Veganlar için kalsiyum açısından zengin 7 besin

Veganlar için kalsiyum açısından zengin 7 besin
TT

Veganlar için kalsiyum açısından zengin 7 besin

Veganlar için kalsiyum açısından zengin 7 besin

Vejetaryen değilseniz veya süt ve peynir gibi süt ürünlerini seven vejeteryansanız, muhtemelen günlük kalsiyum ihtiyacınızı karşılıyorsunuz.
Kalsiyum, güçlü kemikler ve dişler oluşturmaya yardımcı olan temel bir mineraldir.
Ulusal Sağlık Enstitüsü Diyet Takviyeleri Ofisi’ne göre, kan damarı kasılması ve genişlemesine, kas işlevine, kan pıhtılaşmasına, sinir iletimine ve hormonal salgılamaya da yardımcı olur.
Bununla birlikte, bu faydalardan yararlanmak için beslenmenize kalsiyum açısından zengin yiyecekler eklemelisiniz.
Ancak süt ürünleri maksimum miktarda kalsiyum içerdiğinden veganlar için zor olabilir.
Şarku’l Avsat’ın Onlymyhealth sitesinden aktardığı habere göre, bir vegan beslenmesi temel olarak tahıllar, sebzeler, meyveler, kabuklu yemişler ve tohumlar gibi bitki bazlı gıdalardan oluşur.
Veganlar hayvanlardan elde edilen yiyecekleri yemezler; buna et ürünleri, süt ürünleri ve kümes hayvanları dahildir.
Aster CMI Hastanesi’nden Diyetisyen Dr. Edwina Rajkalsiyum, kalsiyum içeriği yüksek en iyi vegan gıdalardan 7’sini şöyle sıraladı;

Soya sütü
Soya sütü, soya fasulyesinden elde edilen bitki bazlı bir içecektir.
Soya fasulyesi karışımındaki safsızlıkların ıslatılması, öğütülmesi, kaynatılması ve filtrelenmesinden sonra üretilir.
Soya sütü, inek sütünden önemli ölçüde daha düşük miktarda kalsiyum içermesine rağmen, veganlar için en iyi kalsiyum kaynağıdır.

İncir
İncir, kemik sağlığı için harikalar yaratan kalsiyum ve potasyum açısından zengindir. Kemik yoğunluğunu artırır ve osteoporoz gibi durumları önler.
Hem çiğ hem de kuru incir, lif, demir, magnezyum ve fosfor gibi diğer besinlerle birlikte yüksek miktarda kalsiyum içerir.

Kanatlı fasulye
Kanatlı fasulye, kalsiyum içeriği en yüksek baklagiller arasındadır. Veganlar için en iyi bitki bazlı kalsiyum kaynaklarından biridir.
Sigarilyas olarak da bilinir, protein, demir, çinko, manganez, potasyum ve izolösin gibi amino asitler içerir.

Tohumlar
Chia ve susam gibi bazı tohumlar yüksek miktarda kalsiyum içerir. Bu küçük yiyeceklerin harika yanı, lif, protein, sağlıklı yağlar, vitaminler ve mineraller gibi çeşitli diğer besin maddelerine sahip olmalarıdır.

Badem
Badem gibi kuruyemişler en zengin süt ürünü olmayan kalsiyum kaynaklarından biridir.
Ek olarak, E vitamini, lif, magnezyum, fosfor ve flavonoidler, bitki sterolleri ve fenolik asitler gibi bitkisel besinler içerir.

Koyu yapraklı yeşillikler
Ispanak, lahana ve karalahana gibi koyu yapraklı sebzeler iyi kalsiyum kaynaklarıdır. Ayrıca genel sağlığın korunmasına yardımcı olan A, C, E ve K vitaminleri açısından da zengindirler.

Güçlendirilmiş yiyecek ve içecekler
Takviye edilmiş gıdalara zenginleştirilmiş gıdalar da denir, çünkü bunlara besin maddeleri eklenmiştir.
Veganlar için, güçlendirilmiş tahıllar, süt ve meyve suları gibi güçlendirilmiş ürünler kalsiyum yüklüdür ve günlük kalsiyum gereksinimlerini karşılayabilir.
Vegan bir yaşam tarzını benimsemek genel sağlığınız için iyidir. Bununla birlikte, kalsiyum da dahil olmak üzere bazı temel besin maddelerini kaçırabilirsiniz. İşte o zaman sağlıklı alternatifler aramaya başlamalısınız.
Veganlar için birçok bitki bazlı kalsiyum kaynağı vardır. Günlük ihtiyaçlarınızı karşılamak için güçlendirilmiş gıdalardan yapraklı sebzelere kadar çeşitli gıda maddelerini seçebilirsiniz.



Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Uzmanlar sadece tek bir aşırı işlenmiş gıdayı önerdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Araştırmacılar, sosisli sandviç ve patates kızartması gibi aşırı işlenmiş gıdalarla beslenmenin Parkinson hastalığı, kardiyovasküler hastalıklar, kanser ve erken ölümle bağlantılı olduğunu daha önce göstermişti. Ancak bazı aşırı işlenmiş gıdaların sağlığımız için o kadar da kötü olmayabileceği ortaya çıktı.

Good Food Institute ve PAN International'ın aşırı işlenmiş bitki bazlı etler üzerine hazırladığı yeni rapor, son zamanlarda popülaritesindeki düşüşe rağmen bu gıda ürünlerine yönelmenin faydalarını ortaya koyuyor.

PAN International Beslenme Rehberi Girişimi Direktörü olan beslenme bilimci Roberta Alessandrini, yakın zamanda CNN'e, "Doktorlar ve diyetisyenler hastalarına beslenme tavsiyeleri verirken alternatif proteinleri dikkate almıyor çünkü bu gıdaları aşırı işlenmiş olarak görüyorlar" diye konuştu.

Ancak dikkatle seçildiği takdirde bu gıdalar, insanlar ve gezegenin iyiliği için daha bitkisel diyetlere geçişte uygun ve yararlı bir yol olabilir.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji profesörü olan Dr. Frank B. Hu, bu yıl The New York Times'a, "etsiz" et ürünleri etin tadını ve dokusunu taklit etmek için tasarlanırken (ve hatta bazı burger köfteleri "kanlıyken" ) sahte etin genellikle kırmızı etten daha iyi bir besin profiline sahip olduğunu söyledi.

Okulda epidemiyoloji ve beslenme profesörü olan Dr. Walter Willett, CNN'e, "Sığır etinin yağ bileşimi sağlık açısından o kadar istenmeyen bir durum ki, bundan daha iyisini yapmak çok kolay" diye konuştu. Willett, sığır etinde bulunan ve bitkilerde eksik olan önemli besin maddelerinin et alternatiflerine eklenebileceğini belirtti.

Hayvansal ürünler sadece çok fazla doymuş yağ içermekle kalmaz, aynı zamanda çoklu doymamış yağ, lif ve bitkilerde bulunan mineral ve vitaminlerin çoğundan yoksundur.

Ancak olumsuz yanlar da var. Avustralya George Enstitüsü 2023'te, bitki bazlı et ürünlerinin genellikle gerçek etlerden daha sağlıklı olmasına rağmen, şeker oranlarının daha yüksek olabileceğini tespit etmişti.

Bir başka sorun da yüksek sodyum içeriği. Kırmızı etin tuzu daha az ancak 2020'de yapılan rastgele klinik araştırmaya göre, çoğu kişi yemeden önce bifteği terbiye ediyor ve bazen daha yüksek sodyumlu ürünler yiyen insanlarla aynı miktarda tuz tüketiyor.

Bitki bazlı etlerin yüksek maliyeti tüketicilerin hâlâ büyük ölçüde gerçek ete yönelmesine neden olsa da bu etin beraberinde getirdiği ağır bir maliyeti daha var.

Biyolojik Çeşitlilik Merkezi'ne göre, et endüstrisi her yıl küresel olarak gezegeni ısıtan sera gazı emisyonlarının yüzde 16,5'ine sebep oluyor. Et ürünleri tüketmeyi kesmek, toplumlara her yıl ekstrem hava koşullarına bağlı felaketler nedeniyle trilyonlarca dolara mal olan bu küresel felaketin önlenmesinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.

Willett, "İklim değişikliği, çevresel bozulma ve halk sağlığıyla ilgili o kadar büyük bir aciliyet var ki, insanlara bitki bazlı et alternatifleri de dahil mümkün olduğunca çok seçenek sunmamız gerekiyor" dedi.

Amerikan Kalp Derneği, et yerine yüksek oranda işlenmiş ikame etler tüketilmemesini ve bunun yerine "yüksek kaliteli, besin değeri yüksek bitki bazlı gıdaların" terchil edilmesini öneriyor.

Independent Türkçe