Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın gündeminde Suriye dosyası var

Moskova, Suriye-Türkiye hattındaki normalleşme için adımlarını sıklaştırırken Şam rejimi, Ankara'ya yönelik söylemini yumuşatıyor.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov. (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov. (Reuters)
TT

Rusya Dışişleri Bakanlığı'nın gündeminde Suriye dosyası var

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov. (Reuters)
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov. (Reuters)

Moskova, Şam ve Ankara arasındaki normalleşme sürecini hızlandırmak için iletişim kanallarını aktif hale getirdi. Rusya, Suriye, Türkiye ve İran dışişleri bakanlarının yakın bir tarihte Moskova'da toplantı yapması ve normalleşme sürecini başlatmak için bir zirve düzenlenmesi bekleniyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı son günlerde dikkate değer bir diplomatik faaliyet gösterdi. Rusya'nın Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki özel temsilcisi ve Rusya Devlet Başkanı'nın Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov, İran, İsrail, Türkiye, Mısır ve Cezayir büyükelçileriyle ayrı ayrı görüşmeler yaparak Suriye meselesini ele aldı.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, Bogdanov, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Mehmet Samsar ile bir araya gelerek ‘Ortadoğu gündemindeki konuları ve özellikle Suriye ve çevresindeki durumu’ ele aldı. İki taraf da Astana formatında kabul edilen ilkeler doğrultusunda Türk-Suriye ilişkilerini normalleştirme sürecini güçlendirmeye özel önem verdiler.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklama, İran Büyükelçisi Kazım Celali ile yapılan görüşme hakkındakiyle benzer bir içeriğe sahipti. Taraflar, Suriye dosyası hakkında dışişleri bakanları dörtlüsü toplantısının planlanması konusunu derinlemesine tartıştılar. Her iki taraf da bu girişimin bölgesel istikrar ve güvenliği güçlendirme açısından önemli olduğunu vurgularken, farklı tarafların pozisyonlarını yakınlaştırmak için çaba gösterme çabalarını sürdürmenin öneminin üzerinde durdu.
Açıklamaya göre, Suriye'deki durumu ve çevresindeki istikrarı sağlamak için ortak ve koordineli çabaların devam etmesinin önemi vurgulandı. Astana formatında kabul edilen prensiplere uygun olarak Türkiye-Suriye ilişkilerinin normalleştirilmesi dosyasını güçlendirmek için daha fazla yardım sağlama niyetinin altı çizildi. Bu doğrultuda, Rusya, İran ve Türkiye liderlerinin Temmuz 2022'deki Tahran'daki toplantısının ardından varılan anlaşmalara uygun olarak daha fazla yardım sağlamayı planlıyorlar.
Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgiler göre Bogdanov, söz konusu görüşmeler öncesinde de Rusya'nın Mısır Büyükelçisi Nezih en-Neccari ile görüştü. Görüşmelerde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki krizleri çözme amacıyla Moskova ve Kahire arasındaki dış politika koordinasyonunu güçlendirme konuları ele alındı. Şam ile bazı Arap ülkelerinin başkentleri arasında yoğunlaşan siyasi temasların ışığında, Sudan'da devam eden silahlı çatışmaların yanı sıra Suriye ve çevresindeki duruma ilişkin olarak özel bir ilgi gösterildi. Suriye çevresindeki durum önceki gün Bogdanov'un Cezayir Büyükelçisi İsmail Bin Ammara ve İsrail Büyükelçisi Alexander Ben Zvi ile yaptığı ayrı görüşmelerde tartışılan konulardan biri oldu.
