Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Kızıldeniz’in Sürdürülebilirliği İçin Ulusal Strateji’yi onayladı

Kızıldeniz, küresel ekonomik sahnede önemli bir su yolu olarak stratejik bir derinliği temsil ediyor (SPA)
Kızıldeniz, küresel ekonomik sahnede önemli bir su yolu olarak stratejik bir derinliği temsil ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, Kızıldeniz’in Sürdürülebilirliği İçin Ulusal Strateji’yi onayladı

Kızıldeniz, küresel ekonomik sahnede önemli bir su yolu olarak stratejik bir derinliği temsil ediyor (SPA)
Kızıldeniz, küresel ekonomik sahnede önemli bir su yolu olarak stratejik bir derinliği temsil ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, küresel ekonomi sahnesinde önem arz eden Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nin güvenlik ve istikrarını artırmak amacıyla son yıllarda başlatılan çalışmalar kapsamında Kızıldeniz’in Sürdürülebilirliği İçin Ulusal Strateji’yi onayladı.

Kral Selman bin Abdulaziz başkanlığında dün Cidde’de toplanan Bakanlar Kurulu, ayrıca Dışişleri Bakanı’na, strateji hakkında 2020’de kurulan Kızıldeniz ve Aden Körfezi Kıyısındaki Arap ve Afrika Ülkeleri Konseyi çerçevesinde görüşmeler yapma yetkisi verdi. 

Stratejik ve askeri araştırmacı olan Dr. Muhammed el-Harbi alınan karara ilişkin şunları söyledi;

“Suudi Arabistan merkezli Basra Körfezi ve Kızıldeniz bölgeleri, içinde bulunduğumuz yüzyılda ileri jeopolitik teorilere göre modern dünyanın kalbi haline geldi. Dünya bunlara uluslararası değişimler ve savaşların ve krizlerin yansımaları ışığında stratejik bir derinlik olarak bakıyor. Yeni strateji, Suudi Arabistan’ın Kızıldeniz’in güvenliğini bölgesel ve küresel olarak artırmaya ve kıyıdaş ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik işbirliğini geliştirmeye yönelik çabaları kapsamında. Bu önemli adımların başında Kızıldeniz ve Aden Körfezi Kıyısındaki Arap ve Afrika Ülkeleri Konseyi’nin kurulması geldi. Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, sekiz bölge ülkesini kapsayan bu oluşumun üyeleriyle, aralarındaki siyasi, ekonomik ve stratejik iş birliği düzeyinin artırılması için müzakere edilmesi gerektiğinin altını çizdi.”

Suudi Arabistan’ın doğu ekseninde Kızıldeniz’e bakan en büyük ülke olduğuna dikkat çeken Harbi, “Ayrıca, uluslararası tedarik operasyonları için hayati önem taşıyan Kızıldeniz’e bitişik en büyük deniz kıyısına sahip. Son yıllarda, NEOM ve Kızıldeniz Projesi’nin yanı sıra milyarlarca dolar yatırılan ve yerel ekonomiye katkı sağlayan çok sayıda dev geliştirme ve yatırım projeleri hayata geçirildi” dedi.

Harbi, Suudi Arabistan’ın attığı bu stratejik adımların çok önemli olduğunu da sözlerine ekledi.



Suudi Arabistan, güvenlik konusundaki uzmanlığını Suriye heyetiyle paylaştı

Suriye heyetine Suudi Arabistan'daki güvenlik hizmetlerinin deneyimi hakkında bilgi verildi (SPA)
Suriye heyetine Suudi Arabistan'daki güvenlik hizmetlerinin deneyimi hakkında bilgi verildi (SPA)
TT

Suudi Arabistan, güvenlik konusundaki uzmanlığını Suriye heyetiyle paylaştı

Suriye heyetine Suudi Arabistan'daki güvenlik hizmetlerinin deneyimi hakkında bilgi verildi (SPA)
Suriye heyetine Suudi Arabistan'daki güvenlik hizmetlerinin deneyimi hakkında bilgi verildi (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı, Krallığın güvenlik birimlerinin deneyimlerini öğrenmek ve uzmanlıklarından faydalanmak üzere 14-16 Nisan tarihleri arasında Suriyeli bir güvenlik heyetini ağırladı.

Bu adım Riyad'ın Suriye'de egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünü koruyacak şekilde güvenlik ve istikrarın sağlanması için Suriye hükümetini destekleme çabalarının bir parçası olarak atıldı.

Suriye İçişleri Bakanlığı, resmi SANA haber ajansında yer alan açıklamasında, İçişleri Bakanlığı'ndan bir heyetin, "iki ülke arasında güvenlik ve polis alanlarındaki ikili iş birliğinin güçlendirilmesi çerçevesinde" yakın zamanda Riyad'a resmi ziyarette bulunduğunu bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre Bakanlık, "Ziyaretin amacı, Suudi güvenlik kurumlarının deneyimlerini öğrenmek ve ilgili güvenlik alanlarındaki ileri düzeydeki uzmanlıklarından yararlanmak, bunun Suriye'deki güvenlik sisteminin geliştirilmesine ve zorluklarla başa çıkma kabiliyetinin artırılmasına katkı sağlamak" ifadelerini kullandı.

Bu adımın, "iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve Suriye'nin, ulusal çıkarlara hizmet edecek ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlayacak şekilde ortak iş birliğini destekleme konusundaki istekliliği" bağlamında atıldığını kaydetti.

Şubat ayının başlarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Başbakan Muhammed bin Selman, göreve başlamasından sonra ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştiren Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı Riyad'da kabul etti.

Prens Muhammed bin Selman ve Eş-Şara, Suriye'deki son gelişmeleri ve ülkenin güvenlik ve istikrarını destekleme yollarını, ayrıca ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bunları çeşitli alanlarda güçlendirme fırsatlarını ele aldı.

Toplantının ardından Suriye Arap Haber Ajansı'nda (SANA) yer alan açıklamada, Şara, "Suriye'nin geleceğini inşa etmesinde samimi bir destek arzusu ve Suriye halkının iradesini, topraklarının birliğini ve bütünlüğünü destekleme konusunda istekliliği hissettik ve duyduk" dedi.

Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, bu yılın başlarında Riyad'da Suriye heyetiyle yaptığı görüşmenin ardından, "Suriye'nin istikrara kavuşması, ayağa kalkması ve kaynaklarından, özellikle de kardeş Suriye halkından yararlanmasının zamanı geldi" ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı, "X" platformunda yaptığı paylaşımda, toplantıyı "verimli" olarak nitelendirerek şunları söyledi: "Suriye'deki kardeşlerimiz yıllarca süren savaşlardan, yıkımlardan ve zor yaşam koşullarından acı çektiler."

rr4t5y6
Suudi Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Suriye heyetiyle Riyad'da yaptığı görüşme sırasında, Ocak 2025 (SPA)

Suudi Arabistan 25 Şubat'ta Suriye Ulusal Diyalog Konferansı'nın toplanmasını memnuniyetle karşılayarak, konferansın Suriye halkının isteklerinin gerçekleştirilmesine ve ulusal birliğin güçlendirilmesine katkıda bulunmasını temenni etti.

Açıklamada, Suudi Arabistan'ın Suriye devlet kurumlarını inşa etme ve vatandaşları için istikrar ve refah sağlama çabalarına verdiği destek teyit edilirken, Suriye'nin güvenlik, istikrar, egemenlik, birlik ve toprak bütünlüğüne olan destek yinelendi.