Dünya Ekonomik Forumu, 4 yıl içinde hangi işlerin yok olacağını duyurdu

2027'de 69 milyon yeni iş yaratılmış olacakken 83 milyon kişinin mesleği ortadan kalkacak

Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu, her seneki gibi bu sefer de Ocak'ta yapıldı (AA)
Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu, her seneki gibi bu sefer de Ocak'ta yapıldı (AA)
TT

Dünya Ekonomik Forumu, 4 yıl içinde hangi işlerin yok olacağını duyurdu

Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu, her seneki gibi bu sefer de Ocak'ta yapıldı (AA)
Davos Zirvesi olarak da bilinen 53. Dünya Ekonomik Forumu, her seneki gibi bu sefer de Ocak'ta yapıldı (AA)

Her yıl İsviçre'nin Davos kasabasında düzenlediği zirveyle bilinen Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum/WEF) bugün bir rapor yayımlayarak iş piyasasının geleceğine ışık tuttu. 
Teknoloji ve dijitalleşmenin hem yeni iş sahaları yarattığı hem de eskilerini yok ettiği vurgulandı. Çevre dostu bir ekonomik modelin oluşturulmasını öngören yeşil dönüşüm, ekonomik büyümenin yavaşlığı, yüksek enflasyon ve tedarik kıtlığı çalışanlara sorun yaratacak faktörler arasında sayıldı. 
Dijitalleşmeyle birlikte bir çalışanın becerilerinin yarısına yakınını güncellemesi gerektiğinin altı çizildi. 
İşverenler arasında yapılan ankete dayanan rapora göre, gelecek 4 yıl içinde işlerin dörtte birine yakınının değişmesi bekleniyor. 
2027'de 69 milyon yeni iş yaratılmış olacakken 83 milyon kişilik meslek ortadan kalkacak. Bu durum, dünya genelindeki istihdamın yüzde 2 azalması anlamına geliyor. 
Bankada çalışmak, sekreterlik ve kasiyerlik gibi ofis işleri, en hızlı yok olacaklar arasında gösterildi. Yapay zekada makine öğrenimi ve sibergüvenlik uzmanlarına talebin artacağı belirtildi. 
İşlerin Geleceği adını taşıyan rapor, 11 milyonu aşkın işçinin çalıştığı yaklaşık 800 şirketten alınan bilgilerle hazırlandı. 
WEF Genel Müdürü Saadia Zahidi raporla ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:
"Hükümetler ve iş yerleri eğitim, yeni beceriler kazandırma ve sosyal yardım yapılarıyla yatırım yaparak geleceğin işlerine doğru dönüşümü desteklemeli."
 
Independent Türkçe, Reuters, Telegraph



Bitcoin’de yükseliş devam ediyor... 90 bin dolar seviyesine yaklaştı

Kripto para birimi Bitcoin'in fiziksel temsilleri (Reuters)
Kripto para birimi Bitcoin'in fiziksel temsilleri (Reuters)
TT

Bitcoin’de yükseliş devam ediyor... 90 bin dolar seviyesine yaklaştı

Kripto para birimi Bitcoin'in fiziksel temsilleri (Reuters)
Kripto para birimi Bitcoin'in fiziksel temsilleri (Reuters)

Dünyanın en popüler kripto para birimi Bitcoin (BTC), 90 bin dolara yaklaşarak yeni rekorlar kırmaya devam ederken, ABD doları da başlıca para birimleri karşısında son dört ayın en yüksek seviyesine çıktı.

Devam eden bu yükselişle birlikte Bitcoin 89 bin dolar sınırını aşarak kripto para piyasasının toplam değerini pandeminin başlangıcından bu yana en yüksek seviyelere taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Bloomberg'den aktardığına göre bazı analistler, potansiyel bir Donald Trump yönetiminin kripto para birimlerini destekleyeceği ve bunun da piyasadaki düzenleyici kısıtlamaların hafifletilmesine yardımcı olabileceği beklentisiyle Bitcoin'in bu yılın sonuna kadar 100 bin dolara ulaşmasını ve muhtemelen 2025'in sonuna kadar 150 bin doları aşmasını bekliyor.

Bu alana yoğun yatırım yapan şirketler arasında, Bitcoin'in umut vaat eden geleceğine olan derin inancını yansıtacak şekilde, kısa bir süre önce toplam değeri 2 milyar dolardan fazla olan 27 bin 200 Bitcoin daha satın aldığını duyuran MicroStrategy de yer alıyor.

Bu bağlamda, Onramp Bitcoin'in kurucu ortağı Jesse Myers, 11 Kasım'da X platformunda yaptığı paylaşımda, “Bitcoin'in neden yükselmeye devam ettiğini merak ediyorsanız... Evet, yeni yönetim son zamanlardaki yükselişte etkili oldu. Ancak esas mesele bu değil. Asıl olay, yarılanmanın üzerinden 6 ay geçmiş olması” ifadelerini kullandı.

Myers, nisan ayında blok ödüllerini 6,25 BTC'den 3,125 BTC'ye düşüren ve blok başına verimi azaltırken blok üretmeyi daha zor hale getiren ‘Bitcoin yarılanmasının’ etkisine işaret etti. Bu sürecin piyasada bir ‘arz şokuna’ neden olduğunu, çünkü mevcut fiyatlarla satışa sunulan miktarların artan talebi karşılamakta yetersiz kaldığını ve arz ve talebin yeniden dengelenmesini gerektirdiğini belirtti.

Bu yılın ocak ayında piyasaya sürülen Bitcoin borsa yatırım fonları (ETF'ler) da talep artışına katkıda bulundu. ABD’de listelenen Bitcoin ETF’leri 11 Kasım’da sadece bir günde yaklaşık 13 bin 940 BTC giriş gördü. Günlük çıkarılan BTC sayısı ise sadece 450. Myers bunu, Bitcoin'e olan talepteki eşi benzeri görülmemiş artışın açık bir yansıması olarak değerlendirdi.

Her dört yılda bir ‘balon’ oluşması fikri bazılarına garip gelse de Myers, 2012, 2016 ve 2020 yıllarında yaşanan yarılanmaların ardından bu olgunun gerçekleştiğini ve şimdi de aynı senaryonun tekrarlandığını vurgulayarak, Bitcoin fiyatlarının yükselmeye devam edeceğini söyledi.

Diğer yandan On-chain analisti James Check, Bitcoin'in piyasa değerini altınınkiyle karşılaştırarak bu görüşü destekledi. Altın geçtiğimiz yıl piyasa değerine yaklaşık 6 trilyon dolar eklerken, piyasaya sürekli olarak büyük miktarlarda yeni ve geri dönüştürülmüş altın giriyor. Buna karşın, Bitcoin'in piyasa değeri sadece 1,6 trilyon dolar civarında ve sınırlı mevcudiyeti onu zor durumdaki yatırımcılar tarafından elde tutulan nadir bir emtia haline getiriyor.

Check, bu kıtlığın Bitcoin yatırımcılarının birikmiş deneyimleriyle birleştiğinde, Bitcoin'i gelecekte daha fazla yükseliş için olgunlaştırdığı sonucuna vardı.