İMECE uydusu uzaya fırlatıldı

AA
AA
TT

İMECE uydusu uzaya fırlatıldı

AA
AA

Türkiye'nin metre altı çözünürlüğe sahip yerli ve milli ilk gözlem uydusu İMECE, Türkiye saatiyle 09.48'de ABD'nin California eyaletinde bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nden başarıyla uzaya fırlatıldı.
İMECE Proje Yöneticisi Emir Serdar Aras ve ekibi, Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'nde uydunun fırlatma sürecini koordine ederken, eş zamanlı olarak Türkiye'de TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsünün yer takip istasyonunda program yapıldı.
Daha önce fırlatma operasyonu hava şartları nedeniyle 3 kez ertelenen İMECE uydusunun Türkiye'deki fırlatma programı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal'ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Bakan Akar ile Mandal'ın konuşmalarının ardından geri sayım yapıldı ve TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen yerli ve milli gözlem uydusu İMECE, Türkiye saatiyle 09.48'de Space X firmasına ait Falcon 9 roketiyle uzaya gönderildi.
İMECE ile yine TÜBİTAK UZAY tarafından geliştirilen görüntüleme uydusu AKUP, ASELSAN ve GÜMÜŞ firması işbirliği ile üretilen görüntüleme uydusu KILIÇSAT, PLAN-S firması tarafından üretilen nesnelerin interneti ve görüntüleme uydusu CONNECTA T2.1 küp uyduları da aynı roket içerisinde uzaya fırlatıldı.
Törene, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da video mesaj gönderdi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da fırlatmanın ardından törene telefonla bağlandı, emeği geçenlere teşekkür etti.

Yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak
Türkiye'nin uydu teknolojilerinde yurt dışına bağımlılığını azaltacak İMECE, 21 Şubat'ta ABD'de bulunan Vandenberg Uzay Kuvvetleri Üssü'ne uğurlandı. İMECE için Nurus firması tarafından ilk defa yerli ve milli imkanlarla temiz oda özelliği de taşıyan bir kabin geliştirildi.
Esenboğa Havalimanı'ndan fırlatmanın gerçekleştirileceği Vandenberg'e gönderilen uydu, nem ve titreşim gibi her türlü riske karşı koruyucu ve yerli olarak üretilen temiz oda özelliğine sahip kabin sayesinde güvenli bir yolculuk yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve TÜBİTAK 1007 programı ile desteklenen, Milli Savunma Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonu ile yürütülen proje kapsamında geliştirilen İMECE, yörüngedeki testleri tamamlandıktan sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine dahil olacak.
İMECE'nin göreve başlamasıyla Türkiye, ilk kez metre altı çözünürlüğe sahip, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen bir elektro-optik uydu kamerasına uzay tarihçesi kazandırmış olacak.
Türkiye'nin yüksek çözünürlüklü uydu görüntüsü ihtiyacını karşılayacak olan İMECE, 680 kilometre irtifada güneşe eş zamanlı yörüngede görev yapacak.
Coğrafi kısıt olmaksızın dünyanın her yerinden görüntü çekebilecek uydu, hedef tespit ve teşhis, doğal afet, haritalama, tarımsal uygulamalar gibi birçok alanda Türkiye'ye hizmet verecek.

Tasarım görev ömrü 5 yıl olarak planlandı
Sivil ve güvenlik amaçlı kullanılabilecek uydunun tasarım görev ömrü 5 yıl olarak planlandı. Proje kapsamında Türkiye'de ilk defa uzay uyumlu elektro-optik kamera tasarlanıp geliştirilerek üretildi.
Böylece Türkiye, yabancı uydulardan görüntü tedarik eder konumdan kendi kamerasını üreten ve hatta ihraç eden duruma geldi.
Elektro-optik kamera dışında, elektrikli itki sistemi, güneş algılayıcı, yıldız izler, tepki tekeri, küresel konumlandırma sistemi alıcısı, manyetometre, X bant haberleşme ekipmanı ve anteni, S bant haberleşme ekipmanları ve antenleri, güç düzenleme ve dağıtım ekipmanları, uçuş bilgisayarı, uçuş yazılımları, yer istasyonu anteni, yer istasyonu yazılımları İMECE Projesi kapsamında yerli olarak geliştirildi.
Türkiye, böylece, sıfırdan yer gözlem uydusunun ve yer istasyonunun tüm alt sistemlerini tasarlayıp üretebilecek kabiliyete sahip bir ülke konumuna geldi.
Yaklaşık 700 kilogram ağırlığındaki İMECE'nin boyutları 2 metre x 3,1 metre ölçüsünde.
İMECE, 1000 kilometre uzunluğunda 16,73 kilometre genişliğinde bir alanı tek seferde çekebilirken, çektiği görüntüleri 320 megabayt/saniye brüt veri hızıyla yer istasyonuna indirebiliyor.



Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'ın Ortadoğu ziyaretine dahil edilmeyen İsrail üzgün ama sessiz

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Başkanı Donald Trump, İsraillilerin ülkelerinin en önemli müttefikiyle olan ilişkilerine dair varsayımlarını sarsan açıklamalar yaparken, İsrail'in aşırı sağcı hükümeti bu hafta diplomatik açıdan sessizliğini korudu.

Trump'ın Ortadoğu ziyareti sırasında İsrail'i es geçme kararı alması, yönetiminin İsrailli yetkililerin uzun süredir Hamas'a yardım etmekle suçladığı Katar da dahil olmak üzere Körfez ülkeleriyle iş anlaşmalarına giderek daha fazla odaklanmasının bir işareti olarak görülüyor.

İsrail, Trump’ın Ortadoğu ziyareti öncesinde de ABD'nin ezeli düşmanı İran'la yaptığı görüşmeler ve Trump'ın, İsrail'e yönelik füze saldırılarını sürdürme kararlılığına rağmen, Yemen'deki İran destekli Husileri bombalamayı durdurma kararı alması nedeniyle gergindi.

ABD, Gazze'deki son ABD vatandaşı İsrailli rehine Edan Alexander'ı eve getirmek için Hamas'la bir anlaşma müzakere ederken, İsrailli yetkililer bu duruma seyirci kaldı.

İsrailli yetkililer kendilerini Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların sona erdirileceğini duyurmasını ve İsrail'in gerçek yüzünü zar zor gizleyen tekfirci bir rejim olarak gördüğü Şam’daki yeni hükümetle ilişkilerin normalleştirilmesi çağrısını dinlerken buldular.

ABD Başkanı salı günü Riyad'da konuşurken Husilerle yapılan ateşkesten övgüyle söz ediyordu. İsrail basını, Yemen'den atılan bir füzenin kendilerine doğru yönelmesi nedeniyle Kudüs ve Tel Aviv başta olmak üzere İsrail'in çeşitli bölgelerinde siren seslerinin duyulduğunu bildirdi.

Trump da İsrail ile herhangi bir kopuş imasında bulunmaktan kaçınırken Körfez'de kendisine eşlik eden gazetecilere yaptığı açıklamada, ziyaretinin şimdiye kadar sadık destekçisi olduğu bir ülkeye nihayetinde fayda sağlayacağını söyledi.

Trump, “Ortadoğu'daki bu ülkelerle ve tüm ülkelerle böyle bir ilişkiye sahip olmak İsrail için iyi bir olur” dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu şimdiye kadar Edan Alexander'ın serbest bırakılmasına yardımcı olduğu için Trump'a teşekkür etmek dışında bir yorumda bulunmadı.

Ancak Gazze Şeridi’nde sürdürdüğü savaş nedeniyle zaten uluslararası baskı altında olan ve Suudi Arabistan'la ilişkilerini normalleştirme umutlarını sekteye uğratan İsrail kamuoyu başta olmak üzere İsrail'in geride bırakıldığına dair kamuoyun yaygın bir algı hâkim.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığı habere göre İsrail’in sağ eğilimli Israel Hayom gazetesinin yorumcularından Yoav Limor, “Ortadoğu gözlerimizin önünde çok sayıda anlaşma ve toplantı ile yeniden şekillenirken, İsrail (en iyi ihtimalle) seyirci konumunda” diye yazdı.

