Cidde toplantısı 16 tavsiye ve Sudanlıların dış müdahalede bulunulmaması talebiyle çıktı

İslam İşbirliği Teşkilatı, askeri gerilimin" derhal durdurulmasını" ve diyalog dilinin hakimiyetini vurguluyor

Cidde toplantısı 16 tavsiye ve Sudanlıların dış müdahalede bulunulmaması talebiyle çıktı
TT

Cidde toplantısı 16 tavsiye ve Sudanlıların dış müdahalede bulunulmaması talebiyle çıktı

Cidde toplantısı 16 tavsiye ve Sudanlıların dış müdahalede bulunulmaması talebiyle çıktı

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Suudi Arabistan’ın daveti üzerine, Genel Sekreterliğin Cidde’deki merkezinde Sudan’daki durumu görüşmek üzere toplandı.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha toplantıda yaptığı konuşmada, teşkilatın Sudan’a üst düzey bir heyet gönderme olasılığı da dahil olmak üzere üye devletlerin tavsiyelerine göre hareket edeceğini söyledi.
İslam Zirvesi'nin şu anki başkanı olan Suudi Arabistan'ın daveti üzerine Cidde'de dün (Çarşamba) daimi delegelerin huzurunda gerçekleştirilen olağanüstü toplantının sonucunda 16 maddelik bir bildiriyle imza atıldı.
Sudan'ın güvenlik ve istikrarını dış müdahaleden kaçınacak şekilde korumanın ve ülkenin birliğine, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı duymanın öneminin vurgulandığı bildiride, Sudan'da silahlı çatışmaların patlak vermesinden derin üzüntü duyulduğu ifade edildi. Ayrıca, üzerinde anlaşmaya varılan insani ateşkese bağlı kalınması çağrısında bulunulan bildiride, Sudan’daki çatışmalarda hayatını kaybedenlerin ailelerine içten başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dilendi.
Bahse konu bildiride şu konulara ağırlık verildi: İnsani yardımın ulaştırılmasının yanı sıra askeri tırmanışın derhal durdurulması ve ulusal çıkarlara öncelik verilmesi. Sudan halkının yeteneklerini ve kazanımlarını koruyacak şekilde diyalog diline öncelik verilmesi, itidal ve bilgelik ışığında Sudan krizini çözmek için barışçıl çabaları sürdürmek adına mümkün olan en kısa sürede müzakere masasına dönülmesi. Sudan ve devlet kurumlarının birliğinin korunması ve Sudan halkının siyasi ve ekonomik istikrar özlemlerinin gerçekleştirilmesi.
Bildirinin 6. maddesinde İİT Zirve başkanı sıfatıyla Suudi Arabistan'ın "Sudan'daki kardeşler ve ilgili bölgesel ve uluslararası taraflarla temasları ve acil ve kalıcı ateşkes ve Sudan'ın birliğini korumak için barışçıl yola geri dönülmesi konusundaki iyi niyetli çabaları" takdir edildi. Suudi Arabistan’ın üstlendiği büyük çabaların yanı sıra, Sudan'ın birliğini korumak ve barışçıl yola dönmek doğrultusunda ülke vatandaşlarının tahliyesi için çalışıyor.
Bildirinin 8. maddesinde Türkiye'nin “Sudan'daki kardeşleri itidalli olmaya, derhal ateşkes ilan etmeye ve diyalog masasına dönmeye teşvik etme çabalarına” övgüde bulunuldu.
Madde 11’de, “şiddetin devamının, uluslararası barış ve güvenliğin ayrılmaz bir parçasını oluşturan bölgesel barış ve güvenliğe gölge düşüreceği ve bunun olumsuz yansımalarının olacağı” vurgulandı. Sudan'daki çatışmanın tamamen bir iç mesele olduğunu vurgulama ve niteliği veya kaynağı ne olursa olsun herhangi bir dış müdahaleye karşı uyarıda bulunma ihtiyacına değinilen bildiride, devlet kurumla rının bütünlüğünün korunması gerekliliğine ve siyasi diyaloğa dönüşün kaçınılmazlığına işaret edildi.
