Son 50 yılda Dünya'da 25 milyar atom bombası gücünde enerji hapsolmuş

1971'den sonrasını kapsayan dönem, tüm sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor (Pixabay)
1971'den sonrasını kapsayan dönem, tüm sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor (Pixabay)
TT

Son 50 yılda Dünya'da 25 milyar atom bombası gücünde enerji hapsolmuş

1971'den sonrasını kapsayan dönem, tüm sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor (Pixabay)
1971'den sonrasını kapsayan dönem, tüm sera gazı salımlarının yaklaşık yüzde 60'ını oluşturuyor (Pixabay)

Bilim insanları, 1971'den beri küresel ısınma nedeniyle Dünya'da hapsedilen enerjinin, bir nükleer bombanın 25 milyar katı olduğunu söylüyor.
Avustralyalı iklim araştırmacıları Andrew King ve Steven Sherwood, The Conversation'da kaleme aldıkları bir yazıda yaklaşık 50 yılda Dünya ekosistemine eklenen bu devasa enerjinin çoğunlukla okyanuslarda hapsedildiğini ve bunun da su ekosistemine çok zararlı olduğunu belirtti.
Araştırmacılar bu enerji ölçümlerinin Dünya yörüngesindeki uydular ve suyun altında ısı ölçen robotik cihazlarla kesin biçimde yapıldığını ifade etti.
Buna göre, 1971'den 2020'ye kadar yapılan ölçümler, gezegenin kabaca 380 zettajoule fazladan ısıyı hapsettiğini ortaya koyuyor. 
Bir zettajoule (Zj), bir sekstilyon (10 üzeri 21) joule'a eşit. Yıllık küresel enerji tüketiminin yaklaşık 0,5 ZJ olduğu tahmin ediliyor.
King ve Sherwood'un aktarımına göre II. Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan atom bombası Küçük Çocuk'un (Little Boy), 15 trilyon joule enerji ürettiği tahmin ediliyor.
Bu da insanlığın sera gazı emisyonlarının 2020'ye kadarki 50 yıllık dönemde yarattığı etkinin, Hiroşima nükleer bombasının yaydığı enerjinin yaklaşık 25 milyar katı olduğu anlamına geliyor.
Araştırmacılar, bugüne kadarki ekstra enerjinin neredeyse hepsinin (yaklaşık yüzde 90'ı) okyanuslara gittiğini ve özellikle de suyun en üst kısmında biriktiğini dile getiriyor.
"Su mükemmel bir ısı emicidir" diyen King ve Sherwood, "Mercanların ağarmasında ve deniz seviyesinin yükselmesindeki en büyük rol, okyanuslardaki ısınma" ifadelerini kullanıyor.
Bugün gezegenin yüzeyindeki ortalama sıcaklığın, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,2 derece daha fazla olduğunu vurgulayan ikili, "Endüstriyel uygarlığı mümkün kılan yoğun enerjili yakıtlar, aslında muazzam bir acıyı beraberinde getiriyor" diye ekliyor:
"Kendimizi insan nüfusunun genişlemesine, çiftçilik yapmasına, şehirler inşa etmesine ve yaratmasına izin veren rahat iklim koşullarının dışına itme riskiyle karşı karşıyayız."
Independent Türkçe, The Conversation, Science Alert



Trump ailesi, Akdeniz’deki son bakir adayı “tek kurşun sıkmadan fethetti”

Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
TT

Trump ailesi, Akdeniz’deki son bakir adayı “tek kurşun sıkmadan fethetti”

Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)
Adriyatik ve İyonya Denizi'nin ortasında yer alan ada, eskiden askeri bölge olarak kullanılıyordu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın kızı Ivanka Trump ve eşi Jared Kushner, Arnavutluk’a bağlı Sazan Adası’nı baştan dönüştürmeyi planlıyor. 

Arnavutluk yönetimi, Ivanka ve Jared’ın adayı satın almasına ilişkin iznin verildiğini geçen yıl 30 Aralık’ta duyurmuştu. 

Ancak Guardian’ın haberinde, 1,4 milyar dolarlık satışın uzun süre hem halktan hem de siyasetçilerden gizli şekilde yürütüldüğünü yazıyor. 

Haberde, Jared Kushner ve ortağı Asher Abehsera’nın şirketi Affinity Global Development’ın adayı lüks bir tatil merkezine dönüştürmeyi planladığı aktarılıyor.

Adada tropikal bitki örtüsü ve koruma altındaki hayvan türleri bulunuyor. Ayrıca Sazan’ın çevresindeki iki kilometrelik bölge de yasal koruma altında. 

Çevreciler projeye büyük tepki gösteriyor. Deniz biyoloğu Olsi Nika şu uyarıları yapıyor: 

Yat trafiği, iskele inşaatı ve kanalizasyon bu doğal alanı mahvedebilir.

Haberde, Arnavutluk’un eski komünist lideri Enver Hoca'nın yönetiminde adanın askeri bölge olarak kullanıldığına da dikkat çekiyor. Adada bu dönemde inşa edilmiş 3 bin 600 beton sığınak ve kilometrelerce uzunlukta tünel bulunuyor. Bunlardan bazılarının otel projelerine dahil edileceği aktarılıyor. 

Ayrıca adada hâlâ patlamamış mühimmatlar da var. İnşaatlar başlamadan bunların temizlenmesi gerektiğine işaret ediliyor. 

Sazan Adası’nı “ailesi ve arkadaşlarıyla vakit geçirmek için ideal bir tatil bölgesine” çevirmek istediğini söyleyen Kushner, şöyle devam ediyor: 

İlk gördüğümde şaşırmıştım. Akdeniz’in ortasında böyle bakir bir yerde hâlâ inşaat yapılmamış olması inanılmazdı.

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama da projenin ülke için önemli bir fırsat sunduğunu savunuyor:

Sazan gibi bir hediyeyi değerlendirmeme şansımız yok. Lüks turizme, çölün suya ihtiyaç duyduğu gibi ihtiyacımız var.

Kushner’ın firması Affinity’ye proje için önemli kolaylıklar da sağlandı. Arnavutluk Turizm ve Çevre Bakanı Mirela Kumbaro, inşaat için vergi muafiyeti tanındığını ve elektrik, su, kanalizasyon gibi altyapı çalışmalarının tamamının devlet tarafından yapılacağını söylüyor. 

Haberde, Sazan’ın Akdeniz’de el değmemiş son bölgelerden biri olduğu ve adanın “tek kurşun bile sıkılmadan fethedildiği” yazılıyor. 

Independent Türkçe, Guardian, Balkan Insight