Kadınların kalp krizinden sonraki bir yıl içinde hastaneye yatma olasılığı neden erkeklerden daha fazla?

Hastaların yaklaşık yüzde 30’u kalp krizi geçirdikten sonra bir yıl içinde tekrar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
Hastaların yaklaşık yüzde 30’u kalp krizi geçirdikten sonra bir yıl içinde tekrar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
TT

Kadınların kalp krizinden sonraki bir yıl içinde hastaneye yatma olasılığı neden erkeklerden daha fazla?

Hastaların yaklaşık yüzde 30’u kalp krizi geçirdikten sonra bir yıl içinde tekrar hastaneye kaldırıldı (Reuters)
Hastaların yaklaşık yüzde 30’u kalp krizi geçirdikten sonra bir yıl içinde tekrar hastaneye kaldırıldı (Reuters)

Yeni bir çalışma, 55 yaşın altındaki kadınların kalp krizi geçirdikten sonra bir yıl içinde hastaneye geri dönme ihtimalinin benzer yaştaki erkeklere göre iki kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Şarku’l Avsat’ın WebMD sitesinden aktardığı habere göre, ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından finanse edilen çalışmaya, 103 hastanedeki 2 bin 7 kadın ve 972 erkek dahil edildi.
Çalışma bulgularına göre, kalp krizi geçiren hastaların yaklaşık yüzde 30’u ilk taburcu olduktan sonraki bir yıl içinde tekrar hastaneye yattı. 
Hastaneye yatışların çoğu, hastanın kalp krizinden sonraki ilk ay içinde meydana geldi ve sonraki aylarda yavaş yavaş azaldı.
Araştırmacılar, kadınların tekrar hastaneye yatma riskinin ise erkeklere göre neredeyse iki kat daha fazla olduğunu gördü.
Hem erkekler, hem de kadınlar için, hastaneye dönüşün ana nedeni kalp krizleri ve kan damarlarının tıkanmasıyla ilişkili anjina pektoris gibi koroner arterle ilgili komplikasyonlar oldu.
Ancak kadınlarda koroner arterle ilgili komplikasyon oranının, erkeklere göre yaklaşık 1,5 kat daha fazla olduğu görüldü.
Araştırmacılar, bunun büyük ölçüde kadınlar arasında oranları daha yüksek olan obezite, diyabet, depresyon ve kalp yetmezliği gibi risk faktörlerinden kaynaklandığını belirtti.
Journal of the American College of Cardiology dergisinde yayımlanan çalışma, taburcu olduktan sonra daha iyi tedavi ve iyileşme sağlamak için 18 ila 55 yaş arası kadınlarda risk faktörlerine daha fazla odaklanma ihtiyacına işaret etti.



Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
TT

Ortadoğu'daki sıcaklık artışı, kadınlarda kanser ölümlerini tetikledi

İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)
İran'da hava sıcaklıklarının 50 dereceyi bulması üzerine Ağustos 2023'te iki gün tatil ilan edilmişti (AFP)

İlk bulguları bugün Frontiers in Public Health adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, artan hava sıcaklıklarının kadınların kanser oranlarına etkisini gözler önüne serdi. 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde 21 yılda görülen sıcaklık değişimlerinin kadınlarda kanseri önemli ölçüde etkilediği bulundu.

17 ülkede yapılan araştırma Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Fas, Filistin, Irak, İran, Katar, Kuveyt, Libya, Lübnan, Tunus, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır, Umman ve Ürdün'ü kapsadı. 

Meme, yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserlerinden kaynaklanan hastalık ve ölümlerin kayda değer ölçüde arttığı tespit edildi.

1998-2019 dönemindeki her bir santigrat derecelik artışın yüz bin kişideki kanser tanısı sayısını 173'ten 280'e çıkardığı saptandı. Ölümlerse yüz bin kişide 171'den 332'ye çıktı. 

En çok yumurtalık kanseri vakalarında artış görüldü. 

Araştırma makalesinin yazarları iklim değişimiyle birlikte ultraviyole radyasyonun (UV) ve hava kirleticilerin arttığını, bunların da kanser riskini beraberinde getirdiğini vurguladı.

Bilim insanları, etkin kanser taraması ve tedavisinin yapılamadığı yerlerde bu araştırmayı gerçekleştirmenin ayrı bir önem taşıdığını da ifade etti. 

Kahire Amerikan Üniversitesi'nden Wafa Abuelkheir Mataria, baş yazarlarından olduğu makale hakkında "Bu bölgedeki kadınlar hem tarama ve tedavide kültürel, yasal ve ekonomik engellerle mücadele ediyor hem de çevresel kanserojenlerle daha fazla karşı karşıya. Bulgularımız, iklim değişikliğine adaptasyon stratejileri ulusal ölçekteki kanser politikalarına uyarlanırken cinsiyete de özen gösterilmesi ihtiyacının altını çiziyor" dedi. 

Independent Türkçe, Washington Post, Frontiers