Çalışanların ruh sağlığını en fazla etkileyen koşullar nelerdir?

Gece vardiyaları ve daha az esnek çalışma saatleri, çalışanların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Reuters)
Gece vardiyaları ve daha az esnek çalışma saatleri, çalışanların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Reuters)
TT

Çalışanların ruh sağlığını en fazla etkileyen koşullar nelerdir?

Gece vardiyaları ve daha az esnek çalışma saatleri, çalışanların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Reuters)
Gece vardiyaları ve daha az esnek çalışma saatleri, çalışanların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahiptir (Reuters)

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) yeni raporuna göre, esnek olmayan veya gece geç saatlere kadar uzanan çalışma saatleri ve ücretli hastalık izninin olmaması da dahil belirli çalışma koşullarının ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkisi olabilir.
Şarku’l Avsat’ın CNN’den aktardığı habere göre, rapor 2021’de çalışan her 37 yetişkinden yaklaşık 1’inin ciddi psikolojik sıkıntı veya sosyal ve mesleki işlevselliği bozacak ve tedavi gerektirecek kadar şiddetli olumsuz duygular yaşadığını gösterdi.
Bu bulgular, Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi’nin anketine yanıt veren 18 ila 64 yaşları arasındaki yetişkinleri temsil eden bir örneklemden alındı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ikinci yılında alınan yanıtlar, fiziksel olarak hasta olduklarında çalışmak zorunda olan yaklaşık 17 kişiden 1’inin ciddi psikolojik rahatsızlık yaşadığını gösterdi. Bu, hasta iken çalışmak zorunda olmayanların oranından üç kat daha fazla.
Rapora göre, hastalık izni alamayan çalışanlar arasındaki ciddi psikolojik sıkıntı oranları, izin yapanlara göre önemli ölçüde daha yüksek çıktı.
Gece vardiyaları ve daha az esnek mesai saatleri de, çalışanların ruh sağlığı üzerinde önemli bir etkiye sahipti.
Gece vardiyasında çalışan kişilerin, gündüz vardiyasında çalışan kişilere göre iki kat daha fazla ciddi psikolojik rahatsızlık yaşama olasılığı olduğu görüldü.
Rapora göre mesai saati ve ücret tutarsızlığının da olumsuz etkileri oldu.
Dönüşümlü vardiyada çalışan kişilerin, kazançları aydan aya değişen ve bir yıl içinde işini kaybetmeyi bekleyenler gibi, ciddi psikolojik sıkıntı bildirme olasılığı ortalamadan daha yüksekti.
Uzmanlar, kötü ruh sağlığıyla bağlantılı bu çalışma koşullarının birçoğunun temelinde kontrol eksikliğinin yattığına dikkat çekti.
Sosyal ve kişilik psikoloğu olan Dennis Stolle rapora ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı;
“İnsanların stresten kaçınmak için kontrolün kendilerinde olduğunu hissetmeleri gerekiyor. İnsanlar ne olacağını bilmediklerinde ve olacaklar üzerinde herhangi bir kontrole sahip olmadıklarında, bu kaygıya ve artan stres seviyelerine yol açabilir.”
Amerikan Psikoloji Derneği’nde psikoloji doçenti olan Stolle, “İnsanların, hayatlarının kontrolden çıktığını ve her an işe çağrılabileceklerini hissetmeyecek kadar öngörülebilir bir çalışma saatine ihtiyacı var. Öte yandan, hayatta ortaya çıkan acil durumlarla başa çıkabilmek için kontrolün kendilerinde olduğunu hissedecek kadar dirençli olmaları da gerekiyor” diye ekledi.



Yeni zayıflama ilacı, diyabet ve obezite tedavisinde umut vaat ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yeni zayıflama ilacı, diyabet ve obezite tedavisinde umut vaat ediyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir klinik araştırmaya göre, ayda sadece bir kez alınması gereken yeni bir deneysel ilaç, bir yıl içinde "önemli kilo kaybı" sağlayabilir ve hem diyabet hem de obeziteyi yenmeye yardımcı olabilir.

Salı günü NEJM adlı akademik dergide yayımlanan araştırmanın sonuçları, Maridebart cafraglutide veya MariTide adlı ilacın bir yıl içinde vücut ağırlığını yüzde 20'ye kadar azaltabileceğini gösteriyor. İlacın 12 ay boyunca alınmasından sonra bile, katılımcıların kilo kaybı durma noktasına gelmemişti, bu da daha fazla kilo verme potansiyeli olduğunu gösteriyordu.

İlaç şirketi Amgen tarafından geliştirilen ilaç, Ozempic gibi popüler kilo verme iğneleriyle aynı molekül kombinasyonunu ve insülin salınımında rol oynayan başka bir yolu hedefliyor.

Yeni ilacın sağladığı kilo kaybının, bel çevresi, kan basıncı ve dolaşımdaki yağ moleküllerinin kan seviyeleri gibi kalp sağlığı ölçütlerinde iyileşmeleri de beraberinde getirdiği bulundu.

Yale Tıp Fakültesi'nden çalışmanın ortak yazarı Ania Jastreboff, "Veriler, ilacı ayda bir veya daha az sıklıkta kullanma olasılığını gösteriyor. Tip 2 diyabetli ve diyabetsiz obezite hastaları için sürdürülebilir, uzun vadeli tedaviler aradığımız için özellikle umut verici" dedi.

Faz 2 denemesi, obezite ve obeziteyle tip 2 diyabet olan iki gruba ayrılan yaklaşık 600 kişiyi içeriyordu.

Obezite grubunda her 4 haftada bir 140, 280 veya 420 mm'lik değişen dozlarda MariTide deri altına enjekte edildi ve bazıları için dozlar birkaç hafta veya ayda bir dikkatlice artırıldı.

Çalışma, tedavinin sadece obeziteyle yaşayan kişilerde ortalama yüzde 20, obezite ve tip 2 diyabetle yaşayanlarda ise ortalama yüzde 17'lik bir kilo kaybı sağladığını ortaya koydu.

Amgen'in araştırma ve geliştirme başkan yardımcısı Jay Bradner, "MariTide'ın aylık veya daha seyrek kullanılması, tedaviye uyumu ve uzun vadeli kilo kontrolünü iyileştirme potansiyeline sahip. Obezite, tip 2 diyabet ve ilgili rahatsızlıklar yaşayan kişilerin sağlık sonuçlarını en iyi hale getirme fırsatı sunuyor" dedi.
 

Görsel kaldırıldı.
Diyabet ilacı Ozempic (AFP)

Çalışmada, ilacı alan kişilerin bağırsağında "hafif ila orta derecede" bazı yan etkiler görüldü. Ancak bu gastrointestinal olaylar çoğunlukla ilk dozla sınırlıydı ve etkinliği azaltmadan dozlar dikkatlice artırıldığında daha az sıklıkta görüldü.

Ancak çalışma süresince bu yan etkiler nedeniyle ilacın kesilmesi söz konusu olmadı.

Araştırmacılar, son aşamada halihazırda vücut ağırlıklarının yüzde 15'ini kaybetmiş kişilerde ilacın kilo vermeyi daha da artırmadaki etkinliğini değerlendiriyor.

Ayrıca, kalp hastalığı ve tıkayıcı uyku apnesi olan kişilerde ilacın kilo kaybı üzerindeki etkisini değerlendirmeyi umuyorlar.

Independent Türkçe