Avustralya, Çin 'tehdidine' karşı savunma bütçesini artırıyor: "II. Dünya Savaşı'ndan beri görülmeyen seviyede"

Avustralya Kraliyet Ordusu askerleri (Getty Images)
Avustralya Kraliyet Ordusu askerleri (Getty Images)
TT

Avustralya, Çin 'tehdidine' karşı savunma bütçesini artırıyor: "II. Dünya Savaşı'ndan beri görülmeyen seviyede"

Avustralya Kraliyet Ordusu askerleri (Getty Images)
Avustralya Kraliyet Ordusu askerleri (Getty Images)

Avustralya, Çin "tehdidine" karşı savunma bütçesini radikal şekilde artırma kararı aldı.
Yeni bütçe tasarısının sunulduğu Savunma Stratejik Değerlendirme raporunda, ülkenin artık "füze çağında" kendisini sadece coğrafi konumu sayesinde korumasının imkansız hale geldiği belirtildi. 
Raporda, Çin Donanması'nın Güney Çin Denizi'ndeki nüfuzunu artırdığına dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi: 
“Çin, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana herhangi bir ülkenin gerçekleştirdiği en büyük ve en iddialı askeri yığınağı hazırladı. Bu, Hint-Pasifik bölgesinde Çin'in stratejik hedeflerine dair şeffaflığın veya güvencenin sağlanmadığı bir ortamda gerçekleşiyor.”
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, rapordaki bulgulardan yola çıkarak, silahlı kuvvetlerin kara tabanlı zırhlı birliklerden, "uzun menzilli vuruş kapasitelerine geçmesi ve mermilerin de Avustralya'da üretilmesi gerektiğini" söyledi. 
Marles, 500 kilometrelik menzili aşan hassas saldırı füzelerinin orduya gelecekte ihtiyaç duyacağı saldırı kapasitesini sağlayacağını belirtti. 
Bakan, ordunun ABD üretimi Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemleri'ne (HIMARS) ağırlık vereceğini ve bunlarla ilgili satın alma işlemlerinin hızlandırılacağını da söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, geçen ay Avustralya'ya 895 milyon dolar değerindeki anlaşma kapsamında 220 seyir füzesi gönderileceğini duyurmuştu.
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese de savunma bütçesinin artırılmasının ülkeyi daha güvenli ve hazır hale getireceğini belirterek, "Geleceğin bizi şekillendirmesini beklemek yerine, biz geleceği şekillendireceğiz" dedi.
Albanese, rapordaki gereklilikler doğrultusunda yaklaşık 12 milyar dolarlık yatırım yapılacağını da bildirdi.
ABD'nin önde gelen yayın kuruluşlarından CNN, söz konusu yatırımla Avustralya'nın "II. Dünya Savaşı'ndan beri en kapsamlı askeri hazırlığına başladığını" belirtti. 
Düşünce kuruluşu Avustralya Stratejik Politika Enstitüsü'nden Malcolm Davis ise söz konusu adımın Çin - Tayvan gerginliğinin arttığı dönemde atıldığına dikkat çekti.
Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'ye konuşan Davis, şu ifadeleri kullandı: 
“Yapmaya çalıştığımız şey, Çin'i Tayvan ve Güney Çin Denizi'ndeki amaçları da dahil politik hedeflerine ulaşmak için güç kullanmaktan caydırmaktır. Yani bu mesele temelde caydırıcılıkla ilgili. Ancak Ukrayna'da gördüğümüz gibi caydırıcılık başarısız olabilir. Bu nedenle de karşılık vermeye hazır olmanız lazım. Yaptığımız yatırımlar muharebe alanımızı önemli ölçüde genişletecektir.”



Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
TT

Keşmir gerilimi hakkında bilmeniz gerekenler

Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)
Keşmirli kayıkçı, 24 Nisan 2025'te Srinagar'da düzenlenen bir protesto sırasında Hindistan yönetimindeki Keşmir'de turistlere yönelik ölümcül saldırıyı kınayan dövizler tutuyor (EPA)

Hindistan ve Pakistan arasındaki gerilimin sürekli parlama noktası olan tartışmalı Keşmir bölgesi, son yılların en ölümcül saldırısının ardından yeni bir tırmanışa sahne oldu. Bu tırmanış, 2019'da neredeyse patlak verecek olan silahlı çatışmanın hayaletini yeniden gündeme getirdi.

Hindistan Keşmir'inin doğal Besaran Vadisi'ndeki Pahalgam kasabası yakınlarında salı günü düzenlenen silahlı saldırıda en az 26 turist öldü ve birçoğu da yaralandı. Şarku’l Avsat’ın New York Times'ten aktardığına göre, Hintli yetkililer resmi olarak belirli bir tarafı suçlamasa da Pakistan'a karşı terör saldırısı olarak cezalandırıcı adımlar atmakta hızlı davranırken, Hindistan'ın açıklamaları askeri saldırı olasılığını ima etti ve bu Pakistan’da yaygın bir endişeye yol açtı.

Keşmir... bölünmeden bu yana devam eden bir çatışma

Çatışmanın kökleri, İngiltere'nin Hindistan kolonisini Müslüman çoğunluklu Pakistan ve Hindu çoğunluklu Hindistan olmak üzere iki bağımsız devlete böldüğü 1947 yılına dayanıyor. Müslümanların çoğunlukta olduğu Keşmir bölgesindeki durum karmaşıktı; Hindu hükümdarı her iki ülkeye katılmayı reddetti, ancak daha sonra Hindistan'a katılmayı kabul etti, bu da iki ülke arasındaki ilk savaşı ateşledi. Bölgenin fiili olarak iki ülke arasında bölünmesine yol açtı ve yasal statüsü henüz belirlenmedi.

Silahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (APSilahlı kişilerin Hindistan kontrolündeki Keşmir'de turistlere ateş açmasından bir gün sonra Yeni Delhi'deki Pakistan Yüksek Komisyonu dışındaki güvenlik personeli (AP)

Üç savaş ve sürekli kanama

O tarihten bu yana Hindistan ve Pakistan Keşmir için üç kez savaştı ve silahlı operasyonlar ile bombalamalar da dâhil olmak üzere tekrarlanan şiddet olayları yaşandı. 1999'daki son savaş, çatışmanın en önemli aşamalarından biri olarak kabul ediliyor, ancak 2019'da 40'tan fazla Hint askerinin ölümüne neden olan intihar saldırısı, Yeni Delhi'nin Pakistan destekli Ceyş-i Muhammed grubunu saldırıyı gerçekleştirmekle suçlamasının ardından neredeyse topyekûn bir savaşı tetikledi.

On yıllık siyasi çıkmaz

Uluslararası arabuluculuk girişimlerine ve yatıştırma çabalarına rağmen her iki tarafın katı tutumları devam etti. Hindistan, Pakistan'ı ayrılıkçıları desteklemekle suçlarken, İslamabad, Keşmirlilere kendi kaderlerini tayin hakkı tanıyan bir BM referandumu talep ediyor. Bu çıkmazın ortasında, her iki ülkenin de nükleer silahlara sahip olması göz önüne alındığında, krizin tırmanması konusundaki uluslararası endişeler sürüyor.

Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)Keşmir'de bazı kurbanların cenaze töreni (AP)

Modi'nin kararları gerilimi yeniden alevlendiriyor

2019 yılında Hindistan Başbakanı Narendra Modi hükümeti Cammu ve Keşmir'in sahip olduğu özerkliği kaldırma kararı aldı. Bu karar, Pakistan'ın kınaması ve uluslararası endişeler arasında, özgürlüklerin kısıtlanması, iletişimin kesilmesi ve yaygın tutuklamaların eşlik ettiği bir protesto dalgasına ve sıkı bir merkezi yönetim uygulamasına yol açtı.

Şiddet olaylarının son zamanlarda azalmasına ve bazı bölgelerde seçimlerin yeniden başlamasına rağmen, hem Hindistan tarafından kontrol edilen Keşmir'de hem iç koşullardan duyulan memnuniyetsizliği yansıtan protestoların ortaya çıktığı Pakistan yönetimi altındaki Keşmir'de sıkı güvenlik önlemleri halkın öfkesini alevlendirdi.

 Savaş hayaleti yeniden belirdi

Son saldırının ardından gerilim tırmanırken, iki nükleer güç arasındaki açık çatışma korkuları daha ciddi hale geldi. Karşılıklı suçlamalar, siyasi tırmanış ve askeri müdahaleler arasında Keşmir bir kez daha coğrafi sınırları aşan ve bölgesel istikrarı tehdit eden bir çatışmanın eşiğinde görünüyor.