Sudan hükümeti, uluslararası toplumu ülkede meydana gelen askeri çatışmaya "müdahale etmemeye" çağırdı. Sudan'ın komitedeki delegesi Büyükelçi İlham İbrahim, bu meselenin “Sudanlılar arasında gerekli çözümün sağlanması için onlara bırakılması gereken bir iç mesele olduğunu” söyledi.
Kardeş ve dost Arap ve Afrika ülkeleri ile bölgesel ve uluslararası toplumun ülkedeki durumu sakinleştirmeye yönelik çabalarını takdirle karşıladıklarını ifade eden İbrahim, devletin resmi kurumu olan Sudan Silahlı Kuvvetleri ile isyancı Hızlı Destek Güçleri arasındaki farka şu sözlerle dikkat çekti: “Silahlı kuvvetler, anayasaya göre resmi ve meşru kurumu temsil eder ve Sudan'ın güvenliğini, birliğini ve egemenliğini korumakla görevlidir. Hızlı Destek Güçleri, silahlı kuvvetlere karşı ayaklanan ve yasadışı yollarla iktidarı ele geçirmeye çalışan güçleri temsil etmektedir.”
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha Cidde toplantısında yaptığı konuşmada, teşkilatın uygun bir zamanda Sudan’a üst düzey bir heyet gönderme olasılığı da dahil olmak üzere üye devletlerin tavsiyelerine göre hareket edeceğini söyledi.
İbrahim Taha, Suudi Arabistan’ın İslam Zirvesi Başkanı ve İcra Komitesi Başkanı sıfatıyla acil toplantı yapılması yönündeki çağrısının yanı sıra Kral Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın talimatları doğrultusunda yürütülen tahliye çalışmalarına da övgüde bulundu.
Öte yandan, Suudi Arabistan’ın İİT Daimi Temsilcisi Dr. Salih es-Suheybani, Sudan’da yaşananları herkesin takip ettiğini söyleyerek, “Suudi Arabistan liderliği Sudan’daki krizi çözmeye çalışıyor ve ateşkese varılmasını, ateşkesi uzatmayı ve güvenli insani yardım koridorlarının sağlanmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.
Suheybani, Suudi Arabistan’ın vatandaşları ve çok sayıda kardeş ve dost ülke vatandaşlarının yanı sıra diplomatik misyonlar ve uluslararası kuruluşlardaki çalışanları tahliye etme çabalarına övgüde bulundu ve şimdiye kadar 100 ülkeden 5 binin üzerinde kişinin ülkeden tahliye edildiğini belirtti. Suudi Arabistan'ın bu kriz çerçevesinde büyük bir diplomatik ve insani rol oynamaya devam ettiğini ifade eden Suudi Arabistan İİT Daimî Temsilcisi, şimdiye kadar dünyanın farklı yerlerinden 100'den fazla milletten yaklaşık 6 bin kişinin tahliye edildiğini kaydetti.
Suheybani, “Sudan'da olanlar ve daha önce bazı İslam ülkelerinde (üyelerde) yaşananlar, ihtilaflar sırasında arabuluculuk için pratik mekanizmalar geliştirme ve ihtilafların ortaya çıkmasını önlemeyi amaçlayan, önleyici diplomasiyi harekete geçirmeye yönelik dikkatli düşünme ve ciddi takip gerektiriyor.” Anlaşmazlıkların tırmanmasını önlemek ve çatışmaların alevlenmesini durdurmak için sorunları diplomatik yollarla çözmek gerektiğine değinen Suheybani, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu zorluklarla etkin ve verimli bir şekilde mücadele edebilmesi için kapsamlı bir reform ihtiyacına vurgu yaptı.



Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
TT

Suudi Veliaht Prensi: Filistin devleti olmadan İsrail ile ilişki kurulamaz

Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)
Suudi Veliaht Prensi Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman bin Abdülaziz bugüngünü yaptığı açıklamada, Filistin davasının ülkesinin dikkatinin ön saflarında yer aldığını yineleyerek, Riyad'ın İsrail işgal otoritesinin Filistin halkına karşı işlediği suçları reddettiğini ve güçlü bir şekilde kınadığını vurguladı.

Suudi Arabistan'ın başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik yorulmak bilmeyen çalışmalarını durdurmayacağını ve bu olmadan İsrail'le diplomatik ilişkiler kurmayacağını vurguladı. Filistin devletini uluslararası meşruiyete uygun olarak tanıyan ülkelere teşekkür etti ve diğer ülkeleri de benzer adımlar atmaya çağırdı.

Bu konuşma, İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz adına Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yıl çalışmalarını açtığı ve yıllık kraliyet konuşmasını yaptığı sırada gerçekleşti. Konsey Başkanı ve üyeleri, önünde yemin ettikten sonra kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirme imkânı buldu.

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğindeyken, gözetim işlevlerinin yanı sıra onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin ve devlet kurumlarının performansının iyileştirilmesindeki rolünün ve düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün önemini vurguluyoruz.” “Krallığın 2030 Vizyonu'nun lansmanından bu yana, vatandaş bizim odak noktamız olmuştur, çünkü onun temel direği ve hedefidir ve çeşitli yollardan oluşan kapsamlı şemsiyesi aracılığıyla elde edilen her başarı, vatanın yükselmesi, vatandaşa fayda ve gelecek nesiller için dalgalanma ve değişikliklerden bağışıklıktır.”

Prens Muhammed bin Salman şunları söyledi: “Şura Konseyi'nin yeni bir oturumunun eşiğinde olduğumuz şu günlerde, Konsey'in devlet kurumlarının performansının arttırılmasındaki rolünün, düzenlemelerin geliştirilmesi ve modernize edilmesindeki etkin rolünün yanı sıra, gözetim işlevinin ve onaylanan strateji ve planların uygulanmasını sürekli olarak takip etmesinin önemini vurguluyoruz.
"Başlangıçtan bu yana Krallığın 2030 Vizyonu, temel direği ve hedefi olduğu için vatandaşı düşünüyor. Çeşitli yollardan oluşan kapsamlı bir şemsiye altında elde edilen her başarı, millet için bir moral, vatandaş için bir fayda, gelecek nesiller için ise dalgalanma ve değişimlerde bağışıklık kazandırıyor.

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Bugün sizlerle bir araya geldik. Ulusal ve uluslararası düzeyde birçok hedefe ulaşmaktan gurur duyduğumuz bu yolculuğun bazı bölümlerini istikrarlı adımlarla ve sürekli çalışarak kat ettik. Krallık uluslararası göstergelerde ve sıralamalarda ilerledi” diyen Veliaht Prens, ‘dikkatli bir inceleme ve önceliklendirmeye dayalı kapsamlı ve entegre bir yaklaşımla, hedeflerimize ulaşmak için yolculuğa iyimserlik ve güvenle devam ettiğimizi’ vurguladı.

Veliaht Prens, Suudi Arabistan'ın “bu büyük yolculuk sırasında, geçen yıl reel GSYH'ye yüzde 50 ile en yüksek katkısını kaydeden Krallığın petrol dışı faaliyetleri, büyümenin sürdürülebilirliği ve kapsayıcılığının arttırılması ve ekonomik çeşitlendirmede yüksek kaliteye ulaşılması da dahil olmak üzere birçok temel başarı elde ettiğini” belirtti. Veliaht Prens, Kamu Yatırım Fonunun yatırım için itici bir güç olma hedeflerine ulaşmadaki rolünü sürdüreceğine işaret etti.

Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)
Suudi Veliaht Prensi, Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılına ait çalışmaların açılışını yaptı (SPA)

“Erkek ve kadın vatandaşlar arasında işsizlik 2017 yılında yüzde 8,12 iken 2024'ün ilk çeyreğinde yüzde 6,7 ile tarihi düşük seviyeye ulaştı. Vatandaşlar için ev sahipliği oranı 2016'da yüzde 47 iken yüzde 63'ün üzerine çıktı” dedi ve ekledi: “Turizm alanında hedeflenen tarihin üzerinde bir başarı elde edildi. 2019 yılında başlatılan Ulusal Turizm Stratejisi, 2030 yılında 100 milyon turist hedefi koymuştu. Bu hedef aşıldı ve 2023 yılında 109 milyon turiste ulaşıldı.”

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın en rekabetçi ülkeler arasında on altıncı sırayı elde ettiğini, doğal kaynakların keşfedilmesiyle Krallığın dünyanın en büyük doğal kaynak depolarından biri haline geldiğini, yenilenebilir enerji alanında ileri bir konuma ulaştığını ve bu alanda bölgesel ve uluslararası alanda en aktif oyunculardan biri haline geldiğini ifade etti.

“Bugün Krallık, başarılarının ve vizyonunun bir sonucu olarak, başta Uluslararası Para Fonu'nun bölgesel merkezinin açılması olmak üzere, küresel merkezler ve büyük şirketler için ilk varış noktalarından biri haline getiren küresel güvene sahiptir. Expo 2030'a ev sahipliği yapmak üzere seçilmesine katkıda bulunan spor, yatırım ve kültür alanlarında çok sayıda uluslararası faaliyet için merkezler ve kültürel iletişim için bir geçittir ve şu anda 2034'teki Dünya Kupası için hazırlanmaktadır.”

