Lübnan Cumhurbaşkanlığı krizi: Fransa’nın Franciyye’ye desteği çözüm olacak mı?

Katolik Maruni Patriği Beşara er-Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’yu kabul etti (NNA)
Katolik Maruni Patriği Beşara er-Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’yu kabul etti (NNA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanlığı krizi: Fransa’nın Franciyye’ye desteği çözüm olacak mı?

Katolik Maruni Patriği Beşara er-Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’yu kabul etti (NNA)
Katolik Maruni Patriği Beşara er-Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo’yu kabul etti (NNA)

31 Ekim 2022'de görev süresi sona eren Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın yerine kimin seçileceği belirsizliğini koruyor.
Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo, Lübnan’daki Cumhurbaşkanlığı krizinin çözümü için siyasi ve dini liderlerle görüşmelerine devam ediyor.
Fransa’nın çözüm girişimi eski Büyükelçi Navaf Selam’ın Başbakanlığı karşılığında Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin Cumhurbaşkanı seçilmesini öngörüyor.
Siyasi bir kaynak, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada “Paris, cumhurbaşkanının seçilmesini engelleyen kısır döngüye son verecek bir adım atmada güçlükle karşılaştığı sürece Lübnan, uzun süreli krize mahkum olacak” dedi.
Grillo çözüm kapsamında Lübnan Kuvvetleri lideri Samir Caca, Ketaib lideri Sami Cemayel ve Özgür Yurtsever Hareket lideri Cibran Basil ile yaptığı görüştü.
Kaynak, Fransa’nın çözüm önerisine karşı çıkan Caca, Basil ve Cemayel’in Cumhurbaşkanlığı için farklı adayların da olduğunu öne çıkarttığını aktardı.
Caca Büyükelçi’ye “Paris’in siyasi denklemin en güçlüsü olduğu gerekçesiyle Şii partilerin, özellikle de Hizbullah’ın arzusuna cevaben Franciyye’nin adaylığını benimsemesinin ne anlamı var? Bu durum, bizi gerçekle yüzleşmeye zorluyor. Hizbullah’ın rızası olmadan bir cumhurbaşkanı seçmek çok mu zor?” dedi.
Öte yandan özellikle Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdulaziz el-Huleyfi Beyrut’taki toplantılarında Fransız çözümüne tamamen zıt şekilde çözüm önerileri getirdi.
ABD, Mısır ve Suudi Arabistan ise ‘isim oyununa’ girmemeyi tercih ederek, cumhurbaşkanının sahip olması gereken özelliklere öncelik veriyor.
Kaynaklara göre Fransız Büyükelçi, Paris’in Lübnanlı siyasilerin önüne ‘Franciyye’yi ya da kaosu seçmek’ olmak üzere iki seçeneği koyma niyetinde olduğunu yalanladı. Ancak bu ifadeler Macron yönetiminin Lübnan’da Franciyye’nin adaylığından vazgeçtiği anlamına gelmiyor.
Franciyye’nin adaylığına karşı olan siyasiler kendi aralarında ortak bir aday belirlemedikçe Franciyye Lübnan cumhurbaşkanlığı adayları listesinin başında yer almaya devam edecek.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24