Rus çabasları, Şam'ın Ankara ile normalleşme dosyasında açık bir geri çekilme sergilemesiyle eş zamanlı olarak geldi. Suriye'nin Rusya Büyükelçisi Beşşar el-Caferi'nin Rus medyasına yaptığı açıklamaları, Şam'ın normalleşme sürecini hızlandırmak için şartlar koyan ve sertliğini artıran söylemin hafiflediğini ortaya koydu.
Caferi, İran Büyükelçiliği tarafından Rusya'da Dünya Kudüs Günü münasebetiyle düzenlenen bir basın toplantısında, “Suriye "Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyor. Türkiye komşumuzdur, iyi ilişkiler kurmak istiyoruz (...) İki halk arasında karşılıklı çıkarlar var ve ilişkilerimizin kötüleşmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı. Ancak Caferi, tarafları belirtmeden, Türkiye ve Suriye arasındaki ilişkilerin normalleşmesine karşı olan belirli güçlerin olduğunu ve bunu yapmak için mümkün olan tüm yolları kullandıklarını ifade etti.
Caferi’nin yaptığı açıklamalarda, Suriye'nin önceki tavrından geri adım atarak ‘sakin’ bir dil kullanıldığı gözlendi. Moskova'daki kaynaklara göre, Suriye hükümetinin iç tüketimini artırmak amacıyla Suriye hükümetinin medya kuruluşlarına yöneltilen açıklamaların aksine özellikle Rus medyasına hitap ettiğinde Suriye Büyükelçisi’nin Rusya'nın ne istediğini anlayan bir dilden konuştuğu açıkça görülüyor. Suriye rejiminin içişleri bakan yardımcısı Eymen Sevsen, 5 Nisan'da Moskova'da bakan yardımcıları düzeyinde yapılan dörtlü toplantıda Türkiye aleyhine yüksek perdeden açıklamalarda bulunduğunda da aynı şeyi yapmıştı.
Ayrıca, Susan, o dönemde “Ülkem, bazı Batılı, bölgesel ve Arap ülkelerinden tam ve sınırsız planlama ve destekle benzeri görülmemiş bir terör savaşına maruz kaldı ve Birleşmiş Milletler raporlarına göre yüzden fazla ülkeden yabancı teröristler geldi. Maalesef ki bu komşu ülkeler aracılığıyla gerçekleşti” ifadelerini kullanmıştı. İdlib'deki Suriyeli muhalif gruplara atıfta bulunarak, Şam'ın Türkiye'nin Suriye'den çekilmesini, normalleşme yolunu ilerletme koşulları arasında saymıştı.
Caferi'nin açıklamalarıyla Şam'ın tutumundaki geri adım, Suriye hükümetinin Moskova'nın gözetiminde başlattığı Ankara ile normalleşme yolunun ‘geri alınamayacağına’ olan inancını yansıttı. Ön görüşmede, dışişleri bakanları düzeyinde istişarelere devam edilmesi ve toplantı için hazırlıklara başlanması konusunda bir mutabakata varılmıştı. Bu, ‘Türkiye'nin Şam ile yakınlaşmayı uygulama yolunda olduğu anlamına geliyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada Suriye hükümetiyle doğrudan müzakereler yapmak için herhangi bir önkoşulu kabul etmeyeceğini, Türk kuvvetlerinin Suriye topraklarından çekilmesi de dahil olmak üzere Türkiye'nin çıkarlarına tehdit oluşturabilecek herhangi bir talebi reddedeceğini vurguladı. Çavuşoğlu aıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu geri çekilme Türkiye'ye yönelik tehditlerin geri dönmesi anlamına geliyor. Daha önce yapılan anlaşmalara göre Şam'ın Türkiye'ye karşı sınır ötesi tehditleri ortadan kaldırması gerekiyordu ancak halen bunları görmüyoruz."
Diğer yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Rusya, Suriye, İran ve Türkiye dışişleri bakanları arasında bir toplantı düzenlenmesi için hazırlıkların aktif olarak devam ettiğini açıkladı.
Birkaç gün önce açıklamada bulunan Lavrov, “Dört ülke dışişleri bakanları arasındaki toplantının tarihi, yeri ve ana konuları şu anda belirleniyor. Toplantı için önkoşullar olmamalı" dedi.
Moskova, Ankara'yı, Rusya, Suriye, İran ve Türkiye dışişleri bakanları arasında bir toplantının mayıs ayı başlarında gerçekleşmesi olasılığı hakkında bilgilendirmiş ve toplantının kesin tarihinin belirlenmesi sürecinin devam ettiğini bildirmişti.



Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
TT

Sudan'ın kuşatma altındaki el-Faşir kentinde ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle ilk yardım

Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)
Sudanlı bir mülteci, Cidde Limanı’nda USNS Brunswick gemisinden inerken oğluna sarılıyor. (AP)

Sudan'ın batısındaki el-Faşir kentinde yaşayan 8 yaşındaki Muhammed, kolu şarapnel parçalarıyla delik deşik olmasına rağmen tedavi edilebildiği için şanslı kişilerden biri. Diğer savaş yaralıları ise kentin kuşatılmış olması ve tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle tedavisi zor olan daha ciddi yaralanmalardan mustarip.

İki yıldır orduya karşı savaşan Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) geçtiğimiz hafta, sağlık sisteminin de çöktüğü Kuzey Darfur'un başkenti ve çevresinde kanlı bir saldırı başlattı. HDK'nin geniş Darfur bölgesinin başkentine yönelik tekrarlanan saldırıları sivillerin her türlü hareketini riskli hale getirdi. Ayrıca tüm sağlık tesisleri bombalandı ya da saldırıya uğradı.

cdfrgt
Hartum Uluslararası Havalimanı'nda hasarlı bir uçak (AFP)

Muhammed'in babası 27 yaşındaki İsa Said, bölgedeki iletişim tamamen kesildiği için Starlink aracılığıyla AFP'ye yaptığı açıklamada, “Eski bir hemşire olan komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurduk, ancak Muhammed’in eli şişti ve ağrı nedeniyle geceleri uyuyamıyor” dedi.

Mayıs 2024'ten bu yana HDK tarafından kuşatma altında bulunan el-Faşir'in diğer sakinleri gibi İsa da oğlunu hiçbir hastanenin acil servisine götüremiyor. Bu hafta el-Faşir'e kaçan insani yardım koordinatörü Muhammed, yüzlerce yaralının şu anda şehirde mahsur kaldığını bildirdi.

Tedavi için şifalı bitkiler

Muhammed, HDK'nin el-Faşir'in 15 kilometre güneyindeki Zemzem Kampı’na düzenlediği ölümcül saldırı sırasında kalçasından vuruldu. Güvenlik nedeniyle tam adını açıklamaktan kaçınan Muhammed, “İnsanlar evlerinde özel olarak tedavi görüyor” dedi.

İnsani yardım kaynaklarına göre yüz binlerce insan Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kıtlık yaşandığı ilan edilen Zemzem Kampı’ndan kaçarak el-Faşir şehrine sığındı.

El-Faşir'de insanlar, ilkel malzemeler ve şifalı bitkilerle, kurşun ve mermi parçalarından kaynaklanan yanık ve yaraları tedavi etmeye ve ilk yardım sağlamaya çalışıyor.

29 yaşındaki Muhammed Ebkar, bacağından vurulduğunda ailesi için su getirmeye çalıştığını anlattı. Ebkar, “Komşularım beni evin içine taşıdı. Yine komşularım, vücudumdaki kırıkları tedavi etmesi için tahta ve bez parçaları kullanarak atel tedavisi yapan diğer komşumuzu aradı. Sorun şu ki, kırık tedavi edilse bile kurşun halen bacağımda” ifadelerini kullandı.

Muhammed, şehirde tıbbi malzeme son derece sınırlı olsa da, parası olsaydı gazlı bez veya ağrı kesici almak için birini göndermenin mümkün olabileceğini, ancak genellikle malzeme bulunmadığını, bu nedenle tedavinin mevcut imkanlarla yapıldığını söyledi.

Dezenfektan olarak tuz

Birleşmiş Milletler (BM) pazartesi günü, HDK’nin el-Faşir ve çevresindeki göçmen kamplarına yönelik son saldırılarında 400'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre en az 825 bin çocuk dünyadaki cehennemde sıkışıp kaldı. UNICEF, el-Faşir’i kuşatmış olan HDK tarafından gerçekleştirilecek geniş çaplı bir saldırının yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini kaydetti.

dfgrthy
El-Faşir'deki insani durum felaket boyutuna ulaştı. (Arşiv – Şarku’l Avsat)

11 ay süren kuşatma ve iki yıl süren savaşın ardından el-Faşir sakinlerinin çoğu, bombardımandan korunmak için genellikle aceleyle çukurlar kazıp üzerlerini kum torbalarıyla örterek doğaçlama barınaklar inşa etti.

Çarşamba günü Hana Hamad'ın evine isabet eden bir top mermisi kocasını karnından yaraladı. AFP'ye konuşan 34 yaşındaki kadın, “Komşumuzun yardımıyla kanamayı durdurmaya ve yarayı antiseptik olarak sofra tuzuyla tedavi etmeye çalıştık. Ama ertesi sabah kocam öldü” dedi.

Yatalak olan bir başka hasta ise ‘insanları kurtarabilecek herkesin acil müdahalede bulunması’ çağrısında bulundu.

Sınır Tanımayan Doktorlar, insani yardım çağrısında bulundu. Misyon Başkanı Rasmani Kabore, “El-Faşir'e giden yollar kapalı. Ne olursa olsun orada mahsur kalarak açlık çeken bir milyon insana gıda ve ilaç ulaştırmak için hava operasyonları başlatılmalıdır” şeklinde konuştu.