Alternatif ürün ve piyasalar büyüyor

Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde yeni uygulamanın değişikliği takip eden ilk üç işlem gününde, pozisyon büyüklüğü 734 milyon dolar oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Alternatif ürün ve piyasalar büyüyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Liralaşma Stratejisi kapsamındaki adımlarından Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde yeni uygulamanın değişikliği takip eden ilk üç işlem gününde, 734 milyon dolar karşılığı pozisyon büyüklüğüne ulaşıldı.
TCMB'nin Liralaşma Stratejisi kapsamında attığı adımlarına ilişkin verilere göre, uygulamaların kullanım miktarı genişliyor.
Buna göre, Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) nezdinde TCMB taraflı vadeli döviz satış pozisyon büyüklüğü 1 milyar 642 milyon dolara çıkarken, Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde yeni uygulamanın değişikliği takip eden ilk üç işlem gününde, pozisyon büyüklüğü 734 milyon dolar oldu.
TCMB'nin Türk lirası uzlaşmalı vadeli döviz satım ihaleleri için başlattığı yeni uygulamada, Türk lirası uzlaşmalı vadeli satım işlemleri, kotasyon yoluyla bankalarla doğrudan yapılıyor. Söz konusu işlemlerin vadesinde tutarlar Türk lirası olarak netleştiriliyor.
Liralaşma Stratejisi kapsamında, altın hesaplarından Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşüm ve altın cinsinden fiziki varlıkların finansal sisteme kazandırılması (FATSİ), Kur Korumalı Mevduat (KKM) ve yurt dışındaki yerleşik kişiler ile bu kişilerin yurt dışındaki şirketlerinin döviz tasarruflarını yurt içindeki bankalarda Türk lirasına dönüştürebilen YUVAM gibi uygulamalar bulunuyor.
FATSİ ile bankalarda mevcut altın hesabı olan müşteriler, 3/6/12 ay vade seçenekleriyle altın hesaplarını Türk lirasına dönüştürebiliyor. FATSİ ile fiziki altın dönüşümünde vade sonundan önce çekilmemek kaydıyla Türk lirası olarak yüzde 4'e varan ilave getiri elde edilebiliyor.
Kur korumalı TL mevduat ve katılma hesaplarında da vade sonunda Türk lirası üzerinden mahsuplaşılırken, bu uygulamanın büyüklüğü 7 Nisan ile biten haftada 1 trilyon 701,1 milyar liradan 1 trilyon 776,8 milyar liraya yükseldi.
Yurt dışındaki yerleşik kişiler ile bu kişilerin yurt dışındaki şirketlerinin döviz tasarruflarını yurt içindeki bankalarda Türk lirasına dönüştürerek değerlendirmelerini sağlayan YUVAM hesaplarına ise döviz bazında yüzde 6'ya varan ilave getiri ekleniyor.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe