Moskova: Ukrayna Zafer günü kutlamalarına saldırabilir

Balistik füzeler, 9 Mayıs’taki Zafer Günü kutlamalarına hazırlanmak amacıyla Kızıl Meydan'a doğru yola çıkartıldı (AFP)
Balistik füzeler, 9 Mayıs’taki Zafer Günü kutlamalarına hazırlanmak amacıyla Kızıl Meydan'a doğru yola çıkartıldı (AFP)
TT

Moskova: Ukrayna Zafer günü kutlamalarına saldırabilir

Balistik füzeler, 9 Mayıs’taki Zafer Günü kutlamalarına hazırlanmak amacıyla Kızıl Meydan'a doğru yola çıkartıldı (AFP)
Balistik füzeler, 9 Mayıs’taki Zafer Günü kutlamalarına hazırlanmak amacıyla Kızıl Meydan'a doğru yola çıkartıldı (AFP)

Moskova'da, 9 Mayıs’taki Zafer Günü kutlamaları için mevcut hazırlıkların sabote edilmesinden endişeli. Rusya için önemli olan bu günde gerçekleştirilecek kutlamaları aksatmak amacıyla ülkede olası bombalı saldırılara karşı önlemler alınıyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gazetecilere verdiği demeçte, Kiev'in Zafer Günü yaklaştıkça Rus topraklarındaki saldırılarını artırmaya çalıştığı ihtimaline dikkati çekti. Kremlin'in 9 Mayıs'ta provokasyon veya sabotaj eylemleri üzerinden güvenlik tehditlerinin artacağını bekleyip beklemediği sorusunu yanıtlayan Peskov, “Kiev rejimi, Rusya'daki noktaları hedef alan bir dizi terör saldırısının arkasında yer alıyor. Bu yaklaşım devam ediyor. Ek tehditler göz ardı edilemez” vurgusunda bulundu.
Rusya, Zafer Günü’nü genellikle başkentin merkezindeki Kızıl Meydan'da büyük bir askeri geçit töreni düzenleyerek, şehir meydanlarında yüzlerce küçük gösteri düzenleyerek kutluyor. Başkan Vladimir Putin’in her sene bu önemli günde yaptığı konuşmada bu yıl Ukrayna cephesindeki duruma ilişkin gelişmelerden bahsetmesi bekleniyor.
Katolik Hristiyanların ruhani lideri Papa Franciscus’un Pazar günü Vatikan'ın Ukrayna üzerindeki duruma siyasi bir çözüm bulmak için çaba sarf ettiğini ifade eden açıklamalarına değinen Peskov, Kremlin'in Vatikan'ın Ukrayna krizini çözme yönündeki misyonundan haberdar olmadığını söyledi. 
Macaristan ziyaretinden dönen Papa Franciscus, Vatikan'ın Ukrayna'da çatışmayı sona erdirmek ve barış getirmek için halka açık olmayan gizli bir misyon yürüttüğünü duyurmuştu. Bu konu halka açıklanmak istendiği taktirde bu yönde açıklamalarda bulunacağını da eklemişti.
Polonya’nın birkaç gün önce Rusya'nın mal varlığına el koyması ardından ise iki ülke arasındaki ilişkilerde gerilim hızla arttı. Rusya ile Polonya arasındaki ikili ilişkilerde iyi bir şey beklemediğini ifade eden Peskov, “Rusya korkusu Polonyalı yetkililerin zihnini ele geçirdi. Bu, onu Rusya Federasyonu ile ilgili her şeye yaklaşımında ayık olmaktan mahrum ediyor” vurgusunda bulundu.
Varşova ile ilişkilerdeki olası gelişmeler hakkında yorum yapan Peskov, “Polonya makamlarının şuan ki davranışlarına bakılırsa, ikili ilişkilerimizi iyi bir şey beklemiyor. Polonyalı yetkililer gerilimi yükselten aynı yaklaşımı sürdürüyor” ifadelerine başvurdu.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Polonya'nın Rus düşmanlığına takıntılı seçkinler tarafından yönetildiğini, Ukrayna'nın Polonyalı paralı askerler ile dolu olduğunu yazdı.
Doğrudan askeri müdahaleden korkulurken pek çok diplomat ve parlamenter ise Polonya'nın Ukrayna savaşına daha geniş bir şekilde dahil olması konusunda uyarıda bulunmuştu.
