Gereksiz ameliyatlar nedeniyle hapse atılan cerrahın 650 hastasının ölümü soruşturuluyor

Bir zamanlar Birleşik Krallık'ın önde gelen doktorlarından biri olan Ian Paterson, gereksiz yere yüzlerce kişinin hayatını değiştiren ameliyatlar yaptı.

İtibarını kaybeden cerrah Ian Paterson, 17 ayrı kasten yaralama suçundan suçlu bulundu ve halihazırda 20 yıllık hapis cezasını çekiyor (Unsplash)
İtibarını kaybeden cerrah Ian Paterson, 17 ayrı kasten yaralama suçundan suçlu bulundu ve halihazırda 20 yıllık hapis cezasını çekiyor (Unsplash)
TT

Gereksiz ameliyatlar nedeniyle hapse atılan cerrahın 650 hastasının ölümü soruşturuluyor

İtibarını kaybeden cerrah Ian Paterson, 17 ayrı kasten yaralama suçundan suçlu bulundu ve halihazırda 20 yıllık hapis cezasını çekiyor (Unsplash)
İtibarını kaybeden cerrah Ian Paterson, 17 ayrı kasten yaralama suçundan suçlu bulundu ve halihazırda 20 yıllık hapis cezasını çekiyor (Unsplash)

Birleşik Krallık'ta (BK) yüzlerce kişiye kalıcı zarar vermekten hüküm giyen bir meme kanseri cerrahının tedavi ettiği 650 hastanın ölümünün soruşturulduğu bildiriliyor.
Bir zamanlar ülkenin önde gelen doktorlarından olan Ian Paterson, hastaların hayatını değiştiren yüzlerce gereksiz ameliyat gerçekleştirdiği için hapse atılmadan önce binlerce ameliyat yapmıştı.
An itibarıyla The Sunday Times, tıp uzmanlarının 20 yılı aşkın bir süreye yayılan dönemde, gözden düşmüş cerrahın tedavisini üstlendiği kadınların kayıtlarını incelediğini ortaya çıkardı.
Paterson sadece BK Ulusal Sağlık Servisi'ne (NHS) çalışmıyordu, aynı zamanda Birmingham'da Spire Healthcare tarafından işletilen iki özel hastanede de kliniği vardı.
17 ayrı kasten yaralama suçundan suçlu bulunan Paterson, halihazırda 20 yıllık hapis cezasını çekiyor. Mahkemede, 1997 ile 2011 arasında gerçkeleştirilen müdahalelerin birçoğunun "tıbbi açıdan haklı bir gerekçesi olmadığı" ifade edilmişti.
The Sunday Times'a göre, adli tıp görevlilerinin "bu ölümlerden bazılarının doğal olmayabileceğinden şüphelenmek için kanıt bulunduğunu düşündüğü" vakalarla ilgili 27 soruşturma açıldı.
Özellikle Paterson'ın icat ettiği "göğüs arasının dahil edilmediği mastektomi" tekniğinin uygulandığı vakaların ekibin odak noktası olduğu anlaşılıyor. Geride doku bırakılan bu teknik, bazı vakalarda kanserin nüksetmesine yol açtı. Ayrıca hastaların boş yere kemoterapi görmesi, testlerden ve başka işlemlerden geçmesi gerekti.
Soruşturmayı Yüksek Mahkeme Yargıç Yardımcısı Richard Foster yürütecek.
The Heart of England NHS Tröstü'nün 2017'de hazırladığı raporda, Paterson'ın 1206 mastektomi hastasından 675'inin öldüğü ortaya konmuştu. Paterson'ın bin kadar özel hastasının öldüğü düşünülse de ölüm nedenleri hâlâ bilinmiyor.
BK Kanser Araştırma Kurumu'na (Cancer Research UK) göre 50 ile 60 yaş arası kadın meme kanseri hastalarının hayatta kalma olasılığı yüzde 90. Buna karşın Paterson'ın mastektomi hastalarında hayatta kalma oranı yüzde 56'nın altındaydı.
Adli tıp görevlisinin soruşturması hukuki veya cezai sorumlulukla ilgili karar veremese de bir davayı destekleyecek kanıtlar sunabilir.
Özel hastalarının Paterson'a karşı yönelttiği ihmal iddialarının sayısı en az bin. Yakın zamanda Spire Healthcare 1500 hastanın daha iddialarda bulunabileceğini belirtti. Ayrıca NHS hastalarının dile getirdiği en az 200 iddia var.
Spire 50 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar 200 milyon TL) tazminat ödemek zorunda kalırken, skandal NHS'ye 10 milyon sterline (yaklaşık 239 milyon 970 bin TL) mal oldu.
Ancak gözden düşen cerrahın yargılanması sırasında 9'u kadın ve biri erkek olmak üzere sadece 10 mağdurun davası görüldü.



İlk Shogun'ın yönetmeni, ödül canavarı yeni uyarlamayı eleştirdi

Shogun'un 2024 versiyonundan bir sahnede Anna Sawai, Toda Mariko rolünde (FX)
Shogun'un 2024 versiyonundan bir sahnede Anna Sawai, Toda Mariko rolünde (FX)
TT

İlk Shogun'ın yönetmeni, ödül canavarı yeni uyarlamayı eleştirdi

Shogun'un 2024 versiyonundan bir sahnede Anna Sawai, Toda Mariko rolünde (FX)
Shogun'un 2024 versiyonundan bir sahnede Anna Sawai, Toda Mariko rolünde (FX)

Shōgun'ın 1980 yapımı NBC uyarlamasını yöneten Jerry London, dizinin geçen yılki ödüllü FX versiyonunu "Amerikan izleyicisi için eğlenceli değil" diyerek eleştirdi.

Geçen eylülde Shōgun 18 dalda Emmy ödülü kazanarak tek sezonla en çok ödül alan dizi rekorunu kırmıştı.

Benzer şekilde Altın Küre'de de televizyon draması dalında ödülleri silip süpürmüştü.

Ancak diziden etkilenmeyen tek kişi, James Clavell'in 1975 tarihli romanının 9 saatlik uyarlamasıyla Emmy'ye aday gösterilen ve Yönetmenler Birliği Ödülü kazanan London oldu.

The Hollywood Reporter'a konuşan London, yeni versiyonun "Amerikalı izleyiciler için eğlenceli olmadığını" savundu.

London sözlerine şöyle devam etti:

Benim yaptığımdan tamamen farklı. Benimki Shogun'ın Blackthorne ve Mariko arasındaki aşk hikayesine dayanıyordu, bu yeni versiyon ise Japon tarihine dayanıyor ve daha çok Shogun olan Toranaga hakkında. Çok teknik ve Amerikalı izleyicinin bunu kavraması çok zor. İzleyen pek çok kişiyle konuştum ve 'Anlamadığım için kapatmak zorunda kaldım' dediler. Yani yeni diziyi çekenler Amerikalı seyirciyi gerçekten umursamamış.

London, 2024 uyarlamasının daha çok Japonya'da alacağı tepkiyle ilgilendiğini savunarak şunları söyledi

Bunu temelde Japonya için yaptılar ve ben bundan mutlu oldum çünkü dizimin kopyalanmasını istemedim. Bence o kadar iyi bir iş çıkardım ve o kadar çok övgü aldı ki kopyalamalarını istemedim, ki kopyalamadılar da. Ama yenisi komik çünkü konuştuğum herkes 'Anlamıyorum. Bütün bunlar ne hakkında?' dedi. Bütün bölümleri izledim. Devam etmek çok zor. Tüm ödülleri kazandı çünkü karşısında büyük bir dizi yoktu. Pek fazla rekabet yoktu.

London yeni versiyonun, Richard Chamberlain'in rol aldığı 1980 uyarlamasına olan ilgiyi yeniden canlandırmasını umduğunu itiraf etti. Aynı rolü yeni versiyonda Cosmo Jarvis oynamıştı.

London, "Hayal kırıklığı yarattı" dedi.

Benimki hakkında çok fazla şey söylenmedi. Ayrıca yeni dizide sadece bir Britanyalı oyuncu var ve açıkçası Richard Chamberlain'in sahip olduğu karizmaya sahip değildi.

The Independent için değerlendirdiği 2024 versiyonuna 4 yıldız veren eleştirmen Nick Hilton, dizinin "yeni Game of Thrones" olarak değerlendirilebileceğini yazmıştı.

Bu iyi tempolu ve iyi düşünülmüş destan, yetişkin izleyicileri ödüllendirecek ve büyük bütçeli televizyonun elfleri, ejderhaları ve zombileri arasında tarihi bir epiğe hâlâ yer olduğunu kanıtlayacak.

Independent Türkçe