Tunus kamuoyu Gannuşi davasından siyasi boyutun ayrıştırılmasını bekliyor

Hakkında şikâyette bulunan bir kişi Nahda liderinin ‘teröristlerle’ yaptığı görüşmelerin bir videosuna sahip olduğunu iddia ediyor

Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal (Tunus Adalet Bakanlığı)
Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal (Tunus Adalet Bakanlığı)
TT

Tunus kamuoyu Gannuşi davasından siyasi boyutun ayrıştırılmasını bekliyor

Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal (Tunus Adalet Bakanlığı)
Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal (Tunus Adalet Bakanlığı)

Tunus'taki insan hakları kaynakları, Nahda Hareketi lideri ve feshedilen Meclis’in Başkanı Raşid Gannuşi'nin, el-Uveyna Kışlası’nda Tunus güvenlik güçlerinin terörle mücadele birimi olan ‘Ulusal Terörle Mücadele Birimi’ önüne çıkarıldığını bildirdi. Geçtiğimiz Pazartesi (24 Nisan) akşamı, Gannuşi, kendisini çok sayıda terörist unsurla toplantı yapmakla suçlayarak şikayette bulunan bir sendika mensubu ile yüzleşti. Söz konusu kişi bu görüşmeleri belgeleyen video kayıtlarına sahip olduğunu teyit ediyor.
Taraflar arasındaki bu yüzleşmenin ardından, terörle mücadele mahkemesi savcısının huzurunda, Nahda Hareketi Lideri Raşid Gannuşi bu davada serbest bırakıldı. Ancak ‘iç güvenliğe yönelik komplolar kurmak ve devlet yapısını değiştirmeyi amaçlayan saldırıyı planlamak’ suçlamaları nedeniyle Mornaguia Cezaevi'nde tutuklu olarak kalacak.
Bu bağlamda Gannuşi’nin avukatlarından İnes Harras, ‘Yargının, Gannuşi'nin teröristlerle buluşmalarına ilişkin davasında onu dinlediğini ve şikayetçinin bu buluşmaları kaydeden video kaydı olduğunu iddia etmesine rağmen, Gannuşi'ye herhangi bir suçlama yöneltilmediğini ve suçlamaların birer tuzak olduğunu ve ciddi suçlamalar seviyesine ulaşmadığını’ vurguladı.
Aynı bağlamda, Şarku’l Avsat’a konuşan siyasi analist Haşim Buaziz, Gannuşi'nin tutuklanmasının onu birçok konun kesiştiği bir noktaya getirdiğini belirtti. Buaziz Gannuşi’nin tutuklanmasının hukuki, yargısal ve siyasi sonuçları olacağını belirtti.
Buaziz, ayrıca “Tunus kamuoyu, yargının Gannuşi ile ilgili şüphelerin tüm detaylarını açıklamasını ve Gannuşi’ye yöneltilen adli suçlamalar ile siyasi ihtilaf boyutunu ayırt etmesini bekliyor. Ayırt edilmesi gereken şey Gannuşi'ye yönelik suçlamalar ve Tunus Devlet Başkanı Kays Said ile olan anlaşmazlığının siyasi yönleri” dedi.
Nahda Hareketi’nin eski lideri Semir Dilo, Gannuşi'nin hakkında ‘devletin iç güvenliğine komplo kurmak ve devletin yapısını değiştirmeye yönelik saldırı planlama’ suçlamasıyla tutuklama emri çıkartılan ilk davadaki duruşması için herhangi bir oturum planlanmadığını açıkladı. Meselenin hala adli soruşturma altında olduğunu ifade etti.
Terörle Mücadele Adli Soruşturma Hakiminin daha önce Gannuşi hakkında Tunus Ceza Kanunu'nun 68. ve 72. maddelerine dayanarak tutuklama emri çıkardığı biliniyor. 68. Maddeye göre devletin iç güvenliğine yönelik saldırılardan birinin faili beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılırken 72. maddeye göre devletin yapısını değiştirmeye veya halkı silahla birbirine saldırmaya zorlamaya, Tunus topraklarında kaos, cinayet ve yağma çıkarmaya yönelik saldırı faili ölüm cezasına çarptırılır.
Tunus yargısının aynı davada 12 sanık hakkında tutuklama emri çıkarması dikkat çekiyor. Söz konusu kişiler arasında; Muhammed el-Kumani, Belkasım Hasan, Abdullah es-Suhayri, Muhammed Şeniyye, Muavaffak el-Kabi bulunuyor. Bunun yanı sıra dört kişinin firar ettiği biliniyor: Mahir Zeyd, Refik Abdusselam, Muhammed es-Samiti ve Mikdad el-Maciri.
Öte yandan Tunus'ta muhalefetteki Demokratik Akım Partisinin destekçileri, Partinin eski başkanı Gazi eş-Şevaşi'nin ‘düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak ve siyasi tutukluların serbest bırakılmasını talep etme’ davasıyla bağlantılı olarak Asliye Ceza Mahkemesi önünde protesto gösterisi düzenledi. Şevaşi’nin iletişim suçlarıyla suçlananları yargılayan 54 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca Salı günü mahkeme huzuruna çıkması bekleniyordu, ancak bu karar, dosyadan sorumlu yargıcın hastalık izninde olması nedeniyle davanın değerlendirilmesini erteledi.
Şevaşi, Tunus Adalet Bakanı Leyla Ceffal'ın geçtiğimiz Kasım ayında Başbakan Necla Budin'in görevinden istifa etmesinden bahseden bir medya açıklamasının ardından kendisine açtığı davada yargılanıyor.



İsrail'in Husilere yönelik en şiddetli saldırıları… Husiler çatışmayı sürdürüyor

İsrail'in Husilerin kontrolündeki Sana Havalimanı’na düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
İsrail'in Husilerin kontrolündeki Sana Havalimanı’na düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
TT

İsrail'in Husilere yönelik en şiddetli saldırıları… Husiler çatışmayı sürdürüyor

İsrail'in Husilerin kontrolündeki Sana Havalimanı’na düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)
İsrail'in Husilerin kontrolündeki Sana Havalimanı’na düzenlediği hava saldırısının ardından dumanlar yükseliyor. (EPA)

İsrail, Husilere yönelik en ağır saldırılarını dün Husi lideri Abdulmelik el-Husi'nin televizyondan yayınlanan haftalık vaazına denk getirerek Sana Havaalanı’nı, Yemen'in başkenti Sana'daki enerji tesislerini ve kıyıdaki Hudeyde vilayetini hedef aldı.

İsrail ordusu ‘Husi terör rejiminin Yemen'in batı kıyısındaki ve iç kesimlerindeki askeri hedefleri’ olarak tanımladığı saldırıları doğrularken, bunun Yemenli isyancıların ‘İsrail devleti ve vatandaşlarına’ yönelik ‘tekrarlanan saldırılarına’ yanıt olarak gerçekleştirildiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Husi medyasından aktardığına göre saldırılar, Sana Havaalanı’nı, şehrin güneyindeki Haziz elektrik santralini, Hudeyde'nin kuzeyindeki Ras İsa petrol limanını ve Hudeyde'deki Ras Kutayb elektrik santralini hedef aldı. İsrail'in Husilere yönelik dördüncü dalga saldırılarında dört kişi öldü, 16 kişi yaralandı ve üç kişi de kayboldu.

Diğer taraftan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Husilere karşı yürütülen operasyonun henüz emekleme aşamasında olduğunu söyledi ve “İran'ın terörist kollarını kesmeye kararlıyız” dedi. Husilerden gelen ilk yorumda sözcü Muhammed Abdusselam, saldırıların Husilerin Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek amacıyla düzenlediği saldırıları engellemeyeceğini belirtti ve Sana Havaalanı’nın tahrip edilmesini ‘tüm Yemenlilere karşı işlenmiş bir İsrail suçu’ olarak değerlendirdi.

Husi lider Washington ve Tel Aviv'e meydan okuduğunu ilan etti ve saldırılara devam etme sözü verdi.