Washington: Ukrayna’da son 5 ayda ölen ve yaralanan Rusların sayısı 100 bini aştı

Zelenskiy, Kiev'in Batı’nın savaş uçakları olsun ya da olmasın ülke savunması konusunda ısrar ediyor

Savaş uçakları Ukrayna'nın en önemli ihtiyaçlarından biri, ancak Kiev henüz onlara sahip değil. Zelenskiy, ülkesinin Batı’nın askeri uçakları olsun ya da olmasın savaşacağını söyledi. (Reuters)
Savaş uçakları Ukrayna'nın en önemli ihtiyaçlarından biri, ancak Kiev henüz onlara sahip değil. Zelenskiy, ülkesinin Batı’nın askeri uçakları olsun ya da olmasın savaşacağını söyledi. (Reuters)
TT

Washington: Ukrayna’da son 5 ayda ölen ve yaralanan Rusların sayısı 100 bini aştı

Savaş uçakları Ukrayna'nın en önemli ihtiyaçlarından biri, ancak Kiev henüz onlara sahip değil. Zelenskiy, ülkesinin Batı’nın askeri uçakları olsun ya da olmasın savaşacağını söyledi. (Reuters)
Savaş uçakları Ukrayna'nın en önemli ihtiyaçlarından biri, ancak Kiev henüz onlara sahip değil. Zelenskiy, ülkesinin Batı’nın askeri uçakları olsun ya da olmasın savaşacağını söyledi. (Reuters)

Ukrayna, Rusya'ya karşı beklenen taarruz hazırlıkları için ‘son rötuşları’ yaparken, son zamanlarda Rusya ve Ukrayna güçlerinin verdiği kayıpların boyutu hakkında ABD ve Rusya'dan çelişkili açıklamalar yapılıyor. Rus işgal kuvvetlerinin Ukrayna'nın küçük kasabası Bahmut’taki savaşı hâlâ çözemediği bir dönemde, her iki tarafın da nabzını ölçmeyi amaçlayan medya savaşı sürerken Moskova'nın şimdiye kadar ödediği yüksek maliyetler nedeniyle kafa karışıklığı yaşadığı görülüyor.
Beyaz Saray, geçtiğimiz Aralık ayından bu yana Rus işgal kuvvetlerinin (en az yarısı Rus paralı asker grubu Wagner’den olmak üzere) 100 binden fazla zayiat verdiğini duyurdu. Bu sayının 20 binden fazlasını ölen askerler oluşturuyor. Öte yandan Rusya Savunma Bakanı yaptığı açıklamada, Ukrayna kuvvetlerinin kayıplarının yalnızca geçtiğimiz ay içinde 15 bini aştığını söyledi.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Direktörü John Kirby, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD tahminlerinin yakın zamanda gizliliği kaldırılan ABD istihbarat bilgilerine dayandığını söyledi, ancak ABD istihbaratının bu sayıyı nasıl elde ettiğini açıklamadı. Kirby, çatışmalarda kaç Ukrayna askerinin öldürüldüğünü veya yaralandığını belirtmedi. Ancak ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, geçtiğimiz Kasım ayında Ukrayna'daki ölü sayısının 100 bine ulaşmış olabileceğini açıklamıştı.
Rusya'nın savaşın ilk sekiz ayında 100 binden fazla zayiat verdiği söylenirken, yeni rakamlar Rus kayıplarının son aylarda önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Rusların Bahmut'ta ‘korkunç bir maliyetle’ bazı kazanımlar elde ettiğini ve Ukrayna'nın bölgedeki savunmasının güçlü kaldığını kaydeden Kirby, “Rusya askeri stoklarını ve silahlı kuvvetlerini tüketti” dedi. Kirby ayrıca, Ukrayna için başka bir ABD silah paketinin yakında açıklanacağını belirtti.
Kirby, Rusya'nın Bahmut kentini yeniden ele geçirmesinin ‘çok az stratejik değeri’ olduğunu söyledi. “Rusya için bu girişimin, özellikle Bahmut'ta korkunç, yüksek bir maliyeti oldu” diyen Kirby, Bahmut çevresindeki bölgelerde Ukrayna savunması halen güçlüyken, Rus ordusu ve silahlı kuvvetlerinin stoklarının tükendiğini belirtti.
Kirby, Aralık ayından bu yana öldürülen Rus güçlerinin yaklaşık yarısının Wagner askerleri olduğunu ve onların birçoğunun savaşa katılmak için hapishanelerden salıverilen hükümlüler olduğunu söyledi. Kirby, Wagner kuvvetlerinin “yeterli savaş eğitimi olmadan savaşa atıldığını” da sözlerine ekledi. Beyaz Saray daha önce birkaç kez, Bahmut'taki savaş nedeniyle Rusya'nın katlandığı insani maliyeti ve savaşın genel gidişatı üzerinde stratejik öneme sahip olduğunu söylediği silah kullanımının boyutunu vurgulamaya çalıştı. Ukrayna'nın doğusundaki Bahmut'un kontrolü için verilen mücadele aylarca sürdü. Ölü ve yaralılar her iki tarafta da yüksek sayılara ulaştı. Rus işgal kuvvetleri şehrin büyük bölümünü kontrol ederken, Ukrayna güçleri şehrin batısında sadece küçük bir alanı kontrol ediyor.
Rus paralı asker grubu Wagner’in lideri Yevgeniy Prigojin, çatışmalarda yüksek ölüm ve yaralanma oranları ve erzak eksikliği nedeniyle kuvvetlerini Ukrayna'nın kuşatma altındaki Bahmut kasabasından çekmekle tehdit etti. Prigojin, Rus askeri blog yazarı Semyon Pegov ile yaptığı ve geçtiğimiz Cumartesi günü yayınlanan röportajında, “Her gün tabutlara koyup eve gönderdiğimiz binlerce ceset var. Kayıplarımız topçu mühimmatı sıkıntısı nedeniyle normalde olması beklenenden beş kat daha fazla” dedi. Wagner Grubu Başkanı, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'ya mümkün olan en kısa sürede mühimmat yollanmasını istemek için mektup yazdığını söyledi. “Mühimmat eksikliği giderilmezse (korkak fareler gibi kaçmamak için) ya geri çekilmek ya da ölmek zorunda kalırız” diyen Prigojin, kuvvetlerinin bir kısmını muhtemelen geri çekmek zorunda kalacağını açıkça belirtti, ancak bunun cephenin başka bir yerde çökeceği anlamına geleceği konusunda uyardı.
Associated Press, analistlerin ‘Bahmut'u kontrol etmenin Rusya'nın Donetsk bölgesindeki Kramatorsk ve Sloviansk gibi büyük şehirlerde ilerleme çabalarına faydalı olabileceğini’ söylediklerini aktardı. Kirby, ‘küçük Bahmut kasabasındaki’ Rus kayıplarının sayısının, Batı Cephesi’ndeki son büyük Alman taarruzu harekâtı ve Müttefiklerin Japonya'ya karşı ilk büyük taarruzu olan Guadalcanal Deniz Muharebesi dahil 2. Dünya Savaşı sırasındaki en şiddetli çatışmalardan bazılarıyla yakın olduğunu söyledi.
Öte yandan, Ukrayna Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Oleksandr Syrsky, Rusya'nın “Bahmut'u kontrol etmek için her türlü çabayı göstermeye devam ettiğini, ancak şu ana kadar başarısız olduğunu” söyledi. Syrsky, “Düşman, şehrin bazı noktalarında birliklerimiz tarafından karşı taarruza uğradı ve bazı mevzileri terk etti” ifadelerini kullandı.
Amerika'nın Sesi (VOA) radyosu, Ukrayna Genelkurmay Başkanı Korgeneral Valery Zaluzhny’nin ‘yakın zamanda ABD'nin Avrupa'daki kuvvetlerinin komutanı ve Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) Yüksek Askeri Komutanı General Christopher Cavoli ile bir çalışma toplantısı düzenlediğini’ söylediğini aktardı. VOA’nın aktardığına göre Zaluzhny, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) liderlerinin Ukrayna'ya gerekli askeri yetenekleri elde etmesi için yetki verdiğini ve Ukrayna'nın karşı saldırıya hazır olup olmadığına dair kapsamlı bir değerlendirme yapılması gerektiği konusunda anlaştıklarını da sözlerine ekledi. Zaluzhny, toplantıdan sonra Facebook hesabı üzerinden, katılımcıların “tüm cephe hattı boyunca operasyonel durumu daha derinlemesine incelediklerini” ifade ederek ‘potansiyel senaryoları, tehditleri ve gelecekteki eylemler için ön koşulları’ yazdı. Zaluzhny paylaşımının devamında “Yeterli mühimmat ve teçhizatı doğru zamanda sağlamanın önemine odaklandık. Ukrayna'ya, Rus saldırganlığına karşı direnişimizde sorunları çözmemize büyük ölçüde yardımcı olacak çok çeşitli silahlanma ve hava savunma sistemleri sağlama gereğini vurguladım” dedi.
Zaluzhny ve Pentagon liderleri, Kiev'in Rusya'nın bu alandaki üstünlüğü karşısında askeri operasyonlarını desteklemek için talep ettiği gelişmiş savaş uçakları konusuna değinmezken, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ‘ülkesinin Batı askeri uçakları olsun ya da olmasın savaşmaya devam edeceğini’ söyledi. Savaş alanındaki ilerleme büyük ölçüde Batı'dan gelen askeri tedarike bağlı olsa da askeri uzmanlar, Kiev'in NATO müttefiklerinin gelişmiş uçakları olmadan karşı saldırının muhtemelen maliyetli yıpratma savaşlarından oluşacağını söylüyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (European Council on Foreign Relations-ECFR)araştırmacısı Gustav Grisel'e göre savaş uçakları Ukrayna'nın en önemli ihtiyaçları arasında yer alıyor.
Grisel, yakın tarihli bir makalesinde, “Rusya'nın arkasındaki geniş tahkimatlar, Ukrayna'nın ilerlemesini, Rus uçaklarının Ukrayna kuvvetlerine saldırmasına ve engelleri aşmasına izin verecek kadar yavaşlatabilir. ABD, geçen yıl tank teslimatındaki gecikmeden ders çıkarmalı ve bu uçakları mümkün olan en kısa sürede teslim etmeyi kabul etmelidir” ifadelerini kullanmıştı. Kamu Diplomasisinden Sorumlu NATO Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Paipa Brachi, “Savaşın sonu Ukrayna'ya bağlı. En önemli kısım Ukrayna'nın desteklenmesini sağlamak. Ve şayet Ukrayna savaşmaya devam etmek istiyorsa, devam etme kapasitesine sahip olduğundan emin olmalıyız” dedi.



