Hz. Peygamber’in hayatı sergisinde son teknolojiden yararlanılıyor

Sergideki üç boyutlu ekranlar ile ziyaretçilere Mescid-i Nebevi’nin kuruluş hikayesi anlatılıyor. (SPA)
Sergideki üç boyutlu ekranlar ile ziyaretçilere Mescid-i Nebevi’nin kuruluş hikayesi anlatılıyor. (SPA)
TT

Hz. Peygamber’in hayatı sergisinde son teknolojiden yararlanılıyor

Sergideki üç boyutlu ekranlar ile ziyaretçilere Mescid-i Nebevi’nin kuruluş hikayesi anlatılıyor. (SPA)
Sergideki üç boyutlu ekranlar ile ziyaretçilere Mescid-i Nebevi’nin kuruluş hikayesi anlatılıyor. (SPA)

Medine’deki Hz. Peygamber’in hayatı ve İslam medeniyeti konulu uluslararası sergi, en son teknolojilerden yararlanarak İslam’ın başlangıç hikayesinden günümüze kadarki sürecini ve Mescid-i Nebevi’nin gelişim aşamalarını ziyaretçilere sunuyor.
Mescid-i Nebevi’nin ziyaretçileri, Hz. Peygamber’in hayatı hakkındaki bilgilerini artırmaya çalışıyor. Bunun için en iyi seçenek ise bu sergiyi ziyaret etmek. Bu sayede ziyaretçiler, Hz. Peygamber’in hayatının ayrıntılarını, tüm niteliklerini ve tam biyografisini gözden geçirebiliyor.

Sergide, İslam medeniyetinin detaylarını aktarmak için son teknolojiden yararlanılıyor. (SPA)
25 ana bölümün yer aldığı sergide, Kur’an-ı Kerim’den, Hz. Peygamber’den ve İslam tarihinden yola çıkarak adalet, barış, merhamet, hoşgörü ve ılımlılık mesajları veriliyor.
Hz. Peygamber dönemine ait 500’den fazla eserin sergilenmesinin yanı sıra İslam’ın büyüklüğüne ve gayrimüslimlerin haklarının korunmasına ilişkin 150 eser sunuluyor. Ayrıca 350 eğitim içerikli sunumlar da yer alıyor.
Sergide ayrıca Hz. Peygamberin hayat hikayesi, özel olarak belgelenmiş bir dizi film aracılığıyla sunuluyor. Ziyaretçilerin, Hz. Peygamber’in hayat hikayesini tüm ayrıntılarıyla öğrenmeleri için dizi filmler de yer alıyor. Tüm bunlarda en son teknolojik cihazlar kullanılıyor.
Sergide Hz. Peygamber’in Mekke’den Medine’ye hicreti ve hicrete eşlik eden olayların görsel tanımını yapan figürler yer alıyor. Ayrıca Hz. Peygamber döneminde Mekke ve Medine’nin kentsel yapısını gösteren maketlerde yer alıyor. İki kutsal caminin inşasının başlangıcından günümüze kadarki süreçleri hakkında da kısa bilgiler bulunuyor.

Sergi, Hz. Peygamber dönemine ait 500’den fazla eseri içeriyor. (SPA)
Sergi, interaktif sinema salonları (4DX), eğitim ve eğlence salonu, Mekke ve Medine’nin çeşitli maketleri, hicret yolu, haritalar, çeşitli eğitim araçları ve dev ekranlarda dahil olmak üzere en son teknik cihazlarla donatıldı. Sergide, Orta Doğu’nun en büyüğü olan üç boyutlu (3D) ekranlar ve stereoskopik teknolojiyi kullanan ekranlarda bulunuyor.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre serginin içeriği, sunumun orijinal diline (Arapça) ek olarak altı uluslararası dile çevrildi. Bu sayede onun mesajları daha geniş hedef kitleye ulaşabilecek.
Hz. Peygamber’in hayatı ve İslam medeniyeti sergisi, ziyaretçiye Hz. Peygamber’in hayat hikayesini yaşatan en son teknolojilerle dolu olan türünün en büyük projesi olarak ön plana çıkıyor. Serginin, 25’ten fazla ülke de açılması hedefleniyor.



Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
TT

Avrupa'da Neandertallere ait 65 bin yıllık "yapışkan atölyesi" bulundu

Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)
Vanguard Mağarası'nın yer aldığı Gorham Mağara Kompleksi'nin, Neandertallerin yok olmadan önce Avrupa'da bilinen son yaşam alanlarından biri olduğu düşünülüyor (Visit Gibraltar)

Cebelitarık'taki bir mağarada Neandertallerin yapıştırıcı yapmak için kullandığı düşünülen bir ocak bulundu. 

Arkeologlar Neandertallerin katran, reçine ve aşıboyası gibi maddelerden yapıştırıcı yaptığını biliyordu. Modern insanların soyu tükenen akrabaları, bu yapışkan maddeleri taş bıçak uçlarını ahşap saplarla birleştirmek için kullanıyordu.

Fakat bu maddelerin üretim süreci hakkında pek bir şey bilinmiyordu.

Britanya Denizaşırı Toprakları'ndan Cebelitarık'taki Vanguard Mağarası'nda yaklaşık 65 bin yıllık bir ocak keşfeden arkeologlar, Neandertallerin mühendislik becerilerine ışık tuttu. 

22 santimetre çapa ve 9 santimetre derinliğe sahip ocak, yere kazılmıştı. Çukurun güney ve kuzeyinde de yaklaşık 2,3 santimetrelik iki kanal vardı. 

Araştırmacılar bu dönemde Homo sapiens'in henüz bölgeye gelmediğini ve ocağın insan elinden çıktığını ifade ediyor.

Quaternary Science Reviews adlı hakemli dergide 12 Kasım'da yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, daha yakından inceledikleri ocakta kömür, Cistaceae familyasından bitkiler, soğumuş bitki reçinesi topakları ve ince dal kalıntıları saptadı.

Ocağın kararmış yüzeyinden alınan örneklerin analizi, kuş ve yarasaların dışkısı olan guanoyu ortaya çıkardı.

Araştırmacılara göre Neandertaller işe çukuru Cistaceae bitkileriyle doldurarak başlamış olabilir. Bu bitkilerin yaprakları ısıtıldığı zaman koyu renkli, yapış yapış bir reçine üretiyor.

Daha sonra çukurun içini kapatıp oksijeni dışarıda tutmak için muhtemelen guanoyla karıştırılmış ıslak kum ve toprakla ocağın üstünü kaplıyorlardı. Böylece alevin çukurun içindekileri yakması önlenmiş olabilir.

Son olarak içerideki yaprakların ısınması için ocağın üstünde muhtemelen ince dallarla ateş yakıyorlardı.

Bilim insanları bütün sürecin dikkat ve özenle planlandığını düşünüyor. Yaprakların yaklaşık 150 derece sıcaklığa getirilmesi ve içeriye çok fazla oksijen girmemesi gerekiyordu.

Yöntemi test etmek için benzer bir ocak kuran araştırmacılar, bitkileri toplamaktan yapışkanı kullandıkları zamana kadar toplam 4 saat harcadı.

Ekip, bu süreçte yapıştırıcı üretiminin muhtemelen iki kişilik bir iş olduğunu gözlemledi. Makalenin ortak yazarı Francisco Jiménez-Espejo, Live Science'a yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Meslektaşlarımız deneysel arkeoloji çalışması sırasında, bitkiyi örten ateşi yönetirken aynı zamanda ocağın üzerindeki kaplamayı açmaları gerektiğini fark etti. 

Jiménez-Espejo çukurun iki tarafındaki kanalların, ısınan yaprakları soğumadan önce çıkarma amacıyla kazılmış olabileceğini öne sürüyor. Araştırmacı, soğumuş yapraklardan katranı ayırmanın zorluğundan dolayı böyle düşünüyor.

Yeni çalışma, Neandertallerin çevrelerindeki kaynaklardan yararlanmada ne kadar becerikli olduğunu gösteren bulgulara bir yenisini ekliyor.

Independent Türkçe, Live Science, IFL Science, Quaternary Science Reviews