Pedofil milyarder Epstein'in filozof Chomsky ve CIA Direktörü Burns'le ilişkisi ortaya çıktı

Obama'nın eski danışmanı da yeni bulunan ajandada yer aldı

Jeffrey Epstein (AP)
Jeffrey Epstein (AP)
TT

Pedofil milyarder Epstein'in filozof Chomsky ve CIA Direktörü Burns'le ilişkisi ortaya çıktı

Jeffrey Epstein (AP)
Jeffrey Epstein (AP)

ABD'de kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve fuhuş ağı oluşturmak suçlarıyla yargılanan milyarder Jeffrey Epstein'in eski CIA Direktörü William Burns ve filozof Noam Chomsky gibi ünlü isimlerle ilişkisi ortaya çıktı. 
2019'da "pedofil milyarder" olarak manşetlere çıktıktan sonra atıldığı hapishanede ölü bulunan Epstein'in ajandası, ilişkiler ağına dair bilinmeyenleri ortaya koydu. CIA Direktörü William Burns ve dünyaca ünlü filozof Noam Chomsky de ismi ilk kez geçenler arasında. 
Wall Street Journal'ın (WSJ) özel haberine göre, bu özel ajanda 2013-2017 döneminde planlanan buluşmaları gösterse de bu planların gerçekleşip gerçekleşmediği net değil. 
2008'de Epstein 14 yaşındaki bir kız çocuğunu fuhuşa ayarttığını kabul ederek ilk hapis cezasını almış ve toplamda 13 ay yattığı cezasını çekmeye başlamıştı. 2015'te de Virginia Giuffre, reşit olmadığı dönemde Epstein'in hem bizzat cinsel istismarda bulunduğunu hem de onu aralarında Birleşik Krallık Prensi Andrew'ün de bulunduğu kişilerle cinsel ilişkiye girmeye zorladığını tüm dünyaya duyurmuştu. 
Suçlamaları reddeden Prens, geçen sene ABD'deki cinsel istismar davasının kapanması için Virginia Giuffre'yle anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşmanın 16 milyon dolar karşılığında sağlandığı bildiriliyor.

"Burns özel sektöre geçmek için tavsiye istedi"
Dönemin ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William Burns'ün 2014'te pedofil milyarderle Washington'da ve Epstein'in Manhattan'daki evinde görüşmek üzere üç kere randevulaştığı ortaya çıktı. Bu ev, davalarda Epstein'in pek çok cinsel istismarının mekanı olarak geçiyordu.
Diğer yandan Amerikan istihbaratının Epstein'i bilgi kaynağı olarak gördüğü iddiaları da uzun zamandır konuşuluyor. 
CIA Sözcüsü Tammy Kupperman Thorp, WSJ'ye gönderdiği açıklamada Direktör Burns'ün o dönem Epstein'i yalnızca "finans sektörü uzmanı" olarak tanıdığını ve özel sektöre geçiş konusunda tavsiye aldığını öne sürdü. "İkilinin ilişkisi yoktu" dedi. 

Chomsky'den WSJ'ye sert yanıt 
Halen 94 yaşında olan Chomsky'nin de 2015 ila 2016'da birden çok kez görüştüğü ortaya kondu. Filozofun gazeteye e-postayla gönderdiği yanıt sert oldu:
"Öncelikle bu sizi ya da başkasını hiç ilgilendirmez. İkincisi onu tanıyordum ve arada sırada görüşürdük."
Görüşmelerden birinde eski İsrail Başbakanı Ehud Barak yer almış. Chomsky burada İsrail'in uluslararası ve Filistin'le ilgili politikalarını ele aldıklarını bildirdi. 
Ajandadaki bir başka plansa Epstein'in Chomsky'i da uçağına alarak Woody Allen ve eşi Soon-Yi Previn'le görüşmesini içeriyor. Dilbilimci, bu konu kendisine sorulduğundaysa şunları söyledi:
"Eğer bir uçuş olacaksa, ki şüpheliyim, Boston'dan New York'a 30 dakika sürerdi. Müthiş bir sanatçıyla geçirdiğim bir akşamla ilgili sizi bilgilendirmemi gerektiren prensipten habersizim."
Chomsky, Epstein'le görüştüğü dönemde onun cezasını çekmiş biri olduğunu ve Amerikan yasalarına göre artık temiz bir sayfa açmış sayıldığını ifade etti. 

Obama'nın eski danışmanı: Tanıdığım için üzgünüm
2009 ila 2017'de ABD Başkanlığı yapan Barack Obama'nın 2011'den 2014'e kadar danışmanlığını yapan Kathryn Ruemmler da adı geçenler arasında. Ruemmler'in Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra bankacılık devi Goldman Sachs'ta işe başlamadan önce Epstein'le onlarca kez görüştüğü ortaya çıktı. 
Epstein'in Ruemmler'i şimdi İsviçre merkezli bankacılık grubu Edmond de Rothschild'in baş yöneticisi olan Ariane de Rothschild'le tanıştırdığı da bildirildi. 
İkilinin 2015 ve 2017'de Paris ve Epstein'in Karayipler'deki adasında buluşma planları ajandada yer aldı. Goldman Sachs sözcülerinden biri, ikilinin birlikte seyahat etmediğini ve Ruemmler'in o dönem çalıştığı hukuk firması Latham & Watkins LLP için onunla görüştüğünü WSJ'ye bildirdi. Ruemmler de Epstein'i tanımaktan dolayı üzgün olduğunu vurguladı. 
Latham & Watkins'ten yapılan açıklamadaysa Epstein'in şirketin müşterisi olmadığı söylendi.
ABD'de 14-18 yaşlarında onlarca kız çocuğuna karşı cinsel istismarda bulunmak ve fuhuş ağı oluşturmakla itham edilen Epstein, New York'ta yargılanmayı beklediği sırada tutulduğu Manhattan Metropolitan Merkez Hapishanesi'ndeki hücresinde 10 Ağustos 2019’da ölü bulunmuştu. 



İranlı milletvekilleri Pezeşkiyan'ı ‘ABD'nin tırmanışını teşvik etmemesi’ konusunda uyardı

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tucker Carlson'a verdiği röportaj sırasında (İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tucker Carlson'a verdiği röportaj sırasında (İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
TT

İranlı milletvekilleri Pezeşkiyan'ı ‘ABD'nin tırmanışını teşvik etmemesi’ konusunda uyardı

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tucker Carlson'a verdiği röportaj sırasında (İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tucker Carlson'a verdiği röportaj sırasında (İran Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)

26 İranlı milletvekili, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a ABD'li yayıncı Tucker Carlson ile yaptığı son röportaj nedeniyle sert bir mesaj gönderdi. Bu mesaj, Pezeşkiyan'ın İran Dini Lideri'nin ofisinden bir sözcüden üstü kapalı destek mesajı almasının ardından geldi.

Milletvekilleri, Pezeşkiyan'ın ABD ile müzakerelere yeniden başlama ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğine açık olması da dahil olmak üzere yaptığı açıklamaları ‘zayıf ve sinir bozucu’ olarak nitelendirdi. Bu açıklamaların ‘teslimiyet izlenimi verdiği ve İran'ın pozisyonunu zayıflattığı, bunun da Washington'u baskıyı arttırmaya ya da yeni bir saldırıyı düşünmeye teşvik edebileceği’ uyarısında bulundular.

Pazartesi günü ABD'li muhafazakâr yayıncı Tucker Carlson'a verdiği röportajda Pezeşkiyan, İranlı yetkililer tarafından yayınlanan son fetvaların ABD Başkanı’nın öldürülmesine izin verdiği iddialarını reddetti.

