İsrailli ünlü aktörün Mossad ajanı olduğu ortaya çıktı

AA
AA
TT

İsrailli ünlü aktörün Mossad ajanı olduğu ortaya çıktı

AA
AA

İsrail'de geçen ay hayatını kaybeden ünlü aktör Haim Topol'un, yurt dışında bulunduğu dönemde İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı Mossad adına çalıştığı bildirildi.
Haaretz gazetesinin haberine göre "Damdaki Kemancı" isimli müzikalde Tevye karakterini canlandırarak dünyaca ün kazanan ve geçen ay hayatını kaybeden İsrailli aktör Topol, yurt dışında yaşadığı dönem Mossad için çalıştı.
Gazeteye konuşan Topol'un eşi ve çocukları, oyuncunun Londra'da yaşadığı dönemde İsrail'de yakından tanınan Mossad ajanı Zvi Malkin ile sıkı şekilde görüştüğünü anlattı.
Aile, Malkin'in kendilerini ziyaret ettiğinde görünmemek için evlerine arka bahçeden girdiğini söyledi.
Topol'un ailesi aktörün "gizemli" yurt dışı seyahatlerinde yanına ses kayıt cihazı ve kamerasını aldığı bilgisini paylaştı.
Ünlü aktörün ailesi, Malkin ve Topol'un bir Avrupa başkentinde bir Arap ülkesinin elçiliğini dinlemek için yan binadaki daireyi kiraladığını ve burayı "diş kliniği" şeklinde döşediklerini aktardı.
Ailenin anlattıklarına göre, iki ajan elçilik duvarında bir delik açarak dinleme cihazı yerleştirmeye çalıştıkları sırada, elçilik personeli bunu fark etti.
Elçiliğin güvenlik yetkilileri geldiğinde oyuncu Topol hasta gibi koltuğa yattı, Mossad'dan Malkin de hekim rolüne büründü. Aktörün ailesine göre, elçiliğin güvenlik sorumluları diş kliniğindeki ekipmanlardan gelen ses nedeniyle ikna oldu.
İsrail yapımı 1964 tarihli "Sallah Shabati" filmi Altın Küre'de "en iyi yabancı film" ödülünü alırken, Haim Topol'e de "gelecek vadeden aktör" ödülünü getirmişti.
Topol, bunun ardından hem sahnede hem beyaz perdede "Damdaki Kemancı" oyununda canlandırdığı Tevye karakteriyle yurt dışına açılmış ve uzun yıllar Londra'da yaşamıştı.
İsrailli aktör, yurt dışında yaşadıktan sonra döndüğü Tel Aviv'de 8 Mart 2023'te 88 yaşında hayatını kaybetmişti.



Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
TT

Şara: Devlet, azınlıkları korumaya ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya kararlıdır

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara (Arşiv – DPA)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, Dürzilerin çoğunlukta olduğu Süuveyda vilayetinde bir hafta içinde 700'den fazla kişinin ölümüne neden olan şiddet olaylarının ardından, devletin ülkedeki ‘azınlıkları koruma’ ve ‘hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutma’ konusundaki kararlılığını yineledi. Eş-Şara bugün Suriyelilere hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Suriye devleti ülkedeki tüm azınlıkları ve mezhepleri korumaya kararlıdır ve hangi taraftan olursa olsun tüm ihlalcileri sorumlu tutmaya devam edecektir. Hiç kimse hesap vermekten kaçamayacak. İşlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyoruz... Adaletin sağlanmasının ve hukukun herkese uygulanmasının önemini vurguluyoruz.”

“Süveyda vilayetindeki son olaylar tehlikeli bir hal aldı” diyen Suriye Cumhurbaşkanı, “Suriye devleti durumu yatıştırmak için müdahale etmeseydi gruplar arasındaki şiddetli çatışmalar kontrolden çıkacaktı” ifadesini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Suriye resmi haber ajansı SANA’dan aktardığına göre eş-Şara bugün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: “Suriye devleti zor duruma rağmen durumu sakinleştirmeyi başardı. Ancak İsrail'in müdahalesi, güneyin ve Şam'daki hükümet kurumlarının bariz bir şekilde bombalanması sonucunda ülkeyi istikrarını tehdit eden tehlikeli bir aşamaya itti. Bu olaylar sonucunda ABD’li ve Arap arabulucular durumu yatıştırmak amacıyla devreye girdiler.”

Eş-Şara sözlerini şöyle sürdürdü: “Devlet bazı bölgeleri terk ederken, Süveyda'daki silahlı gruplar Bedevilere ve ailelerine karşı intikam saldırıları düzenlemeye başladı. İnsan hakları ihlallerinin eşlik ettiği bu intikam saldırıları, diğer kabilelerin Suveyda'daki Bedeviler üzerindeki kuşatmayı kırmak için bölgeye akın etmesine neden oldu.”

Eş-Şara, “Devlet, Suriye'nin kurtuluşundan sonra Süveyda'nın yanında durdu ve onu desteklemeye hevesliydi. Ancak bazı kişiler şehri ve ulusal istikrardaki rolünü kötüye kullandı. İçerideki bazı tarafların Süveyda'yı uluslararası çatışmalarda dış destek aracı olarak kullanması Suriyelilerin çıkarlarına hizmet etmiyor, aksine krizi daha da kötüleştiriyor” dedi.

Suriye Cumhurbaşkanı, “İster Süveyda'nın içinden ister dışından olsun, işlenen tüm suçları ve ihlalleri reddediyor, adaleti sağlamanın ve hukuku uygulamanın önemini vurguluyoruz. Bu hassas noktada, aklın ve bilgeliğin sesinin galip gelmesine ve akıllı ve sağduyulu olanın önünün açılmasına ihtiyaç vardır. Gerçekler Suriye'nin bölünme, ayrılık ya da mezhepsel kışkırtma projeleri için bir deneme alanı olmadığını doğrulamaktadır” ifadelerini kullandı.

Eş-Şara, “Suriye devletinin gücü, halkının bütünlüğünden, bölgesel ve uluslararası ilişkilerinin gücünden ve ulusal çıkarlarının birbirine bağlılığından kaynaklanmaktadır” diyerek sözlerini noktaladı.