Sudan'ın başkenti Hartum'daki 4 hapishanede tutulan mahkumlar firar etti

Sudan'ın başkenti Hartum'daki 4 hapishanede mahkumlar, dışarıdan destek alarak firar etti.

AA
AA
TT

Sudan'ın başkenti Hartum'daki 4 hapishanede tutulan mahkumlar firar etti

AA
AA

Yerel basında yer alan haberlerde, başkent Hartum'daki 4 hapishaneden firar olduğu kaydedildi.
Devrik Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir ve rejiminin çoğunun bulunduğu Bahri bölgesindeki Kober Hapishanesinin önünde çatışmalar yaşandığı belirtildi.
Beşir'in askeri hastanede olduğu iddia ediliyor.
Hapishanelerin bulunduğu muhitlerde sokaklarda tek tip mahkum kıyafetlilerin yürüdüğü görüntüler sosyal medyada viral oldu.
Ülkede çatışan taraflardan Sudan ordusu ve paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), başkentin batısındaki Umdurman bölgesinde bulunan el-Huda hapishanesinin basılması ve mahkumların serbest bırakılmasıyla ilgili karşılıklı suçlamalarda bulundu.
Ayrıca Hartum'un güneyindeki Soba cezaevinden ve Umdurman'daki kadın cezaevinden binlerce mahkumun açlıktan ölmemeleri için serbest bırakıldıkları ileri sürüldü.
HDK'den yapılan açıklamada, Kober Hapishanesi mahkumlarının tahliyesi olarak nitelendirilen olayda ordu suçlanarak, "Savaşın başından ve sonrasındaki yansımalardan, darbe liderliğinin ve aşırılık yanlılarının ülkedeki hükümet sistemini eski haline getirerek zamanın çarkını geri döndürmek istedikleri açıktı." ifadesi kullanıldı.

Sudan'da ordu ile HDK arasında çatışma
Sudan'ın başkenti Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan sabahı Sudan ordusu ile paramiliter güç HDK arasında silahlı çatışmalar başlamıştı.
Ordu ile HDK arasında "HDK'nin tamamen orduya katılmasını" öngören askeri güvenlik reformu konusunda son birkaç aydır yaşanan anlaşmazlık sıcak çatışmaya dönüşmüştü.
Sudan Dışişleri Bakanlığı, Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan'ın, orduyla çatışan HDK'nin feshedilmesi ve devlete karşı isyancı güç ilan edilmesi kararı aldığını, bu esasa göre davranılacağını bildirmişti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ise başkent Hartum ve diğer şehirlerde 15 Nisan'dan bu yana çatışmalarda 459 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 bin 071 kişinin yaralandığını duyurdu.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.