Dünya Koro Müziği Sempozyumu'nun açılış konseri AKM'de verildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dünya Koro Müziği Sempozyumu'nun açılış konseri AKM'de verildi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Uluslararası Koro Müziği Federasyonunun düzenlediği Dünya Koro Müziği Sempozyumu, Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) verilen konserle başladı.
AKM Türk Telekom Opera Salonu'ndaki konserde, "En İyi Koral Performans" dalında iki defa Grammy ödülü kazanan Estonya Filarmoni Oda Korosu ile 35 yıldır Türkiye'de koro müziğinin geniş kitlelere ulaşmasında rol oynayan Devlet Çoksesli Korosu, "Köprüler" temasıyla birlikte sahne aldı.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, burada yaptığı konuşmada, koro müziğinin sanatın en etkili ifade biçimlerinden biri olarak değerlendirilebileceğini belirterek, "Böylesine değerli bir sanat dalının temsili olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu'nun özellikle İstanbul AKM'de gerçekleşiyor olmasından çok büyük mutluluk duyuyoruz." dedi.

- 80'i aşkın konuşmacı, 2 bin 500'den fazla sanatçı
Yavuz, "Hem Cumhuriyet döneminin simge yapılarından biri olması hem de yenileme çalışmalarının ardından dünyanın saygın kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilmesi nedeniyle AKM'nin etkinliğe ev sahipliği yapması, dünya koro müziğinin ülkemizdeki temsili ve çok sesli Türk müziğinin uluslararası alanda tanıtımı açısından çok büyük önem taşımakta." ifadesini kullandı.
28 ülkeden 80'den fazla konuşmacı ile 2 bin 500'den fazla sanatçının sempozyumda bir araya geleceğini belirten Yavuz, sempozyumun 30 Nisan'a kadar süreceğini bildirdi.
Konserde Estonya Filarmoni Oda Korosu, kurucu şefleri Tonu Kaljuste yönetiminde ülkenin önemli bestecilerinden Veljo Tormis'in eserlerini seslendirdi.
Devlet Çoksesli Korosu ise Norveçli konuk şef Ragnar Rasmussen yönetiminde Türkiye ve Norveç'ten çeşitli bestecilerin eserlerini dinleyicilerin beğenisine sundu.

- "Umarım dünyaya birlik ve barış mesajı göndeririz"
Estonyalı şef Tonu Kaljuste, konserin ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeniden İstanbul'da sahne almanın çok keyifli olduğunu belirterek, "Avrupa Kültür Başkenti olduğu 2010'da İstanbul ile sıkı bağlantımız vardı ve o zaman geldiğimizde yerel senfoni orkestrasıyla performans yapmıştık. Bugün de Türk devlet korosuyla birlikte çaldık." diye konuştu.
Norveçli şef Ragnar Rasmussen de bugünkü konserin müzik kariyeri sürecindeki en önemli konserlerden biri olduğunu dile getirerek, "İnsanları bir araya getirmek çok önemli. Türkiye'de üçüncü kez sahne alıyorum. Bu sefer Norveç ve Türk müziklerini bir araya getiriyoruz. Bu aynı zamanda, İstanbul'da dünyayı bir araya getirmek için bir metafordur." dedi.
Rasmussen, İstanbul'un insanlık için her zaman bir araya gelme yeri olduğunu belirterek, "Umarım buradan dünyaya birlik ve barış mesajı göndeririz ve eminim koro müzikle bunu çok iyi yapabiliriz." ifadesini kullandı.