Pezeşkiyan şunları söyledi: “Yayınlanan fetva belirli bir kişiyi hedef almamakta, daha ziyade ideolojik bir bakış açısıyla dine ve dini şahsiyetlere hakareti reddetmektedir. Bu fetva, öldürme ya da tehdit çağrısı yapmadığı gibi, hükümetin ya da liderliğin resmi bir tutumunu da temsil etmiyor, daha ziyade din alimlerinin fıkhi bir görüşünü yansıtıyor. ‘Amerika'ya Ölüm’ sloganı saldırgan politikaların reddini ifade ediyor; bu slogan Amerikan halkına yönelik değil. Siz hiç ABD'de suikast gerçekleştiren bir İranlı duydunuz mu?”

Pezeşkiyan'ın sözleri muhafazakâr çevreleri ikiye bölerken, Pezeşkiyan hükümetini destekleyenler bu sözleri savundu.

İran Dini Lideri'nin ofisi çarşamba günü tartışmaya dahil oldu. Medya işleri sorumlusu Mehdi Fezaili çarşamba akşamı X platformunda “Bir yandan sistemin genel politikalarını zayıflatmak ve kolektif kotalar talep etmek, diğer yandan da saygıdeğer Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek, zaferin en önemli faktörlerinden biri olan ulusal uyumu tehdit ediyor” diye yazdı.

Sertlik yanlısı milletvekili Murtaza Aga Tahrani, Pezeşkiyan'ın ‘Amerika'ya Ölüm’ sloganı hakkındaki sözlerini eleştirerek, “Asla yumuşak konuşmamalıyız. Güç ve dirençle yüzleşmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Tahrani, Amerikan halkını Avrupa'dan Amerika'ya göç eden ‘yozlaşmışlar’ olarak tanımladı ve “Bizim Amerikan hükümetiyle bir sorunumuz var” dedi.

Bu arada İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) yakın Cevan gazetesi, muhafazakâr milletvekili Hamid Resai'ye sert bir şekilde yüklenerek onu ‘siyasi haydut’ olarak nitelendirdi. Öte yandan Reşt Belediye Meclisi Üyesi Rıza Aşeri, İsrail'i İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a suikast düzenlemeye çağırdı.

Kuzeydeki Gilan eyaleti savcısı, Aşeri hakkında ‘kamuoyunu rahatsız etmek’ suçlamasıyla suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Aşeri, paylaşımının bir ‘şaka’ olduğunu belirtti.

fgtyu7
İranlı milletvekilleri geçen hafta bir genel kurul oturumunda İsrail aleyhine sloganlar attı. (İran Meclisi internet sitesi)

Cevan gazetesinde şu ifade yer aldı: “Savaşın sürdüğü ve yüzlerce vatandaşın şehit olduğu günlerde ortaya çıkma fırsatı bulamayan bu siyasi iftiracılar, çatışmaların sona ermesinin hemen ardından siyasi rakiplerine saldırmaya başladılar ve ayrılık tohumları ekmekten elde edecekleri önemsiz kazançlara göz diktiler.”

Şarku’l Avsat’ın Cevan gazetesinden aktardığına göre özellikle Paydari bloğuna bağlı sert bir din adamı olan milletvekili Resai'ye atıfta bulunuldu. Gazetede, “Sadece siyasi gangsterlere yakışır bir şekilde davrandılar. Bu yüzsüzlere son yılların en kritik anlarında Cumhurbaşkanı’yla alay etme ve ona hakaret etme cüretini kim verdi? Bu saçmalıklardan ne gibi önemsiz bir kazanç elde ediyorlar?” denildi.

Gazetede, “Savaş bize büyük bir sosyal sermaye kazandırdı. Ancak bu ulusal sermaye şimdi düşmanı memnun eden rüzgarlar ve uyumsuz kaprisler tarafından tehdit ediliyor. Bazıları alışıldık teslimiyetçi tavır takınarak hükümete ABD'ye boyun eğme reçeteleri dikte etmeye başladı, diğerleri ise düşmanın makasını keskinleştiriyor” ifadeleri yer aldı.

