Sudan’da iç savaş kapıda mı?

Hartum, Sudan'ın 1956'daki bağımsızlığından bu yana ilk kez bir savaşı ateşledi. (AFP)
Hartum, Sudan'ın 1956'daki bağımsızlığından bu yana ilk kez bir savaşı ateşledi. (AFP)
TT

Sudan’da iç savaş kapıda mı?

Hartum, Sudan'ın 1956'daki bağımsızlığından bu yana ilk kez bir savaşı ateşledi. (AFP)
Hartum, Sudan'ın 1956'daki bağımsızlığından bu yana ilk kez bir savaşı ateşledi. (AFP)

Her şey karar aşamasına ve son düzlüğe ulaştıktan sonra siyasi sürecin başlatılması için hazırdı. Sudan'ın generalleri, barış müzakereleri yapanlarla birlikte akşam yemeği yediler ve ertesi gün savaşı başlattılar.
Birçok Sudanlı ve gözlemci, askerler arasındaki anlaşmazlıkların ve karşılıklı suçlamaların boyutunu bildikleri için siyasi sürecin son hedefine ulaşmasına şüpheyle yaklaşıyorlardı. Ayrıca eski rejim taraftarlarından olan İslamcılar da dahil olmak üzere, siyasi anlaşma beklenen hükümete karşı direnişle karşı karşıya kaldı ve gerektiğinde zorla hükümeti devirmekle açıkça tehdit ettiler.
Siyasi süreci yöneten ‘Özgürlük ve Değişim Güçleri’ (ÖDG), nihai anlaşma ve anayasal belgenin imzalanması ile geçiş iktidarının yapılarının oluşturulması için zaman çizelgelerini açıkladıklarında ve geçtiğimiz nisan ayının ilk gününü başlangıç tarihi olarak belirlediklerinde birçok kişi bu adımı alaycı bir şekilde ‘1 Nisan Şakası’ olarak nitelendirmişti.
Politikacıların ve askeri personelin işlerin kontrolden çıkmayacağına dair sağda solda verdiği güvencelere rağmen, atmosfer kara bulutlarla kaplıydı ve yakın bir patlama olacağını haber veriyordu. Ancak savaş, imzaların mürekkebi kurumadan başladı.
Savaş kuzeydeki Merove şehrinden başkent Hartum'a doğru başladı ve diğer şehirlere, el-Faşir ve Niyala (batı) ve el- Ubeyd'e ulaştı.

Başkentte kent savaşı ve sokak savaşı
Askeri uzmanlara göre kent savaşı, orman ve çöl savaşlarına kıyasla genellikle siviller ve kamu malları arasında büyük kayıplara neden olduğu için en tehlikeli savaş türlerinden biridir.
Şimdi Sudanlılar, özellikle verimli Sudan toprakları sayesinde, bu savaşın genel bir iç savaşa dönüşmesinden korkarak endişe içinde bekliyorlar.
Sudan’da eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in devrilmesinden sonra, ülkeye geri dönen, başkent ve dışında bulunan silahlı gruplara bağlı Sudan ordularının sayısının sekizden fazla olduğu biliniyor. Güvenlik olaylarındaki kaos ve şehirlerdeki küçük grupların elindeki silahların, savaşın yayılmasına katkıda bulunabileceği düşünülüyor.
Bu orduların iki taraftan birinin yanında yer alarak savaşın ateşine gireceği korkusu artıyor.
Dünya'nın kırılgan devletler endeksi göstergelerine göre Sudan son yedi yılda bu ülkeler arasında öne çıkan bir konumda bulunuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün yıllık raporuna göre Sudan, en kırılgan ülkeler arasında yer almakta ve temel yönetişim görevlerini yerine getirmek için zayıf kapasitelere sahip. Ayrıca Sudan, toplumla yapıcı ilişkiler geliştirme kapasitesinden yoksun. Bu durumda endişeler yükseliyor.
Ayrıca kırılgan devletler, iç veya dış şoklar gibi ekonomik krizler, doğal afetler veya savaşlar gibi konularda da en zayıf olanları içeriyor. Bu da kırılganlıklarını artırıyor.
Sudan'ın yaşadığı kırılgan durumunu göz önüne alarak denilebilir ki mevcut silahlı çatışmanın süresinin uzaması iç savaşa ve genel bir kaosa yol açma tehdidi taşıyor.
Sudanlı siyasi analist ve ‘AlTaghyeer’ gazetesinin editörü Raşa Avad, ülkenin büyük bir tehlike altında olduğunu ve iç savaşa kayabileceği endişelerinin bulunduğunu söylüyor. Avad, durumu kışkırtan tarafların varlığına işaret ediyor. Önceki rejimin kalıntılarının nefret ve ayrımcılık söylemlerini yaydıklarını ve bu durumun, farkndalık olmaksızın veya düşüncesiz aşırılık yanlıları arasında terör eylemleri için uygun bir zemin oluşturabileceğini belirtiyor.
Avad, şu an devam eden savaşın politik nedenlerden kaynaklandığını ve son olaylara indirgenemeyeceğini belirtiyor. Savaşın önceden dikkatlice planlandığını söyleyerek eski rejimin kalıntıları tarafından başlatıldığını iddia ediyor.
Eski rejimin önde gelen liderlerinden bazılarının şu anda sosyal medyada yayılan ses kayıtlarında, Hızlı Destek Kuvvetleri isyancılarına karşı duran herkesin kafasını kesmekle tehdit eden nefret söylemi yaydıkları ve cezalandırmayı ve hapsedilmesini istedikleri görülüyor. Raporlar, İslamcı gölge birimleri, halk güvenliği güçleri, halk savunma güçleri ve eski rejim unsurlarının bağlı olduğu Güvenlik Teşkilatı Operasyonları Komitesi'nin sahada açıkça faaliyette bunduğunu gösteriyor.
Avad, bu grupların savaşı nesnel bağlamından çıkararak bir iktidar mücadelesi haline getirmek için yoğun çaba sarf ettiklerine dikkat çektiği açıklamasında şu değerlendirmede bulundu:
“Bu, Sudan'ın birliği ve istikrarı üzerinde ciddi bir tehlike ve tehdit olacaktır. Savaşın süresi, ne kadar uzarsa iç ve bölgesel tartışmalara neden olan hesaplaşmaların sonuçlandırılması gibi yeni faktörlerin sahneye girmesi için uygun bir fırsat olacaktır. Bölünme ve karşıtlık ortamında, ordu ve Hızlı Destek Kuvveti gibi tarafların birbirlerini yabancı güçlerden yardım almakla suçlayan açıklamaları da ortaya çıktı."
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre demokratik güçler, bu savaşın siyasi çerçevesinde kalması için yoğun çaba sarf ediyorlar.,Aaksi takdirde iç savaşa dönüşebilir.
Sudan Kongre Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Sudan Konferansı’nın ÖDG içindeki diğer siyasi partilerle iş birliğine giderek, çatışan taraflarla ve üçlü ve dörtlü mekanizmalarla temaslar yoluyla savaşın durdurulması ve ateşkes izleme mekanizmasının kurulması için anlaşma sağlamaya çalıştığını belirtti. Bu temasların, izleme mekanizmasının kurulması yanı sıra, ateşkesin kalıcı bir şekilde geliştirilmesi ve tüm tarafların ayrılıklarını çözmek ve demokratik sivil geçiş sürecini geri kazanmak için siyasi sürece geri dönmesini umduklarını söyledi.
Dakir sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halen silahların susması ve akıl ve bilgeliğin sesine uyulması için fırsat var. En uygun seçenek olan siyasi çözüm yoluna gidilerek, Aralık Devrimi'nin (Sevra) parlak liderliğinde demokratik geçişin geri kazanılması ve hedeflerinin, ulusal bir orduya ulaşma dahil, gerçekleştirilmesi mümkündür.”
Bayram günlerinde bile ateşkes sağlanamadığı düşünüldüğünde, savaşan tarafların sonuna kadar savaşmaya kararlı oldukları ve bunun ağır sonuçları olsa bile bundan geri adım atmayacakları tahmininde bulunuluyor.



Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

TT

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu Suveyda'dan çekilmeye başladı

Suriye ordusu, çarşamba akşamı, nüfusunun çoğunluğunu Dürzilerin oluşturduğu Suveyda ilinden çekilmeye başladı. Savunma Bakanlığı, şiddet olaylarının yaşandığı ilde yeni bir ateşkes anlaşmasının açıklanmasından birkaç saat sonra çekilme kararını duyurdu.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ‘Suriye Arap Ordusu'nun, imzalanan anlaşmanın hükümleri uyarınca ve ildeki yasadışı grupların temizlenmesi tamamlandıktan sonra Suveyda'dan çekilmeye başladığı’ belirtildi. Açıklamada, Suveyda’da konuşlu diğer hükümet güçlerinin çekilmesinden bahsedilmedi.

Anlaşma, İsrail'in Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Genelkurmay Başkanlığı çevresinin yanı sıra Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera illerinde konuşlu hükümete bağlı güçlere karşı hava saldırıları düzenlemesi üzerine sağlandı.

Ateşkes anlaşmasının maddeleri

Dürzi lideri Yusuf Carbu, hükümet ile Suveyda'nın önde gelenleri arasında bir anlaşmaya varıldığını açıkladı. Dürzilerin Ruhani Lideri Şeyh Hikmet Hicri ise anlaşmayı reddederek ‘Suveyda tamamen özgürleştirilinceye’ kadar savaşın devam edeceğini vurguladı.

Yaptığı açıklamada herhangi bir anlaşma ve müzakere yaptığı ve yetki vermeyi reddeden Hicri, ‘bu ortak tutumdan saparak tek taraflı temas veya anlaşma yapan kişi veya kurumları’ uyardı.

Öte yandan Carbu, anlaşmanın Suveyda'daki askeri operasyonların tamamen ve derhal durdurulmasını, ordunun kışlalarına geri dönmesini ve ateşkesin uygulanmasını denetlemek üzere devlet ve Suveyda'nın önde gelen isimlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulmasını içerdiğini söyledi.

Dürzi lider anlaşmanın ayrıca, ‘Suveyda'nın Suriye devletine tam olarak entegre edilmesini ve tüm eyalet toprakları üzerinde tam egemenliğinin teyit edilmesini’ öngördüğünü de belirtti.

Anlaşma aynı zamanda iç güvenlik güçlerinin ve devlet polisinin yanı sıra Suveyda ve çevresindeki bölgelerden polis memurlarının konuşlandırılmasını ve Suveyda’daki polis memurlarının ilin güvenlik dosyasını yönetmek için liderlik ve yürütme görevlerini üstlenmelerini de içeriyordu.

hyjukı
İsrail dün başkent Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı karargahını bombaladı (Reuters)

Carbu’ya göre taraflar, anlaşma uyarınca Suveyda'da ağır silahların düzenlenmesi için bir mekanizma üzerinde anlaşarak, devletin kontrolü dışındaki silahların toplatılması ve Suveyda'nın tüm bölgelerinde Suriye yasalarına ve düzenlemelerine uygun olarak tüm devlet kurumlarının yeniden faaliyete geçirilmesini garantilediler.

Onlarca ceset

Suriye Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail'in Şam'a düzenlediği hava saldırılarında 3 kişinin öldüğünü, 34 kişinin yaralandığını bildirdi. Bakanlık, Suveyda'daki El-Vatani Hastanesi’nde ise güvenlik güçleri mensupları ve sivillerin de aralarında bulunduğu onlarca cesedin bulunduğunu açıkladı.

Suriye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, İsrail’in Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini ve ülkenin güneyini hedef alan son saldırılarının ‘ciddi bir tırmanış’ oluşturduğu vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Suriye, bu tehlikeli tırmanış ve sonuçlarından İsrail'i tamamen sorumlu tutuyor. Ayrıca, uluslararası hukukun sağladığı tüm araçlarla topraklarını ve halkını savunma konusunda tüm meşru haklarını saklı tutar. İsrail'in Suriye'de gerginliği tırmandırmak, kaos yaratmak ve güvenliği ve istikrarı bozmak için izlediği sistematik politika kapsamında gerçekleştirilen bu açık saldırı, BM Şartı ve uluslararası insani hukuku açıkça ihlal ediyor.”

