Anne adayı, bebeğe koyacakları adı ChatGPT'ye soran eşini şikayet etti: "Baba o mu yoksa yapay zeka mı?"

Reuters
Reuters
TT

Anne adayı, bebeğe koyacakları adı ChatGPT'ye soran eşini şikayet etti: "Baba o mu yoksa yapay zeka mı?"

Reuters
Reuters

Hong Kong'da bir anne adayı, yakında doğacak çocuklarına ad bulmak için ChatGPT'ye danışan eşini sanal aleme şikayet etti.
Bölgenin en popüler forumlarından DiscussHK'de paylaşılan bir gönderide adı bilinmeyen anne, "Ne ad koyalım?" diye sorduğu eşinin yapay zeka destekli sohbeti botuna koştuğunu söyledi:
“Baba o mu yoksa yapay zeka mı?”
Gönderiye göre baba adayı, ChatGPT'ye şu mesajı attı:
“Yakında doğacak bebeğim için bir Çince ad bulmama yardım eder misin? O bir erkek. Umarım zeki, yakışıklı, uzun boylu ve şanslı olur.”
Sohbet botu bu sorunun ardından Zhiyu (bilge evren) ve Meifen (güzel dağlar) gibi öneriler sıraladı. 
Sonuçtan memnun olmayan baba, "Başka önerin var mı?" sorusunu yöneltti. ChatGPT böylece Mingli (anlamak) ve Yongyi (cesur ve kararlı) gibi daha geleneksel isimlerle geldi.
Önerileri beğenen adam, eşine listeyi gösterdi. Ancak anne adayı bunların hiçbirini beğenmedi. Çocuğa isim vermenin önemli bir süreç olduğunu savunan kadın, şu ifadeleri kullandı:
“Belli ki düşünemeyecek kadar tembel. Çocuğunun adını koymak umurunda bile değil.”
Gönderiye yorum yapan bir kişi şöyle konuştu:
“Aslında yapay zekaya sormak sözlüğe bakmaya benziyor. Sözlüğe bakmak eski bir yöntem, yapay zekaya sormaksa modern ve zekice. Yani neden onu azarlaman gerekiyordu ki? Çağa ayak uydurduğu için övmen gerekmez miydi?”
Anne adayına destek veren bir kullanıcıysa "Çocuğa isim vermek doğumdan sonraki ilk önemli şey. Nasıl bir ebeveyn bunu yapacak kadar tembel olabilir?" dedi.
 
Independent Türkçe, South China Morning Post, Inquirer



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe