Saudi Aramco hisselerinin yüzde 4’ünü Sanabel Investment’a devretti

Suudi Arabistan, Kamu Yatırım Fonu'nun varlıklarını en üst düzeye çıkarmak ve ülkenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için hamlelerini yoğunlaştırıyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan, Kamu Yatırım Fonu'nun varlıklarını en üst düzeye çıkarmak ve ülkenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için hamlelerini yoğunlaştırıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Saudi Aramco hisselerinin yüzde 4’ünü Sanabel Investment’a devretti

Suudi Arabistan, Kamu Yatırım Fonu'nun varlıklarını en üst düzeye çıkarmak ve ülkenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için hamlelerini yoğunlaştırıyor (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan, Kamu Yatırım Fonu'nun varlıklarını en üst düzeye çıkarmak ve ülkenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için hamlelerini yoğunlaştırıyor (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Saudi Aramco’nun devlete ait hisselerinin yüzde 4’ünün Kamu Yatırım Fonu’na (PIF) ait olan Saudi Arabian Investment Company’ye (Sanabel Investments) devrinin tamamlandığını duyurdu.
Aynı zamanda Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi Başkanı ve PIF Yönetim Kurulu Başkanı olan Muhammed bin Selman, bu devir işleminin, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu doğrultusunda ulusal ekonomiyi canlandırmak, çeşitlendirmek ve yatırım fırsatlarını genişletmek için uzun vadeli girişimlerinin bir devamı olduğunu belirtti.
Veliaht Prens, bu adımın aynı zamanda PIF’in güçlü mali konumu ve kredi notunu sağlamlaştırmaya yardımcı olacağını da vurgulayarak, devletin şirket hisselerinin yüzde 90,18’ine sahip olarak, Suudi Aramco’nun en büyük hissedarı olmaya devam edeceğini söyledi.
Veliaht Prens dün yaptığı açıklamasında, “PIF, yeni girişimler başlatma, yeni stratejik ortaklıklar kurma, teknolojileri ve bilgiyi yerelleştirme ve yerel pazarda doğrudan ve dolaylı iş fırsatları yaratma çabalarını sürdürüyor” ifadelerini de kullandı.
Diğer yandan Saudi Aramco, hisselerinin yüzde 4’ünü Sanabel Investmens’e devrettikten sonra devletin Saudi Aramco'da yüzde 90,18 ile en büyük hissedar olarak kalmaya devam ettiğini açıkladı.
Suudi Arabistan'ın Suudi Menkul Kıymetler Borsası'nın (Tadawul) internet sitesinde yer alan açıklamada, devir işleminin ihraç eden şirketin toplam hisse sayısını etkilemeyeceği, devredilen hisselerin şirketin diğer hisse senetlerine benzer adi hisseler olduğu belirtildi. Açıklamada, devir işleminin şirketin iş, strateji, temettü politikası veya yönetim çerçevesi üzerinde herhangi bir etkisinin olmayacağı vurgusu yapıldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar ise, PIF’ın varlıklarını maksimize etmeye yönelik adımın önemine atıfta bulunarak, Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu duyurusundan bu yana tanık olduğu değişimle birlikte, büyük kalkınma ve sürdürülebilir yatırım projeleri yoluyla ülkenin gelir kaynaklarını çeşitlendirmek için sağlam bir ekonomik temel haline geldiğini bildirdi.
Cidde Üniversite’sinde ekonomi profesörü olan Dr. Salim Bacaca Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Saudi Aramco'nun toplam hisselerinin yüzde 4'ünün Sanabel Investment'a devri, Kamu Yatırım Fonu'nun varlıklarını küresel olarak ileri pozisyonlara geçmesini arttırdığını söyledi.
Bacaca, atılan bu adımın Suudi ekonomisinin büyümesinin sağlanmasında, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde, çeşitli geleneksel ve modern sektörlerde kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma kavramına ulaşılmasında önemli bir ayağı temsil eden PIF’ın stratejisiyle uyumlu olduğunu söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan ticaret hukuku profesörü Dr. Usame el Ubeydi ise, Aramco hisselerinin yüzde 4'ünün Sanabel Investment'a devredilmesinin, Sanabel Investment'ın işinin büyümesinin yanı sıra Suudi Arabistan’ın  stratejik hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmaya yardımcı olan yatırım felsefesiyle daha cazip getiriler elde etme hedefine yaklaştırdığını  aktardı.
Prosedürün PIF’ın petrol dışı GSYİH’ya katkısını 1,2 trilyon riyal (320 milyar dolar) değerle hızlandırdığına dikkati çeken Ubeydi, varlıklarının büyüklüğünün 2025 yılı sonuna kadar doğrudan ve dolaylı olarak 4 trilyon riyali (1,06 trilyon dolar) aşarak, 1,8 milyon istihdam yaratabileceğini vurguladı.
Sanabil Investment, özellikle risk sermayesi sınıflarına, büyüme stratejilerine ve küçük satın alma anlaşmalarına yatırım yaparak iş yaşam döngüsünün yanı sıra büyüme ve başarıya giden yolculuğunda gelecek vaat eden fırsatları bulmaya ve onları desteklemeye odaklanıyor.
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings son, Suudi Arabistan milli petrol şirketi Saudi Aramco'nun notunu A’ya yükselterek, şirket ile hükümet arasındaki yakın bağlar göz önüne alındığında, not yükseltmesinin Suudi Arabistan'ın notunun yakın zamanda yükseltilmesinden sonra geldiğini belirtti.
Fitch Rating, Saudi Aramco’nun  kapsamlı üretim operasyonlarına ek olarak, temettü dağıtımı öncesi güçlü serbest nakit akışları, muhafazakar mali ve net nakit politikaları ile desteklenen mali durumunun gücüne dikkat çekti. Aramco, daha düşük bir üretim maliyeti ve mansap ve petrokimya projelerindeki yatırım genişlemesi karşılığında büyük rezervlere sahip.
Diğer yandan dün yüzde 1 yükselen Suudi Aramco hisseleri, Suudi ana pazar endeksini yükselterek önemli bir atılım kaydetti. Aramco, yüzde 0,6 yükselişle 68 puan kazanarak 11.033 puanla günü kapattı. Toplam ticaret değeri yaklaşık 4,8 milyar riyal (1,2 milyar dolar) olan şirket, Kasım 2022’den bu yana en yüksek kapanışı kaydediyor.
Ana borsa ise geçtiğimiz Mart ayından bu yana başlattığı yükseliş dalgasını dünkü işlemlerde de tamamlamayı başardı ve yüzde 10'luk büyüme oranıyla bin puanın üzerine çıktı.



Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
TT

Suudi tahvilleri... Gelişmekte olan piyasaların kalbinde güvenli bir liman

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad (SPA)

Gelişmekte olan ekonomilerdeki borç piyasalarına yönelik temkinli küresel görünümün ortasında Suudi Arabistan, finansal istikrar ve iddialı ekonomik büyüme planlarının bir araya gelmesiyle cazip bir yatırım merkezi olarak ortaya çıkıyor.

Dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan ve 4,6 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten State Street Global Advisors'ın Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Yatırım Stratejisi ve Araştırma Başkanı Karine Kheirallah'a göre bu görüşler doğru.

Kheirallah Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Suudi Arabistan’ın sağlam finansal temellere ve iddialı bir büyüme stratejisine dayanan ‘cazip bir makroekonomik anlatı’ sunduğunu söyledi. Kheirallah, “Dünyadaki pek çok ekonomi yüksek borç yükü ve artan hizmet maliyetleriyle karşı karşıyayken, Suudi Arabistan geçtiğimiz aralık ayı itibariyle yüzde 29,9 gibi nispeten düşük bir borç/gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) oranına sahip” dedi.

Bu mali disiplin, Suudi Arabistan'ın yükselen piyasa devlet tahvili piyasasında istikrarlı ve güvenilir bir ihraççı olarak konumunu güçlendiriyor. Kheirallah, Suudi ekonomisinin önümüzdeki yıllarda yapısal reformlar ve özellikle petrol dışı sektörlerdeki stratejik yatırımlar sayesinde sürdürülebilir bir büyüme yakalamasını bekliyor. Bu büyümenin hızı diğer bazı gelişmekte olan piyasalarla karşılaştırıldığında en hızlısı olmasa da, gelişmiş ekonomileri geride bırakacağı ve Suudi tahvillerini istikrar ve uzun vadeli değer arayan yatırımcılar için tercih edilen bir seçenek haline getireceği açık.

Suudi ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde petrol dışı faaliyetlerdeki yüzde 4,9'luk büyümenin etkisiyle yıllık bazda yüzde 3,4 oranında büyüdü. Bu büyüme yıllık reel GSYİH büyümesine 2,8 puanlık bir katkı sağladı.

Vizyon 2030 bono piyasasını canlandırıyor

Kheirallah, Vizyon 2030'un Suudi Arabistan’ın sabit gelir piyasasını çeşitlendirerek, derinliğini artırarak ve küresel finansal standartlarla uyumlu hale getirerek güçlendirmede önemli bir rol oynadığını söyledi.

Güçlü kredi kalitesi ve gelişmiş küresel derecelendirmeler

Suudi ihraçlarının kredi kalitesine ilişkin olarak Kheirallah, Suudi Arabistan’ın güçlü mali tabanı ve Vizyon 2030'un başarılı bir şekilde uygulanması sayesinde gelişmekte olan piyasalar arasında en istikrarlı ve cazip ülke ihraççılarından biri haline geldiğini vurguladı.

Bu gelişme, Moody's'in Kasım 2024'te Suudi Arabistan'ın notunu A1'e yükseltmesi ve Standard & Poor's'un mart ayında notunu A+'ya yükselterek Krallığı en yüksek yatırım yapılabilir notlar arasına yerleştirmesiyle küresel kredi derecelendirme kuruluşlarının notlarına açıkça yansıdı.

Küresel endekslere dahil olma

Kheirallah, Suudi tahvillerinin başlıca küresel endekslere dahil edilmesinin küresel kurumsal yatırımcılardan gelen talebi önemli ölçüde artırmasını bekliyor. Suudi bonoları JP Morgan gibi endekslere dahil edildiğinde, bu endeksleri takip eden fonlar portföylerinin bir kısmını Suudi Arabistan'a ayırmak zorunda kalıyor ve ‘bu sadece düzenli yatırım akışını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yatırımcı tabanını emeklilik fonları ve devlet varlık fonları gibi büyük küresel kurumları da kapsayacak şekilde genişletiyor.’

fgthyj

Kheirallah, endekslere dahil edilmenin ‘piyasanın olgunluğunun ve şeffaflığının bir kanıtı’ olduğunu ve Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'un bir parçası olarak finansal piyasalarını geliştirme taahhüdünü yansıttığını belirterek, “Bu da nihayetinde gelecekte likiditenin artmasına ve borçlanma maliyetlerinin düşmesine yol açacaktır” dedi.

İhtiyaç ve sürdürülebilirlik arasında

Kheirallah, borcun GSYİH'ye oranındaki (%29,9) artışla ilgili olarak, bu artışın ekonomiyi çeşitlendirmek ve petrole bağımlılığı azaltmak için projeleri finanse etmeye yönelik stratejik planın bir parçası olduğunu açıkladı.

“Düşük faiz oranları sayesinde borç servis maliyetleri kontrol altında olsa da, faiz oranlarının önemli ölçüde yükselmesi veya yeterli ekonomik büyüme olmadan borç birikiminin devam etmesi durumunda riskler ortaya çıkacaktır” diyen Kheirallah, mali sürdürülebilirliği korumak ve borçlanmaya bağımlılığı en aza indirmek için çeşitlendirme çabalarının devam etmesinin ve petrol dışı gelirlerin artırılmasının önemini vurguladı.

Kheirallah sözlerini Suudi Arabistan'ın yüksek kredi notlarının yatırımcıların Krallığın ekonomik gidişatına olan güvenini yansıttığını, ancak bu notların korunmasının mali disiplinin sürdürülmesini ve hedeflenen yapısal reformların başarısını gerektirdiğini vurgulayarak tamamladı.