Wagner'in Mali'den çekilmesi ne anlama geliyor?

Gece saatlerinde bomba yüklü bir aracın infilak etmesinin ardından Gao'da yıkılmış bir binanın yanında duran Malili askerler, 13 Kasım 2018 (AFP)
Gece saatlerinde bomba yüklü bir aracın infilak etmesinin ardından Gao'da yıkılmış bir binanın yanında duran Malili askerler, 13 Kasım 2018 (AFP)
TT

Wagner'in Mali'den çekilmesi ne anlama geliyor?

Gece saatlerinde bomba yüklü bir aracın infilak etmesinin ardından Gao'da yıkılmış bir binanın yanında duran Malili askerler, 13 Kasım 2018 (AFP)
Gece saatlerinde bomba yüklü bir aracın infilak etmesinin ardından Gao'da yıkılmış bir binanın yanında duran Malili askerler, 13 Kasım 2018 (AFP)

Rabia Abdusselam

Mali’de son günlerde dramatik gelişmeler yaşandı. Rus özel askeri grup Wagner, ‘3,5 yıl boyunca bölgede savaştıktan ve buradaki görevini tamamladıktan sonra Mali'den ayrılacağını’ açıkladı. Söz konusu gelişmelerin en önemlilerinden biri ise Rus Lejyonu’nun bölgede kalacağını açıklamasıydı.

