Gannuşi, yeni bir duyuruya kadar soruşturma ve duruşmalara katılmama kararı aldı

Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi’nin istifası, tutuklu olması nedeniyle geçici bir hamle olarak görülüyor.

Raşid el-Gannuşi (AFP)
Raşid el-Gannuşi (AFP)
TT

Gannuşi, yeni bir duyuruya kadar soruşturma ve duruşmalara katılmama kararı aldı

Raşid el-Gannuşi (AFP)
Raşid el-Gannuşi (AFP)

Raşid el-Gannuşi'nin tutuklandığı 20 Nisan tarihinden bu yana Nahda Hareketi başkanlığından istifasını sunduğuna dair Tunus medyasında çıkan haberler, bu istifanın doğruluğu hakkında kafalarda soru işaretleri bıraktı. İstifa gerçekten gerçekleşti mi, yoksa onu ateşleyen hareketin geçici başkanı olarak Munzir el-Venisi'nin görevlendirilmesi miydi?
Haberler, Gannuşi'nin istifa kararını Nahda Hareketi içindeki kaynaklara dayandırırken gerekçe olarak “mevcut hukuki statüsü nedeniyle görevlerini yerine getirememesinin yanı sıra yaşlılığı ve çeşitli kronik hastalıklardan mustarip olmasını” gösterdi. Ancak iddia edilen şekliyle bu istifa, onu onaylayan veya reddeden resmî açıklamalara ihtiyaç duyuyor.
Bu bağlamda, Nahda Hareketi’nden Belkasım Hasan, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, Gannuşi'nin ‘hareketin liderliğini bırakma niyetinde’ olduğunu kategorik olarak yalanladı. Hasan konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Munzir el-Venisi'nin geçici olarak hareketin başkanlığını üstlenmek üzere seçilmesi, onun Gannuşi'nin üçüncü yardımcısı olmasından kaynaklanıyor. Zira her ikisi de hapiste olan yardımcılar Ali el-Arid ve Nuredin el-Buhayri'den sonra hareketin bir kurum olarak bekleyemeyecek kadar çok sayıda dosyanın günlük yönetimine ihtiyacı var.”
Hassan, Başkan Kays Said'i, Tunuslulara önerdiği "bazı şüpheli tarafları, Ennahda'yı ve liderlerini siyasi yolun meşruluğuna ikna edemedikten sonra Gannuşi'nin siyasi arenadan ayrılmasını teşvik etmekle" suçladı.
Nahda Hareketi, Gannuşi'nin “devletin iç güvenliğine karşı komplo kurmak ve devletin yapısını zorla değiştirmeye çalışmak” suçlamalarıyla hapse atılmasının ardından, el-Venisi'yi geçici başkan olarak görevlendirdi. Gannuşi'nin yardımcıları olan Noureddine Al-Buhairi ve Ali Al-Areedh'in de cezaevinde bulunması ve Tunus yönetimi ile krizin aşılması umuduyla, birçok önde gelen liderin yer aldığı bir ofis oluşturuldu.
Venisi, Tunus'un başkentindeki Charles Nicole Hastanesi'nde İç Hastalıkları Bölümü doktorlarından. Venisi, Gannuşi'nin 17 Nisan'da gözaltına alınmasının ardından Tunus yargısı 20 Nisan Perşembe günü şafak vakti Gannuşi hakkında tutuklama emri çıkarmadan önce, hareketin basın toplantısını yönetti.
Gannuşi’nin savunma ekibinden olan Avukat Samir Dilo, Gannuşi'nin cezaevinde kalma koşullarıyla ilgili olarak, bunun ‘normal’ ve birkaç kamu hukuku hükümlüsüyle birlikte olduğunu belirtti. Dilo ayrıca, Gannuşi’nin çeşitli hastalıkları olduğunu, ancak 82 yaşındaki biri için sağlığının istikrarlı ve normal olduğunu söyledi.
Gannuşi, muhalefetteki Ulusal Kurtuluş Cep-thesi liderleriyle bir araya geldiği bir oturumda dile getirdiği  “Tunus'ta siyasi İslam'ın veya solun dışlanmasını bir iç savaş projesi” olarak değerlendirdiği açıklamalardan ötürü yargılanıyor.
Savunma ekibi, hareketin resmi sayfasında yayınladığı bir bildiriyle, Gannuşi’nin “güvenlik makamlarının mevcut veya yaklaşan herhangi bir dosyayla ilgili çağrısına yanıt vermeme” kararını kamuoyuna bildirmesini istediğini, bu çağrıların “kötü niyetli ve açık suiistimal ile karakterize edilir hale geldiğini” duyurdu.
Bu tutum, “Gannuşi herhangi bir çağrıya cevap vermeye hazır ve Tunus yargısına her daim güveniyor” şeklinde ifade edilen önceki pozisyonlarıyla tamamen çelişiyor. Harekete yakın kaynaklar, destekçilerinin Gannuşi'nin kamu hakları davalarındaki sanıklar arasında yer almasından rahatsız olduğunu belirtmiş ve “genellikle en ağır suçluları taşımak için kullanılan bir arabada kelepçelenmiş bir vaziyette” duruşmalara nakledilmesinden bahsetmişlerdi.
Geçtiğimiz Pazartesi (24 Nisan) akşamı, Gannuşi, kendisini çok sayıda terörist unsurla toplantı yapmakla suçlayarak şikâyette bulunan bir sendika mensubu ile yüzleşti. Söz konusu kişi, bu görüşmeleri belgeleyen video kayıtlarına sahip olduğunu teyit ediyor.
‘Gannuşi ile terörist unsurlar arasında bir görüşmeyi içeren’ video kaydı olduğunu söyleyen bir güvenlik görevlisiyle yasal bir çatışma yürüttüğü son oturumla ilgili olarak Avukat el-Muhtar el-Cemai yazılı olarak yaptığı medya açıklamasında: Gannuşi, “muhbirle yüzleşmek için çağrıldı. (Güvenlik) muhbiri video kasetin elinde olmadığını, çünkü evine hırsız girdiğini ​​ve çalınanlar arasında iddia edilen video kaset de olduğunu.” söylediğini belirtti.
El-Cemai, “güvenlik güçlerinin hırsızlığa dair herhangi bir kanıt sağlamadığını, bunun ise meseleyi Gannuşi'ye karşı sadece bir iftiradan ibaret kıldığını” belirtti. Gannuşi'nin mahkemeye dava açma hakkını kullanarak, “kendisini rencide eden, haksız yere ve keyfi bir biçimde suçlayan herkesin izini sürme hakkına sahip olduğunu” ifade etti.
El-Cemai, Gannuşi'nin sağlık durumuyla ilgili olarak, “Yaşı, hapiste kalmasına izin vermeyen sağlık sorunları ve özellikle de kötü hapishane koşulları nedeniyle durumu kötüleşiyor” ifadelerini kullandı. El-Cemai, Gannuşi’nin “120 saatlik dinleme ve soruşturmanın ardından kendisine karşı bir tür taciz olduğu kanıtlandıktan sonra kendisine bildirilen her çağrıyı boykot etmeye karar verdiğini, olayların sonucuna kadar hiçbir duruşmaya veya soruşturmaya katılmayacağını” vurguladı.



Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
TT

Gazze: İsrail bombardımanında 16'sı yardım bekleyen onlarca kişi hayatını kaybetti

İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)
İsrail'in Gazze şehri sahiline düzenlediği saldırıda hayatını kaybeden akrabasının cenazesi başında gözyaşı döken Filistinli bir kadın (AFP)

Filistin medyası bugün, İsrail'in şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 16'sı yardım bekleyen 44 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Beled'de bulunan el-Cercir Caddesi'nde bir grup sivili hedef alması sonucu beş Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi de yaralandı. Şarku’l Avsat’ın Filistin Safa Haber Ajansı’ndan aktardığına göre, İsrail'in bugün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin güneyinde devam eden bombardımanında, Han Yunus şehrinin merkezinde İsrail bombardımanında hayatını kaybeden bir kişi de dâhil olmak üzere yedi şehit verildi.

Haberde, ‘İsrail'in Gazze şehrinin güneydoğusundaki ez-Zeytun mahallesine düzenlediği bombardımanda bir vatandaşın şehit olduğu ve birkaç vatandaşın da yaralandığı’ belirtildi. ‘İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’a düzenlediği hava saldırısında bir vatandaşın şehit olduğunu ve birkaç kişinin de yaralandığını’ kaydeden ajans, ‘İsrail’in Gazze şehrinin güneyindeki Netzarim Koridoru yakınlarında yardım bekleyenleri hedef alan saldırılarında sekiz vatandaşın şehit olduğunu ve çok sayıda Filistinlinin de yaralandığını’ belirtti.

Ajans, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin kuzeyinde bulunan yardım dağıtım merkezi yakınlarında işgal güçlerinin açtığı ateş sonucu üç vatandaşın hayatını kaybettiğini belirtirken, İsrail'in Gazze şehrinin kuzeybatı bölgelerini hedef alan bombardımanının ardından bölgede bir cesedin bulunduğunu kaydetti. Haberde ayrıca, “26 yaşında genç bir adam birkaç gün önce Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah katliamında aldığı yaralar nedeniyle şehit oldu” denildi.

zvf
Deyr el-Balah'taki el-Aksa Hastanesi morgu önünde hayatını kaybeden yakınları için göz yaşı döken Filistinliler (AP)

Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, Şifa Tıp Kompleksi'ndeki diyaliz hizmetinin yakıt yetersizliği nedeniyle askıya alındığını duyurdu.

Bakanlığın Facebook sayfası üzerinden yapılan açıklamada, Şifa Tıp Kompleksi'nin sadece birkaç saatliğine yoğun bakım hizmeti vereceğini duyurduğu belirtilerek, yakıt sağlanamamasının hastanelerdeki tüm hasta ve yaralılar için kesin ölüm anlamına geldiği kaydedildi. Bakanlık, işgalcilerin hastanelere yakıt dağıtma politikasının bir sonucu olarak yakıt eksikliğinin boğucu ve sürekli bir kriz yarattığını ifade etti.

Bakanlık, tüm uluslararası kuruluşlara ve paydaşlara sürece müdahale etmeleri ve tıbbi malzeme sağlamak için çalışarak sağlık sistemini çökmekten korumaları çağrısını yineledi.

İsrailli yetkililer yeni ateşkes görüşmeleri için Washington'a giderken, İsrail'in dün Gazze Şeridi'nde düzenlediği saldırılarda en az 60 kişi hayatını kaybetti.

İsrail işgal güçlerinin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları sonucunda, ilk belirlemelere göre çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 56 bin 531 Filistinli hayatını kaybetti, 133 bin 642 kişi de yaralandı.