Bilim insanlarının hedefinde saçın beyazlamasını önlemek var

Saç kök hücreleri yaşla birlikte birçok değişime uğruyor. (Reuters)
Saç kök hücreleri yaşla birlikte birçok değişime uğruyor. (Reuters)
TT

Bilim insanlarının hedefinde saçın beyazlamasını önlemek var

Saç kök hücreleri yaşla birlikte birçok değişime uğruyor. (Reuters)
Saç kök hücreleri yaşla birlikte birçok değişime uğruyor. (Reuters)

Bilim insanlarından yapılan açıklamalar, saçların beyazlamasına açıklama getirdikleri ve bu konunun bilimsel bir tedavi geliştirmeye yardımcı olabileceği yönünde.
Şarku’l Avsat’ın The Guardian gazetesinden aktardığı habere göre yeni çalışma, saç kök hücrelerinin olgunlaşma ve saç rengini koruma yeteneklerini kaybettikleri için yaşla birlikte zayıflayabileceğini gösterdi.
Pek çok farklı hücre tipine dönüşebilen bazı kök hücreler, foliküllerdeki büyüme bölümleri arasında benzersiz bir geçiş yeteneğine sahip.  Bu hücreler yaşla birlikte hareket etme yeteneğini kaybederek grileşmeye neden oluyor.
Araştırmada farelerin derisinde ve insanlarda da bulunan melanosit kök hücreleri (McSC’ler) olarak adlandırılan hücrelere odaklanıldı. 
New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmada, bulguların insanlar için de geçerli olması durumunda gri saçı tersine çevirmek veya önlemek için potansiyel bir yol açabileceği kaydedildi.
Bulguları Nature dergisinde yayınlanan araştırmanın başındaki isim olan New York Üniversitesi Grossman Tıp Fakültesi’nden araştırmacı Qi Sun şu açıklamada bulundu:
“Yeni keşfedilen mekanizmalar, melanosit kök hücrelerinin aynı sabit konumlandırmasının insanlarda da var olabileceği olasılığını artırıyor. Öyleyse bu, sıkışan hücrelerin gelişmekte olan saç folikülü bölmeleri arasında tekrar hareket etmesine yardımcı olarak insan saçının beyazlamasını tersine çevirmek veya önlemek için potansiyel bir yol sunuyor.”
Saç rengi, saç foliküllerinde sürekli çoğalan kök hücre havuzları tarafından kontrol ediliyor. Bu kümeler, renkten sorumlu protein pigmentlerini koruyor. Hücrelerin hareket edememesi ve küme oluşturmaması durumunda ise saç rengi etkileniyor ve gri oluyor.



Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)
TT

Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)

Yeni bir araştırma, fiziksel aktivite eksikliğinin obezitenin ana nedeni olduğu yönündeki yaygın kanıyı sorgulayarak, beslenme düzeninin bu konuda daha büyük bir rol oynadığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz gazetesi The Independent'tan aktardığına göre, 34 ülkeden 4 binden fazla erkek ve kadının enerji tüketimi ve metabolizma hızlarını inceleyen araştırma, hareketsizliğin obezitenin ana nedeni olmadığını ortaya koydu. Gelişmiş ülkelerin sakinleri, hareketlerinin az olmasına rağmen, çiftçiler, çobanlar, avcılar ve meyve toplayıcılar gibi aktif yaşam tarzına sahip az gelişmiş ülkelerin sakinlerine kıyasla benzer miktarda kalori yakıyorlar.

Araştırmacılar, Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayınlanan çalışmalarında şöyle yazdılar: “Egzersiz yapmak genel sağlık için gerekli olsa da, sonuçlarımız obeziteyle mücadeleye yönelik halk sağlığı çabalarının öncelikle beslenme düzeninin iyileştirilmesine, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanılması gerektiğini gösteriyor.”

Araştırmacılar, çalışmanın ‘enerji alımındaki artışın, modern obezite krizinin kötüleşmesinde enerji yakım oranından yaklaşık 10 kat daha önemli olduğunu’ gösterdiğini belirtti.

Metabolizma araştırmacısı ve çalışmanın baş yazarı Herman Pontzer, bu sonuçların önemli olduğunu, çünkü sağlık yetkililerinin obezitenin nedenlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olarak hastalar için daha başarılı tedaviler geliştirilmesini sağladığını ifade etti.

Pontzer, bunun spor yapmanın genel sağlığımız için önemli olmadığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Spor yapmanın sağlık için gerekli olduğunu biliyoruz. Bu çalışma bunu değiştirmiyor. Ancak çalışma, obeziteyle mücadele için halk sağlığı çabalarının beslenme, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanması gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Kuzey Karolina Üniversitesi Gillings Halk Sağlığı Okulu profesörü ve obezite uzmanı Barry Popkin, bu çalışmaya katılmamış olsa da, “Bu sonuçlar, benim de söylediğim gibi, beslenme düzeninin mevcut obezite salgınının ana nedeni olduğunu doğruluyor” dedi.

“Bu, özenle hazırlanmış bir çalışma” diyen Popkin’i diğer uzmanlar da destekledi.