Wagner'in misyonunun sona erdiği gerekçesiyle aldığı çekilme kararı, mantıklı cevaplar arayan temel sorularla karşı karşıya. Bu sorulardan ilki, özellikle bu kararın Mali'de ordu ile silahlı gruplar arasındaki çatışmaların yoğunlaşmasıyla aynı zamana denk gelmesinden dolayı arkasındaki nedenler ve Bamako'daki geçici askeri yetkililer ile tüm bölge üzerindeki etkileriyle ilgili. Bu çatışmalardan biri olarak Mali ordusu ile yaklaşık bir hafta önce düzenlediği saldırıda insansız hava araçları (İHA) kullandığını ve bu sayede Mali ordusuna ait çok amaçlı askeri teçhizatı ele geçirdiğini açıklayan Cemaat Nusret el-İslam vel-Müslimin (CNIM) arasındaki gerginlikten bahsedilebilir.

İkinci soru, özellikle Wagner'in Afrika Lejyonu olarak yoluna devam edeceğinden söz edildiği bir dönemde Rusya’nın bölgedeki varlığının niteliğiyle ilgili. Bu varlık, diyalog ve karşılıklı güven yoluyla toplumsal uyumu korumayı savunan Cezayir'in yaklaşımıyla uyumlu mu? Afrika ülkelerindeki çatışmaların ve anlaşmazlıkların sona erdirilmesinde yabancı müdahaleyi reddeden Cezayir, bu tutumunu sık sık yineliyor.  Mali ve Libya örneklerinde yabancı müdahalesi birçok kez tekrar etmişti. Son olarak ise Rusya ve Cezayir arasında Sahel bölgesindeki gelişmelerle ilgili tartışmaların niteliği ve olası sonuçları ile bu aşamanın Cezayir sürecinden doğan barış ve uzlaşı anlaşmasının uygulanması için ‘yeni bir fırsat’ olup olmadığı konusunda üçüncü bir soru gündeme geliyor.

Arka planlar

Şarku’l Avsat’ın Al Majalla’dan aktardığı analize göre Wagner’in Mali'den çekilme kararının arkasındaki nedenler arasında Cezayir'in doğrudan baskısı da yer alıyor. Burada, iki önemli gelişmeye dikkati çekilebilir. Bunlardan ilki, ABD ile askeri iş birliğinin geçtiğimiz ocak ayında Cezayir'in başkenti Cezayir'de ABD Afrika Kuvvetleri (AFRICOM) Komutanı General Michael Langley ve Cezayir Genelkurmay Başkanı General Said Şangariha tarafından imzalanan iş birliği mutabakatı ile güçlendirilmesidir.

Sahadaki durum ve Wagner’in aldığı ağır darbeler ve çalışmalarının dağınık hale gelmesi de Rus paralı asker grubunun Mali'den çekilmesinin nedenleri arasında sayılabilir.

İkinci gelişme ise Cezayir'in Moskova'ya Wagner güçlerinin varlığını kesin olarak reddettiğini belirten bir mesaj iletmesiyle ilgili. Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf, geçtiğimiz ocak ayında düzenlenen bir basın toplantısında bunu açıkça ifade etti. Attaf, “Rus dostlarımıza, (Mali'nin kuzeyindeki Azavad hareketlere atıfla), siyasi hareketlerin terörist gruplar gibi muamele görmesine izin vermeyeceğimizi ve kabul etmeyeceğimizi bildirdik. Ayrıca, Afrika'nın Sahel bölgesindeki sorunların çözümünde Cezayir'in öncü deneyimini onlara sunduk ve askeri operasyonların tek başına kalıcı barışa yol açmayacağını belirttik” ifadelerini kullandı.

f0p
Fransız ordusu tarafından dağıtılan, ancak tarih verilmeyen fotoğrafta, Mali'nin kuzeyinde bir helikoptere binen Rus paralı askerler görülüyor (AP)

Sahadaki durum ve Wagner’in aldığı ağır darbeler ve çalışmalarının dağınık hale gelmesi de Rus paralı asker grubunun Mali'den çekilmesinin nedenleri arasında sayılabilir. Bu konuda güvenlik uzmanı Ekrem Harif, Al Majalla’ya yaptığı değerlendirmede Wagner'in Mali'nin engebeli tepeler ve dağlarla başa çıkmakta büyük zorluk çektiğini söyledi. Wagner'in Bölgenin doğasını ve engebeli arazisini iyi bilen yerel halk karşısında başarısız olduğunu ve yerel halkın bu sayede Wagner’e büyük yenilgiler yaşattığını belirten Harif, geçtiğimiz yıl temmuz ayında yaşanan çatışmaların buna bir örnek olarak gösterilebileceğini vurguladı. Ayrıca, Mali'nin kuzeyindeki Tuareg halkı, bu özel askeri oluşumların kendilerine uyguladığı ihlallere ve şiddete karşı koymak için ittifak kurdu. Cezayir, daha önce Wagner’e atıfla özel askeri oluşumları takip etmek için uluslararası olarak harekete geçilmesi çağrısında bulunmuştu. Geçtiğimiz yıl 27 Ağustos'ta Cezayir'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ammar bin Cami, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) oturumunda Cezayir’in Mali sınırı yakınlarındaki köyleri bombalamak için insansız hava araçları (İHA) kullanan tarafların hesap vermesi gerektiğini söyledi. Cezayirli yetkili, “Bu saldırılar için düğmeye basanlar hiçbir tarafa karşı sorumlu değil” diye ekledi.

Jeopolitik durum, Kremlin'i Afrika Lejyonu olarak da bilinen ve esasen özel bir şirket olan Wagner’in yönetimini devralmaya yönelik taktiksel değişiklikler yapmaya itti.

Cezayir, son aylarda dikkat çekici bir diplomatik hareketlilik yaşadı. Rusya Savunma ve Güvenlik Komitesi Başkan Yardımcısı ve Cezayir-Rusya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Yuri Valyaev, üst düzey bir heyetle birlikte Cezayir'i ziyaret etti. Valyaev ve heyeti burada Cezayir Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri General Muhammed Salah Bin Bişe tarafından karşılandı.

Cezayir Genelkurmay Başkanı General Şangariha, geçtiğimiz yıl kasım ayında Rusya Savunma Bakan Yardımcısı General Aleksandr Fomin'i kabul etti. Ardından, Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Johannesburg'da düzenlenen G20 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın oturum aralarında bir araya geldi. Görüşmede, ‘çatışmaların uluslararası hukukun kabul görmüş ilkelerine dayanan siyasi ve diplomatik yollarla hızlı bir şekilde çözülmesi için dış politikada yakın iş birliği yapılması’ vurgulandı. Geçtiğimiz aralık ayında, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Rusya Devlet Başkanı'nın Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov Cezayir'i ziyaret etti. Ziyaret, Moskova ile Cezayir arasında, Wagner'in Mali'deki varlığı ve faaliyetleri nedeniyle gizli bir gerginlik olduğuna dair bazı işaretlerin ortaya çıkmasıyla aynı döneme denk geldi.

Rusya'nın Afrika kıyılarındaki nüfuzuna ne olacak?

Bugün jeopolitik durumun Kremlin'i, Afrika Lejyonu olarak da bilinen ve esasen özel bir şirket olan Wagner’in yönetimini devralmaya yönelik taktiksel değişiklikler yapmaya ittiği kesin. Rusya Savunma Bakanlığı tarafından kurulan ve Savunma Bakan Yardımcısı Yunus-bek Yevkurov tarafından yönetilen Afrika Lejyonu, Wagner ile karşılaştırıldığında, Libya, Mali, Burkina Faso, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerde Rusya'ya yakın yerel hükümetlerle isyanla mücadelede askeri destek, eğitim ve iş birliği sağlama yönüyle öne çıkıyor.

