Yusuf İslam'dan Kral III. Charles'a 10 maddelik manifesto

İslam, kariyerinin ilk 12 yılında 11 albüm yayımladı (AFP)
İslam, kariyerinin ilk 12 yılında 11 albüm yayımladı (AFP)
TT

Yusuf İslam'dan Kral III. Charles'a 10 maddelik manifesto

İslam, kariyerinin ilk 12 yılında 11 albüm yayımladı (AFP)
İslam, kariyerinin ilk 12 yılında 11 albüm yayımladı (AFP)

Müslüman olduktan sonra Yusuf İslam adını kullanan Britanyalı müzisyen Cat Stevens, Kral III. Charles için manifesto yazdı.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden Guardian'da yayımlanan manifestoda İslam, Charles'a yönetiminde dikkat etmesini istediği şeyleri sıraladı. 
74 yaşındaki sanatçının 10 maddelik manifestosu şöyle:
1 - Kral olsan da hâlâ Tanrı'nın hizmetkarısın.
2 - Nefreti eğitimle ortadan kaldır ve her yere barış götür.
3 - Açlara yemek ver.
4 - Hepimiz insanız, hata yaparız, bağışlayıcı ol.
5 - Hastalara ve evsizlere destek ol.
6 - Etrafındaki negatif kişilere dikkat et.
7 - Herkesin bir rolü var, onlara birlikte çalışmayı öğret.
8 - Adil ol, taraf tutma.
9 - Yapıcı eleştirilere kulak ver.
10 - Tüm inançları ve hepimizin paylaştığı bu değerli dünyayı koru.
Ünlü müzisyen, manifestosuyla birlikte şu mesajı da paylaştı:
"Sanatçı olmanın ayrıcalıklarından biri, hayal bile edilemeyecek gibi görünen şeyleri ifade etmek ve sonra da bunları insanların düşünmesi için paylaşmaktır. Başkalarının söyleyemediği şeyleri söyleyebiliriz. Elbette, müziğin dünyanın sorunlarını çözemeyeceğini çok iyi biliyorum ama anlatıyı yönlendirmeyi sağlayabilir."
İslam, manifestosu ve mesajına ek olarak Twitter hesabından yeni bir parça da yayımladı. 
1966'da kariyerine başlayan ve 1977'de Müslüman olan müzisyen, yakın zamanda çıkacak King of a Land (Yurdun Kralı) adlı albümünün aynı adı taşıyan parçasının 27 saniyelik bir kısmını paylaştı. 
Böylelikle İslam, 2017'den beri ilk kez yeni bir beste yayımlamış oldu. 2020'de yayımladığı Tea for the Tillerman 2 ise 1970'teki albümün yeniden kaydedilmiş haliydi.
Kraliçe II. Elizabeth'in 8 Eylül'de hayatını kaybetmesiyle başa geçen Krall III. Charles'ın resmi taç giyme töreni 6 Mayıs'ta düzenlenecek. 
Başkent Londra'da yer alan Westminster'deki Aziz Peter Kilisesi'nde gerçekleşecek törende, Buckingham Sarayı'ndan kiliseye kadar bir yürüyüş de yapılacak.
Independent Türkçe, Guardian, BBC



Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
TT

Ünlü oyuncu psikopat bir karakteri canlandırmak istiyor

Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)
Dakota Johnson, son filmi Tam Bana Göre'de "mükemmel eşle kusurlu eski sevgilisi arasında kalan" bir çöpçatanı canlandırıyor (A24)

Daha önce bir hippiyi de canlandırdı bir cadıyı da... Hatta kör ve medyum bir mutanta bile hayat verdi... Dakota Johnson bu kez de kanlı bir karakterin peşinde.

35 yaşındaki ABD'li oyuncu, şu sıralar Celine Song'un romantik komedisi Tam Bana Göre'deki (Materialists) performansıyla kariyerinin en iyi eleştirilerini alıyor. 

Yakında Michael Angelo Covino'nun Cannes'da büyük ilgi gören komedisi Splitsville'de de seyirci karşısına çıkacak.

Aksiyona göz kırpıyor

Hafta sonu katıldığı bir etkinlikte konuşan Johnson, bir "psikopatı" oynamaya hevesli olduğunu söyledi. Ayrıca bir aksiyon filminde rol almayı da çok istediğini belirtti:

Her şeye açığım. Sadece bazı şeylerin bir araya gelmesi gerekiyor.

Johnson bu açıklamayı, Çekya'daki Karlovy Vary Film Festivali'ne katıldığı sırada yaptı. Festivalde kendisine prestijli Başkanlık Ödülü verildi.

Johnson'ın annesi Melanie Griffith ve babası Don Johnson da kariyerleri boyunca psikopat diye tanımlanabilecek karakterlere hayat verdi. Griffith, Brian De Palma imzalı Sahte Vücutlar (Body Double) ve Jonathan Demme'nin yönettiği Vahşi Bir Şey (Something Wild) gibi filmlerde akıl sağlığı sorgulanabilir karakterleri canlandırmıştı. 

Babası Don Johnson ise 1993 yapımı gerilim filmi Günahkarlar'da (Guilty as Sin) intikamcı bir tehdit unsuru, Ustura'da (Machete) ise acımasız bir adalet savaşçısı rolünde karşımıza çıkmıştı.

Johnson'ın büyükannesi Tippi Hedren da Alfred Hitchcock'un iki filminde başrol oynamıştı: Kuşlar (The Birds) ve Hırsız Kız (Marnie).

Dakota Johnson şimdiye dek farklı türlerdeki rollerde gösterdiği başarısıyla dikkat çekse de tam anlamıyla kötü bir karakteri henüz canlandırmadı. Johnson, psikopat bir karaktere en çok korku klasiği Suspiria'nın Luca Guadagnino uyarlamasında yaklaşmıştı. Filmde Berlin’deki gizemli Markos Dans Akademisi'ne katılan genç bir dansçıyı canlandıran Johnson, kendisini büyücülük, komplolar ve cinayetlerle örülü karanlık bir dünyanın içinde buluyor. 

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Hollywood Reporter, Variety