Devlet Duması Kırım Milletvekili Mikhail Şeremet, Polonya’nın ateşle oynadığına dikkat çekti. Rusya ile doğrudan çatışmaya dahil olma yönündeki göstergelerin aptallık ve ateşle oynamak olduğunu ifade etti. Polonya'nın Fransa Büyükelçisi Jan Emeryk Rosciszewski, Ukrayna yenildiği taktirde Polonya’nın Rusya ile çatışmaya girebileceğini açıklamıştı.
Kremlin, uzatma süresi 18 Mayıs'ta sona erecek olan tahıl anlaşmasının baltalanması olasılığına ilişkin uyarısını yineledi. Moskova'nın, Rusya'nın sunduğu koşullar dikkate alınmadığı takdirde anlaşmanın uzatılmasını reddedeceği yönündeki beklentiler mevcut.
Peskov, “Tahıl anlaşmasının Rusya'nın ihracatıyla ilgili kısmındaki şartlar yerine getirilmedi. Zaman hızla daralıyor” açıklamalarında bulundu.
Ukraynalı bir kaynak, medyaya yaptığı açıklamada, Karadeniz gıda anlaşmasıyla ilgili yeni tur müzakerelerin tüm tarafların katılımıyla Çarşamba günü yapılmasının planlandığına dikkat çekti. Ancak müzakerelerin yerini belirtmedi.
Ancak ülkesinin bu tur müzakerelere katılıp katılmayacağını belirtmeyen Peskov, “Rusya'nın tutumu biliniyor, anlaşma bir kez iki ay süreyle uzatılmıştı. Zaman aslında hızla daralıyor. Rusya’nın tarım sektörü ile ilgili kısımda sunduğu anlaşma şartları yerine getirilmedi” ifadelerine başvurarak anlaşmanın çöktüğüne dair uyarıda bulunmakla yetindi.
İartlar yerine getirilmediği takdirde Moskova'nın anlaşmanın feshedildiğini duyurmaya hazır olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Kremlin Sözcüsü, “Temaslar devam ediyor ancak henüz bir sonuç yok” vurgusunda bulundu.
Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Ukrayna kuvvetlerinin nisan ayı boyunca 15 binden fazla kayıp verdiğini açıkladı. Muharebe seyrinden bahseden Şoygu, “Rus Silahlı Kuvvetleri tüm temas hattı boyunca aktif durumda. Batılı ülkelerden gelen benzeri görülmemiş askeri yardıma rağmen, düşman büyük kayıplar veriyor. Ukrayna yalnızca geçtiğimiz ay 15 binden fazla kayıp verdi. Rus ordusu geçtiğimiz ay Ukrayna’ya ait 8 uçak, 277 insansız hava aracı, 430 tank ve zırhlı savaş araç, 18 çoklu roketatar, 225 sahra topu ve havan topunu imha etti” açıklamalarında bulundu.
Rus ordusunun yeteneklerinin pekiştirilmesi konusunda ise “Rus birliklerinin eylemleri büyük ölçüde silah ve teçhizat stoklarının zamanında yenilenmesine bağlı. Orduya teslim edilen temel silah modellerinin sayısı 2022 yılının başlarına göre 2,7 kat, bazı modellerde ise 7 kat artış gösterdi. Bu yıl, Silahlı Kuvvetler’in düşman ateşine karşı etkinliğini artırmaya yetecek derecede cephane teslim edildi” ifadelerine başvurdu.
Rus haber ajanslarının aktardığına göre, Şoygu dün yaptığı açıklamada, Moskova’nın Ukrayna'daki harekatın getirdiği ihtiyaçları karşılamak için silah üretimini hızlandıracak önlemler aldığını, Batı’dan gelen silahların bulunduğu Ukrayna depolarına başarılı saldırılar düzenlediğini ifade etti. RIA Novosti’nin haberine göre, Şoygu, ordunun 2023'te savaş alanında ihtiyaç duyduğu tüm silahlara sahip olduğunu, ancak büyük bir füze şirketinden yüksek hassasiyetli füze üretimini ikiye katlamasını istediklerini bildirdi. Savunma sanayiinin bir bütün olarak kara ve deniz kuvvetlerinin ihtiyaçlarını karşıladığına değinen Şoygu, ancak şirketlerin yükümlülüklerini yerine getirememe risklerinin de tespit edilmesi ve zamanında aksiyon alınması gerektiğine işaret etti.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.