Müslümanların tarih boyunca bilime duydukları ilginin kanıtı: Mescid-i Nebevî'nin nadir el yazmaları

Mescid-i Nebevî'nin Nadir El Yazmaları sergisinden bir görüntü (Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı)
Mescid-i Nebevî'nin Nadir El Yazmaları sergisinden bir görüntü (Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı)
TT

Müslümanların tarih boyunca bilime duydukları ilginin kanıtı: Mescid-i Nebevî'nin nadir el yazmaları

Mescid-i Nebevî'nin Nadir El Yazmaları sergisinden bir görüntü (Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı)
Mescid-i Nebevî'nin Nadir El Yazmaları sergisinden bir görüntü (Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı)

İslam tarihi boyunca yazılmış nadir el yazmaları ve eserler ile tarih boyunca edebiyatın kayda geçmesinde ve mektupların yazılmasında kullanılan araçlar, her Ramazan milyonlarca ziyaretçinin boş zamanlarında ve ibadet ettikten sonra geldiği ‘Mescid-i Nebevî’nin Nadir El Yazmaları Sergisi’ni dolduruyor. Bu vesileyle, Arap ve İslam tarihi boyunca Müslümanların ilmi koruma çabalarına, entelektüel üretimlerine yakından tanıklık ediliyor.
Mescid-i Nebevî’nin Nadir El Yazmaları Sergisi bilginin korunması ve nesiller boyunca İslami ilimler, Arap dili, düşünce, tarih ve çeşitli edebiyat sanatlarının aktarımının sağlanmasında el yazmalarının tarih boyunca oynadığı önemli rolü vurguluyor.
Hicri on ikinci yüzyıldan kalma bir Kur'an-ı Kerim, bilimsel çalışmaların nadir ve kıymetli nüshaları ve önemli el yazması kalıntılar gibi nadir eserlerin yer aldığı sergide bulunan paha biçilmez hazineler, ziyaretçileri zaman içinde bir tura çıkararak Müslüman âlimlerin tarih boyunca bıraktığı etki ve mirasın derinliğine götürüyor. Bu eşsiz el yazmaları, Müslümanların dünyanın dört bir yanındaki milletler ve medeniyetlerle temasının farklı yönlerini yansıtarak her tarihsel dönemi kendine özgü nitelikleriyle sunuyor.

Sergi, yazım yöntemlerinin kadim örneklerini sunuyor (Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı)
Sergi, yeryüzünün farklı yerlerinden gelen Müslümanların buluşma noktası olan Mescid-i Nebevî’de muhafaza edilen el yazmalarının nadir örneklerinin yanı sıra, taş, deri, kemik, sap, yaprak, hurma ağacı ve diğer ilkel araçlardan elde edilen yüzeyler ve yazı araçlarından mürekkepler, kalemler, hokkalar, kitap tutacakları gibi kadim örnekleri yansıtıyor.
Sergide bulunan nadir aletler arasında, hasırdan yapılmış, deri ile kaplanmış ve kumaşla astarlanarak Kuran'ı ve diğer kitapları korumak için kullanılan bir kap, 120 yıldan daha eski olduğu tahmin edilen mürekkeplerin yerleştirildiği bakır hokkalar ve ılgın ağacından yapılmış yazı tahtaları bulunuyor. Ayrıca kitap ciltleme aletleri, kuru mürekkep topları, geçmişte Kur'an-ı Kerim'i yazmak için kullanılan deve kürek kemikleri, kâğıt ve yaldız sabitlemek için kullanılan cilalı bir geyik boynuzu da diğer eserler arasında yer alıyor.
Bu yıl Ramazan ayının ilk 20 günü boyunca yaklaşık 30 bin kişi, burada kurulan sergileri ziyaret etti. Bu sergiler arasında Mescid-i Nebevî Mimarisi Sergisi ve Sünnet Sergisi’nin yanı sıra Ramazan'ın her günü ziyaretçi akınına uğrayan Mescid-i Nebevî Nadir El Yazmaları Sergisi yer alıyor.
Hâdimü’l-Haremeyn İşleri Genel Başkanlığı, bu sergiler vesilesiyle, Mescid-i Nebevî ziyaretçilerinin deneyimlerini zenginleştirmeyi amaçlıyor.



Başrolü babasından alıp başkasına veren yıldız: "Hayal kırıklığına uğradı"

Michael Douglas, Kaliforniya'ya bağlı Hollywood'da 25 Mart 1985'te düzenlenen 57. Akademi Ödülleri'nde babası Kirk Douglas'ı alkışlarken (AFP)
Michael Douglas, Kaliforniya'ya bağlı Hollywood'da 25 Mart 1985'te düzenlenen 57. Akademi Ödülleri'nde babası Kirk Douglas'ı alkışlarken (AFP)
TT

Başrolü babasından alıp başkasına veren yıldız: "Hayal kırıklığına uğradı"

Michael Douglas, Kaliforniya'ya bağlı Hollywood'da 25 Mart 1985'te düzenlenen 57. Akademi Ödülleri'nde babası Kirk Douglas'ı alkışlarken (AFP)
Michael Douglas, Kaliforniya'ya bağlı Hollywood'da 25 Mart 1985'te düzenlenen 57. Akademi Ödülleri'nde babası Kirk Douglas'ı alkışlarken (AFP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Michael Douglas, sinema efsanesi babası Kirk Douglas'a Guguk Kuşu'nun (One Flew Over the Cuckoo's Nest) başrolünü oynamayacağını söylediği "zorlu" anı anlattı.

Kirk, Ken Kesey'nin akıl hastanesine kapatılmış bir asi hakkında yazdığı, çığır açan 1962 tarihli romanının film haklarını, baş karakter Randle McMurphy'yi bir tiyatro yapımında canlandırarak başrol oynadıktan sonra satın almıştı.

Ancak Michael'ın yapımcı olarak filme katılması ve sinema versiyonunun yapımının gecikmeyle hız kazanmasının ardından, Kirk'ün yaşının bu role artık uygun olmadığı düşünülmüştü.

McMurphy rolünü onun yerine Jack Nicholson canlandırmıştı. Miloš Forman tarafından yönetilen 1975 yapımı film, Nicholson'ın aldığı En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı dahil, beş büyük Akademi Ödülü'nün tümünü kazanmıştı.

USA Today'e verdiği yeni röportajda Michael, babasının bu rolü üstlenememekten duyduğu mutsuzluğu hatırlayarak anlattı:

Hayal kırıklığına uğramıştı. Durumu kurtardığını bildiğim tek şey, filmin çok iyi olması ve harika bir malzemenin mahvolmamasının onu çok mutlu etmesiydi.

Richard Fleischer'ın Denizin Altında 20.000 Fersah (20,000 Leagues Under the Sea) ve Stanley Kubrick'in Spartaküs (Spartacus) filmlerinde başrol oynayarak yıldızlaşan Kirk Douglas, 2020'de 103 yaşındayken hayatını kaybetmişti.

Michael, babasının kendisini Guguk Kuşu'nda oynatmama kararı hakkında sık sık iğnelediğini ancak Kirk'ün rahatsızlığının filmin gişe başarısından kayda değer miktarda kâr elde etmesiyle hafiflediğini de söyledi. Michael, "Ona hep takıldım çünkü Guguk Kuşu'yla diğer tüm filmlerinden fazla para kazandı" dedi.

Genç Douglas, filmin birkaç stüdyo tarafından reddedildikten sonra ticari bir hit haline geldiğini ve Oscar ödüllerini silip süpürdüğünü sözlerine ekledi:

Bu herkese bir ders oldu. Benim için kesinlikle harikaydı. Bana içgüdülerime dair öyle güven verdi ki... Bu, oyuncu ya da yapımcı olmanın çok önemli bir parçası.

Eleştirmen Xan Brooks, filmin 50. yıldönümünün kutlanması vesilesiyle yakın zamanda The Independent için yaptığı yeniden değerlendirmede şunları yazmıştı:

Sinema klasiklerinin çoğu, geçmişinden dolayı ihtimam gösterilen veya bir camın altında muhafaza edilen müze sergilerinin ya da eski devlet büyüklerinin endüstrideki dengidir. Yine de Guguk Kuşu, algımızı şaşırtıp etkilemeyi sürdürüyor.

Bu kendi dönemine, hatta dinozor dönemine ait bir film ama buna rağmen modasının geçtiği hissini vermiyor ve parti çizgilerini aşarak konuşuyor. Guguk Kuşu özgürlüğe, kendi kendine yetmeye ve kişisel mutluluğun peşinde koşmaya bayılır ve bu nedenle hem eski usul hippiler hem de en sağdaki Maga tipleri tarafından sevilir. Her iki taraf da filmin kendi değerlerini paylaştığını iddia edebilir. Her ikisi de kendini McMurphy'de görürken, diğer tarafı Hemşire Ratched gibi algılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment


Truva'yı az kalsın Christopher Nolan yönetecekmiş

Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
TT

Truva'yı az kalsın Christopher Nolan yönetecekmiş

Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)
Eleştirmenler filmi çok sevmese de sinema salonları dolmuştu (Warner Bros.)

Yıldızlarla dolu The Odyssey merakla beklenirken Christopher Nolan verdiği röportajlarla gündem oluyor. 

Homeros'un klasik destanından uyarlanan film, İthaka Kralı Odisseus'un Truva Savaşı'ndan sonra eve dönüş yolculuğunu ele alıyor.

Bu konuyu işlemesinin bazı hayranlarını şaşırttığını hatırlatan Nolan, 20 yılı aşkın süre önce çekilen Truva'yı (Troy) az kalsın kendisinin yöneteceğini açıkladı. 

Yıldız yönetmen, 2004'te vizyona giren filme dair şu ifadeleri kullandı: 

İlk başta Warner Bros. beni Truva'yı yönetmem için işe almıştı. Projeyi Wolfgang (Petersen) geliştirmişti. Stüdyo, onun süper kahraman filminin (Batman v Superman) çekilmesine engel olunca Truva'yı geri istedi. Sonuçta keşfetmekle çok ilgilendiğim bir dünyaydı. Bu yüzden uzun süredir aklımın bir köşesinde duruyor. Özellikle bazı görüntüler… Truva atını nasıl ele almak istediğim gibi şeyler…

Nolan, o yıllarda Hava Kuvvetleri 1 (Air Force One) ve Kusursuz Fırtına (The Perfect Storm) gibi filmlerle önemli gişe başarıları elde eden Petersen'in Truva filmini alması sonrasında Warner Bros.'un kendisine Batman Başlıyor'u (Batman Begins) "teselli ödülü" olarak verdiğini sözlerine ekledi. 

Brad Pitt, Eric Bana, Orlando Bloom ve Diane Kruger gibi yıldızların oynadığı Truva, küresel gişe hasılatında 500 milyon dolara yaklaşmıştı. 

Batman Başlıyor ise Insomnia ve Akıl Defteri (Memento) gibi filmlerle rüştünü ispatlayan Nolan için yeni bir çağı başlattı. 

Birbirinden başarılı filmleriyle dünya çapında tanınan bir yıldız olarak Oscar'a uzanan 55 yaşındaki yönetmen, nihayet Truva'ya dönüyor. 

Üst düzey oyuncu kadrosuyla öne çıkan filmde Matt Damon, Tom Holland, Charlize Theron, Robert Pattinson, Zendaya ve Anne Hathaway'in yanı sıra Lupita Nyong'o, Jon Bernthal, Elliot Page, Mia Goth, Himesh Patel, Benny Safdie, Samantha Morton ve John Leguizamo gibi birçok yıldız yer alıyor. 

250 milyon dolarlık bütçeye sahip The Odyssey, Nolan'ın kariyerindeki en maliyetli film olacak. Tamamı IMAX kameralarla çekilen ilk film olması da bu durumda etkili. 

Filmin 17 Temmuz 2026'da seyircilerle buluşması bekleniyor. 