- 6 ülkeden eserlerin dünya prömiyeri yapılacak
AKM Türk Telekom Opera Salonu'nda gerçekleştirilecek gala konserlerinde her akşam, dünyaca ünlü ve ödüllü üç koro sanatseverlerle buluşacak.
Endonezya'dan Batavia Madrigal Singers, ABD'den Georgia Eyalet Üniversitesi Korosu ve Porto Riko'dan Orfeon San Juan Bautista, yarın sahne alacak.
Gabonlu Le Chant Sur La Lowe, İsveçli Sofia Vokalensemble ve Kanadalı Vancouver Gençlik Korosu ise 27 Nisan'da seyircinin karşısına çıkacak.
Lübnan'dan gelen Fayha Ulusal Korosu, Tayvanlı Taipei Filarmoni Oda Korosu ve İspanyol Leioa Kantika Korala da 28 Nisan'da sahne alacak.
Uluslararası Koro Müziği Federasyonunun 6 yıl aradan sonra düzenlediği, ayrıca Kovid-19 salgını sonrası dünya çapındaki ilk koro buluşması olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu'nda Türkiye, Venezuela, Singapur, ABD, Almanya ve Malezyalı bestecilerin "Değişen Ufuklar" teması kapsamında sempozyum için besteledikleri eserlerin dünya prömiyerleri de yapılacak.
Toplam 55 koro ve 2 bin 500 koristin yer aldığı, 150'yi aşkın sergi, atölye ve etkinlikle seçkin bir program sunan sempozyum kapsamında 11 ayrı mekanda 44 konser verilecek.



El Chapo’nun oğlu, babasının taktikleriyle özel harekatçıları atlatıyor

Ivan Archivaldo Guzman, babasının yakalanması üzerine kartelin başında geçmişti (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)
Ivan Archivaldo Guzman, babasının yakalanması üzerine kartelin başında geçmişti (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)
TT

El Chapo’nun oğlu, babasının taktikleriyle özel harekatçıları atlatıyor

Ivan Archivaldo Guzman, babasının yakalanması üzerine kartelin başında geçmişti (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)
Ivan Archivaldo Guzman, babasının yakalanması üzerine kartelin başında geçmişti (ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza)

'El Chapo' diye bilinen Meksikalı uyuşturucu baronu Joaquin Guzman'ın oğlu Ivan Archivaldo Guzman, babasının taktikleriyle Meksika özel birliklerinden kaçıyor. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberine göre Meksikalı özel harekatçılar, Guzman'ın güvenliğinden sorumlu iki kişiyi yakalayarak kaldığı yeri öğrendi ve buraya şubatta baskın düzenledi. 

15 kişilik ekip, çelikle güçlendirilmiş kapıyı kırmak için zırhlı araç kullandı. Operasyonla ilgili bilgi sahibi kişiler kartel liderinin son anda kaçtığını söylüyor. 

Culiacan şehrindeki evi arayan timler, banyodaki bir dolabın arkasından evin altına inen gizli bir geçit buldu. Meksikalı yetkililere göre Guzman, buradaki tünelden giderek kaçmayı başardı. Kaynaklar, tünelin üç blok ötedeki ıssız bir eve kadar uzandığını tespit etti. 

Ekipler, Guzman’ın saklandığı evde birçok aile fotoğrafının yanı sıra askeri sınıf silahlar ve 15 adet kullan at telefon buldu. 

41 yaşındaki Guzman, El Chapo'nun 2016'da yakalanıp ABD'ye iade edilmesi ve 2019'da uyuşturucu kaçakçılığından müebbet hapis cezası almasının ardından Sinaloa kartelinin başına geçmişti. 

ABD Adalet Bakanlığı, dünyanın en büyük fentanil kaçakçılarından biri olan Guzman’ın başına 10 milyon dolar ödül koydu. Ancak Guzman, babasının meşhur ettiği bu taktikle özel harekatçılardan kaçmayı başardı. 

WSJ’nin aktardığına göre El Chapo, güvenlik görevlilerinden kaçarken buna benzer taktikler kullanmıştı. Guzman, 2015’te maksimum güvenlikli hapishanede tutulurken, hücresinde açılan gizli bir geçitle tünele girerek kaçmıştı. Tünelde raylar üzerine monte edilmiş bir motosiklet de yer alıyordu. Tünelden çıktıktan sonra motosikletle uzaklaştı ve bir helikoptere binerek Sinaloa dağlarında izini kaybettirdi.

2016’da da Meksika ve ABD kolluk kuvvetlerinin ortak operasyonunda, Guzman’ın saklandığı eve baskın düzenlenmişti. Ancak El Chapo, oturma odasındaki bir aynanın arkasına gizlenmiş geçitten geçerek evden kaçmıştı. Geçitin açıldığı tüneli takip edip kanalizasyon giderine çıkmış, oradan da bir araba çalarak bölgeden uzaklaşmıştı. Ancak yolda Meksikalı bir polis memuru tarafından yakalanmıştı. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, NPR