Silahlı hareketler Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalarda nerede duruyor?

Cuba Barış Anlaşmasının imzalanması sırasında Mini Arko Minawi ve Cibril İbrahim, Ekim 2020 (Reuters)
Cuba Barış Anlaşmasının imzalanması sırasında Mini Arko Minawi ve Cibril İbrahim, Ekim 2020 (Reuters)
TT

Silahlı hareketler Sudan ordusu ile HDK arasındaki çatışmalarda nerede duruyor?

Cuba Barış Anlaşmasının imzalanması sırasında Mini Arko Minawi ve Cibril İbrahim, Ekim 2020 (Reuters)
Cuba Barış Anlaşmasının imzalanması sırasında Mini Arko Minawi ve Cibril İbrahim, Ekim 2020 (Reuters)

Sudan için Cuba Barış Anlaşması’nı imzalayan ve geçiş hükümetine katılan silahlı hareketler, tutumlarını sözlü olarak beyan etmekle yetindiler.
Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi lideri Mini Arko Minawi’nin Darfur’da Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri’ni (HDK) ayıran bir güç oluşturulmasına dair açıklaması dışında silahlı hareketlerin çoğu, ordu ile HDK arasında devam eden çatışmalara ilişkin ciddi ve açık bir duruş sergilemediler ve buna dair herhangi bir açıklamada bulunmadılar. Bunun yanında silahlı güçlerin çoğu, ordu ile HDK arasındaki çatışmanın fitilini ateşleyen gerginliğe neden olmakla suçlanıyorlar.
Darfur ve Mavi Nil bölgelerinden çok sayıda silahlı hareket arasında, 2020 yılının ekim ayında Cuba'da Sudan Barış Anlaşması imzalandı. Anlaşma uyarınca silahlı hareketler sivil otoriteye katıldılar.  Sudan Halk Kurtuluş Hareketi- Kuzey (SPLM-N) lideri Malik Akkar, Devrimci Cephesi lideri El Hadi İdris, Sudan Kurtuluş Güçleri lideri El Tahir Hacer geçici Egemenlik Konseyi üyeliğine getirildiler. Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi lideri Minawi, Darfur bölgesinin valiliğine getirilirken, Adalet ve Eşitlik Hareketi lideri Cibril İbrahim Maliye Bakanlığı görevini üstlendi.
Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi, Adalet ve Eşitlik Hareketi ve Sudan Halk Kurtuluş Hareketi Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki 25 Ekim 2021 darbesine siyasi kılıf sağlayan Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde başlatılan oturma eylemine katkıda bulundular. Darbeyle Başbakan Abdullah Hamduk hükümeti düşürüldü. Bazı bakanlar ve yetkililer tutuklandı. Ancak görevlerinde tutulmaya devam edildi. Tüm bunlar, siyasi çevrelerde söz konusu hareketlere karşı büyük bir öfke uyandırdı.
Sivil güçler, Ordu Komutanı Orgeneral Burhan ve HDK Komutanı Muhammed Hamdan Dakalu (Hamideti) ordunun iktidardan çekilmesini, sivil bir hükümetin kurulmasını ve HDK'nın orduya entegrasyonunu öngören bir çerçeve anlaşma imzaladılar. Ancak Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi, Adalet ve Eşitlik Hareketi HDK’nın orduya entegrasyona karşı çıktılar. Bunun üzerine Orgeneral Burhan, iki hareket itirazını bahane ederek anlaşmadaki maddeleri uygulamaktan kaçındı. Hamideti ise bu tutumu ‘anlaşmaların ihlali’ olarak niteledi. Hamideti’nin açıklamaları orduyu kızdırırken Burhan ile Hamideti arasındaki ilişkiler gerildi ve mevcut savaş durumu ortaya çıktı.
Malik Akkar, Tahir Hacer ve El Hadi Idris, hem geçici Egemenlik Konseyi'ndeki görevlerinde kalmaya devam ettiler, hem de muhalefet koalisyonu Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri (ÖDBG) üyeliklerini korudular. Çerçeve anlaşmayı devrim güçlerinin bir parçası olarak imzalayan üç isimin mevcut çatışmalardan önceki rolleri böyle bir çatışmanın yaşanmasını engellemekti. Ancak bunu başaramadılar. Çatışmaların durdurulması ve müzakere masasına geri dönülmesi çağrısında bulunmaya devam ediyorlar.
Silahlı hareketler tarafından yapılan ilk açıklamada, bu askeri adımlara karşı güç kullanılabileceği ima edildi. Sudan Kurtuluş Hareketi lideri Minawi, yaptığı açıklamada, “Silahlı hareketlerin liderleri, kaos çemberinin genişlemesini önlemek için yerel yetkililerle iş birliği içinde çatışan tarafları ayırmak için ortak bir askeri güç kurmayan ve koordineli bir şekilde hareket etmeye karar verdiler” ifadelerini kullandı.
Adalet ve Eşitlik Hareketi tarafından yapılan açıklamada ise çatışmanın başlamasından önce ve sonra her iki tarafla sürekli temas halinde olunduğu ve çatışmanın çıkmasını önlemek için büyük çaba sarf edildiği vurgulandı. Açıklamada, çatışmanın patlak vermesinden hemen sonra da silahların derhal susması için ‘vatansever’ olarak nitelendirilen diğer kişilerle birlikte çalışıldığı, ancak bu savaşın galip gelenin aynı zamanda bunun kaybedeni olduğu belirtildi. 
Adalet ve Eşitlik Hareketi adına Süleyman Sandal Hakar tarafından yapılan açıklamada, her iki tarafın ateşkesi kabul etmesinden memnuniyet duyulacağı belirtilerek tarafları ateşkese uymaya, bunu kalıcı bir ateşkese dönüştürmek için birlikte çalışmaya ve sivil bir hükümetin kurulmasını sağlayacak kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak amacıyla hiçbir siyasi gücü dışlamayan siyasi müzakerelerin yapılması çağrısında bulunuldu.
Adalet ve Eşitlik Hareketi, ‘ulusal, bölgesel ve uluslararası tarafların çatışmanın sona ermesi ve sürdürülebilir bir barışın sağlanması için gösterdiği tüm çabaları desteklediğini’ açıkladı.
Öte yandan bazı Sudanlı sosyal medya kullanıcıları, Cuba Barış Anlaşması'nı imzalayan silahlı hareketlerin tutumlarına dair bir değerlendirmelerinde silahlı hareketlerin tutumları ‘fırsatçılık’ olarak değerlendirildi. Sosyal medya kullanıcılarına göre silahlı hareketler, galibin kendilerini desteklemesini ve kazandıkları mevkileri korumasını bekliyorlar. HDK unsurlarının çerçeve anlaşmada öngörüldüğü üzere orduya entegre etme süreci ise ordu ile HDK arasındaki çatışmanın sonucuna bağlı kalmaya devam ediyor.