Diğer yandan İran Dini Lideri’nin ofisine yakın Kayhan gazetesi, İran Cumhurbaşkanı'nı hükümetinin müzakereler konusundaki tutumu nedeniyle eleştirmeye devam etti. Gazete dünkü sayısında şunları yazdı: “Tüm bu ihanetler ve suçlar, bazılarını ABD'nin güvenilir bir ortak olmadığına ve onunla yapılacak herhangi bir müzakere ya da anlaşmanın geçmişte olduğu gibi başarısızlığa mahkûm olduğuna ikna etmeye yetmiyor mu? Mümin aynı delikten defalarca ısırılır, tekrar tekrar aldatılır ve durmadan ihanete uğrar mı? Tüm düşmanlıkların ve saldırganlığın kaynağı olan ve ülkeyi açıkça boyunduruk altına almaya çalışan bir düşmanla müzakere etmek mantıklı mı? Hain, ahit bozan, kana susamış bir düşman karşısında vatanın varlığını tehdit edenlerle yeniden müzakere masasına oturmak saflık değil midir?”

“Trump'ı elimize geçirir geçirmez onu ortadan kaldıracağız” diyen İranlı milletvekili Kamran Gazanferi, ‘Donald Trump'ın öldürülmesi kararının dini otoritelerden alınan bir fetvaya dayanılarak verildiğini’ ifade etti.

Gazanferi basına yaptığı açıklamada, ‘İran Dini Lideri Ali Hamaney’in Trump'ın cezalandırılması gerektiğini en az iki kez vurguladığını’ belirterek, “Kasım Süleymani'ye suikast emrini bizzat Trump verdi ve bu nedenle operasyonun icrasına katılan herkesle birlikte o da sorumlu tutulmalı” dedi.

Gazanferi, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a da yüklenerek onu ‘saf ve çabuk inanan’ biri olarak tanımladı ve ‘danışmanlarının kendisine Trump'la mücadele fetvası örneğinde olduğu gibi onu yanlış pozisyonlara sürükleyen yanlış bilgiler verdiğini’ belirtti.

Gazanferi sözlerini şöyle sürdürdü: “Şayet Pezeşkiyan, İran Dini Lideri Ali Hamaney’in açıklamalarını araştırmak için birkaç dakikasını ayırmış olsaydı, Trump'ın cezalandırılması gerektiğini iki kez vurguladığını keşfederdi ve Amerikan medyasıyla görüşmesi sırasında çelişkili açıklamalar yapmazdı.”

“İran ve İsrail arasındaki mevcut durum gerçek anlamda bir ateşkes değil, resmi bir anlaşma olmaksızın düşmanlıkların geçici olarak durdurulmasıdır” diyen Gazanferi, ‘iki tarafın da düşmanlıkların kalıcı olarak durdurulmasını zorunlu kılan herhangi bir belge veya anlaşma imzalamadığını’ açıkladı. Gazanferi, “Mevcut mutabakat sözlü ve her an ihlal edilebilir. İran Silahlı Kuvvetleri azami hazırlık durumunda kalmalıdır” ifadelerini kullandı.

Muhafazakâr milletvekili Ali Yezdikhah ABD'yi yeni saldırılar düzenlememesi konusunda uyardı. Yezdikhah, “ABD askerlerinin cesetlerini içeren binlerce tabutun Washington'a gönderilmesini bekliyoruz. Amerikalılar bilsinler ki bu aşamada yapacakları en ufak bir saldırı İran'ın yıkıcı tepkisiyle karşılaşacaktır” şeklinde konuştu.

Trump pazartesi günü yaptığı açıklamada, “İran'a yeni bir saldırı düzenlemek zorunda kalmayacağımızı umuyorum” dedi ve İranlı yetkililerin İran'ın nükleer programı konusunda görüşmeler yapmak üzere ABD ile temasa geçtiğini belirtti.