Dışişleri Bakanlığı, ‘uluslararası toplumu sorumluluğunu üstlenmeye ve Birleşmiş Milletler üyesi olan egemen bir devletin topraklarına yönelik İsrail'in tekrarlanan saldırılarına son vermek için acil önlemler almaya’ çağırdı.

Yedioth Ahronoth gazetesi dün İsrailli bir güvenlik yetkilisinin, İsrail'in Suriye'deki gerginliğin çözümü konusunda bir anlaşmaya yakın olduğunu söylediğini aktardı. Gazetenin bildirdiğine göre yetkili, “Şu an Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın ateşkes ilan edeceğini ve güneydeki Suveyda’dan askerlerini çekeceğini tahmin ediyoruz” dedi.

İsrail’in hava saldırıları

Öte yandan İsrail ordusu dün, Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının girişini hedef aldığını doğrulamasının ardından Şam'daki Cumhurbaşkanlığı sarayı çevresinde bir ‘askeri hedefi’ vurduğunu açıkladı.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün, X hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Şam bölgesinde Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasını vurduğunu söyledi. Adraee, “Suriyeli liderleri, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı’ndan savaşı yönetiyor ve güçlerini Suveyda’ya gönderiyor” ifadelerini kullandı.

Adraee, İsrail ordusunun ‘Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir hava hedefini vurduğunu’ da sözlerine ekledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan üç görgü tanığı, Şam'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde bir patlama sesi duyduklarını ve ardından dumanların yükseldiğini bildirdi.

Komşu mahallede yaşayan ve ismini vermek istemeyen 51 yaşındaki bir kadın, “Bombardımanın ardından evimin balkonunda Emevi Meydanı'nda neler olup bittiğini izlemeye çalışıyordum ve bir patlama sesi duydum. Ardından, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın genellikle önemli misafirlerini ağırladığı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yakınlarında yükselen bir duman bulutu gördüm” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın bulunduğu tepenin yakınlarındaki iki bölgede yaşayan iki kişi de patlamanın ardından yoğun duman gördüklerini doğruladı.

Saldırılar, Suriye hükümetinin, rejim güçlerinin kontrolünü ele geçirdikten bir gün sonra Suveyda'da çatışmaların yeniden başladığını belirtmesinin ardından gerçekleşti. Suriye Arap Haber Ajansı SANA, Savunma Bakanlığı'nın dün yaptığı açıklamada, ‘yasa dışı’ grupların Suveyda'daki el-Vatani Hastanesi’ni ordu ve iç güvenlik güçlerine karşı saldırılar için bir üs olarak kullandığını söylediğini bildirdi.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Müdürlüğü, söz konusu silahlı gruplara bağlı çok sayıda keskin nişancının hastanenin çatısında konuşlandığını ve hükümet güçlerini yoğun bir şekilde hedef aldığını belirtti. Açıklamada, “Hastaneyi ve çevresini tarafsızlaştırmak ve Sağlık Bakanlığı ve Acil Durum Bakanlığı personelinin hastaneye girmesine izin vermek için defalarca çağrıda bulunduk, ancak şu ana kadar herhangi bir yanıt almadık” ifadeleri yer aldı.

vfgthy
Suriye ordusu ve güvenlik güçleri, şehirde yaşanan çatışmaların ardından Suveyda'da konuşlandırıldı (EPA)

