AB, acil mali yardımı Tunus’a yönlendirmeyi tartışıyor

İtalya, IMF ile ‘iyi bir çözüm’ için bastırıyor.

Pazartesi günü Lüksemburg’da düzenlenen Avrupa bakanlar toplantısından bir fotoğraf (DPA)
Pazartesi günü Lüksemburg’da düzenlenen Avrupa bakanlar toplantısından bir fotoğraf (DPA)
TT

AB, acil mali yardımı Tunus’a yönlendirmeyi tartışıyor

Pazartesi günü Lüksemburg’da düzenlenen Avrupa bakanlar toplantısından bir fotoğraf (DPA)
Pazartesi günü Lüksemburg’da düzenlenen Avrupa bakanlar toplantısından bir fotoğraf (DPA)

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Dışişleri Konseyi’nin bir toplantısında, Tunus’taki sosyal ve ekonomik koşulları daha da kötüleştirecek bir mali çöküşü önlemek için, artan yasadışı göç sorunu ortasında Tunus’a acil mali yardımın yönlendirilmesi konusunu tartışıyor.
Tunus konusunu destekleyen Avrupa ülkelerinin başında İtalya ve Fransa geliyor. Diğer ülkeler, mali yardımı ‘demokratik yola dönüş, hak ve özgürlüklere saygı gösterme ve tutuklama dalgasını durdurma’ ile ilişkilendirmeye çalışırken, bu durum Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said liderliğindeki siyasi sürece karşı birçok muhalefet sembolünü etkiledi.
İtalya Başbakanı, ekonomik krizin kötüleşmesini önlemek ve yasadışı göçle mücadele alanındaki yeteneklerini güçlendirmek için Tunus meselesine acil destek verilmesini savunuyor. 50 milyon eurosu küçük ve orta ölçekli işletmelere gidecek olan 100 milyon euro (yaklaşık 333 milyon Tunus dinarı) tutarında Tunus yardımı vermeye hazır olduğunu açıkladı. İtalya Başbakanı ayrıca, Tunus kıyılarından yayılan rekor düzeydeki yasadışı göç dalgaları ortasında bir dizi AB ülkesini, hızlı mali eylem ihtiyacına ikna etme yönündeki umudunu dile getirdi. Bu yılın ilk aylarında İtalya kıyılarına ulaşanların sayısının 30 binden fazla yasadışı göçmen olduğu tahmin ediliyor. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, medya organlarına yaptığı açıklamada Tunus’tan yasa dışı göçün yüzde 100 arttığını dile getirdi. Tajani, “AB, bugüne kadar bizimle yeterince dayanışma göstermedi. Ama daha fazla dayanışma göstermesi gerektiğini anlamaya başladı. Çünkü bu insanlar İtalya’nın Lampedusa adasında kalmıyorlar” dedi.
Gözlemciler, Tunus’un yasadışı göç sorunuyla karşı karşıya kaldığına ve fon ve mali yardım almak için Akdeniz’e kıyısı olan AB ülkelerine baskı yaptığına inanıyor. Gözlemcilere göre IMF’de temsil edilen ülkeler, Tunus’un zor durumdaki bütçesini finanse etmek için 1,9 milyar dolarlık bir kredi sağlamalı.
İtalya Dışişleri Bakanı, pazartesi günü Lüksemburg’daki Avrupa Dışişleri Konseyi toplantısında yaptığı açıklamada, kredi anlaşmasının ‘Tunus’un hasta ekonomisini kurtarmak için önemli olacağını’ söyledi.
Tunus hükümeti, IMF ile müzakerelerinde bir reform paketi sözü verdi. Ancak anlaşmazlık noktası, Tunus Cumhurbaşkanı Said’in toplumsal huzursuzluk korkusu nedeniyle açıkça reddettiğini açıkladığı hükümet sübvansiyonlarının azaltılması veya iptal edilmesi etrafında dönüyor.
İtalya merkezli haber ajansı Aki’nin haberine göre Tajani, ‘Akdeniz ve Kuzey Afrika’nın istikrarı için kilit bir ülke olan’ Tunus’ta, AB’nin daha fazla yatırım yapabileceğini, ancak orada durumun ne yazık ki karmaşık olduğunu vurguladı.
Tunus, yurt dışı ile ekonomik işlemlerinin ve ticaret alışverişlerinin yüzde 70’inden fazlasını oluşturan AB’nin bir ortağı. İki taraf arasında imzalanan anlaşmalar, ‘Tunus’un seçkin ortak rütbesini elde etmesi için kamu hak ve özgürlüklerine saygı duyması gerektiğini’ şart koşuyor.
Pazartesi günü 16 mülteci, Tunus’taki Asliye Mahkemesi’ne çıktı. Öte yandan ‘kamu görevlisine görevini yaparken aşırı şiddet kullanarak saldırmakla’ suçlanan 15 mülteci daha çarşamba günü Tunus yargısının karşısına çıkacak.
Bu gelişme, Tunus İçişleri Bakanlığı’nın 11 Nisan’da Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği binası önünde mülteci ve sığınmacıların oturma eylemini zorla dağıtması sonrasında yaşandı. Olay, güvenlik güçleri ve bir dizi Afrikalı mülteci arasında çatışmalara yol açtı.



Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
TT

Arap ve İslam dünyası, İsrail'in Gazzelileri Mısır'a sürme niyetinden endişe duyuyor

Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)
Mısır ile Filistin toprakları arasındaki Refah sınır kapısı (Arşiv- Reuters)

Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçişine olanak sağlamak için Refah sınır kapısını tek yönlü açacağı yönündeki açıklamalarından derin endişe duyduklarını belirtti.

Sekiz ülkenin dışişleri bakanları yaptıkları açıklamada, Filistin halkını topraklarından çıkarma girişimlerini tamamen reddettiklerini vurgulayarak, ABD Başkanı Donald Trump'ın Refah sınır kapısının her iki yönde de açılması, bölge sakinlerine hareket özgürlüğünün garanti altına alınması, Gazze Şeridi halkından hiçbirinin ayrılmaya zorlanmaması, aksine topraklarında kalmaları ve vatanlarının inşasına katılmaları için uygun koşulların yaratılması, istikrarın yeniden sağlanması ve insani koşulların iyileştirilmesine yönelik bütünleşik bir vizyonun oluşturulması planına tam bağlılık gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Bakanlar, Başkan Trump'ın bölgede barışı sağlama konusundaki kararlılığına ilişkin takdirlerini yineleyerek, güvenlik ve barışın sağlanması ve bölgesel istikrarın temellerinin sağlamlaştırılması amacıyla, planının tüm yönleriyle, gecikme veya aksama olmaksızın uygulanmasının önemini vurguladılar.

Ateşkesin tam olarak sağlanması, sivillerin çektiği acılara son verilmesi, Gazze'ye insani yardımların kısıtlama veya engel olmaksızın ulaştırılmasının sağlanması, iyileştirme ve yeniden yapılanma çalışmalarına erken başlanması ve Filistin Yönetimi'nin sektördeki sorumluluklarını yeniden üstlenmesi için gerekli koşulların oluşturulması ve böylece bölgede yeni bir güvenlik ve istikrar aşamasının başlatılması gerektiğini vurguladılar.

Bakanlar, ülkelerinin, Güvenlik Konseyi'nin 2803 sayılı Kararı ve ilgili tüm Konsey kararlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak ve uluslararası hukuk kararları ve iki devletli çözüm ilkesi uyarınca adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışa ulaşmak için elverişli bir ortam sağlamak amacıyla Amerika ve tüm ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla çalışmaya ve eşgüdüm sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiler. Bu, işgal altındaki Gazze ve Batı Şeria toprakları da dahil olmak üzere 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasıyla sonuçlanacaktır.


Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
TT

Katar: Gazze savaşını sona erdirme müzakereleri kritik bir aşamada

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)
Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani, 23. Doha Forumu'nun ilk gününde konuşuyor (Reuters)

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman el Sani bugün yaptığı açıklamada, Gazze savaşıyla ilgili müzakerelerin kritik bir aşamada olduğunu açıkladı.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Katar'daki Doha Forumu'nda düzenlenen bir panelde konuşan el Sani, arabulucuların ateşkesin bir sonraki aşamasına geçmek için birlikte çalıştıklarını ifade etti.

Başbakan, Gazze'de ateşkesin, İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi olmadan tamamlanmayacağını açıkladı.

"Şu anda kritik bir noktadayız... Ateşkes olduğunu düşünemeyiz; ateşkes ancak İsrail'in tamamen çekilmesi ve Gazze'ye istikrarın geri dönmesiyle tamamlanır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'ye istikrar gücü kurulmasına ilişkin müzakerelerin sürdüğünü, gücün yetki ve angajman kurallarının da ele alındığını açıkladı.

Katar'daki Doha Forumu'nda konuşan Fidan, gücün temel amacının sınır boyunca İsrailliler ve Filistinliler arasında ayrım yapmak olduğunu belirtti.

Bugün Gazze'nin kuzeyinde, İsrail İHA'sının hedef alması sonucu bir Filistinli hayatını kaybetti, üç kişi de yaralandı. Filistin Bilgi Merkezi yerel kaynaklara dayanarak, "Gazze'nin kuzeyindeki el Atatra kavşağında İsrail'e ait bir İHA tarafından hedef alınanlardan bir şehit ve üç yaralının eş Şifa Hastanesi'ne getirildiğini" bildirdi.

Merkezden yapılan açıklamada, "10 Ekim'de ateşkes anlaşmasının başlamasından bu yana çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 369 vatandaşımız hayatını kaybetti, 920'den fazla kişi de yaralandı" denildi.


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.