Amman Toplantısı’nda Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşleri görüşüldü

Şam, sınırları boyunca uyuşturucu kaçakçılığının sona erdirilmesine yardım etmeyi kabul etti.

(Soldan sağa) Faysal bin Ferhan, Fuad Hüseyin, Samih Şukri, Eymen es-Safadi ve Faysal el-Mikdad Suriye konulu Amman Toplantısı’nda bir araya geldiler. (AFP)
(Soldan sağa) Faysal bin Ferhan, Fuad Hüseyin, Samih Şukri, Eymen es-Safadi ve Faysal el-Mikdad Suriye konulu Amman Toplantısı’nda bir araya geldiler. (AFP)
TT

Amman Toplantısı’nda Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşleri görüşüldü

(Soldan sağa) Faysal bin Ferhan, Fuad Hüseyin, Samih Şukri, Eymen es-Safadi ve Faysal el-Mikdad Suriye konulu Amman Toplantısı’nda bir araya geldiler. (AFP)
(Soldan sağa) Faysal bin Ferhan, Fuad Hüseyin, Samih Şukri, Eymen es-Safadi ve Faysal el-Mikdad Suriye konulu Amman Toplantısı’nda bir araya geldiler. (AFP)

Amman'da dün düzenlenen Suriye konulu yeni istişare toplantısında, Suriyeli mültecilerin komşu ülkelerden kendi vatanlarına dönüşü ve Suriye devletinin toprakları üzerindeki kontrolünü genişletme yolları görüşüldü. Toplantıya Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Muhammed Hüseyin, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ve Suriye Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad katıldı.
Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Eymen es-Safadi toplantının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye krizine çözüm bulunmasına yönelik müzakerelerin sürdürüleceği görüşmelerin toplantıların başlangıcı olduğunu ve insani, siyasi ve güvenlik krizinin tüm sonuçlarıyla ilgileneceğini ifade etti.
Ürdünlü Bakan, krizi sona erdirme önceliğinin yalnızca Suriye'nin birliğini, bütünlüğünü ve egemenliğini koruyan, halkının isteklerini karşılayan ve onu terörizmden kurtaran siyasi bir çözümden geçtiğini vurguladı. Safadi, söz konusu siyasi çözümün mültecilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli dönüşleri için uygun koşulların güçlendirilmesine katkıda bulunacağını ve ulusal uzlaşmayı sağlayacak şekilde tüm yasa dışı yabancı güçlerin ülkeden çıkışına yol açacağını belirtti.
Safadi, dışişleri bakanları görüşmelerinin sona ermesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüş kararına ilişkin olarak, “Biz kendi başımıza diğer ülkeler adına bu kararı alamayız. Bu kararı vermek üye devletlere bağlı. Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşü Arap Birliği toplantısında görüşülecek” ifadelerini kullandı.
Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır dışişleri bakanları, Suriye Dışişleri Bakanı’nın ‘toplantı sırasında sunulan girişimleri ve adımları tartışırken’ gösterdiği olumlu katılımdan dolayı takdirlerini dile getirdiler.
Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Irak dışişleri bakanları ve Suriyeli mevkidaşlarının katılımıyla gerçekleştirilen istişare toplantısının sonuç bildirisine göre Ürdün ve Irak ile sınır ötesi kaçakçılık operasyonlarını organize eden, yöneten ve uygulayan tarafların yanı sıra Suriye'de uyuşturucu üretimi ve kaçakçılığının kaynaklarını tespit etmek için bir ay içinde Suriye, Ürdün ve Irak arasında ortak siyasi-güvenlik çalışma grubu kurulması kararlaştırıldı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ayrıca kaçakçılık operasyonlarının sona erdirilmesi ve tüm bölge için artan bu tehlikeye son verilmesi için gerekli adımların atılacağı ifade edildi.
Bakanlar, toplantının sonuçlarını takip etmek ve Suriye krizinin ve etkilerinin çözümüne yönelik bir yol bağlamında sonraki adımları belirlemek için uzmanlar düzeyinde teknik bir ekip oluşturulması konusunda anlaştılar. Toplantının ‘gündemi belirleyen’ yeni bir siyasi yol başlattığını ifade eden Ürdün Dışişleri Bakanı, toplantının Suriye krizinin adım adım çözülmesi ilkesine dayanan öncü Arap rolü, uluslararası toplum ve tüm ortaklarla koordinasyon çabaları yoluyla krizin çözülmesine, Suriye halkının isteklerinin karşılanmasına ve terörle mücadeleye katkıda bulunduğunu doğruladı.
Safadi, Dün Amman'da düzenlenen istişare toplantısında ‘güçlü Arap koordinasyonu yoluyla’ atılan adımları ve krizi çözüme götüren pratik hamleleri açıkladı.
Toplantının kapanış oturumunda katılımcılar, Suriye Anayasa Komitesi'nin çalışmalarının bir an önce yeniden başlamasına ilişkin çalışmalara vurgu yaptılar. Kapsamlı bir ulusal uzlaşma sağlanmasına yönelik siyasi adımlar bağlamında, toplantıya katılan ülkelerin kardeş ülkeler ve uluslararası toplumla birlikte çalışarak Suriye hükümetinin attığı olumlu adımları olumlu adımlarla karşılaması gerektiğini ifade ettiler. Ayrıca Suriye halkının ızdırabını sona erdirecek siyasi çözüme kademeli olarak ulaşılması ve Suriye'nin bölgedeki tarihsel rolünü geri kazandıracak güvenli bir geleceğe doğru yeniden inşa edilmesine değindiler. Toplantıda, güvenliğin artırılması, her türlü terörist grup ve örgütle mücadele ve terör örgütlerinin Suriye'deki varlığına son verilmesi için kapsamlı bir stratejinin formüle edilmesi konusunda Suriye hükümeti, ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler arasındaki iş birliği vurgulandı. Buna ek olarak, Suriye devletinin toprakları üzerindeki kontrolünü genişletmeye, hukukun üstünlüğünü sağlamaya, silahlı ve terörist grupların varlığını sona erdirmeye ve Suriye'nin iç işlerine yabancı müdahalesini durdurmaya yönelik her türlü meşru çabayı desteklemek için uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) ile çalışmanın şart olduğu vurgulandı.
Toplantıda ayrıca Suriye ordusu ve güvenlik güçleri ile komşu ülkelerdeki muadilleri arasında etkili koordinasyon mekanizmaları kurarak sınır güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunlarının üstesinden gelmek için etkili adımlar atılması konusundaki mutabakat yinelendi.
Suudi Arabistan, Mısır, Irak ve Ürdün dışişleri bakanları, Suriye halkının yaşamsal ihtiyaçlarının karşılanmasına katkıda bulunan insani ve tıbbi yardımın her yere ulaştırılmasına öncelik verdiklerini belirterek Suriye hükümetinin şubat ayı başlarında Suriye'yi vuran depremin ardından insani ve tıbbi yardımın ulaştırılması için Babu’s Selame ve er-Rai sınır kapılarını BM'ye açma kararını memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler.
Toplantının sonuç bildirisinde, mültecilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin en önemli öncelik olduğu ve bunun Suriye hükümeti ile mültecilere ev sahipliği yapan ülkeler arasındaki iş birliği ve ilgili BM organlarıyla koordinasyon yoluyla uygulamaya konulması için gerekli adımların bir an önce atılması gerektiği vurgulandı. Bildiri metninde “Belirli prosedürlere ve net bir zaman çizelgesine göre mülteciler için gönüllü ve güvenli geri dönüşler organize edilerek acılarına son verilmeli” ifadeleri yer aldı.
Toplantıya katılan bakanlar, Suriye hükümetine, öncelikle ilgili BM organlarıyla koordinasyon içinde, mültecilerin geri dönüş alanlarında sağlanan kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi için gerekli ihtiyaçları belirlemesi çağrısında bulundu. Mültecilerin ‘genel af kararnamelerinde yer almaları da dahil olmak üzere geri dönüşlerini kolaylaştırmak için’ çeşitli girişimlerde bulunulması gerektiğine işaret edildi. Ayrıca mültecilerin geri dönmesinin beklendiği alanlar da dahil olmak üzere erken iyileştirme projelerinin uygulanmasının hızlandırılması için uluslararası toplum ve BM ile yapılan çalışmaların yoğunlaştırılmasına duyulan gerekliliğe vurgu yapıldı. Bunun yanında, gönüllü olarak Suriye'ye dönmeyi seçen mültecilere insanî bir yaşam sağlamak için okul, hastane ve kamu tesisleri inşa etmek, iş olanakları sağlamak ve istikrara katkıda bulunmak da dahil olmak üzere gerekli altyapının iyileştirilmesinin önemi üzerinde duruldu.
Sonuç bildirisinde, Suriye hükümeti ile Ürdün hükümeti arasında, Ürdün'deki yaklaşık bin Suriyeli mülteci için gönüllü bir geri dönüş süreci organize etme konusundaki iş birliği duyuruldu. Bu iş birliği ile Suriye hükümeti, geri dönüşler için gerekli koşulların ve gerekliliklerin sağlanmasını garanti ediyor. Sonuç bildirisinde ayrıca ilgili tüm taraflar ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi gibi uluslararası kuruluşlarla çalışılan bir yaklaşıma uygun olarak kaçırılanların ve tutukluların değişimi ve kayıp şahısların aranması çabalarını ilerletmek için iş birliğinin geliştirilmesi kabul edildi. Bu iş birliği, Suriye hükümeti ile koordineli bir şekilde yürütülürken, Rukban Kampı konusu da dahil olmak üzere mülteci sorununu çözmek için uygun şekilde benzer adımlar atılıyor.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.