Netanyahu, bazı ağır silahların sevkiyatlarını durduran ve radikal İsrailli yerleşimci gruplara yaptırımlar uygulayan eski ABD Başkanı Joe Biden yerine Trump'ı tercih ettiğini gizlememişti.

Gazze Şeridi’ndeki savaşı Hamas kesin bir yenilgiye uğratılana kadar sürdürmekte ısrar eden hükümetindeki dinci-milliyetçi aşırı sağcıların yanında yer alan Netanyahu, 18 aydır süren çatışmalardan artık bıkmış olan İsraillilerin baskısıyla karşı karşıya.

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) eski Ortadoğu İşleri Direktör Yardımcısı Jonathan Panikoff, son iki haftada yaşanan olayların 'önceliklerde açıkça bir farklılaşma olduğuna’ ve İsrail'in geleneksel olarak ABD yönetimlerinden gördüğü özel muamelenin artık var olmayabileceğine işaret ettiği değerlendirmesinde bulundu.

Şu anda Washington merkezli Atlantik Konseyi Ortadoğu Programı'ndaki Scowcroft Ortadoğu Güvenlik Girişimi Direktörü olarak çalışan Panikoff, “Trump'ın anlaşmalar, ticaret ve yatırım odaklı bir öncelikler listesiyle ilerlemeye kararlı olduğu açık” ifadelerini kullandı.

Panikoff, sözlerini şöyle sürdürdü:

“ABD ve İsrail'in sıklıkla yakın iş birliği içinde olduğu geleneksel siyasi ya da güvenlik konuları Trump'ın önceliklerine uymuyorsa, Trump yine de bu konularda ilerleme kaydedecektir.”

Trump yönetimi yetkilileri, ABD-İsrail ilişkilerinin hala güçlü olduğunu vurguluyorlar, ancak Trump'ın seçim kampanyasında verdiği Gazze ve Ukrayna'daki savaşları hızla sona erdirme sözünü yerine getirmeye çalıştığı bir dönemde, özel toplantılarda Netanyahu'ya yönelik hayal kırıklıklarını zaman zaman dile getiriyorlar.

Yetkililer Netanyahu'nun ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması için Hamas ile bir anlaşmaya varmak üzere daha fazla çalışmasını isterken, ABD, diplomatik bir çözüm arıyor ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini vurmasına çok az destek veriyor.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü James Hewitt, ABD yönetiminin Gazze'de halen tutulan 58 rehinenin serbest bırakılması ve Ortadoğu'da bölgesel güvenliğin güçlendirilmesi için İsrail'le birlikte çalışmaya devam ettiğini söyledi. Hewitt, “İsrail'in tarihinde Başkan Trump'tan daha iyi bir dostu olamaz” ifadesini kullandı.

İsrail hükümetindeki aşırı sağcılar, Trump'ın Gazze'yi Filistinlilerden arındırma ve Gazze’yi bir tatil beldesine dönüştürme planını açıklamasının ardından daha fazla sessiz kalmayı tercih ederken İsrailli yetkililer, ABD yönetimine yönelik herhangi bir eleştiriden kaçınmaya özen gösteriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bu hafta ABD vatandaşlığına sahip İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasında İsrail'in saf dışı bırakıldığı yönündeki endişelere ilişkin bir soruya “ABD egemen bir devlettir” yanıtını verdi. Sözcü, İsrail ile ABD arasındaki ‘dostane ilişkilerin medya aracılığıyla değil, doğrudan olduğunu’ ifade etti.

İsrail, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından koordine edilen ateşkes görüşmeleri için Katar’ın başkenti Doha'ya bir heyet gönderdi, ancak İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırarak dün onlarca Filistinliyi daha öldürdü.

Dün yaptığı açıklamada ‘İsrail'in durmayacağını ve teslim olmayacağını’ yineleyen Netanyahu, “Bu ayın başlarında Gazze'deki askeri operasyonlarını yoğunlaştıracağını açıklayan İsrail, Hamas'ın askeri yeteneklerinin yanı sıra yönetim kabiliyetinin de ortadan kaldırılmasını içeren savaş hedeflerine sadık kalmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.