Veliaht Prens, erkek ve kadın vatandaşların inovasyon ve bilim alanlarındaki başarılarından gurur duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Eğitimin nitelikli olmasına, bilgi ve inovasyonun teşvik edilmesine azami özen gösteriyor, bilimsel mükemmellikten ve yüksek becerilerden yararlanan ve yüksek kalitede eğitim almak için her türlü fırsata sahip nesiller inşa etmek için çalışıyoruz.”

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Şura Konseyi'nde yıllık kraliyet konuşmasını yapıyor (SPA)

“Modernleşme ve çeşitlenme yolunda ilerledikçe; Dedelerimizin, babalarımızın yolunun bir uzantısı olan, tüm dünyaya damgasını vuran imajımız olan kimliğimizi ve değerlerimizi korumaya büyük önem veriyoruz.”

Ayrıca ülkesinin uluslararası toplumdaki tüm etkin ülkelerle iş birliği yapmaya istekli olduğunu ve insanlığı koruyan ve medeniyet değerlerini muhafaza eden şeyin, ülkeler ve halklar arasında verimli iş birliği, ülkelerin bağımsızlığına ve değerlerine saygı, iyi komşuluk ilkesi, içişlerine karışmama ve çatışmaların çözümünde güce başvurmaktan kaçınma temelinde, daha iyi bir geleceğin ortak arayışı olduğuna inandığını vurguladı.

  Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)Suudi Veliaht Prensi, Başkan ve Şura Konseyi üyeleriyle birlikte hatıra fotoğrafında (SPA)

Prens Muhammed bin Salman, Suudi Arabistan'ın Yemen, Sudan, Libya ve diğer ülkelerdeki krizlere siyasi çözümler bulmak için çaba sarf ederek ve Rusya-Ukrayna krizi gibi uluslararası krizlerde çözümleri destekleyerek, bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliği güçlendirmeye çalıştığını belirtti.

Şura Meclisi Başkanı Dr. Abdullah el-Şeyh ise İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Salman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens'in sürekli ilgisini ve büyük desteğini takdir ederek, inşa ve kalkınma sürecindeki rolüne inandığını belirtti. Abdullah el-Şeyh “Ülkemizin bu kutlu dönemde tanık olduğu muazzam ve seçkin kalkınma çalışmaları, Allah'ın lütfu ve ardından devletin (Vizyon 2030) kapsamında benimsediği akıllıca politika olmaksızın başarılamazdı” dedi.

Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)
Şura Konseyi'nin dokuzuncu oturumunun ilk yılının açılışı (SPA)

Al- Şeyh konuşması sırasında şunları söyledi: “Veliaht Prens tarafından yönetilen vizyon, bugünü yaratmak, geleceği inşa etmek ve bilge liderliği ve sadık halkı ile uzun ve geniş tarihini yaşatmak için çalışarak ülkeyi uluslar arasında hak ettiği yere getirmek için boyutları ve hedefleri bakımından benzersiz, hırsları ve teklifleri bakımından çeşitli bir kalkınma yolu çizdi. Bu da bir dizi başarı ve kazanıma yol açtı.”

“Bunlar arasında dev ve seçkin nitelikli projelerin oluşturulması, bir dizi göstergede sıçrama yapılması ve çeşitli alanlarda uluslararası ödüller alınması yer alıyor.”

Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)Riyad'daki Şura Konseyi genel merkezinde bulunan dinleyicilerden bir kısmı (SPA)

Krallığın çeşitli uluslararası toplantılara, zirvelere, konferanslara, forumlara ve turnuvalara ev sahipliği yapmasının, statüsünü ve liderliğini teyit ettiğini ve Suudi liderliğinin iki Kutsal Camiye en üst düzeyde özen gösterme, teknolojiden yararlanma, onları ziyaret edenler için hizmetler geliştirme gibi konulara olan ilgisini gösterdiğini belirtti.

Al-Şeyh, Konsey'in geçtiğimiz yıl aldığı kararları da özetledi: 58'i kanun ve yönetmelik taslakları, 240'ı uluslararası antlaşma ve anlaşmalar, 194'ü de devlet kurumlarının raporlarıyla ilgili olmak üzere çeşitli konularda 493 karar alındığını belirtti.

 Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)Şura Konseyi üyeleri dokuzuncu oturumun birinci yılı çalışmalarının açılışında  (SPA)