Avrupa'da askeri harcamalar en yüksek seviyede

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle Avrupa'da askeri harcamalar rekor bir hızla artıyor.

Alman "Leopard 2" tankı (AP)
Alman "Leopard 2" tankı (AP)
TT

Avrupa'da askeri harcamalar en yüksek seviyede

Alman "Leopard 2" tankı (AP)
Alman "Leopard 2" tankı (AP)

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), Avrupa’nın, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden bu yana görülmemiş bir şekilde rekor seviyelerde yeniden silahlandığını bildirdi. Enstitü tarafından hazırlanan bir rapor, Ukrayna'daki savaşın küresel askeri harcamalarda artışa yol açtığını ve 2022'de bu alanda rekor seviyelere 2,24 trilyon dolara ulaştığını ortaya koydu. Bu rakam, küresel GSYİH'nın yüzde 2,2'sini temsil ediyor. 2021 yılına kıyasla küresel askeri harcamalar yüzde 3,7 arttı.
Savunma çalışmaları ve silahlanma konusunda uzmanlaşan enstitü, askeri harcamaların önümüzdeki yıllarda ve özellikle geçen yılın şubat ayında Ukrayna'da savaşın başlamasından beri geniş çapta yeniden silahlanmaya giden Avrupa'da daha da artmasını bekliyor. Gayri safi hasılasının yüzde 1,2'sinden daha azını savunma bütçesine harcayan Almanya başta olmak üzere, Avrupa ülkeleri geçen yıl savunma harcamalarını artırmaya başladı. Bu rakam, NATO’nun üye devletlere tavsiye ettiği yüzde 2'nin çok altında.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının başlamasının ardından yaptığı tarihi bir konuşmada, ülkesinin savunma harcamalarını yüzde 2'ye çıkarma sözü verdi. Buna rağmen geçen yıl, yaşlanan ve zayıf bir şekilde silahlanan Alman ordusunun harcamalarında çok fazla değişikliğe tanık olmadı. Bunun üzerine Alman yetkililer, Alman ordusunun onlarca yıldır zayıflamasının birkaç ayda telafi edilemeyeceğini söyledi. Alman ordusunun rehabilitasyonunu yavaşlatmakla suçlanan eski Savunma Bakanı Christine Lambrecht'in görevden alınması ve yerine Boris Pistorius'un atanmasından sonra Alman askeri harcamalarında önemli bir artış bekleniyor. Pistorius, reformları ivedilikle uygulamaya koyma konusunda daha kararlı görünüyor.
Silahlanmadaki artış, Almanya ile sınırlı kalmayıp, koordineli bir şekilde yeniden silahlandırmak için bir Avrupa planını uygulamaya hazırlanan tüm Avrupa Birliği ülkelerinde yaşandı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, geçtiğimiz yıl içinde birçok kez bu yönde çağrıda bulundu. Borrell, olası bir saldırı karşısında Avrupa'nın kendini koruyabilmesi için yeniden silahlanması gerektiğine inanıyor. Avrupalı ​​yetkili, birleşik bir Avrupa silahlanma politikası doğrultusunda çalışıyor, böylece kullanılan ekipman ve mekanizmalar, çeşitli Avrupa kuvvetlerinin savunma sistemleriyle örtüşmesini sağlayacak şekilde birleştirilecek.
Avrupa Birliği ülkelerinin "silahlı kuvvetleri entegre etmesi" gerektiğine inanan Borrell, geçtiğimiz ekim ayında İspanya Galiçya'daki "La Toga" forumunda yaptığı bir konuşmada, Avrupa'nın askeri harcamalarındaki israfı eleştirerek "AB’nin savunmaya Rusya'nın 4 katı ve Çin'in harcamasıyla aynı ama muhtemelen daha az verimli bir şekilde" harcama yaptığına işaret etti.
"SIPRI" Enstitüsü'nün yaptığı bir araştırmaya göre Avrupa ülkeleri geçen yıl silah alım harcamalarını bir önceki yıla göre yüzde 13 artırarak 30 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Enstitü, Avrupa Birliği ülkelerindeki toplam askeri harcama tutarının 480 milyar doları bulduğunu kaydetti. Bu tutar (düzeltilmiş fiyat düzeyi ile), Soğuk Savaş'ın son yılı olan 1989'da Avrupa ülkelerinin tanık olduğu askeri harcamaya yakındır.
Avrupa Birliği ülkelerinin tanık olduğu silahlanma artışının büyük bir kısmı, silah stoklarının büyük bir bölümünü Ukrayna'ya göndermeleri ya da silahlarını yenilemek istemelerinden kaynaklanıyor. İsveçli Enstitüsü, Ukrayna'nın Rusya ile savaşının başlamasından beri silahlanmasını yedi kat artırdığını ve toplam brüt hasılasının dörtte birine denk gelen 44 milyar dolar harcadığını ortaya koydu. Bu rakam, Ukrayna’nın Batılı müttefiklerden aldığı on milyarlarca dolar değerindeki yardımı içermiyor. Enstitüye göre Rusya, geçen yıl askeri harcamalarını yüzde 9,2 artırarak 84 milyar doların üzerine çıkardı. 2000 yılından bu yana askeri harcamalar, özellikle Çin'in artan savunma yatırımları ve Rusya'nın 2014'te Kırım'ı ilhak etmesi nedeniyle kademeli olarak arttı. İsveçli Enstitüsü'ye göre ABD, askeri harcamalarda 877 milyar dolar ile ilk sırada yer alırken, Pekin 292 milyar dolar ile ikinci sırada yer aldı.