Independent Türkçe, Empire, Variety


Sony'den Labubu filmi: "Anlaşma imzalandı"

Temmuz 2025'te Şanghay'da görüntülenen bir Labubu peluş oyuncağı (Hector Retamal/AFP)
Temmuz 2025'te Şanghay'da görüntülenen bir Labubu peluş oyuncağı (Hector Retamal/AFP)
TT

Sony'den Labubu filmi: "Anlaşma imzalandı"

Temmuz 2025'te Şanghay'da görüntülenen bir Labubu peluş oyuncağı (Hector Retamal/AFP)
Temmuz 2025'te Şanghay'da görüntülenen bir Labubu peluş oyuncağı (Hector Retamal/AFP)

Kevin E. G. Perry Kültür ve Yaşam Haberleri Yazarı 

Sony Pictures'ın, uzun metrajlı bir Labubu filmi geliştirmek üzere anlaşma imzaladığı öne sürüldü.

Çin yapımı tüylü canavar oyuncak bebekler, son zamanlarda koleksiyonluk aksesuarlar olarak muazzam bir ilgi görüyor.

The Hollywood Reporter'a göre Sony Pictures, bu karakterlere dayanan bir film yapmak için oyuncağın ekran haklarını satın aldı. Henüz bir vizyon tarihi açıklanmadı ve şu aşamada yönetmen veya herhangi bir oyuncu belirlenmedi. Filmin canlı aksiyon mu yoksa animasyon mu olacağı da henüz doğrulanmadı.

Karakterler ilk olarak Hong Kong doğumlu illüstratör Kasing Lung tarafından yaratıldı. Lung'un İskandinav mitlerinden ilhamla The Monsters (Canavarlar) adlı öykü serisi için oluşturduğu yaratıklar, daha sonra oyuncak şirketi Pop Mart tarafından pazarlanan peluş bebeklere dönüştürüldü.

Tavşan benzeri kulakları, iri gözleri ve tehditkar görünen dişleriyle öne çıkan Labubular, genellikle "kör kutularda" satılıyor; yani rasgele seçilen kutulardaki oyuncağın hangi modelden olduğu, ambalajı açılana kadar gizemini koruyor.

Normal tasarımların yanı sıra özellikle nadir bulunan ve koleksiyoncuların peşine düştüğü "gizli seri" Labubular da var. Bu baharın başlarında piyasaya sürülen "Big Into Energy" serisi de bunlardan biri.

"Kör kutu" modeli, ikinci el piyasasının patlamasını sağladı. Bu yazın başlarında Labubuların tanesinin ikinci el satışının bin doları aştığı ve çocuk boyutundaki bir Labubu'nun 150 bin dolardan fazla fiyata satıldığı bildirilmişti.

Üçüncü taraf sitelerde sık rastlanan sahte versiyonları (esprili bir şekilde "Lafufular" deniyor), bakkallarda ve yerel süpermarketlerde bulunabiliyor.

ABD Tüketici Ürün Güvenliği Kurumu, "çocukların ağzına sığacak kadar küçük oldukları için solunum yollarını tıkayabileceği" ve "kolayca parçalanıp boğulma tehlikesi yaratabilecek küçük parçalar ortaya çıkarabileceği" için bu oyuncakların, küçük çocuklar için boğulma tehlikesi oluşturduğu uyarısı yapıyor.

Tüketicilere, bebeğin bu "taklit" versiyonlarını satın almaması veya kullanmaması tavsiye ediliyor. Birleşik Krallık Fikri Mülkiyet Ofisi Müdür Yardımcısı Helen Barnham, bunun yerine güvenilir perakendecilerden alışveriş yapmaları ve oyuncakların "gerçek olamayacak kadar iyi" fiyatlara satılmasına ihtiyatlı yaklaşmaları gerektiğini söylüyor.

Ünlüler tarafından da sevilen gerçek Labubu bebeklerinin popülerliklerinde, 2024'te oyuncağı aksesuar olarak kullanan Blackpink üyesi Lisa gibi K-pop yıldızları tarafından sergilendikten sonra sıçrama yaşandı.

Rihanna, Louis Vuitton çantasını Liçi Meyvesi Labubu'yla süslemiş, Dua Lipa da bu trende ayak uydurmuştu. Emma Roberts da Instagram'da kör kutu açılışı yapmıştı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/arts-entertainment