Libyalıların Tunus ziyaretinde ‘tartışmalı dosyalar’ öne çıkıyor

Tartışmalı dosyaların en başında el konulan paralar geliyor.

Necla el-Menguş (AP)
Necla el-Menguş (AP)
TT

Libyalıların Tunus ziyaretinde ‘tartışmalı dosyalar’ öne çıkıyor

Necla el-Menguş (AP)
Necla el-Menguş (AP)

Tunus Dışişleri, Göçmenlik ve Yurtdışındaki Tunuslular Bakanı Nebil Ammar’ın daveti üzerine Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, aralarında Ulaştırma Bakanı Muhammed Salim eş-Şehubi’nin de bulunduğu büyük bir heyetin başkanlığında Tunus’a geldi.
Tunus Cumhurbaşkanı dün (Çarşamba)), Libya’nın toprak bütünlüğüne ve içişlerine saygı gösterilmesine dayalı bir yaklaşım çerçevesinde Libya’daki krizi çözme çağrısında bulunan ülkesinin tutumunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Kays Said’in Libya Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ve Ulaştırma Bakanı Muhammed Salim eş-Şehubi’yi ağırlamasının ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Said, ‘ekonomi, yatırım, enerji ve güvenlik sektörleri başta olmak üzere her alanda iki ülke arasında koordinasyon sağlanması gereğinin’ altını çizdi. Said, ‘Buna engel olan tüm zorlukların üstesinden gelip, Tunus ile Libya arasındaki kardeşlik ilişkilerini ve iş birliğini bozmayı amaçlayan bazı uydurma sorunları aşarak daha fazla birlik olma’ çağrısında bulundu.
Tunus Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, ziyaretin ‘iki kardeş halkın daha fazla birlik, kaynaşma ve etkili dayanışma ortaklığı yönündeki beklentilerini karşılamak üzere, Tunus-Libya arasındaki uzun yıllara dayanan tarihi bağların sıkılaştırılması, iki ülkeyi bir araya getiren ilişkilerin güçlendirilmesi ve en üst düzeylere çıkarılması yönündeki ortak arzunun somutlaştırılması çerçevesinde’ gerçekleştiği belirtildi. Bununla birlikte, iki ülke ilişkilerindeki gelişmeleri takip eden bazı gözlemciler, ziyaret sırasında Tunus'ta el konulan Libya paraları, Tunus kliniklerinin Libyalıları yıllarca tedavi etmeleri karşılığında oluşan alacakları ve şu veya bu taraftan gelen bazı açıklamalara eşlik edebilecek ‘yanlış anlaşılmaların’ giderilmesi gibi ihtilaflı birçok dosya ve sorunun masaya yatırıldığını öne sürüyorlar.
Bu konuda Tunuslu siyasi analist Cemal el-Arfavi, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in ‘kıta sahanlığı’ ve Akdeniz’de yer alan El-Buri petrol sahası üretiminin iki ülke arasında eşit olarak ‘paylaştırılması’ konusundaki tartışmalı açıklamalarının da bu ziyarette masaya yatırılan konular arasında olabileceğini söyledi. Daha önce Libya’daki siyasetçiler ve Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) üyeleri tarafından temsil edilen Libya tarafı, ‘yaklaşık 40 yıl önce merhum Cumhurbaşkanı Muammer Kaddafi döneminde Libya lehine uluslararası olarak çözüme kavuşturulan bir meselenin tekrar açılması’ karşısında şaşkınlığını ve öfkesini dile getirmişti.
Cumhurbaşkanı Said geçen mart ayında ülkesinin ‘El-Buri petrol sahasından çok küçük bir miktar dışında yararlanamadığını’ ve ‘Kaddafi ve Habib Burgiba’nın başkanlıkları döneminde sahayı paylaşma niyetinin olduğunu’ söylemişti.
Libya DYK üyesi İbrahim Sahed, daha önce Tunus’un ‘Kaddafi’nin kendisiyle bir birlik arayışı içindeyken yaptığı kıta sahanlığını eşit bir şekilde bölme ya da ortak kullanma teklifini, uluslararası tahkimin lehine olacağını düşünerek reddettiğini’ söylemişti. O dönemde Libya Dışişleri Bakanlığı’nın Libyalı ve yabancı uzmanlardan oluşan bir hukuk ekibi görevlendirdiğini ve mahkemenin Libya lehine karar verdiğini söyleyen Sahed, ‘bu kararın Uluslararası Mahkeme ve Birleşmiş Milletler’de (BM) belgelenmiş olup inkâr edilmesinin veya bozulmasının söz konusu olmadığını’ vurguladı.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz