Shakespeare uzmanı, Taylor Swift'i büyük ozanla kıyasladı: O gerçek bir şair

"Swiftçi" haline gelen akademisyen, ABD'li süperstarın kaliteli bir şov yıldızından daha fazlası olduğunu söylüyor.

Aşık Shakespeare: Akademisyen Sir Jonathan Bate, İngiliz oyun yazarının "daha karanlık taraflarının" Taylor Swift'in Love Story şarkısında "daha hoş" hale geldiğini söylüyor (AFP/Wikimedia Commons)
Aşık Shakespeare: Akademisyen Sir Jonathan Bate, İngiliz oyun yazarının "daha karanlık taraflarının" Taylor Swift'in Love Story şarkısında "daha hoş" hale geldiğini söylüyor (AFP/Wikimedia Commons)
TT

Shakespeare uzmanı, Taylor Swift'i büyük ozanla kıyasladı: O gerçek bir şair

Aşık Shakespeare: Akademisyen Sir Jonathan Bate, İngiliz oyun yazarının "daha karanlık taraflarının" Taylor Swift'in Love Story şarkısında "daha hoş" hale geldiğini söylüyor (AFP/Wikimedia Commons)
Aşık Shakespeare: Akademisyen Sir Jonathan Bate, İngiliz oyun yazarının "daha karanlık taraflarının" Taylor Swift'in Love Story şarkısında "daha hoş" hale geldiğini söylüyor (AFP/Wikimedia Commons)

Dünya çapında bir William Shakespeare uzmanı, Taylor Swift'i bizzat Avon'un Ozanı (evi Avon nehrinin kıyısında olduğu için Shakespeare'e takılan bir lakap -ed.n.) dahil tarihin en büyük yazarlarından bazılarıyla karşılaştırıp Swift'in "gerçek bir şair" olduğunu söyledi.
Eskiden Warwick Üniversitesi'nde Shakespeare profesörü olan akademisyen Sör Jonathan Bate, pop yıldızının "kaliteli bir şov yıldızından" fazlası olduğunu ve ilk albümünden de anlaşılacağı üzere "edebi bir duyarlılığı" bulunduğunu düşündüğünü söyledi.
The Sunday Times Magazine için kaleme aldığı "Taylor Swift Neden Bir Edebiyat Devi?" başlıklı yazısında Sör Jonathan, "hayatının en iyi gecelerinden birini" Swift'in konserlerinden birinde geçirdiğini yazdı.
Sör Jonathan şu ifadeleri kullandı: 
"Genellikle kadın olan coşkulu izleyicilerin birçoğunun ezbere biliyormuş gibi göründüğü şarkı sözlerini dinlerken, ilk kez 15 yıl önce aklıma gelen bir düşünceyi doğruladım: Bu sadece kaliteli bir şov değil, Taylor Swift gerçek bir şair."
Akademisyen, şarkıcının bir yandan büyük İngiliz oyun yazarından nasıl esinlendiğini analiz ederken diğer yandan da Love Story şarkısı gibi eserlerinde, "Shakespeare'in daha karanlık taraflarını" "daha hoş" şekilde "yeniden yazmayı" nasıl başardığını inceledi.
Sör Jonathan, Shakespeare'e yapılan göndermeleri ilk kez bu parçada, Swift'in söylediği şu sözlerde fark ettiğini belirtti:
"Sen Romeo'ydun, çakıl taşları atıyordun / Ve babam 'Juliet'ten uzak dur' dedi."
Akademisyen bu hit şarkıyı "akılda kalıcı nakaratı, sürükleyici ritmi ve banjoyla mandolinin ustaca kullanımıyla neredeyse mükemmel bir pop şarkısı" diye nitelendirdi.
Sör Jonathan, Swift'in çıkış yaptığı albümü Fearless'ı bu şarkıyı duyar duymaz satın aldığını ve parçayı, Warwick Üniversitesi'ndeki öğrencilerine Shakespeare'in yıllar içinde nasıl değiştirilip uyarlandığını göstermek için kullandığını söyledi. Sör Jonathan "Örneğin şu balkon" diye yazdı:
"Asıl metinde bulmaya çalışın. Balkon yok, sadece 'Dur, şu pencereden süzülen ışık da ne? / Evet, orası Doğu, Juliet de güneşi' satırları var.
Balkon 18. yüzyılda, en bilinen şekliyle David Garrick'in Drury Lane'deki sahne uyarlamasıyla kullanılmaya başlandı."
Akademisyen, Swift'in Ernest Hemingway, Robert Frost ve Emily Dickinson'a atıf ya da gönderme yaptığı örneklere de dikkat çekti.
Sör Jonathan yazısını şu sözlerle bitirdi:
"Güzide eleştirmen Profesör Sör Christopher Ricks'in ısrarlı savunuculuğu, nihayetinde Bob Dylan'a Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandırdı. Taylor Swift için henüz o kadar şey yapabileceğimi sanmıyorum ama takipte kalın."
Dünya çapında 200 milyondan fazla albüm satan Swift, tarihin en çok satan müzisyenlerden biri. Spotify'da en çok dinlenen kadın sanatçı olan yıldız, ABD'de 1 milyondan fazla satan 5 albüme sahip tek şarkıcı.
The Independent'ın Swift'in son albümü Midnights hakkındaki 5 yıldızlı incelemesini buradan okuyabilirsiniz.



James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
TT

James Gunn: Superman, Amerika'nın hikayesi

Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)
Pearl ve The Greatest Hits gibi yapımlarla da tanınan 31 yaşındaki Amerikalı aktör David Corenswet, ikonik süper kahraman Superman rolünde (Warner Bros.)

DC Stüdyoları eş CEO'su James Gunn, Superman karakterinin kökenlerine sadık kalan yeni filmiyle ilgili konuştu. 

11 Temmuz'da vizyona girecek yapımda David Corenswet, Lois Lane'le birlikte Daily Planet'ta muhabirlik yapan ikonik süper kahramanı canlandırıyor. 

Filmde Superman, hem ülke içinde hem de dünya genelinde yaşanan krizlerle karşı karşıya geliyor. Bu sırada Nicholas Hoult tarafından canlandırılan teknoloji milyarderi Lex Luthor'ın yükselme planları da devreye giriyor.

Gunn, The Times'a verdiği röportajda Superman'in göçmenlik deneyimini temsil ettiğini hatırlatarak şunları söyledi:

Superman, Amerika'nın hikayesidir. Farklı yerlerden gelen göçmenlerin ülkeyi şekillendirmesidir. Ama benim için bu, en temelde insani nezaketin bir değer olduğunu ve artık yitirildiğini anlatan bir hikaye.

"Film temelde insan nezaketiyle ilgili"

Filmin ABD'deki siyasi kutuplaşma ortamında nasıl karşılanacağı sorulduğunda ise Gunn şu ifadeleri kullandı:

Evet, farklı kesimlerde farklı tepkiler alacaktır ama film temelde insan nezaketiyle ilgili. Elbette bunu yanlış anlayıp sadece nezaketten bahsettiğimiz için alınacak bazı tipler olacak. Ama umurumda değil.

Gunn, Superman'in politik bir film olduğunu kabul ediyor ancak bunun sadece siyasetten ibaret olmadığını da vurguluyor:

Evet, içinde siyaset var. Ama başka bir düzlemde bu bir ahlak öyküsü. 'Ne olursa olsun asla öldürme' ilkesine bağlı Superman'le daha esnek bir bakış açısına sahip Lois'in ilişkisi üzerinden anlatılıyor. Temelde ahlaki inanç farklılıklarının iki insanı nasıl birbirinden uzaklaştırabileceğini ele alıyoruz.

"Tam da şu anda böyle birine ihtiyaç var"

Filmin verdiği mesajla aile dostu eğlence arasındaki dengeyi gözetmeye çalıştığını belirten yönetmen, asıl amacının insani bir hikaye anlatmak olduğunu söylüyor:

Bu Superman, insanların birbirine olan güvenini kaybettiği bir dönemde karşımıza çıkıyor. Ben tamamen iyi olan bir adamın hikayesini anlatıyorum. Böyle birine tam da şu anda ihtiyaç var çünkü kültürel figürlerin internetteki kabalığı, toplumda genel bir hoyratlık hissi yarattı.

Gunn, dijital çağın insanlar üzerindeki etkisine de değinerek sözlerini şöyle tamamladı:

Buna ben de dahilim. Milyonlarca insanın internette durmaksızın öfke nöbetleri geçirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bir kültür olarak nasıl ilerleyeceğiz? Neyin gerçek olduğunu bilmiyoruz, insan beyni için bu gerçekten tehlikeli bir durum. Eğer bir düğmeye basıp interneti ortadan kaldırabilseydim, ciddi ciddi düşünürdüm. Filmlerimle dünyayı değiştirmek gibi bir iddiam yok ama eğer bu filmden sonra birkaç kişi biraz daha nazik olursa mutlu olurum.

Independent Türkçe, Deadline, The Times, Hollywood Reporter