Basında yer alan haberler, Wagner üyelerinin çoğunun yarı askeri bir hükümet oluşumuna yeniden dahil edilerek kuzeyde, özellikle Cezayir sınırındaki Kidal bölgesinde tutulacağına dair eğilimi ortaya koydu.

Bu değişiklik, Moskova'nın Afrika kıyılarında yeni bir politika izleme arzusunu açıkça ortaya koyuyor. Güvenlik uzmanı Ekrem Harif, bununla ilgili değerlendirmesinde Wagner'in bölgeden ayrılmasının olumlu bir gelişme olduğunu, çünkü milislerin kontrol altında olmadığını ve Bamako'nun emirlerine tabi olduğunu, bu emirlerin çoğunun kuzeydeki nüfusun çoğunluğunun terörist olarak değerlendirilmesi gerektiğini öngördüğünü söyledi. Ancak bu değişikliğin, siyasi meselelere yönelik askeri çözümlerin tamamen sona erdiği anlamına gelmediğini belirten Harif, “Afrika Lejyonu’nun görevlerinin sadece danışmanlıkla sınırlı kalacağını sanmıyorum, terörle mücadele için sahaya da gireceği kesin. Bu da Cezayir'in istediği şeyle tamamen çelişiyor” yorumunda bulundu.

kıo
Bamako'daki Cezayir Büyükelçiliği önünde düzenlenen protesto gösterisinde ‘Cezayir = Terör’ yazılı bir pankart taşıyan bir protestocu, 8 Nisan 2025 (AFP)

Basında yer alan ve diplomatik bir kaynaktan bilgiler aktaran haberler, Wagner üyelerinin çoğunun yarı askeri bir hükümet oluşumuna yeniden dahil edilerek kuzeyde, özellikle Cezayir sınırındaki Mali'nin en az gelişmiş bölgesi olan Kidal bölgesinde tutulmasının planlandığına işaret etti. Bu da, geçici askeri yetkililerin bu ülkedeki zulmüne kurumsal bir nitelik kazandırma eğiliminde olduklarını gösteriyor. Bu eğilim, Malili askeri bir kaynağın Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada ortaya çıktı. Kaynak, Wagner ve diğer kuruluşlarla Rusya ile askeri iş birliğinin devam edeceğini ve Moskova'nın Bamako'nun askeri iş birliği alanında stratejik ortağı olmaya devam edeceğini vurguladı.

Aynı eğilimi, ‘her stratejik dönüşümü egemenlik kararı olarak gerekçelendirmeyi’ reddeden Azavad Kurtuluş Cephesi (FLA) de benimsedi. Wagner’le ilgili açıklamayı ‘medya oyunu ve içerikte değil, biçimde bir değişiklik’ olarak nitelendiren FLA, bunun ‘silahlı bir terör örgütünün başka bir terör örgütüyle değiştirilmesi, yani Wagner’den Afrika Lejyonu’na geçilmesinden ibaret’ olduğunu belirtti. Yaklaşık bir yıldır Mali’nin kuzey halkını temsil eden ve çıkarlarını savunan tek bir çatı altında birleşen örgüt liderlerine göre bu çekilme bir kopuş değil, baskıya dayalı bir modelin, sistematik insan hakları ihlallerinin ve yerel halkın aşağılanmasının devamı niteliğinde. Bu uygulamaların ‘belgelenmiş ve yaygın olarak kınanmış’ olduğunu belirten örgüt liderleri, söz konusu adımın ‘hiçbir şekilde siyasi veya askeri bir dönüm noktası olmadığını, aksine içeride yetersiz ve uluslararası alanda aşağılanmış, güvenliği sağlayamayan ve temsil ettiğini iddia ettiği halklara hizmet edecek en ufak bir kalkınma vizyonu olmayan askeri yönetimin içinde bulunduğu çıkmazı ortaya koyduğunu’ vurguladılar.