Laos-Rusya hattında fil diplomasisi

Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
TT

Laos-Rusya hattında fil diplomasisi

Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)
Putin ve Sisoulith, diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümünde bir araya geldi (Rusya Devlet Başkanlığı Ofisi)

Rusya'yla Laos arasında hukuk, tarım, eğitim, sağlık ve barışçıl nükleer enerji alanlarında işbirliği güçleniyor. 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Laos Devlet Başkanı Thongloun Sisoulith, başkent Moskova'da 31 Temmuz'da bir araya geldi.

Putin, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Güneydoğu Asya ülkesiyle uluslararası alanda işbirliğini sürdürdüklerini kaydederek "Hukukun üstünlüğü, egemenlik ve diğer ülkelerin içişlerine karışmama ilkelerini savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Sisoulith de Rusya'yla "Siyaset ve güvenlik alanlarında işbirliğini geliştirme konusunda mutabık kaldık" dedi. Laos lideri, Asya-Pasifik bölgesinde güvenliğin sağlanması gibi hedeflere sahip olan stratejik ortaklıklarını güçlendirmeye kararlı olduklarını ifade etti.

Laos lideri, "barış, dostluk ve refahın simgesi" olarak Putin'e iki fil hediye edeceklerini de duyurdu. Sisoulith, Rusya'yla Laos arasındaki diplomatik ilişkilerin 65. yıldönümü vesilesiyle fillerin St. Petersburg Hayvanat Bahçesi'ne gönderileceğini belirtti. 

Lao Halkın Devrimci Partisi lideri, Sovyetler döneminde Leningrad adını taşıyan şehirdeki Herzen Üniversitesi'nde eğitim gördüğünü, kentin kendisi için özel bir anlam taşıdığını da sözlerine ekledi.

Putin ise gülümseyerek "Filler için teşekkürler, işimize yarayacaklar" ifadelerini kullandı. 

Rus devletine ait medya kuruluşu RT'nin haberinde, St. Petersburg'a gönderilen fillerin uzun yıllar boyunca gelişen diplomatik ilişkilerin sembolü olduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca 19. ve 20. yüzyıllarda şehirdeki hayvanat bahçesinde fillerin yer aldığı çeşitli sirk gösterileri düzenlendiği yazılıyor. 

St. Petersburg Hayvanat Bahçesi'ndeki son fil olan Xun, 1982'de ölmüştü. 

Independent Türkçe, RT, TASS