi Konsey Başkanı Mehdi el-Meşat  (AP)

Suudi ve Umman'ın Husi grup liderlerini, ateşkesin istikrara kavuşturulması, yenilenmesi ve insani açıdan daha kapsamlı hale getirilmesi, ayrıca çatışmayı sona erdirecek bir müzakere yoluna girilmesi yönünde Yemenliler arasında bir yol haritası belirlemeye ikna etme çabaları sürüyor. Yemen hükümet heyeti, üzerinde mutabakata varılan mahkûm takası anlaşmasının Cuma gününe (yarın) ertelendiğini doğruladı.
Yemen Başkanlık Konseyi'ni destekleyen Danışma ve Uzlaşma Komisyonu, Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir’in Umman heyetiyle birlikte geçtiğimiz pazar günü Yemen'e gelen heyetin başkanlığında Sana’da yürüttüğü arabuluculuk çabalarını memnuniyetle karşıladı. Söz konusu ziyaret, barışa öncelik verilmesi ve Yemen krizine nihai bir çözüm bulunması niyetini taşıyor.
Şarku'l-Avsat'a konuşan Yemen gözlemcilerine göre Riyad, Suudi Büyükelçiyi ağırlayan Husiler dahil olmak üzere çeşitli Yemenli grupların güvenine sahip olduğunu kanıtladı. Anlaşmazlıkların şiddetten ziyade anlatılara odaklandığına dikkat çeken gözlemciler, Yemen sahnesinde kaydedilen sınırlı ilerleyişin, mermi seslerine alternatif teşkil ettiğini ifade ediyor.
Sana’da Şarku’l Avsat’a konuşan bir kaynak, Husi grubu liderleriyle devam eden müzakere ve çabaların yakın bir atılımın habercisi olduğuna dikkat çekti. Yemenliler, önümüzdeki günlerde Suudi ve Umman heyetleri tarafından ulaşılan yol haritası doğrultusunda barışa giden yeni bir dönüm noktasına tanıklık etmeyi umuyor.
Husi liderlerin uluslararası veya bölgesel arabulucular tarafından sunulan önerileri onaylamak için her seferinde Husi lider Abdulmelik el-Husi’den yeşil ışık ve nihai izin beklediği söyleniyor.
Reşad el-Alimi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi, önerilen barış haritasını görüşmek üzere daha önce tüm üyelerle beraber Riyad'da bir araya gelmişti. Yemenli kaynaklar, konseyin önerilere ilişkin görüşlerini sunduğunu bildirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Yemen Özel Temsilcisi Tim Lenderking'in kapsamlı bir barış süreci konusunda yeni bir anlaşma sağlanmasına yönelik mevcut çabaları desteklemek için Arap Körfezi’ne doğru yola çıktığını bildirdi. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “ABD ve Birleşmiş Milletler’in (BM) bir yılı aşkın süredir devam eden yoğun diplomatik çabaları, Suudi Arabistan Krallığı ve Umman Sultanlığı gibi bölgesel ortakların desteği ile birlikte bugün Yemen, barışın sağlanması yönünde benzeri görülmemiş bir fırsatla karşı karşıya” ifadeleri kullanıldı.
ABD Dışişleri Bakanlığı, süresi dolan ateşkesin, barışın sağlanmasına yönelik yeni çabaların temellerini teşkil ettiğini, Yemen halkına somut faydalar sağladığını belirtti. Bakanlık aynı zamanda, yalnızca Yemenli tarafların kalıcı barışı sağlayabileceğine, ülkeleri için daha parlak bir geleceği şekillendirebileceklerine ve Yemenliler arasındaki siyasi sürecin acil bir gereklilik haline geldiğine dikkat çekti.
Açıklamaya göre Lenderking, ziyareti sırasında Yemen, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerden ortaklarla bir araya gelerek BM arabuluculuğunda kalıcı ateşkes ve kapsayıcı bir siyasi sürecin sağlanması, ekonomik krizin ve Yemenlilerin çektiği acıların hafifletilmesi için gerekli adımları görüşecek.
Yemenliler, Suudi Arabistan ile Umman arabuluculuğundaki çabaların, Husileri önerilen yol haritasına göre barış yoluna öncelik vermeye ikna etmeyi sağlayacağını umuyor. Danışma ve Uzlaşma Komisyonu, gerçekleştirdiği resmi toplantıda söz konusu çabaları memnuniyetle karşıladığını bildirdi.
Resmi kaynakların aktardığına göre Danışma ve Uzlaşma Komisyonu darbenin sona erdirilmesi, devlet kurumlarının restorasyonu ve başta güney meselesi olmak üzere önemli sorunların çözümü için barış çabalarına destek vurgusunda bulundu. Başkanlık Konseyi’ne desteğini yineleyen komisyon, ortak müzakere heyetinin konseyin gözetimi altında görev ve sorumluluklarını üstlenmesinin önemine işaret etti.
SABA’nın haberine göre Danışma ve Uzlaşma Komisyonu, Koalisyon ülkelerinin, Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin meşruluğun sağlanması, darbenin sona erdirilmesi ve devlet kurumlarının eski haline getirilmesi için kapsamlı bir siyasi sürecin oluşturulmasına yönelik arabuluculuk çabalarını takdir etti. Ayrıca tüm aşamalarda anlaşmaya varmanın, sözleşmelerin veto edilmesi, anlaşmaların bozulmasına izin vermemenin, Husi grubunu, Taiz ve Marib başta olmak üzere şehirlerdeki kuşatmanın kaldırılması ve yolların açılması gibi ciddi ve pratik adımlar atmaya zorlamanın önemine değindi.
Başta kadınlar, gazeteciler ve siyasi figürler olmak üzere tüm tutukluların tamamen serbest bırakılmasına değinen Danışma ve Uzlaşma Komisyonu, toplumsal kimliğin değiştirilmesi çabalarının terk edilmesi, yağmalanan malların iade edilmesi, gayri meşru yargılamaların geçersiz kılınması, ateşkes taahhüdünde bulunulması, sivil ve ekonomik hedeflere yönelik askeri saldırıların durdurulması, bilhassa Şabva, ed-Dali, Taiz, Marib ve el-Beyda’da sivillerin hedef alınmasına son verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Yemen Hükümeti Müzakere Heyeti Başkanı Yahya Kazman, hükümet ile Husilerin geçtiğimiz ay İsviçre'de anlaşmaya vardıkları mahkûm takası anlaşmasının uygulanmasına ilişkin başlangıç ​​tarihinin bugünden (Perşembe) yarına (Cuma) ertelendiğini açıkladı.
Husiler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), yeni tarih belirlenmesi konusunda yorum yapmadı. Hükümetin müzakere heyeti üyelerinden Macid Fadail, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Cuma sabahı başlayıp Pazar günü sona erecek olan mahkûm takası işleminin, üzerinde anlaşmaya varılan sayı ve rakamlarla, aynı mekanizma üzerinden yapılacağı teyit edildi. Bu kapsamda altı havalimanı ve birçok uçuşa başvurulacağı, bunların Sana, Aden, Muha, Marib, Riyad ve Abha havalimanları arasında Uluslararası Kızıl Haç Komitesi tarafından gerçekleştirileceğine değinildi” ifadelerini kullandı.
Anlaşma kapsamında 887 tutuklu serbest bırakılacak. Yemen hükümeti tarafında, Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2216 sayılı kararı kapsamına girenler, askeri liderlerin ve gazetecilerin akrabaları dahil olmak üzere 181 kişi ve Uluslararası Koalisyondan 19 mahkûm bulunuyor. Ayrıca çoğu savaş cephelerinde esir alınan 706 Husi de serbest bırakılacak.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times