Hamas: Trump'ın Gazze halkını Mısır ve Ürdün'e yerleştirme teklifi başarısız olacak

Savaş sırasında İsrail'in emriyle güneye sürülen Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmelerine izin verilmesini bekliyor. (Reuters)
Savaş sırasında İsrail'in emriyle güneye sürülen Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmelerine izin verilmesini bekliyor. (Reuters)
TT

Hamas: Trump'ın Gazze halkını Mısır ve Ürdün'e yerleştirme teklifi başarısız olacak

Savaş sırasında İsrail'in emriyle güneye sürülen Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmelerine izin verilmesini bekliyor. (Reuters)
Savaş sırasında İsrail'in emriyle güneye sürülen Filistinliler, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki evlerine dönmelerine izin verilmesini bekliyor. (Reuters)

Üst düzey bir Hamas lideri bugün ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze Şeridi sakinlerini Mısır ve Ürdün'e yerleştirme fikrini ‘engelleme’ sözü verdi.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Basim Naim AFP'ye yaptığı açıklamada, Trump'ın önerisine atıfta bulunarak, “Halkımız, on yıllardır tüm yerinden etme ve alternatif vatan planlarını başarısızlığa uğrattığı gibi, bu tür projeleri de başarısızlığa uğratacaktır” dedi.

İslami Cihad Hareketi ise ABD Başkanı'nın önerisini kınayarak, bunun ‘savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar’ işlenmesini teşvik ettiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre İslami Cihad Hareketi’nin Telegram hesabından yapılan açıklamada, “ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamalarını en güçlü şekilde kınıyoruz… Bu açıklamalar, halkımızı topraklarını terk etmeye zorlayarak savaş suçlarının ve insanlığa karşı suçların işlenmeye devam edilmesini teşvik etme çerçevesine girmektedir” denildi.

Reuters'in haberine göre ABD Başkanı Donald Trump, Ürdün ve Mısır'ın ‘İsrail'in Hamas'a karşı yürüttüğü savaşın insani bir krize yol açmasının ardından Gazze Şeridi'nden daha fazla Filistinliyi kabul etmesi gerektiğini’ belirtti.

Trump, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile dün yaptığı telefon görüşmesinde, Ürdün'ün daha fazla Filistinliyi kabul etmesini talep etti. Trump, “Gazze Şeridi'nin tamamı şu anda kaos içinde, gerçek bir karmaşa var” dedi.

“Mısır'ın da insanları kabul etmesini istiyorum” diyen Trump, bugün Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile görüşeceğini kaydetti.

Bunun geçici mi yoksa uzun vadeli bir öneri mi olduğu sorulduğunda Trump, “Her ikisi de olabilir” cevabını verdi.

Washington geçen yıl Filistinlilerin zorla yerlerinden edilmesine karşı olduğunu açıklamıştı. İnsan hakları örgütleri ve insani yardım kuruluşları, savaşın neredeyse tüm nüfusu yerinden etmesinin ve bir gıda krizini tetiklemesinin ardından aylardır Gazze Şeridi'ndeki durumla ilgili endişelerini dile getiriyor.

Washington ayrıca İsrail'e verdiği destek nedeniyle de eleştiriliyor. Ancak ABD, İsrail'in Gazze'deki Hamas, Lübnan'daki Hizbullah ve Yemen'deki Husiler gibi İran destekli gruplara karşı kendisini savunmasına yardımcı olduğunu söyleyerek müttefikini desteklemeye devam ediyor.