Diğer taraftan salı günü düzenlediği saldırılar Suriye'nin güneyindeki Suveyda ve Dera ile sınırlı kalan İsrail, dün saldırılarını Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresini de kapsayacak şekilde genişletti.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binası girişinin hedef alındığı ve Suriye sınırındaki birliklerin güçlendirileceği belirtildi. İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, İsrail ordusunun Suriye Genelkurmay Başkanlığı binasının giriş kapısını vurduğunu söyledi. İsrail ordusunun Suriye'deki Dürzilere yönelik gelişmeleri ve eylemleri izlemeye devam ettiğini belirten Adraee, İsrail ordusunun siyasi talimatlara göre bölgede saldırılar düzenlediğini ve çeşitli senaryolara karşı hazırlıklı olduğunu da sözlerine ekledi. İsrail Hava Kuvvetleri, Genelkurmay Başkanlığı binası girişine düzenlenen saldırıdan birkaç saat sonra Şam'ın merkezindeki bu binaya yeni saldırılar düzenledi. Yeni saldırılar daha büyük bir tırmanışın habercisi gibi görünüyordu, zira İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Suriye'ye yönelik ‘acı verici’ saldırıların başladığını söyledi. Katz, “Şam'a yönelik uyarılar sona erdi, şimdi acı verici saldırılar başlayacak” diye ekledi.

SANA dün sabah Şam'da bir patlama sesi duyulduğunu bildirirken, Suriye devlet televizyonu İsrail’e ait insansız hava araçlarının (İHA) Şam semalarında uçtuğunu ve patlamalar olduğunu aktardı. Suriye Haber Ajansı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayanarak İsrail'in başkentin savunma bakanlığını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Alikhbaria Syria kanalı ise İsrail'in Şam'ın merkezine düzenlediği saldırıda iki sivilin yaralandığını bildirirken, Reuters iki Suriyeli güvenlik kaynağına dayandırdığı haberde İsrail'in Şam’da Savunma Bakanlığı binasını hedef alan bir hava saldırısı düzenlediğini aktardı. Suriye basını daha sonra Şam'daki Genelkurmay Başkanlığı binasında büyük hasar meydana geldiğini bildirdi.

Kanlı çatışmalar

Bu gelişmeler, Suveyda'da ilanından sadece birkaç saat sonra çöken ateşkesten sonra yaşandı. Ateşkes, günlerce süren ve çok sayıda kişinin ölümüne yol açan kanlı mezhep çatışmalarına son vermeyi amaçlıyordu.

Suriyeli güvenlik güçleri pazartesi günü, Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi aşiretler arasındaki çatışmaları kontrol altına almak amacıyla Suveyda’da konuşlandırıldı. Ancak bu kez de Suriyeli güvenlik güçleri ile Dürzi silahlı gruplar arasında çatışma başladı. İsrail, pazartesi ve salı günü Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçlerine hava saldırıları düzenleyerek müdahale etti ve amacının Dürzileri korumak olduğunu açıkladı.

Suriye Savunma Bakanlığı'nın salı akşamı ilan ettiği ateşkes uzun sürmedi. Yerel haber sitesi Suwayda24, Suveyda ve çevresindeki köylerin dün sabah yoğun topçu ve havan topu saldırısına maruz kaldığını bildirdi. Suriye Savunma Bakanlığı SANA'nın aktardığı açıklamasında, Suveyda'daki yasadışı grupları ateşkesin ihlalinden sorumlu tuttu. Bakanlık, Suveydalılara evlerinde kalmaları çağrısında bulundu.

Pazar günü çatışmaların başlamasından bu yana onlarca sivil, Suriyeli güvenlik gücü mensubu ve Dürzi silahlı unsur hayatını kaybetti. Suveyda’da siviller ve Reuters muhabirleri, hükümet güçlerinin dün evleri yağmaladığını, yaktığını ve arabaları ve ev eşyalarını çaldığını söyledi. Bir Suvayda sakini, Reuters muhabirine evinde başından vurularak öldürülen kardeşinin cesedini görmesine izin verdi.

sdfgrth
Suveyda'nın bir mahallesindeki Suriyeli güvenlik güçleri mensupları ve silahlı çocuklar, 15 Temmuz 2025 (AFP)

İsrail Savunma Bakanı Katz dün, Suriye hükümetine ‘Dürzileri rahat bırakması’ uyarısında bulundu. Katz, İsrail ordusunun Suriye hükümetine bağlı güvenlik güçleri geri çekilene kadar bombalamaya devam edeceğini vurguladı.

Bu arada ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack dün yaptığı açıklamada, ABD'nin ‘itidal ve birliği sağlayabilmek için’ tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyledi.